Akar beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler
ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ile Akdeniz Bölge
Komutanlığı'na geldi. Komutanlığa gelişinde tören birliğini selamlayan Bakan
Akar, faaliyetlere ilişkin aldığı brifingin ardından beraberindeki Komutanlarla
liman bölgesine geçti.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan
Akdeniz Bölge Komutanlığı Yeni Rıhtım ve İskele Açılış Töreni'nde konuşan Akar,
Deniz Kuvvetleri Komutanlığının Çaka Bey, Barbaros Hayrettin Paşa, Gazi Hasan
Paşa, Kılıç Ali Paşa, Mezamorta Hüseyin Paşa , Oruç Reis, Piri Reis ve Turgut
Reis'ten aldığı ilhamla her geçen gün çok daha etkin, caydırıcı ve saygın bir
şekilde çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.
“Türk Deniz Kuvvetlerimiz denizlerimizde hak alaka ve
menfaatlerimizi korumak için kendisine verilen görevleri büyük bir başarıyla
yerine getirmeye devam ediyor” diyen Bakan Akar, Deniz Kuvvetleri
Komutanlığının Türk bayrağını tüm denizlerde dalgalandırarak asil milletinin
gücünü, kuvvetini temsil görevini de büyük bir onurla yerine getirdiğini
aktardı.
Akar, “Türk Deniz Görev Grubunda görev yapan Gökçeada
fırkateynimiz Libya'nın Misrata açıklarında, içinde göçmenlerin bulunduğu bir
tekneyi tespit etti. Yarı baygın haldeki 17 düzensiz göçmene hemen sağlık
personelimiz tarafından gerekli müdahaleler yapıldı. Kurtarılan düzensiz
göçmenler, kurulan koordinasyon sonucunda Libya makamlarına teslim edildi. Bu
ve benzeri faaliyetler TSK'nın çok çeşitli coğrafyalarda barışa, istikrara ve
huzura yaptığı insani katkıları göstermektedir” ifadelerini kullandı.
Terörle mücadele
Terörle mücadele operasyonlarına da değinen Akar, Türk
Silahlı Kuvvetlerinin terörle mücadelesini artan bir tempoda devam ettirdiğini
belirterek, şunları söyledi:
“Pençe Kilit Operasyonu'muz planlandığı şekilde başarıyla
devam ediyor. Bugüne kadar diğer alanlarda yapılan çalışmalar var. Bunların
hepsinin tamamlanabilmesi için bu kilidi bağlamalı, bunu başarılı bir şekilde
sonuçlandırmamız gerekli. Zorlu hava ve arazi koşullarında Mehmetçik tarafından
teröristlerin inlerine giriliyor, buralar alçakların başlarına yıkılıyor. Şu
ana kadar 73 terörist etkisiz hale getirildi. Teröristlere ait 102 mağara,
sığınak tahrip, 524 el yapımı patlayıcı imha edildi. Operasyonda 10 kahraman
silah arkadaşımız şehit oldu. Şehitlerimizin, gazilerimizin kanlarının ve
onların kıymetli ailelerinin gözyaşlarının hesabını sorduk, sormaya devam
ediyoruz. Mehmetçiğin nefesi teröristlerin ensesinde. Teröristlerde ciddi bir
korku, endişe, panik hakim. Terör örgütünde çöküş alametleri var. Asil
milletimizi 40 yıldan beri başına musallat olan bu terör belasından kurtarmakta
azimli ve kararlıyız. Mücadelemiz en son terörist etkisiz hale getirilinceye
kadar kararlılıkla devam edecek.”
Türk Silahlı Kuvvetlerinin operasyonlarındaki tek hedefinin
teröristler olduğunu vurgulayan Akar, “Teröristler dışında bir hedefimiz
yoktur. Ayrıca bir kez daha vurgulamak isterim ki binlerce yıldır bu
coğrafyayı, ekmeği, suyu birlikte paylaştığımız Kürtler bizim kardeşimizdir.
