Çiğdem CANPOLAT GÜÇTEKİN / ÖNCÜŞEHİR – Bir takım ziyaret ve açılışlarda bulunmak üzere 3 günlüğüne İzmir’e gelen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, son gününde Çiğlililerle buluştu.
Çiğli Belediyesi tarafından hayata geçirilen Balatçık Kent Lokantası ve Özge Polat Kent Kitaplığı açılışına katılan Özel’e ev sahibi Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Parti Sözcüsü Deniz Yücel, CHP İzmir Milletvekilleri ile çok sayıda vatandaş katıldı. ÖZEL: YÜREKTEN TEŞEKKÜR EDİYORUM
Sözlerine Çiğlililere teşekkür ederek başlayan Başkan Özel, “Geçen 24 Martta gelip Onur Emrah ve Cemil Başkana istediğim desteği gönülden oy verdiniz. Siz emanete sahip çıktınız. Her iki başkanıma da rekor düzeyde oylar verdiniz ve Çiğli’yi onlara emanet ettiniz. Sağ olsun, var olun. Çiğli 1990’lar başına kadar Karşıyaka’ya bağlı birkaç mahalleydi. 1992’de ilçe oldu. 1994’ten bu yana 7 kez belediye başkanı seçti. Çiğlililer ilk dönem hariç altı dönemdir aralıksız olarak ilçelerini Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarına emanet ediyorlar. Çiğlililer bu seçimde sandığa gittiler ve yüzde 48’lik oy oranıyla Cumhuriyet Halk Partisi'ni iktidara getirdiler. Onur’a her iki oydan bir tanesini veren Çiğlili hemşehrilerime yürekten teşekkür ediyorum. Onur Emrah Başkan edindiği belediyecilik deneyimiyle koltuğa oturdu. Terini soğutmadan, soluklanmadan hizmete başladı mahallelerde yol açma, sıcak soğuk asfalt serimi, kaldırım imalatı ve yeşil alan düzenlemelerini yapıyor. Bu mahallede Balatçık'ta 7 bin metrekare yol düzenlemesi yaptı. Çiğli’nin kalbi, Kasaplar Meydanını yeniledi. Çiğli’de istihdam ofisiyle 4 bin 292 kişiyi iş sahibi yaptı. İhtiyaç sahibi öğrencilere kırtasiye ve çanta yardımlarını ulaştırdı. Üniversite öğrencilerine burs desteği veriyor. İlk kent lokantası geçen Kasım'da hayata girmişti. Bugün hep beraber ikincisini açacağız” şeklinde konuştu. 110’UNCU KENT LOKANTASINI AÇIYORUZ TAYYİP BEY
İktidara eleştirilerde bulunan Özel, “Bir yanda sıcak salonlarda atadığı kişilere kendisini alkışlatan Tayyip Erdoğan CHP'yi iftira etmeye, hakaret etmeye devam etsin. Salon siyasetçisi Tayyip Bey'e İzmir'den kışta, sokakta ve çok sayıda Çiğliliğiyle birlikte sesleniyorum. 110’uncu kent lokantasını açıyoruz Tayyip Bey. Senin yoksullaştırdıklarına sahip çıkmak için 110’uncu kent lokantasını açıyoruz. Burada senin açıp da unuttuğun sadece sayısıyla övündüğün üniversitelerden bir tanesi Katip Çelebi Üniversitesi var. Öğrencilerin barınmasını düşünmezsin. Üç kuruş KYK kredisine muhtaç hale getirirsin. Bu öğrencilere çorba dağıtmak isteriz. Ona bile izin vermemeye kalkarsın. Ama o öğrencileri Çiğli Kent Lokantası'na dört kap yemeği, yarım çorba fiyatına içmeye bunu da alamayacak öğrenciler için Çiğlilileri lokantamızda askıda yemek uygulaması var. Yoksul öğrencilerin gelip bedava karınlarını doyurabilmesi için o askılara yemekleri asmaya davet ediyorum” diye konuştu.
