Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR – İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Aralık ayı Olağan Meclis toplantısının birinci oturumu Belediye Başkanı Tunç Soyer idaresinde, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gerçekleşiyor.
Meclis açılışında İzmir Büyükşehir Belediyesi Banliyö ve Raylı Sistem Yatırımları Daire Başkanı Mehmet Ergenekon, tartışmalara neden olan Buca metrosunun ihale süreci ve sonrasını değerlendiren bir sunum gerçekleştirildi.
“EBRD'NİN İHALE KURALLARINA GÖRE YAPILMIŞTIR”
Süreci anlatan Ergenekon, “11.12.2019 tarihinde EBRD ile imzalanan kredi sözleşmesi ile Buca Metro Hattı ihale çalışmalarına başlanılmıştır. EBRD, AFD ve 2 yatırım bankası tarafından eş finansman sağlanması planlanan projenin ihalesi 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun "Istisnalar" başlıklı 3. maddesinin (c) bendine göre KİK'den istisna tutularak EBRD'nin ihale kurallarına göre yapılmıştır. 08.02.2021 tarihinde Genel İhale İlanı Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın internet sitesinde yayınlandı. 10.03.2021 tarihinde ihale ilanına çıkıldı. İki aşamalı yapılacak olan ihalenin birince aşaması 28.05.2021 tarihinde gerçekleştirildi. 1. Aşamada teknik teklifler ve yeterlilik bilgileri değerlendirildi. 16.07.2021 tarihinde 1. Aşama Değerlendirme raporu bankaya gönderildi ve Onay alındı. İhaleye katılan bütün firmaların 1.Aşama değerlendirmesinde Türkiye ve yurtdışında yaptığı işler, firmaların mali durumları ve teknik teklifleri değerlendirilmiş, Buca Metro hattı inşaatını yapabilecek kapasitede olan ve ihaleye katılan 14 firmadan 13'ü davet edilmiştir. Firmaların yeterlilikleri konusu 1. aşama konusudur. 2. aşamada firmalardan bağımsız, atılan mali teklifleri yönetmelikler çerçevesinde değerlendirilir. 06.09.2021 tarihinde ihalenin 2. aşaması gerçekleştirilmiştir ve 8 firma mali teklifini sunmuştur. İlk olarak bütün tekliflerde, eksik evrak, aritmetik hata olup olmadığına bakılmış ve bütün firmaların dosyalarının tam olduğu görülmüştür. Mali teklifler ,ülkemizdeki KIK kanununda yer alan aşırı düşük teklif sorgulamasına benzer EBRD'nin Anormal Derece Düşük Tekliflerin Değerlendirilmesi (ALT) kılavuzuna göre değerlendirilmeye başlanmıştır. Bu kılavuza göre 2 sorgulama yöntemi vardır; 1, Mutlak Yaklaşım; 5 Tekliften daha az olduğu durumlarda hesaplamalara yaklaşık maliyet dahil edilir. 2, Göreceli Yaklaşım: 5 veya daha fazla teklifin sunulduğu durumlarda yaklaşık maliyet hesaplamalara katılmaz” dedi.
“İŞ KALEMLERİNİN PİYASA MALİYETLERİNİN OLDUKÇA ALTINDA KALDIĞI GÖRÜLMÜŞTÜR”
8 firma teklif sunduğunu ve analizde 'göreceli' yaklaşım kullanıldığını söyleyen Ergenekon, “Yöntem, tekliflerin ortalama ve standart sapmalarının hesaplanmasına dayanmaktadır. ALT risk bölgesi eşiği, ortalama (ORTALAMA) eksi standart sapma (STDEV) değerinin altındaki herhangi bir teklif olarak tanımlanmaktadır. Buca İhalesinde ki 8 firmanın teklif ettiği rakamlara göre hesaplanan alt limit tutarı 3.754.700.767,08 TL olarak bulunmuştur. ALT risk bölgesi eşiğine göre, Yapı Merkezi - Nurol Ortak Girişimi tarafından verilen en düşük teklif, EBRD'nin 1 Ağustos 2017 tarihli 'İş Sözleşmeleri için Anormal Derecede Düşük Tekliflerin Değerlendirilmesi' Rehber Notunda yer alan metodolojiye göre anormal derecede düşük olarak sınıflandırılmıştır. ALT risk bölgesi eşiğine giren Yapı Merkezi - Nurol Ortak Girişimi'nin teklif ettiği maliyeti oluşturan iş kalemleri içerisinden İhale Komisyonu tarafından belirlenen kalemler seçilerek bu kalemlere ait fiyat analizleri ve destekleyici dokümanlar talep edilmiştir. Sunulan analizler incelendiğinde firmanın alt yüklenicilerden aldığı proformalardan gelen rakamları direk kullandığı, iş kalemlerinin piyasa maliyetlerinin oldukça altında kaldığı görülmüştür” ifadelerini kullandı.
“OBJEKTİF BİR SÜREÇ KULLANILMIŞTIR”
Ergenekon, İhale Komisyonu’nun yapılan değerlendirmeler sonucunda İhale tarihinden 1,5 ay sonra hazırlanan ihale değerlendirme raporunu ve kazanan firma önerisini 14 Ekim 2021 tarihinde EBRD'ye gönderildiğini söyledi; “Banka 26.10.2021 tarihinde bağımsız uzman denetçi atamış ve tüm ihale evrakları bağımsız denetçiyle paylaşılmıştır. Bağımsız denetçi 1 aylık bir çalışma neticesinde raporunu banka ile paylaşmış ve bankadan ihale kararı onayı tarafımıza iletilmiştir. Bilirkişi raporu bankadan istenmiş fakat EBRD kuralları gereği gizli olduğu için İdaremiz ile dahi paylaşılmamıştır. Sonuç olarak; tüm bu yapılan görüşmeler ve değerlendirmeler neticesinde hazırlanan ihale değerlendirme raporunu ve kazanan firma önerisinde aşağıda ki hususlar yer almaktadır. En düşük teklifi verenin (Yapı Merkezi - Nurol Ortak Girişimi) teklif edilen fiyat üzerinden sözleşmeyi ifa etme kabiliyetine sahip olup olmadığını belirlemek için aşağıda açıklanan detaylı değerlendirme ve açıklama süreci benimsenmiştir. 1, isteklinin Fiyat Cetvelinde yer alan 762 kalemin her biri için birim fiyatlar incelenmiş ve ikinci en düşük teklif veren tarafından teklif edilen birim fiyatlarla karşılaştırılmıştır. Bu fiyatlar, gerekli olan imalatları karşılamak için çok düşük olarak değerlendirilmiştir. 2, Düşük olarak belirlenen fiyatlar, ikinci en düşük teklifi verenin birim fiyatlarının yüzde 50'sinden az olan kalemlerini belirlemeye dayalı objektif bir süreç kullanılmıştır” ifadelerini kullandı.
“İHALE KOMİTESİ, KATILIMCININ SÖZLEŞMEYİ TATMİN EDİCİ ŞEKİLDE BİR YAPMAK BİR SONRAKİ DÜŞÜK TEKLİFE GEÇMİŞTİR”
Değerlendirme sonucunu da aktaran Ergenekon, “Metro hattının tamamlaması için gerekli olan keşfi oluşturan 12 ana iş kaleminden (tünel, açıkta inşaat, ince işler vb.) 6 iş kaleminin isteklinin teklif ettiği fiyatlarla inşa edilemeyeceği görülmüştür. İsteklinin teklif ettiği 762 iş kaleminden 421 (toplam maliyeti 318.391.540,28 TL) iş kaleminin son derece düşük birim fiyatlara sahip olduğu görülmüştür. İsteklinin teklif ettiği toplam fiyatın, 421 kalemde oluşan maliyet açığını kapatmak için yeterli bir marj içermediğini göstermektedir. İhale Komisyonu, EBRD Satın Alma Politikaları ve Kuralları göre Yapı Merkezi - Nurol Ortak Girişimi tarafından verilen en düşük teklifi reddedilmesini önermiştir. İhale komitesi, Katılımcının Sözleşmeyi tatmin edici şekilde bir yapmak bir sonraki düşük teklife geçmiştir. Gülermak Ağır ve Taahhüt A.Ş. tarafından verilen ikinci düşük ALT eşiğinden daha yüksek olduğu için, en düşük teklif EBRD'nin Ağustos 2017 tarihli için Anormal Derecede Düşük Tekliflerin Değerlendirilmesi" Kılavuz Notunda yer alan metodolojiye göre anormal derecede düşük olarak sınıflandırılmamıştır. 06.09.2021'den 26.11.2021'e kadar gerçekleştirilen değerlendirme sürecini Banka'nın İhale İlke ve Kuralları (PP&R)'na göre tamamlamıştır” diye konuştu.
