Mahkemenin gerekçeli kararında, olay günü sanık Sertaç
Özgizler'in (62), bıçakla oynayan oğlu Soykan Özgizler'e (18), "Mafya
mısın, ne işin var, bıçaklarla oynuyorsun?" dediği, oğlunun da "Her
şeye karışıyorsun" şeklinde karşılık verdiği belirtildi.
Sözlü tartışmanın ardından elinde bıçak olan maktul ile
babasının birbirlerinin bileklerinden tuttukları, maktulün yatağın üzerine
çıktığı, babasının ise onu aşağıya çekiştirdiği ve çekiştirme sırasında
maktulün elindeki bıçağın, göğüs boşluğundan kalbine geldiği ve yataktan inip
evden çıktığı, apartmanın merdivenlerinde yere yığıldığı kaydedildi.
"Şüpheden sanık yararlanır" ilkesi nedeniyle
cezalandırma için "suçun şüpheye yer vermeyen bir kesinlikle ispat
edilmesi" gerektiği vurgulanan kararda, şu ifadelere yer verildi:
"Sanık ile ölen Soykan Özgizler'in, baba oğul olmaları,
olayın ani gelişmesi, aralarında öldürmeyi gerektirecek herhangi bir sebebin
bulunmaması, sanığın maddi delillerle örtüşen istikrarlı savunması, kastının
öldürmeye yönelik olduğunun şüphede kalması ve bu şüphenin sanık lehine
değerlendirilmesi zorunludur. Sanığın öldürme veya yaralama kastının
bulunmadığı ve eylemin kasten öldürme niteliğinde olmadığı ve sanığın 'taksirle
öldürme' suçundan cezalandırılması gerekmektedir. Baba, maktulün elindeki
bıçağın Soykan'ı veya kendisini yaralayabileceğini düşünerek daha dikkatli
davranmalıyken gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle kusurludur. Suç
'taksirle öldürme' niteliğindedir.
Olayda bilinçli taksirin bulunmadığı, ölenin, sanığın oğlu
olması nedeniyle neticenin sanığın kişisel ve ailevi durumu bakımından artık
bir cezaya hükmedilmesini gereksiz kılacak şekilde mağdur olmasına yol açtığı
dikkate alınarak cezaya yer olmadığına karar verilmiştir."
"Sanık, 12 yıldan 16 yıla kadar
cezalandırılmalıydı"
Oy çokluğuyla alınan karara şerh düşen hakim ise
gerekçesinde olay günü apartmanda bulunan tanık A.O'nun, "Maktul Soykan
Özgizler, babasına 'Ne yapıyorsun baba? Bana mı? Elindeki ne?' şeklinde sözler
sarf ettiğini duydum" şeklindeki beyanını hatırlattı.
Hakim, sanığa husumet beslemeyen ve iftira atmak için sebebi
bulunmayan tanığın beyanlarına itibar edilmesi gerektiğine dikkati çekti.
Hakim gerekçesinde şu ifadeleri kullandı:
"Sanık, olay sonrası aradığı kişiye 'Soykan ile
tartıştıklarını, elinde çakı olduğunu ve Soykan'ı yaralamış olabileceğini'
söylemiştir. Sanığın fark etmeyeceği şekilde, maktulün kaza sonucu yaralanmış
olması durumunda maktulün kaçar vaziyette dışarı çıkmak yerine babasından
yardım istemesi beklenirdi. Maktul yardım istemek yerine evden hızlıca
uzaklaşmıştır. Sanığın maktulü yerde görünce üstünü açarak 'Ah kalbinden mi?'
şeklinde sözler söylemiş olması nedeniyle beyanlarına itibar edilmemiştir.
Baba ve oğlun aralarında öldürmeyi gerektirir bir sebebin
bulunmayışı, sanığın olaydan sonraki davranışları, darbenin şiddeti ile
maktulde oluşan yara ve tanık ifadelerine göre sanığın ayakta duramayacak kadar
alkollü olması ve bu halde hedef gözetecek durumda bulunmaması
değerlendirildiğinde kastın yaralamaya yönelik olduğu görülmektedir."
Sanığın tartışmanın getirdiği kızgınlık ve alkolün etkisiyle
salladığı bıçağın kalp bölgesine isabet etmesi sonucu maktulün öldüğünü
belirten hakim, "Olayda kasten yaralama sonucunda ölümün meydana geldiği
ve sanığın 12 yıldan 16 yıla kadar cezalandırılması gerektiği
kanaatindeyim" değerlendirmesinde bulundu.
Olay
Konak ilçesinde şubat ayında lise öğrencisi Soykan Özgizler
(18), babası Sertaç Özgizler (62) tarafından bıçakla öldürülmüş, tutuklanan
baba hakkında "çocuğunu kasten öldürmek" suçlamasıyla dava açılmıştı.
Mahkeme heyeti, sanık babaya ceza verilmesine yer olmadığına ve tahliyesine hükmederek, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Silahlar Hakkında Kanun kapsamında 5 ay hapis ve 20 gün adli para cezasına çarptırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermişti.