Milli Eğitim Bakanı Selçuk, liselerde yeni eğitim sisteminin
ayrıntılarını paylaştı. Gençleri geleceğe hazırlanması gerektiğinden bahseden
Bakan Selçuk, "Biz bu çocukları 2035'lere, 40'lara hazırlıyoruz, başka bir
bakış açısı gerekli. Çocukların matematik uygulamalarıyla ilişkilendirilmesi
çok önemli. Küçük küçük çukur kazan bir çocuğun asla bir kuyusu olmaz. Her
şeyden yüzeysel alınan içeriğin derinleşmeye değil, sadece sınav için belleğinde
taşıdığı bir durum söz konusu"
Eğitim sistemini eleştirerek neden değişikliliğine gittiğini
açıklayan Selçuk şu şekilde konuştu; "9'larda 15-16 dersten söz ederken,
şu anki tasarımda 8 dersten söz ediyoruz. 10. sınıfta 9 ders, 11-12 bu böyle
devam ediyor. Niye azaltıyoruz? Bir çocuğun 15-16 dersi anlaması ve içselleştirmesi
mümkün olmuyor. Soru çözmek başka, sorun çözmek başka. Bizim çocukları soru
şablonlarını ezberleyerek soruları çözebilirler. Ama aslolan şu: Bu soruları
çözerken bunun anlamının ne olduğu, neden yapıldığını anlamakta
zorlanabilirler. Çocuğun hayatta problem çözmesi önemli. Bir genç işe
başladığında iş yerindekiler soru çözmekle ilgilenirler mi? İlgilenmezler, 'sen
problem çözebiliyor musun?' derler. HEY dediğimiz bir fırsat var. İlk ve
ortaokulda tasarım beceri atöyleleriyle yapmaya çalıştığımız ve çocuğun 1.
sınıftan itibaren birçok yeteneği yüzlerce binlerce kez denediği, lisede devamı
olarak bu tür aktivitelerle zenginleştirmesini hedefliyoruz. Sanatın ince
ayarından geçmeyen bir çocuğun şahsiyetinin oluşması zor oluyor. Yıllarca soru
çözen çocuklarımız için hayatın başka gerekleri var. Çocuğun fiziksel
aktiviteleri de çok önemli. Çocuğun sadece kağıt üzerinde soru çözerek değil,
hayatın içinde tecrübe kazanmasına çok önem veriyoruz."
Yeni Eğitim sistemi kişiselleşecek
Çocukların geleceğe hazırlanmasında ve kendisini tanımasında etkili olacak yeni sistem için şu noktalara değinen Selçuk, "Çocuğun kendisiyle buluşmasını sağlayacak bir altyapı gerekiyor. Çocuk, 11. sınıfta bile farklı bir alana yönelme tercihine sahip olmalı. Dersler kişiselleştirebilmeli. Çocuğun ilgili alanlarını ölçmeliyiz. Çocuk kendisini tanıma imkanını bulacak. Çocuğun yeteneğini, kişiliğini ölçecek miyiz? Tabii ki ölçeceğiz. Ortaöğretim tasarımıyla ilgili çalışmayı sadece bir ders çizelgesi olarak görmek elbette mümkün değil. Bu Türkiye'nin bir gelecek projesi, bir ekonomi projesi, bir sosyal hayat projesi. Türkiye'nin dünyada, bu topraklarda, bu coğrafyada onuruyla haysiyetiyle dimdik ayakta durabilmesinin bir eğitimsel projesi. Ortaöğretim tasarımından söz ettiğimizde, okul profili değerlendirme, tasarım beceri atölyeleri, e-portfolyo, e-rehberlik ve benzeri birçok proje, mesleki eğitimde yaptığımız birçok proje aslında bu vizyonun parçaları. Bu parçaların da her birisinin birbiriyle bir bağlantısı var. Yani birbirini tamamlayıcı etkiye sahipler. Bu çok önemli."
Liselerdeki yeni eğitim sistemi şu şekilde olacak
"2020 eylül ayından itibaren 9. Sınıftan başlayarak
uygulanmak üzere; Bütünleşik ve disiplinlerüstü ders yapısıyla ders sayısının
azaldığı; Öğrenmede derinleşmeyi
sağlayan, Araştırma, uygulama ve deneyim temelli bir programla donatılmış, Öğrencileri
sınava değil; üniversiteye ve yaşama hazırlayan, Etkili kariyer danışmanlığına
dayalı bir Ortaöğretim Modeli hazırlanmıştır. Lise düzeyinde öğrencilerimizin
çok sayıda ders aldığı, ancak bu derslerde edindikleri bilgilerle ilgili
araştırma ve uygulama imkânlarına zaman bulamadığı; dolayısıyla bilgiyi
içselleştiremediği bilinmektedir. Gerek kalıcı bir bilgilenme sürecinin
oluşması, gerekse öğrencilerin ilgi ve meraklarını geliştirebilmeleri için lise
modelinin disiplinlerüstü derslerle desteklenmesi yoluna gidilmiştir. Bu
çerçevede; 9. sınıfta 15-16 olan ders sayısı 8’e, 10. sınıfta 15-16 olan ders
sayısı 9’a, 11. sınıfta 12-15 olan ders sayısı 9’a, 12. sınıfta 12-15 olan ders
sayısı 7’ye düşürülmüştür. Akademik Gelişim Programı(AGEP) adıyla bütüncül bir
yapıya kavuşturulan akademik dersler Anadolu Liseleri için 9-11. sınıflarda 35,
12.sınıflarda ise 24 ders saati olarak planlanmıştır.