“DEĞERLENDİRME SÜRECİNDE HİÇBİR USULSÜZ ÇALIŞMA YAPILMAMIŞ”
Ergenekon sonuç olarak ise, “İhaleye katılan bütün firmalar gerek Türkiye de gerekse Dünyada büyük ölçekli işler yapmakta olan son derece değerli firmalardır. En düşük Teklifi veren firmamızda Dünya çapında iş yapan firmaların oluşturduğu bir ortaklıktır. Ortaklardan biri Belediyemizce yapım çalışmaları devam etmekte olan Çiğli Tramvayı işinin yüklenicisi olarak çalışmaktadır. Değerlendirme sürecinde hiçbir usulsüz çalışma yapılmamış, her firmaya eşit olarak yaklaşılmış, EBRD prosedürlerine göre sayısal verilere dayalı şeffaf bir süreç yönetilmiştir” dedi.
ÇALIŞKAN: BAŞKA BİR ÇÖZÜM BULUNABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM
AK Partili Meclis Üyesi Erhan Çalışkan, gündem dışı konuşmalarda Buca Metro ihalesi ile ilgili sorular iletti; “AK Parti Genel sekreter yardımcımız ihale ile ilgili bize bir bilgi verdi. Bu konuda merak ettiğimiz çok konu var. Basına çok şey yansıdı. Siz açıklamalar yaptınız. Bu ihale ile ilgili gerekçeler anlatıldı. 529 milyon liralık aradaki fark çok ciddi bir kaynak farkı. Burada baktığımız zaman daha önce Narlıdere ihalesinde de benzer bir uygulama olduğu ve en düşük fiyatı veren firmayı çağırarak ilave teminat talep ederek bu işin yapıldığını ifade ettiler. 2020’de 2019 yılını denetlerken Narlıdere metrosu ihalesine baktığımızda ilgili daire başkanı kendisi bu şekilde ifade etti. Bu ihale de bu yol izlenemez miydi? Bunun önünde bir engel var mıydı? Biz verilerin tamamını bilmiyoruz. Bunları bizimle paylaşır mısınız? Sözleşmeden sonra ama bu an için değil. Başka bir çözüm bulunabileceğini düşünüyorum” dedi.
SOYER: HİÇ BİR TEREDDÜT YOK
Yapılan sunumları herkese göndereceklerini söyleyen Başkan Soyer, “Orada daha derli toplu olarak elinizin altında da bulunsun isteriz. Süreç tamamladığında zaten biz İBB’nin sayfasına da koyacağız. Tüm dosyayı koyacağız. Ayrıca size de ulaştırırız. Hiçbir şekilde hiçbir müphem nokta kalmasın ve bütün açıklığı ve şeffaflığı ile mesele masaya yatırılsın isteriz. Hiç bir tereddüt yok. Süreç tamamlandığını EBRD’den gelen hem izim arkadaşlarımızın yaptığı değerlendirmeyi yasaların sınırları içerisinde ne kadar mümkünse hepsini paylaşacağız” dedi.
