Çiğdem CANPOLAT /
ÖNCÜŞEHİR - Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) İzmir İl Başkanı Seda Kaya
Ösen, Balçova Termal Otel’de basın mensupları ile bir araya geldi.
Düzenlenen toplantıda yerel ve ülke gündemini değerlendiren Ösen, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“HAPİSTE EN FAZLA
BASIN MENSUBUNUN BULUNDUĞU ÜLKEYİZ”
Türkiye’nin basının en fazla hapiste olduğu ülke olduğunu söyleyen Ösen, "Ülkemizde basın özgürlüğü noktasında son derece artarak devam eden kötü bir performans veriyor. Basının özgürce hareket edemediği bir ülkede yaşıyoruz. En fazla hapse gazeteci bulunduran ülkelerden bir tanesiyiz. Bunlar bizim için üzücü ve utanç verici. Ülkenin gelişmişliğine baktığınızda sadece ekonomi olarak bakıldığını görüyoruz. Bir ülke sadece ekonomi ile gelişemez. Objektif başının yavaş yavaş kalmadığını gözlemliyoruz. Bazı mahalleleri geziyoruz onların anlattığı Türkiye ile bize gösterilen Türkiye arasında dağlar kadar fark var. Siyaset nasıl kutuplattıysa, basında kutuplaştı. Biz objektif olarak bir olayın ne olduğunu öğrenmek için 4-5 yerden aynı olayı okuyarak anlamaya çalışıyoruz" diye konuştu.
“TÜRKİYE SADECE
KENDİSİ İÇİN DEĞİL KITA İÇİN DE TEHDİT OLUŞTURUYOR”
Ülkede başarının sadece ekonomi olarak ölçüldüğünün ifade eden Ösen, “Ama ekonomi olarak ölçüldüğünde de bir başarı göremiyoruz. Türkiye yüksek enflasyon dönemine girmiştir. Çok daha yükseleceğini ön görüyoruz. Yaşadığımız yılbaşı akşamında yapılan zamlarla ve birikmiş faiz azaltılması ve de askeri ücretlere ve göreceli olarak diğer ücretlere yapılan zamlar yüksek enflasyon devrine tekrar getirdi. Bu saramla Türkiye’nin dönüyor olması bizler için çok acı. Bunun nedeni Türkiye’nin bağımız ve liyakatsiz kadrolar tarafından yürütülüyor olmaması. Ekonomi deneyi yapılıyor. Türkiye sadece kendisi için değil kıta için de tehdit oluşturuyor. Bu da nasıl bir bomba üzerinde olduğumuzu gösteriyor. Gediğimiz oca ayında yapılan zammın değerin eridiğini görüyoruz. Elektrik benzine yapılan zamlar bir yana, diğer marketlerde ve günlük kullanılan gıda maddelerinde getireceği enflasyonla birlikte asgari ücret erimeye devam ediyor. Genel Başkanımız Ali Babacan’ın, “Göreceksiniz asgari ücret eriyecek” demişti, erimeye başladı bile” ifadelerini kullandı.
“VARLIĞIMIZI BİLMEYEN
YÜZDE 12’LİK KESİM VAR”
24 tane ilçede teşkilatlandıklarını söyleyen Ösen, “Biz teşkilat olarak 1 sene 2 aydır görev yapıyoruz. 24 tane ilçe de örgütlenmemizi tamamladık. Kısa zamanda bu 24’ü 30’a tamamlayarak İzmir’in tüm ilçelerinde var olacağız. Varlığımızı bilmeyen yüzde 12’lik kesim var. Bizim bu insanlara ulaşmak için en önemli araç teşkilatlanmamız. Çok agresif teşkilat hedefleri ile çalışıp her köşeye ulaşmak için çalışıyoruz. Her gün sahada olan bir teşkilatız. Birincil hedefimiz insanlara dokunmak ve kendimiz anlatmak. Bütün mağdurların ve haksızlıklara uğrayanların yanında durmaya çalışıyoruz. Kadın kollarımız tüm cinayet davalarına katılıyor. Bu bizim için çok önemli. Önceden tek partiydik ama şimdi diğer partilerinde katıldığını görüyoruz. Bu tür durumlarda destek vermek çok önemli” diye konuştu.