İKTİDAR OLDUĞUMUZDA İLK İŞ…
CHP’nin iktidarında İstanbul Sözleşmesi’nin geri geleceğini söyleyen Özel, “Türkiye'nin en çok övünmeyi hak ettiği iş AK Parti iktidarında neydi diye sorsanız, hep söyledim İstanbul Sözleşmesi'ne girilmesiydi. İstanbul'da sözleşmesi imzalandı. CHP'nin de çağrısıyla mecliste iki elimizi birden kaldırarak oyladık. Hayata geçtiği sene ilk kez Cumhuriyet Halk Partisi'nin de övgüyle hiç çekinmeden övgüyle ifade ettiği gibi kadına karşı şiddet ve kadın cinayetleri azalmıştır. Ama AK Parti, kadına şiddet göstereni evden uzaklaştırma, çeşitli tedbirler alma, polisi, bekçiyi, hakimi, savcıyı, kadını korumak için görevlendirme anlamına gelen gerekli düzenlemeleri yapma noktasında ilk baştaki iştahını hızla kaybetti. Bir süre sonra efendim bizim seçmenlerimiz buna karşı demeye başladılar. Kadının beyanı niye esas alınıyor? ‘Kadının söylediğine bakmayın, adınlar yalan söylüyor olabilir’ demeye başladılar. Nafaka ödenmesi gerekiyor. Hayat pahalılığı var. Bu nafakalar yüksek demeye başladılar. Kadına karşı şiddete devlet engel olurken ‘erkeğe karşı şiddet’ diye ifade etmeye başladılar. Tayyip Erdoğan seçimlere giderken herkese söz veriyordu. O sırada eski adı Hizbullah adının tercümesi HÜDAPAR olan yani haşa Allah'ın partisi diye kendilerini söyleyenler bundan pazarlık ettiler. Kadına karşı şiddet diye yaptığı düzenlemelerden geri adım at, bu doğuda, güneydoğuda kaybettiği gücün yerine güya HÜDAPAR'ı koyma rüyasıyla İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede çıktı. Çıkınca ne oldu? Devleti kadınların arkasından çekti. Maalesef kadına karşı şiddete cesaret verdi. Kadın cinayetleri zaten İstanbul Sözleşmesi'ne ciddiyetle sahip çıkmadığı anlaşıldığında artmaya başlamıştı. Git gide arttı. İşte o mağdurlardan bir tanesi. Eşi tarafından saldırıya uğrayan az daha hayatını kaybedecekken hayata tutunan o günden bugüne kadar mücadele eden ve ne mutlu bize ki bugün kendi adına açılan Kent Kitaplığının açılışına sağlığı da el verdiği için gelen Özge Polat kardeşimiz. Buraya geldi, bizimle birlikte bütün mağdur şiddet mağduru ve erkek şiddetine direnen kadınlar adına ve Türkiye Kadın Hareketi'ni temsilen onu yürekten alkışlıyoruz. Biz CHP olarak sevgili Özge Polat ile birlikte kurdeleyi keseceğiz ve kitaplığı birlikte keseceğiz. Ne güzel ki Özge Polat bugün aramızda ama diğer kadın mağdurlar yanımızda malesef ki değiller. İzmir’e CHP’nin ilk seçimlerde iktidar yapmak ve hızla İstanbul Sözleşmesine geri dönmek düşüyor. Kent lokantasının açılmasına ihtiyaç kentteki yoksulluk. Kent yoksulluğunun sorumlusu şüphesiz ki iktidar. Biz belediye başkanlarımızla kent yoksulluğa karşı büyük bir mücadele vermeye, sosyal belediyecilik uygulamalarını yayınlaştırmaya, yoksulları tespit etmeye, onların çocuklarına sahip çıkmaya, anne kartlarıyla annelerim sosyal ve iş hayatı içinde tutmaya, yoksul aileleri süt vermeyi, ayrıca protein desteği sağlamaya devam ediyoruz” dedi.