Bunun en açık göstergesi şanlı bayrağımız ve sancağımız için canlarını feda
eden ve şehitliklerimizde bir arada yatan kahramanlarımızdır. Faaliyetlerimizde
dostumuz, komşumuz, kardeşimiz Irak'ın sınırlarına, egemenlik haklarına,
bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne son derece saygılıyız” ifadesini kullandı.
“Gerçekleri
görmüyorlar”
Hudut güvenliği konusunda alınan tedbirlere de değinen Akar,
“Mehmetçik, ‘hudut namustur' anlayışla gece-gündüz demeden mücadelesini büyük
bir fedakarlık ve kahramanlıkla sürdürüyor” diye konuştu.
Hudutların güvenliğini milli bir mesele olarak nitelendiren
Akar, şöyle konuştu:
“Yapılan tüm açıklamalara, bilgilendirmelere rağmen maalesef
bazıları gerçekleri anlamamakta, dinlememekte, görmemekte, duymamakta ısrar
ediyorlar. Hudutların korunması milli bir meseledir. Bunun herkes tarafından
anlaşılması lazım. Mehmetçik hudutlarda kendisine sağlanan imkanları en etkin
şekilde kullanıyor. Yapılması gerekenleri başarılı şekilde yapıyor. Mehmetçiğin
tek beklentisi hudutlarda kahramanca ve fedakarca yapılan faaliyetlere, emeğine
saygı gösterilmesidir. Tek isteğimiz bu. Yalan haberler, sahte videolar,
dezenformasyonla farklı bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bunlara karşı
sağduyu sahipleri dikkatli, müteyakkız olmalı ve bunlara karşı gerçekleri
görebilmeli.”
“Yıl başından bugüne kadar hudutlarımızda 2 bin 65 kişi
yakalandı, 132 bin 473 kişi engellendi” diyen Akar, hudutlarda birlik sayısı,
altyapı, araç gereç, donanım bakımından Cumhuriyet tarihinin en yoğun tedbirlerinin
alındığını vurguladı.
Bazı basın yayın organlarında hudut tedbirlerine yönelik yer
alan yorumları da eleştiren Akar, “Bazıları gerçekleri bilmeden, 20-30 sene
önceki konulardan bahsediyorlar. Bu yanlıştır. Hudutlarımızda çok ileri
teknolojiler kullanılıyor. Bu büyük ve gelişmiş imkanların sağlanmasından
dolayı milletimize, devletimize şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.
“Siyasi tartışma
konusu yapılmamalı”
Akar, Mart 2011'den bu yana Suriye'de devam eden iç savaşta
1 milyondan fazla Suriyeli'nin hayatını kaybettiğini belirterek, 7 milyondan
fazla kişinin evlerini, topraklarını terk ettiğini söyledi.
Söz konusu insanların çevre ülkelere göç etmek zorunda
kaldığını aktaran Akar, şu açıklamalarda bulundu:
“Bunlardan bir kısmı da hem rejimin hem de terör
örgütlerinin zulmünden kaçmak, canlarını kurtarmak için Türkiye'ye geldi.
Güvenliklerinden emin olduklarında bunlar dönecekler. Zaten dönmeye de
başladılar. Suriye'nin, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından terörden,
teröristten arındırılmış bölgesinde yaklaşık 5 milyon Suriyeli bulunmakta.
Türkiye'de daha önce 4 milyon civarında Suriyeli vardı. Son
zamanlardaki dönüşlerle birlikte 3 milyon 700 bin civarında Suriyeli,
Türkiye'de bulunmaktadır. Sığınmacıların BM kriterlerine uygun güvenli, gönüllü
ve saygın bir şekilde dönüşleri için gerekli şartların oluşmasına yönelik her
türlü çaba da ülkemiz tarafından gösterilmektedir. Bu insani bir durumdur.
Bunun siyasi tartışma konusu yapılmaması lazım. Türkiye tarih boyunca daima
mazlumun mağdurun yanında, onlarla birlikte olmuştur. Şu anda da Türkiye
kendine yakışanı yapmaktadır. Milli ve manevi değerlerimiz çerçevesinde bu
insanlara karşı insani, vicdani ve hukuki görevlerimizi uluslararası kurum ve
kuruluşlarla bugüne kadar koordineli olarak yerine getirdik, getirmeye devam
ediyoruz.”
