Uzm. Dr. Oral, “Ramazan ayı, yaz aylarına denk geldiği için metabolizmada ısıya ve günlük aktiviteye bağlı olarak ciddi su kaybına neden olmaktadır. Bu nedenle çok tuzlu gıdalardan uzak durulmalıdır. Çünkü bu gıdalar su ihtiyacını artırmaktadır. Gün içinde ter ile kaybedilen tuzun gıdaların kendi tuzu ile geri alınması, metabolizma için yeterli olacaktır. Oruç esnasında mide ve bağırsak sistemi ağırlaştığından dolayı; bu sisteme yağlı, baharatlı ve sindirimi hızlı olan besinlerin birdenbire alınması sağlıksızdır. Olabildiğince sulu gıdalar, sebze ve meyve tüketilmelidir. Yani, su doğadan bitkilerle alınmalıdır. Ispanak gibi sulu sebzelerin ve karbonhidrat barındıran makarna gibi gıdaların tüketilmesi avantajlıdır. Aşırı şekerli gıdalardan uzak durulmalıdır çünkü bu gıdalar, insülin salınımını yükselterek metabolik olarak bünyeyi zorlamaya neden olabilir. Su tüketimini artırmak çok önemlidir. Böylece oruç daha sağlıklı ve daha dayanıklı bir dengeye oturacaktır” dedi.
Ramazan ayında diyet uygulamalarının sağlığı tehdit ettiğini
ve halk arasında Ramazan ayında kilo verme inancının yanlış bilindiğini
söyleyen Uzm. Dr. Oral, “Ramazan ayında diyete yönelik program uygulanmaya
çalışılıyor fakat bu çaba kilo alımı ile sonuçlanıyor. Oruç ile diyeti birlikte yürütmek
metabolizmayı yıpratmaktadır. Diyette esas olan su kullanımı ve dengeli gıda
tüketimidir. Sık ve az beslenme
programlarıyla günde az az 4-5 öğün öneriyoruz. Türkiye’de 16 saatlik bir oruç
tutma süresi var. Koşullar bu şekilde olduğu için diyet yapmanın getirdiği
uygulamalar mümkün değildir. Sağlıklı bir diyet için su içmek şarttır. Ramazan
ayında ise iki öğün beslenme şansı olduğu için bilimsel bir diyet uygulaması
ile orucu buluşturmak çok zordur. Dolayısıyla oruç tutarken diyet yapmak
sağlığı tehdit etmektedir. Diyetten ziyade sağlıklı beslenme ve sağlıklı bir
Ramazan ayı geçirmek önemlidir. Ramazan ayında diyet yaparak kilo verenler
hemen geri alıyorlar fakat normal şartlarda diyet başarılı ise arkasından kilo
alınmaması gerekir. Biz; diyet, egzersiz ve beslenmeyi eşgüdüm içinde
tutuyoruz. Sağlıklı bir diyette de ayda 2 buçuk kilo kaybını geçmemek gerekir.
Ayda beş kilo verilen diyet başarısızdır çünkü metabolik yıkımı ortaya
çıkartır. Er geç bu diyet
noktalandığında metabolizma o açığı kapamak için kaybettiği 3 kiloyu, 5 kilo
olarak geri alacaktır” diye konuştu.
“Spor hazımsızlık problemini ortadan kaldırıyor”
Ramazan ayında sporun önemli olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Oral, “Ramazan ayında sporla beraber su kaybı yüksek olacağı için bu konuda sporun sıklığını ve şiddetini azaltmak gerekir. Su kaybı minimalize edilmeli ve özellikle kalori alındığı için, iftardan sonra ya da sabah sahur sonrası spor yapmak sağlıklı olacaktır. Aynı zamanda spor yapmak, Ramazan ayında yaşanan genel bir şikâyet olan hazımsızlık problemini de ortadan kaldırır. Çünkü sindirim sistemi olumlu etkilenir ve bağırsak hareketleri spor sayesinde artar. Spor, alınan gıdaların iyi sindirimini ve değerlendirilmesi sağlarken hazımsızlık diye adlandırılan sindirim problemini ortadan kaldırır. Burada önemli olan şey, aktivitelerin düzenli yapılmasıdır. Spor, bizi biz eden tüm aktivitelerdir” dedi.