HIZAL: 529 MİLYON BUHAR OLDU GİTTİ
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, ihaledeki 529 milyonluk farka dikkat çekerek, “Buca metrosu gündemimizde olan bir konu. Defalarca kez İzmir’in en büyük yatırımı olduğu söylendi. Umarım en kısa sürede biter ve diğerleri gibi bir kördüğüm olmaz. Ama metroya daha başlanmadan kafalarda ciddi soru işaretleri oldu. İhale öncesinde büyük rakamlar sarf edildi ve ihale, çok altında rakamlarla sonlandı. Bir gün kalktık yarım milyar fazla veren ve şu anda da İzmir’de bir metronun inşaatını yapan X firmasına bu iş veriliyor. Sorum var. Madem bu doğruydu, bunu yaptığınız anda şu açıklamayı yapmanızı beklerdik: Bu ihaleyi biz yapıyoruz, kararı da şu şu gerekçelerle biz verdik. Ama siz ‘ Kredi vericinin inisiyatifinde olan bir durum. Biz rapor verdik, kararı onlar verdi’ dediniz. Ama 1 gün sonra bir canlı yayında ’Kararı biz verdik’ dediniz. Bu tarz söylemlerinizle Dünya Bankası kredisinde de karşılamıştık. Biz bu süreci savunamadınız. 529 milyon. Sayın başkan her seferinde çıkıp yapmadığınız metrolar üzerinden ‘Dövizin şu kadar olması bizim metromuza mal oldu’ açıklaması yapıyorsunuz. Sizin bu açıklamayı yapabilmeniz için bir metroyu yapmanız lazım. Ortada yapılmış bir metro yok. 529 milyonla bin adet konut yapılır. Hani Uzundere’de yapamadığınız kentsel dönüşüm çalışması var ya. Burada mesele şu: Siz bu ihaleyi istediğiniz şekliyle X firmasına veriyorsunuz ve sonrasında da kılıfını hazırlıyorsunuz. Çünkü sizin yaptığınız farklı açıklamalar tüm kamuoyunun kafasındaki soru işaretlerini gidermek için yeterli değil. 529 milyon. muhtemelen bunun üzerine fiyat farkı da eklenecek ve bu 1 milyar olacak. Yani 529 milyon buhar oldu gitti. Bunun açıklaması 15 dakikalık sunumla ya da canlı yayında yaptığınız açıklamalarla olmaz. Daha somut gerekçeler lazım. Biz biliyoruz ki en düşük teklifi veren bu firma, zamanında İzmir’deki ilk metroyu yapan firma. Yetersiz olmadığını siz de biliyorsunuz. Bu firmaların ya da diğer firmaların dünyada ve Türkiye’de yaptığı işler var. O zaman biz neden 529 milyonu sokağa atıyoruz? Neden ikinci firmaya veriyoruz? Bu, İzmirlilerin parası. Daha sonra ‘Bu rakam şuraya geldi’ diyerek yapmadığınız işleri farklı yerlere çıkıyorsunuz” dedi.
ÖZUSLU: İHALENİN HER AŞAMASI ŞEFFAFLIK VE HESAP VERİLEBİLİRLİK ÜZERİNE OTURMUŞ
CHP Grup Başkan Vekili Mustafa Özuslu, “Erhan Beyin, “Böyle yapılamaz mıydı?” deme meselesini aydınlatayım, “Hayır halledilemezdi.” Narlıdere metrosunun ihale edildiği zaman da EBDR’den böyle bir kural vardı ama bugünkü EBRD kurallarına göre yasak. Bunun bir yönergesi var, orada da bunu görebiliriz. Bugün bu opsiyon yok. Mecliste söz sanatı kullanırlar, istişarelerde bulunurlar, abartı sanatı kullanırlar. Ama biraz önce AK Parti Sözcüsü Sayın Hızal da bir sanat kullandı. Bir bilgiyi görmemezlikten geldi. Halbuki 15 dakikalık kısa sürdü diye eleştirdiği o sunum gerçekten çok açık. Herkes ilgiyle izledi, son derece açık bir şekilde madde madde hepimizin izlediği bilgilendirme sürecini yaşadık. İhalenin her aşaması şeffaflık ve hesap verilebilirlik üzerine oturmuş. Sadece belediyenin değil, ihale komisyonun ve EBRD’nin denetçilerinin ve bağımsız denetçilerin gözetimi altında yapılarak bir karara varılmış. Biz sonuçta bir metro yapmak istiyoruz. Bu metroyu İzmir halkının kendi kazançlarından, gelirlerinden elde ettiğimiz parayı en rasyonel şekilde kullanarak en doğru şirkete vererek en kısa zamanda bitirmek istiyoruz. Bu irade var. Yol alıyoruz, süreç hızlı ilerledi. Eğer burada kafalarımız arkasında müphem kalan bir mesele varsa onu da sorarak cevabını her aşamada alabileceğimizi değerli Daire Başkanımız, başkanımıza arz edip söylediler” diye konuştu.
SOYER: SUNUMU BÜTÜN AÇIKLIĞIYLA BİLİNSİN DİYE YAPTIK
Eleştirilere cevap veren Soyer, “Dosyanın tamamını vereceğim dedi. Önce bir gelsin, ondan sonra konuşalım. Gelecek diyorum. Bir şeyi kaçırma telaşında olsa kapatalım diyeceğim ama biz bu sunumu bütün açıklığıyla bilinsin diye yaptık” dedi.
