Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifini eleştiren Sındır,
“Bütçede para kalmadı mı AKP vergi affı çıkarıyor, matrah artırımı getiriyor.
Vergi barışı ile kara paranın aklanmasına yol açıyor. İmar barışları ile para
toplayacağım derken kaçak yapılaşmalara göz kırpıyor. Ve doğal olarak,
getirilen her af gelecekte af beklentisini de arttırıyor. Bir daha vergi affı
çıkmayacak bu haktan yararlanın denilmesinin üzerinden sadece 4 ay geçti. AKP
çıkardığı her vergi affıyla, matrah artırımıyla, vergi barışıyla, imar affı ile
yasadışılığı özendiriyor ve dürüst mükelleflerin, yurttaşlarının devletine olan
güvenini de sarsıyor” dedi.
“GETİRİLEN HER AF
GELECEKTE AF BEKLENTİSİNİ ARTTIRIYOR”
AKP iktidarı döneminde 10. kez vergi affına gidildiğini
vurgulayarak sözlerine başlayan Sındır, “Torba yasadan yine vergi affı çıktı.
AKP iktidarı Yeni Ekonomi Programı’nda vergide 2023’e kadar af çıkarmayacağı
vaadinde bulunmuştu. AKP sözünü yine tutmadı, tutamadı. On dokuz yıllık bir
dönem içerisinde neredeyse iki yılda bir af getiren bir iktidar ile karşı
karşıyayız. Bütçede para kalmadı mı AKP vergi affı çıkarıyor. Vergi barışı ile
kara paranın aklanmasına yol açıyor. İmar barışları ile para toplayacağım
derken kaçak yapılaşmalara göz kırpıyor. Ve doğal olarak, getirilen her af
gelecekte af beklentisini de arttırıyor. Bu durumda tahsilat, tahakkuk
oranlarının düşmesine sebep oluyor. Bir daha vergi affı çıkmayacak bu haktan
yararlanın denilmesinin üzerinden sadece 4 ay geçti. Bakın, 2020 yılı
bütçesinde bütçe açığı tahmini 138,9 milyar TL’ydi. Fakat 172,7 milyar lira
açık verdik. Yani bütçe tahmini yüzde 24,3 saptı. Bu açığın sadece pandemi
nedeniyle olduğunu söylemek yanlış olur, temel neden mali disiplin ve yönetim
zafiyeti sorunudur. Pandemi harcamalarının vatandaşa destekten ziyade
kredilerle yapılan borçlandırmalardan kaynaklandığını gayet iyi biliyoruz.
Dolayısıyla söz konusu bu bütçe açığı keşke gelir kaybına uğrayan
vatandaşlarımızın, işsiz kalan, evine ekmek götüremeyen, faturalarını
yatıramayan, borçlarını, kredi borçlarını ödeyemeyen çiftçi kardeşlerimizin ve
onlara yapılması gereken gelir desteği kaynaklı olsaydı. AKP çıkardığı her
vergi affıyla, matrah artırımıyla, vergi barışıyla, imar affı ile yasadışılığı
özendiriyor ve dürüst mükelleflerin, yurttaşlarının devletine olan güvenini de
sarsıyor. AKP getirdiği aflarla yasadışılığı özendiriyor” dedi.
“TÜRKİYE’DE VERGİ
ADALETİ YOK”
2020 yılı merkezi yönetim bütçesinde vergi gelirleri
tahsilatının 833 milyar lira olduğunu ifade ederek sözlerine devam eden Sındır,
“2000'li yılların başlarında yüzde 90’ların üzerinde olan tahsilat tahakkuk
oranı maalesef 2020'de yüzde 77'ye düştü. Tahsil edilen 158,8 milyar lira gelir
vergisinin 85 milyar lirasının, maaşını görmeden vergisini ödeyen işçi, emekli,
kamuoyunda genel olarak ‘bordro mahkumu’ olarak tanımlanan ücretliler üzerinden
olduğunu biliyoruz. Gelir ve kazanç üzerinden alınan vergilerin, yani doğrudan
vergi gelirlerinin toplam gelire oranı yüzde 31,7. Dolaylı vergiler
içerisindeki sadece KDV ve ÖTV'nin payı da yüzde 52,6. Dolayısıyla, yaklaşık
olarak bir oran verecek olursak ülkede dolaylı vergiler oranının üçte 2,
doğrudan vergilerin oranının üçte 1 olduğunu görüyoruz. Ve doğrudan vergiler
içerisinde de bordro mahkumlarından alınan vergi oranı da yarı yarıya.
Görülüyor ki maalesef Türkiye’de vergi adaleti yok. Vergi affı için 2020’deki
salgın bahane ediliyor. Sebep sadece salgınsa neden iktidarınız boyunca 2 yılda
bir vergi affı çıkardınız? Vergi affı ekonominin ne kadar ciddi bir çıkmaz
içerisinde olduğunun somut bir göstergesi. Vatandaş vergi borçlarını ödemek
istemediği için değil, ödeyemediği için tahakkuk tahsilat oranı düşük.
Dolayısıyla her yeni af gelecekte af beklentisini artırarak bu tahsilat oranını
maalesef düşürüyor” dedi.
“ÇİFTÇİ BORÇLARININ
YAPILANDIRILMASI İVEDİLİKLE GEREKLİDİR”
Çiftçilerin, kamu ve özel bankalara olan 140 milyar liralık borcunun neden vergi affı paketi kapsamına alınmadığını soran Sındır sözlerini şöyle sonlandırdı: “10. kez vergi affı geliyor ama içinde çiftçimiz, üreticimiz yok. Gıda krizi, gıda arzındaki sorun ve bunun da yegane üreticisi olan çiftçinin üretimini sürdürebilmesi için doğru ve yeterli bir yapılandırma neden çiftçi borçları için getirilmez? Üreticilerimizin kamu bankalarına 103 milyar 302 milyon, özel banklara 37 milyar 71 milyon borcu var. Yaklaşık 140 milyar lira kamu ve özel bankalara olan çiftçi borçlarının yapılandırılması ivedilikle gereklidir. Çiftçilerin Tarım Krediye olan ve sadece takibe alınmış borçlarının yüksek faizle yapılandırılması, o da yaklaşık 900 milyon liralık bir borç meblağı, üreticilerin yaralarına asla merhem olamaz. Çiftçiler toprağından soğuyor, üretimi bırakıyor; AKP iktidarı ise çiftçilerin 140 milyar liralık kamu ve özel bankalara olan borçlarının yapılandırmasını gündeme dahi getirmiyor” dedi.