“SONRA GEÇEN SENEKİ
HALİMİZİ ARAR HALE GELDİK”
İzmir’de 30 Ekim 2020 yılında yaşanan deprem sonrası Genel Başkan Ali Babacan’ın ziyaretinde yaşadıkları bir diyalogu aktaran Ösen, “Genel Başkanımız bana, “Seneye bu zamanlar o kadar kötü olacak ki ekonomi bugünleri mumla arayacağız” dedi. Daha ne kadar kötü olabilir diye düşündüm ama bir sene sonra geçen seneki halimizi arar hale geldik. 12-13 sene bu ülkenin ekonomisi yöneten bir insan. Bazı tecrübelere kulak vermek lazım” dedi.
“OLAN İZMİR HALKINA
OLUYOR”
Yönetime geldiklerinde bir anket yaptıklarını dile getiren Ösen, “Bizim ilk yönetime geldiğimiz yaptığımız anket var. En büyük sıkıntı nedir diye? Yerel yönetimlerde hantallık ve de kadrolaşma öne çıktı. Hala bu tarz yorumları duyuyorum. Genel olarak halkın siyasetçilerle ilgili serzenişi var. Sadece seçim zamanı geliyorlar ve bir daha gelmiyorlar. Biz kendimizi anlatmaya geliyoruz diyoruz. Daha seçimlere var diyoruz. İzmir halkı görmezden geliniyor. İktidar kanadı tarafından nasıl olsa bunlar bize oy vermedi sorunlarını çözmemize gerek yok denilerek cezalandırma politikası ile ilgili hareket ediliyor olabilir. CHP tarafından da nasıl olsa bize oy veriyorlar, ilgilenmemize gerek yok deniyor. Olan halka oluyor. Halkta da sahada da bunları görüyorum” ifadelerini kullandı.
“DİSİPLİN PROJELERİ
VE ÇALIŞMALARI OLMASI GEREKİYOR”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in vizyonunu ve projelerini değerlendiren Seda Kaya Ösen, “Tunç Bey’in çıkış zamanındaki Akdeniz’in yıldızı vizyonu doğru biz vizyon. İzmir’in yüzünün Avrupa’ya dönük olması gerektiğini düşünüyorum. Hak ettiği yerde olması gerekiyor. Turizm ve kongreler açısında çekim merkezi olması gerekiyor. Gençlerimizin ve turizm yoğun olduğu bir şehir. İzmir, Türkiye’nin başka bir yüzü. Bu bir çekim merkezi olması için çok ciddi bir fırsat. Baktığınızda da vizyonu tespit etmekle olmuyor. Bu yolda giden disiplin projeleri ve çalışmaları olması gerekiyor. Bu konuda eksiklerinin olduğunu düşünüyorum. Bu vizyona ulaşmak için daha farklı bir çalışma yapılabilir” şeklinde konuştu.
“YERELDE DE GENELDE
DE İKTİDAR OLMAK İSTİYORUZ”
İzmir'deki hedeflerinin iktidar olmak mı yoksa muhalefette kalmak mı olduğunun sorulması üzerine de konuşan Ösen, "Bizim hedefimiz hem yerelde hem genelde iktidar olmak. Partimizin kurulma formatı çokta muhalefete uygun değil. İktidar olmaya hedefli kurulmuş bir parti. İlk seçimde olmasa bile orta vadede iktidar olmak. Biz Konak'ta Narlıdere'de gördüğümüz aynı ilgiyi Ödemiş'te Kınık'ta görüyoruz” dedi.
“ŞU AN ADAYIMIZ YOK AMA BULURUZ”
İzmir Büyükşehir Belediyesi için adaylarının olup olmağı sorunu yanıtlayan Ösen, "Bizim şu an böyle bir adayımız yok. İBB başkanı çözüm odaklı olması. İzmir'in birçok avantajı var ancak bunların karşılığını göremiyoruz. Bunları sağlayabilecek vizyonu ve ekibi olması lazım. Ekibiniz olmadan bir şey yapamazsınız. Ekibiniz olmadan bir kişi her şeyden anlayamaz. Şu an adayımız yok ancak buluruz” açıklamasında bulundu.