KÖKKILINÇ: BİR ALGI YARATILMAYA ÇALIŞILIYOR
CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç bir algı yaratılmaya çalışıldığını belirterek, “529 milyon liraya takılmış durumda. 529 milyon lira sanki fazladan bir ödeme yapılıyormuş gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Uluslararası elde edilen bir kaynakla 4 yıl geri ödemesiz 12 vadeli bir kaynak elde edildi. Fransa Kalkınma Ajansı İmar Kalkınma Bankasından mutlaka alımsız denetlemelerini dikkate almak zorunda. Görüşünü dikkate almak zorunda. Bu ihaleye katılan firmaların yeterliliğinin tartışılması ilgili evraklarının geçerli olup olmadığı gücünün olup olmadığı noktasında yaklaşık maliyete göre. Yeterliliği bu şekilde evraklarla anlaşılan tüm firmalar teklif vermeye davet edilir. Bu da ikinci aşamadır. Gelen tekliflilerle de sizin yaklaşık maliyetiniz vardır zaten. En düşüğünün, vermek zorunda değilsinizdir. En gerçekçi olana vermek zorundasınızdır. Gerçekçi olan da söz konusu firmanın vermiş olduğu rakamlardır” diye konuştu.
SOYER: NE DEMEK KILIFINA UYDURMAYA ÇALIŞMAK!
Son olarak konuşan Soyer, “Biz bugün bir şey yaptık. Sunum yaptık. İhale sürecini şeffaf bir şekilde nereden geldi ne olduğunu anlattık. Nihai olarak sonlandığında bununla ilgili dosyaları da EBRD’dev ve bizim ihale komisyonumuzdan gelen şeyleri sizlerle paylaşacağız dedik. O zaman bu telaşın neden olduğunu anlamakta zorlanıyorum. Bu siyasette yazık yani. Zamanımıza yazık. Dinleyenlere yazık. Bir bilgi sahibi olmak lazım. Bu firma olmaz mıydı, güvenilir bir firma deniliyor. Ya sadece güven duygusuyla bir ihaleye verebilir misiniz? Ne kadar donamımla yetkin olursa olsun, karşılaştırmanız gereken hesaplar, rakamlar vardır. Göz ardı edilen bir şey var. Biz 4 büyük uluslararası yatırım bankasından 490 milyon Euro’luk bir konser suyum oluşturacak çıktık bu işe. Bizim ihaleyi kazmayı vurdurduğumuz anda paramız hazır ve bu parayla biz bu süreci tamamlayacağız. Vaktinde bu metroyu halkımızın kullanmasına açacağız. Şimdi buradaki büyük bir başarıyı lekelemek, göz ardı etmek yakışmıyor. İzmir’e yakışmıyor. Burada büyük bir başarı var. İBB, kendi öz gücüyle uluslararası finans kuruluşlarını ikan ederek 4980 milyon Euro’luk bir kaynak yaratmayı başarmıştık. Bu kaynakla da bu ihaleye çıkmıştır. Bitti. Bu her türlü takdirin üzerinde olası gereken bir şey. İhale sürecinde dimyata giderken evdeki bulgursan olan çok işletme, kurum vardır. Çok örnek var. Siz o 529 milyonu kazanacağım diye belki çok daha ağır maliyetler ödemek zorunda kalacaksınız. Bunu hesaplamak zorundasınız rakamlar konuşur, duygular değil. Biz de biliyoruz bu firma çok güvenilir bir firma. Doğru ama yetmez. Sunulan rakamlar var. Bu rakamlar üzerinden yapılan bir çalışma var. Asla bir şeyler kılıfına uydurmak telaşında değiliz. Onu kim yapıyorsa bunu ona sorun. Bir kere çok yakışıksız bir şey. Ne demek kılıfına uydurmaya çalışmak. Ne yaptık ki kılıfına uydurmaya çalışıyoruz? Biz ne gerekiyorsa onu yapıyoruz. Yetmiyor, soruyoruz. Bizim ihale komisyonumuz verdiği kararlar, yaptığı çakışma ile yetinmiyoruz. Siz de bilir görevlendirin diyoruz. Biz bu milleti menfaatini herkes kadar düşünürüz” dedi.