İTİRAZ ETTİLER, PARA YOK DEDİLER
Asgari ücret üzerinden de eleştirilerde bulunan Özel, “Tayyip Bey ise işi tarafını belirlemiş emeklilere, asgari ücret verelim dediğimde ‘Özgür Bey hesap kitap bilmiyor, para yok’ demişti. Asgari ücreti 30 bin lira verelim dediğimde veren kişi için çok demişti. Biz diyorduk ki 10 kişiye kadar olan işletmelerde devlet 6 bin lira güvenlik prim desteği olsun. Yani asgari ücret alan için 30 veren için 24 bin lira olsun. Buna karşı itiraz ettiler, para yok dediler. Kaynağı da gösterdik, ihtiyaç olan paranın 250 miyar lira olsun dedik. Tayyip Bey bu parayı bulamadığı için emekli asgari ücretli çiftçi bu halde. 2024 bütçesine Tayyip Bey bir kaleme 701 milyar lira koymuş. O da vazgeçilecek kurumlar vergisi karşılığı. Kimden vazgeçecek? Bunları büyük şirketler holdingler, 5’li çete veriyor… 40 haramiler veriyor. Bütün Türkiye’ye sesleniyorum; bu çok övündükleri tünelleri otobanları, şehir hastanelerini, kamu-özel iş birliği ile yaptılar. Buna bu yıl 220 milyar para koydular. Bunu yapanlar dünyanın parasını kazanıyorlar. Tünelden geçersen vatandaş, geçmezsen farkını devlet veriyor. Dünya para kazanıyorlar, o kadar paraya rağmen bunlar vergi vermiyorlar. Vatandaşımız bilsin ki Tayyip Bey 40 haramileri tutmuyor olsa çiftçiyi emekliyi tutuyor olsa o taraf bu tarafın bütün ihtiyaçlarına yetiyor. Ama Tayyip Beyin tarafı o taraf. Tayyip Bey o taraftaysa biz bu taraftayız. Herkesi cebinden para çalan bir iktidarla karşı karşıyayız” dedi.
KUMRU HESABI YAPTI
Özel son olarak ise, “Bana dediler 3 gündür İzmir’desin. Her gittiğin yerde konuşmana yerelden bir şeyler ekliyorsun. Öğrenci arkadaşımıza sordum, kumru hesabı yap genel başkanım dedi. Kumru geçen yıl 30 liraydı. Şimdi 60 lira. Hesap ettim... En düşük emekli maaşıyla 333 kumru alınıyordu, şimdi 241 tane alınıyor. 92 tanesin emekli değil Tayyip Bey yemiş. Geçen sene 2 bin lira öğrenciye kredi veriyordu. 30 liralık kumrudan 66 tane alınıyordu. Bugün arttırdı diye krediyi, 3 bin lira yaptı. Kumru 60 lira oldu. Hesabı basit yaptığınızda bugün ise 50 tane alınabiliyor. 16 kumruyu öğrenci yerine Tayyip Bey yedi. Emekliyi, öğrenciyi, asgariyi ücretliyi yoksullaştıran insanların sorunlarına bakmadan o ihtiyaç duyulan parayı holdinglere veren Tayyip Bey’e kırmızı kart… Bu hafta kararı alalım. Bu Mart'ta seçimi yapalım. Emekliyi de kurtaralım. Emekçiyi de kurtaralım” ifadelerini kullandı.

