Sındır, “103 yıl önce başlayan kavga esir yaşamaktansa onurluca
ölmeyi göze alanlarla; emperyalizmin kucağındaki sarayın ve işbirlikçilerin
‘Kuvayı İnzibatiye’yi kurduracak kadar onurunu kaybedenlerin savaşıydı.”
“BİR MİLLETİN VAR
OLUŞ ATEŞİNİN YAKILDIĞI GÜNDÜR”
Türkiye'nin sahipsiz olduğunu düşünen emperyalistlerin
istedikleri yeri işgal ettikleri bir anda Mustafa Kemal ve yurtseverlerin tüm
dünyaya 19 Mayıs 1919’da net bir mesaj verdiğini ifade ederek sözlerine
başlayan Sındır, “1919 senesi Mayıs’ının 19'uncu günü Samsun'a adım atanlar bir
ulusun küllerinden yeniden doğuşunu sağlayan, kaderini değiştiren ve Anadolu
tarihinin en büyük ve kararlı adımını attanlardır. 19 Mayıs Mustafa Kemal Paşa
ve kurmaylarınca bir milletin var oluş ateşinin yakıldığı gündür. Tarihin
derinliklerinde kendine köklü bir yer edinmiş, ulus olma bilincine erişmiş
fakat yoksul ve bitap düşmüş bir milletin yeniden dizlerinin üzerinden ayağa
kalktığı bir gündür” dedi.
“MİNNETTARIZ”
19 Mayıs’ın emperyalizme bir meydan okuma, demokrasiye,
özgürlüğe, bağımsızlığa ve cumhuriyete giden yolda milat olduğunu söyleyerek
sözlerine devam eden Sındır, “103 yıl önce başlayan kavga esir yaşamaktansa
onurluca ölmeyi göze alanlarla; emperyalistlerin, emperyalizme mutlak
teslimiyet içinde olan sarayın, ‘Kuvayı İnzibatiye’yi kurduracak kadar onurunu
kaybedenlerin ve çocukları, kadınları katledecek kadar vicdan yoksunu olan
kirli işbirlikçilerin savaşıydı. Tarihin en büyük hürriyet kavgası 19 Mayıs
1919’da başladı. İçeride, dışarıda bu onurlu tarihi kirletmeye, kirli
tarihlerini de örtmek için o günün kirli işbirlikçilerine öykünenlere asla
geçit vermeyeceğiz. 1919 senesi Mayıs’ının 19'uncu günü Samsun’a çıktı ve bir
ulusun makus talihini değiştirdi, var ol paşam. Minnettarız” dedi.
“AYDINLIK BİR TÜRKİYE
YENİDEN GENÇLERİMİZİN OMUZLARINDA YÜKSELECEK”
Sındır, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine ulaşma idealinden asla vazgeçmeyen, bizlere bağımsız ve özgür bir ülke bırakabilmek için en ağır bedelleri ödeyen, aklın ve bilimin ışığında devrimler ortaya koyan Mustafa Kemal Atatürk ve onun gibi vatan, millet davasına hayatlarını adamış atalarımıza şükranlarımı sunuyorum. Hiç şüphem yok ki; aydınlık ve çağdaş bir Türkiye; yine, yeniden gençlerimizin omuzlarında yükselecektir.”