“Hiçbir oldubittiye
izin vermeyiz”
Yunanistan ile Ege, Akdeniz ve Kıbrıs'ta yaşanan sorunlara
dikkati çeken Akar, “Biz tüm faaliyetlerimizde uluslararası hukuktan,
diyalogdan yanayız. Bütün problemlerimizin barışçıl yol ve yöntemlerle çözümünü
istiyoruz. Buna rağmen maalesef Yunanistan provokatif eylem ve söylemleri ile
yayılmacı ve saldırgan politikalarını sürdürüyor” diye konuştu.
Yunanistan'ın sığınmacılara yönelik insanlık dışı
davranışlarına da dikkati çeken Akar, şunları kaydetti:
“Yıllardır Yunanistan'ın masum insanlara karşı uyguladıkları
zulüm ve insanlık dışı davranışlar ile her türlü rezalet dünya tarafından
maalesef görmezlikten gelinmiştir. Ancak Yunanistan, son FRONTEX olayı ile
suçüstü yakalanmış ve nihayet Avrupa Birliği olayları sınırlı da olsa görmeye
başlamıştır. Suçüstü yakalanan Yunanistan dikkatleri başka yöne çekmek ve
FRONTEX olayını karartmak için suni gündemler üretmektedir.
Yunanistan Tiger Meet'in de yer aldığı bazı uluslararası
tatbikatları da bu amaçla kullanmaktadır. Tiger Meet Tatbikatı sırasında FIR,
Gayri Askeri Statüdeki Adalar ve personel kurtarma sahalarındaki bazı konuları
bencilce istismar etmeye çalışması ve tatbikatı Türkiye'nin hak, alaka ve
menfaatlerine karşı kullanma gayreti nedeniyle Hava Kuvvetlerimize tatbikattan
çekilme talimatı verdik. Hava Kuvvetlerimiz tatbikattan çekildi. Biz barıştan,
iyi komşuluk ilişkilerinden uluslararası hukuktan yanayız. Bütün problemlerin
görüşmeler yoluyla çözümünden yanayız. Ancak hiçbir oldubittiye izin
vermeyeceğimizi hakkımızı hukukumuzu çiğnetmeyeceğimizi herkesin bilmesi lazım.
Hakkımızı, hukukumuzu korumakta azimli, kararlı ve buna muktediriz.”
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal da törendeki
konuşmasında, 1963 yılında inşa edilen eski iskelelerin 57 yıl süresince
bölgedeki ihtiyacı karşıladığını belirtti.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığının deniz güvenliğinin
sağlanması ve deniz yetki alanlarının korunmasına yönelik yapılan faaliyetlere
dikkati çeken Özbal, “Doğu Akdeniz kıyılarımızda gemilerimiz için ihtiyaç
duyulan bakım, onarım ve lojistik destek imkanlarının artırılması da zorunlu
hale gelmektedir. Bu açıdan bakıldığında Aksaz Deniz Üssüne ilave olarak Mersin
limanı bölgede en önemli üs imkanını sağlayacaktır. Sahip olunan yeni imkanlar
sayesinde önümüzdeki dönemde daimi olarak Mersin'e konuşlandırılacak gemilerle
Doğu Akdeniz'deki kalıcı varlığımızın daha da güçlendirilmesi planlamaktadır”
diye konuştu.
Önemli bir lojistik
üs
Akdeniz Bölge Komutanlığının yeni rıhtım ve iskelelerin
inşası 546 günde milli imkanlarla tamamlandı. Proje kapsamında Doğu Akdeniz'de
yoğunlaşan faaliyetlerin paralelinde yüzer birliklere hizmet için rıhtım ve
parmak iskeleler yeniden inşa edildi.
Tüm yüzer unsurların kullanımına uygun hale getirilen yeni rıhtım ve iskelelerin alt yapısı gemilere ve denizaltılara hizmet vermek üzere yenilendi. Açılışı yapılan yeni rıhtım ve iskelelerin Doğu Akdeniz'de önemli bir lojistik üssü olması bekleniyor.