Fonksiyonel Tıp Doktoru Prof.Dr.Deniz Özzeybek, yorgunluğa kas-iskelet ağrısı, uyku bozukluğu, konsantrasyonda bozulma, boğaz ve baş ağrısının da eşlik ettiğini belirtti. Özzeybek, “Yorgunluk hastanın bireysel, sosyal, mesleki, eğitimsel ve ruhsal işlevlerini zorlar. Beceri isteyen işlerde yavaşlama, planlama, organizasyon ve problem çözme gibi yeteneklerde gerileme görülür. Ayrıca dikkat kusuru, konsantrasyon düşüklüğü, karar vermede zorluk gibi bulgular göstererek, iş gücü kaybına neden olur. Bu tabloya genelde umutsuzluk, sıkıntı hali, çaresizlik duygusu, iştah ve kilo kaybı gibi belirtiler eklenir” dedi.
Altta yatan nedenler
araştırılmalı
Kronik yorgunluk sendromunun nedeninin tam olarak
bilinmediğini söyleyen Özzeybek, altta yatan nedenler arasında gıda
duyarlılıkları, çeşitli enfeksiyonlar, aşırı stres, bağışıklık sistemi
sorunları, hormon bozukluğu, ince bağırsaklarda aşırı bakteri üremesi anlamına
gelen SIBO, vitamin ve mineral eksikliklerinin olabileceğini söyledi.
Kişiye özel tedavi
Kronik yorgunluk sendromunun genelde 30-50 yaş arasında ve kadınlarda daha çok görüldüğünü ifade eden Özzeybek, tedavi hakkında şu bilgileri verdi: “Bu rahatsızlığın tedavisi kişiye özgüdür ve bütüncül bir yaklaşımla hastaya uygun tedavi programı planlanır. Bu planın içinde altta yatan nedenin ortadan kaldırılması yanında, uyku düzeninin oluşturulması, egzersiz, vitamin ve mineral desteği, diyet ve meditasyon da mutlaka yer almalıdır.”