Hayal-Etkinlik-Yaşam temalarında çalışmalarla
değerlendirilmek üzere kısa adı HEY olan haftalık 5 saatlik zaman dilimleri
planlanmıştır. Bu zamanlarda öğrencilerin tasarım ve uygulama becerilerini
geliştirecek etkinlikler yapmaları ve toplumsal fayda çalışmalarıyla yaşamla
ilişki kurmaları hedeflenmiştir. Bu amaçla, 9-11. sınıflarda Haziran ayları
ağırlıklı olarak portfolyo, sunum ve değerlendirme çalışmalarına ayrılmıştır.
Buradaki amaç öğrencilerin sadece akademik değil sosyal ve duygusal
becerilerinin en üst düzeyde gelişiminin sağlanması yoluyla dengeli bir eğitim
sisteminin oluşturulmasıdır.
Bu çerçevede, lisenin ilk üç yılında haftalık okul zamanı;
35 saati AGEP, 5 saati HEY olmak üzere toplam 40 saat olarak planlanmıştır.
11 ve 12. sınıflarda zorunlu hale gelen Bilgi Kuramı
dersiyle birlikte öğrencilerin bilginin doğası üzerine yoğunlaşmaları
sağlanarak, bilgilerin nasıl elde edildiğinin sorgulandığı, doğruluğunun kanıt
temelli gerekçelendirildiği becerilerin kazandırılması hedeflenmektedir. Tüm
akademik derslerin de Bilgi Kuramıyla ilişkilendirilmesi ve sorgu temelli bir
bakış açısının edinilmesi amaçlanmıştır.
Lisenin 12. sınıfı ise öğrencilerin bir anlamda
tercihlerini, planladıkları kariyerlerine uygun ders seçimiyle yapacakları bir
sınıf düzeyi olarak düşünülmüştür. Üniversite öncesinde öğrenciler, seçecekleri
disiplinlerüstü kariyer dersleriyle hem bir üst eğitim kademesine daha kararlı
bir seçim yaparak geçecek hem de ilgi ve yetenekleri temelinde iş dünyasıyla
buluşmaya hazırlanacaklardır. Bu amaçla 12. sınıfta haftalık çizelge; akademik
ders saatleri 24, proje ve sertifika çalışmaları 6, destek ve rehberlik
çalışmaları da 10 olmak üzere toplam 40 saat olarak planlanmıştır.
Öğrencilerin lise dönemi boyunca kendilerini tanımaları ve
yaşamın diğer aşamalarını daha etkili yönetmelerini sağlamak üzere her okula
Kariyer Ofisleri kurulması yoluna gidilmiştir. Kariyer ofisleriyle
öğrencilerin, tüm alanlardan seçecekleri dersler aracılığıyla daha dengeli bir
müfredat içinde kendilerini yetiştirmeleri hedeflenmektedir. Başta sertifika
programları olmak üzere öğrencilerin okul içi ve okul dışında edinmeleri
gereken beceri alanları müfredat içine alınarak okul zaman planlamasına dahil
edilmiştir.
Hemen tüm aşamalarda esnekliğe dayalı bir sistem olarak kurgulanan lise modeli, öğrencilere oldukça farklı başarı imkânları sunmaktadır. Bu yönüyle lise modelinin, ortaöğretim düzeyinde yaşanan başarı farklarını azaltması ve eğitime yapılan yatırımların toplumsal ve ekonomik sistemimizde beklenen sıçramayı sağlaması beklenmektedir.
Müfredat geliştirme çalışmalarının tamamlanması, öğretmen
eğitimi ve materyal geliştirme çalışmalarının istenen düzeyde yapılabilmesi ve
okullarımızın sözü edilen lise modeline daha üst düzeyde hazırlanmaları
açısından uygulamaya 2020-2021 Öğretim yılında 9. sınıfı okuyacak öğrencilerle
başlanarak kademeli olarak ilerlenmesi yoluna gidilmiştir. Lise modelinin
aşamalı gelişimiyle eş zamanlı olarak 2024 yılında uygulanmak üzere
yükseköğretime geçişte de gerekli değişiklikler yapılarak sınavla lise yaşamının
üst düzeyde uyumu sağlanacaktır.
Mutlu Çocuklar Güçlü Türkiye hedefiyle yola çıktığımız 2023 Eğitim Vizyonumuz çerçevesinde, toplumsal özlemlerimizi yansıtan ve lisedeki yaşamı önemli ölçüde değiştirmesi hedeflenen lise modelimizi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının milli mücadeleyi başlattığı Milli iradenin 100. Yılında, geleceğimiz ve ümidimiz olan gençlerimizle paylaşmanın heyecanını yaşıyoruz.”