TUGAY: EKONOMİK KRİZ ORTAMINDA İZMİRLİLERİN YANINDA OLACAĞIZ
Ekonomik kriz ortamında İzmirlilerin yanında olacaklarını ifade eden Başkan Cemil Tugay, “Çiğli Belediye’mizin iki tane güzel tesisinin açılışı için bir aradayız. Burada bir tane biz kent lokantası açmıştık, onur başkanım da iki açılış ile birlikte Çiğlililer uygun fiyatlı gıdaya erişim için bir hizmet daha sağlayacak. Sevgili Özge’nin talilsizce uğradığı kötü olaydan sonra belki bir miktar acısını da hafifletecek. Biliyorsunuz bu tür hizmetler özellikle kent lokantası, halk ekmek gibi yardımların tamamı iktidarın halkımız arasında yarattığı derin yoksulluk yüzünden ihtiyaç haline geldi. Sıkıntılı olan hemşerilerime yardımcı olmaya çalışıyoruz. Halkımız en derin ekonomik kriz ve yoksulluğu yaşıyor. Genç yaştaki işsizlikte ürkütücü boyutta. Asgari ücreti belirlediler, TÜİK’in kendisinin hesaplarına göre yoksulluk 70 bin liranın altında kalınca yoksulluk oluyor. Asgari ücretli birisi yoksul dahi olamıyor, aç oluyor. Kiralara, marketlerdeki temel gıdalara, barınmaya, her türlü masrafa yetişemiyorlar. Bu nedenle bugün açılışını yapacağımız tesisler büyük önem taşıyor. İlçe belediye başkanları ile seçim döneminde İzmir’e sözler verdik. Bunları bir bir hayata geçiriyoruz. Hızlı eylem planı çerçevesinden hareket ettik. 2025 yılında yatırımlar için önemli bir yıl olarak belirledik. Bunları yaparken bir taraftan dayanışma ve anne kartlarımızla, sağlık destek hizmetlerimizle, çocuklara yönelik açtığımız ve açmaya devam edeceğimiz kreşlerimizle, meslek edindirme çalışmışlarımızla hizmetlerimize devam edeceğiz. Ekonomik kriz ortamında İzmirlilerin yanında olacağız” dedi.
YILDIZ: HEDEFİMİZ ÇOK NET VE BELLİ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yaptığı bir konuşmaya değinerek sözlerine başlayan Başkan Onur Emrah Yıldız, “Sayın Genel Başkanım muazzam bir sonuç aldığımız yerel seçimlerin ardından hiç unutamadığım, çok hoşumuza giden bir cümleniz olmuştu. ‘Bizler belediye başkanlarının anahtarının ceplerine birer anahtar koyduk. Bu anahtar belediyenin değil. Belediye kasasının değil. O şehrin altın anahtarı değildir, aksine CHP'nin ilk seçimdeki iktidarın anahtarıdır’ demiştiniz. Sayın Genel Başkanım gururla söylüyorum o anahtarlardan biri Çiğli'de. Bizdedir ve emin ellerdedir Size verilen görevin tarihi sorumluluğun farkındayız. İlçemizi masa başından yönetmiyor, siyaseti dört duvar arasında bir cam fanus içinde yapmıyoruz. Sokaklarda, evlerde, iş yerlerinde ve haklayız. Çiğli'de tek başına gezen bir belediye başkanı, halkın derdini dert edinmiş, adil ve üretken bir belediye var. Hedefimiz çok net ve belli. Tüm baskı ve engellemelere karşı Cumhuriyet Halk Partisi'nin siyasetini halkın iktidarıyla nefes alacak bir Türkiye için yerelden yerele uzanacak bu yolun taşlarını özenle döşemek. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisini cumhuriyetimizin ikinci yüzyılın ilk seçimde iktidara taşımaktır. Bugün bizleri bir araya getiren bu iç açının misyonu çok anlamlı ve büyük. Gayemiz toplumumuzda açılan bu iki derin yaraya merhem olabilmektedir” dedi.
