Saygılı açıklamasında şunları kaydetti: “Türkiye
ekonomisinde reel sektöre yönelik ivme kaybının hafiflemesi, Ağustos ayına
ilişkin tüketici fiyatlarına da olumlu yansımıştır. Nitekim bu dönemde T.C.
Merkez Bankası tarafından açıklanan imalat sanayi kapasite kullanımı ve reel
kesim güven endekslerinde artış kaydedilmiş, ayrıca İSO’nun açıkladığı PMI ve
MÜSİAD Satınalma Müdürleri Endeksinde de gözle görünür toparlanmalar
gerçekleşmişti. Bu bağlamda tüketici fiyatlarındaki yıllık bazda artışının
%15,01 seviyesine gerilemesi, yılın üçüncü çeyreğine yönelik olumlu bir tablo
sunmaktadır.
Önceki yılın Ağustos ayında ülkemizin maruz kaldığı
spekülatif döviz atağı sebebiyle üretim maliyetlerinde gözlenen artışlar,
tüketici fiyatlarındaki dalgalanmaların temel belirleyicisi olmuştu. 2019
yılında geldiğimizde ise; bilhassa Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarını kapsayan
döneminde döviz kurunda ciddi oranda istikrar sağlanması dikkat çekmektedir.
Böylece kur ataklarından bugüne kadar gelen bir yıllık süre zarfında Türkiye
ekonomisi, yeniden rayına oturmuş ve hızlı bir şekilde dengelenme sürecine
girmeyi başarmıştır.
T.C. Merkez Bankası tarafından Temmuz ayında alınan 425 baz
puanlık faiz indirimi kararı ve bunun piyasa faizlerine hızlı bir şekilde
yansımış olması da iç talebin canlanmasına yönelik etkileri bakımından,
enflasyon oranı üzerinde oldukça olumlu bir gelişme olmuştur. Bu bağlamda
%15,01 seviyesine çekilen manşet enflasyonun Merkez Bankası’nın para
politikalarıyla uyuştuğunu, faiz indirimlerinin önümüzdeki dönemde de devam
edeceğini ve reel sektöre; dolayısıyla da hem üretici hem de tüketici
fiyatlarına olumlu yansımalarının süreceğini tahmin ediyoruz.
Faiz oranlarında gözlenen düşüşü olumlu karşılamakla birlikte, kredi risk primlerinde gözlenen artışların üzerine dikkatle eğilmemiz gerektiğine inanıyoruz. Nitekim MÜSİAD olarak sıklıkla “üretim odaklı” bir ekonomik modele geçiş yapmamız gerektiğini ifade ediyor, üretim ve yatırım hattında tatmin edici bir denge oluşturmak için yoğun bir çaba sarf ediyoruz. Bunun için de üretimin sırtındaki faiz yükünü muhakkak olabildiğince asgari düzeyde tutmamız gerekiyor" dedi.