TÜM ÇİĞLİ VE İZMİR ÖNÜNDE SÖZ VERİYORUM
Geçtiğimiz yıl ayrılmak istediği eşi tarafından saldırıya uğrayan Özge Polat’ın adının kütüphaneye verildiğini söyleyen Yıldız, “Bununla beraber bugün bu açılışta burada ismini verdiğimiz Özge Polat Birazdan kürsüye alacağız. Bu kent lokantasıyla ve kent kütüphanesiyle yoksulluğa mahkum edilen halkımıza destek olabilmek. Yıllardır bilimsel eğitimi baltalayan bu karanlık zihniyete karşın alternatif aydınlatma zeminleri hazırlıyoruz. Bu nedenle Kent Kitaplığımızın adını Önce sunucu hanımefendinin de söylediği üzere eski eşi tarafından kurşunlanarak ölümden dönen ilçemiz yaşayanı sevgili kardeşimiz Özge Polat'ın adını verdik. Adını verdik ki şiddetin ruhunu ancak adil bir düzenle bilimle, eğitimle, sevgiye ve barışa bırakabileceğimizi düşün Sayın Genel Başkanım 31 Mart yerel seçimlerinde önderliğinizde büyük bir zafer yaşadık. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız ve takım kaptanımız Sayın Cemil Tugay'ın önderliğinde 28 ilçe belediye başkanına büyük bir uyum ve denge içerisindeyiz. Bu iki tesisin açılmasında bize süratle yatdım eden, yol, asfalt, kaldırım düzenlemelerinde bizi bir dakika yalnız bırakmayan başta Cemil Tugay başkanımız olmak üzere tüm büyükşehir bürokrasileri ve emekçilerine şükranlarımı sunuyorum. Bir teşekkürü de burada bu ikinci kent lokantamız ve kütaphane Açılışında beni bir dakikaya yalnız bırakmayan, benimle beraber heyecanlanan, benimle beraber üzülen, mutlu olan Çiğli Belediyesi emekçi kardeşlerime her zaman yanımda daha durduğunuz gibi için hepinize teşekkür ediyorum. Sizinle gurur duyuyorum. Fazla söze adet yok, Sosyal Demokrat belediyecilik anlayışı ülkenin dört bir yanında İzmir'de ve Çiğli'de her geçen gün halkın güvenini ve desteğini alarak gün gün büyümektedir. Sayın Genel Başkanım, az önce sordunuz. Bu açılışları ne zaman yapacaksınız? Size tüm Çiğli ve İzmir önünde söz veriyorum. Bu açılışa emeğin kenti, Türkiye'nin bin bir renginin içinde buluştuğu ve barındığı bu Çiğli'de hiç kuşkunuz olmasın, hepsini sizinle birlikte açacağımıza tüm konukları önünde bir kere daha söz veriyorum” diye konuştu.
Çiğli Belediyesi tarafından hayata geçirilen Balatçık Kent Lokantası ve Özge Polat Kent Kitaplığı açılışına katılan Özel’e ev sahibi Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Parti Sözcüsü Deniz Yücel, CHP İzmir Milletvekilleri ile çok sayıda vatandaş katıldı. ÖZEL: YÜREKTEN TEŞEKKÜR EDİYORUM
Sözlerine Çiğlililere teşekkür ederek başlayan Başkan Özel, “Geçen 24 Martta gelip Onur Emrah ve Cemil Başkana istediğim desteği gönülden oy verdiniz. Siz emanete sahip çıktınız. Her iki başkanıma da rekor düzeyde oylar verdiniz ve Çiğli’yi onlara emanet ettiniz. Sağ olsun, var olun. Çiğli 1990’lar başına kadar Karşıyaka’ya bağlı birkaç mahalleydi. 1992’de ilçe oldu. 1994’ten bu yana 7 kez belediye başkanı seçti. Çiğlililer ilk dönem hariç altı dönemdir aralıksız olarak ilçelerini Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarına emanet ediyorlar. Çiğlililer bu seçimde sandığa gittiler ve yüzde 48’lik oy oranıyla Cumhuriyet Halk Partisi'ni iktidara getirdiler. Onur’a her iki oydan bir tanesini veren Çiğlili hemşehrilerime yürekten teşekkür ediyorum. Onur Emrah Başkan edindiği belediyecilik deneyimiyle koltuğa oturdu. Terini soğutmadan, soluklanmadan hizmete başladı mahallelerde yol açma, sıcak soğuk asfalt serimi, kaldırım imalatı ve yeşil alan düzenlemelerini yapıyor. Bu mahallede Balatçık'ta 7 bin metrekare yol düzenlemesi yaptı. Çiğli’nin kalbi, Kasaplar Meydanını yeniledi. Çiğli’de istihdam ofisiyle 4 bin 292 kişiyi iş sahibi yaptı. İhtiyaç sahibi öğrencilere kırtasiye ve çanta yardımlarını ulaştırdı. Üniversite öğrencilerine burs desteği veriyor. İlk kent lokantası geçen Kasım'da hayata girmişti. Bugün hep beraber ikincisini açacağız” şeklinde konuştu. 110’UNCU KENT LOKANTASINI AÇIYORUZ TAYYİP BEY
İktidara eleştirilerde bulunan Özel, “Bir yanda sıcak salonlarda atadığı kişilere kendisini alkışlatan Tayyip Erdoğan CHP'yi iftira etmeye, hakaret etmeye devam etsin. Salon siyasetçisi Tayyip Bey'e İzmir'den kışta, sokakta ve çok sayıda Çiğliliğiyle birlikte sesleniyorum. 110’uncu kent lokantasını açıyoruz Tayyip Bey. Senin yoksullaştırdıklarına sahip çıkmak için 110’uncu kent lokantasını açıyoruz. Burada senin açıp da unuttuğun sadece sayısıyla övündüğün üniversitelerden bir tanesi Katip Çelebi Üniversitesi var. Öğrencilerin barınmasını düşünmezsin. Üç kuruş KYK kredisine muhtaç hale getirirsin. Bu öğrencilere çorba dağıtmak isteriz. Ona bile izin vermemeye kalkarsın. Ama o öğrencileri Çiğli Kent Lokantası'na dört kap yemeği, yarım çorba fiyatına içmeye bunu da alamayacak öğrenciler için Çiğlilileri lokantamızda askıda yemek uygulaması var. Yoksul öğrencilerin gelip bedava karınlarını doyurabilmesi için o askılara yemekleri asmaya davet ediyorum” diye konuştu.
İKTİDAR OLDUĞUMUZDA İLK İŞ…
CHP’nin iktidarında İstanbul Sözleşmesi’nin geri geleceğini söyleyen Özel, “Türkiye'nin en çok övünmeyi hak ettiği iş AK Parti iktidarında neydi diye sorsanız, hep söyledim İstanbul Sözleşmesi'ne girilmesiydi. İstanbul'da sözleşmesi imzalandı. CHP'nin de çağrısıyla mecliste iki elimizi birden kaldırarak oyladık. Hayata geçtiği sene ilk kez Cumhuriyet Halk Partisi'nin de övgüyle hiç çekinmeden övgüyle ifade ettiği gibi kadına karşı şiddet ve kadın cinayetleri azalmıştır. Ama AK Parti, kadına şiddet göstereni evden uzaklaştırma, çeşitli tedbirler alma, polisi, bekçiyi, hakimi, savcıyı, kadını korumak için görevlendirme anlamına gelen gerekli düzenlemeleri yapma noktasında ilk baştaki iştahını hızla kaybetti. Bir süre sonra efendim bizim seçmenlerimiz buna karşı demeye başladılar. Kadının beyanı niye esas alınıyor? ‘Kadının söylediğine bakmayın, adınlar yalan söylüyor olabilir’ demeye başladılar. Nafaka ödenmesi gerekiyor. Hayat pahalılığı var. Bu nafakalar yüksek demeye başladılar. Kadına karşı şiddete devlet engel olurken ‘erkeğe karşı şiddet’ diye ifade etmeye başladılar. Tayyip Erdoğan seçimlere giderken herkese söz veriyordu. O sırada eski adı Hizbullah adının tercümesi HÜDAPAR olan yani haşa Allah'ın partisi diye kendilerini söyleyenler bundan pazarlık ettiler. Kadına karşı şiddet diye yaptığı düzenlemelerden geri adım at, bu doğuda, güneydoğuda kaybettiği gücün yerine güya HÜDAPAR'ı koyma rüyasıyla İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede çıktı. Çıkınca ne oldu? Devleti kadınların arkasından çekti. Maalesef kadına karşı şiddete cesaret verdi. Kadın cinayetleri zaten İstanbul Sözleşmesi'ne ciddiyetle sahip çıkmadığı anlaşıldığında artmaya başlamıştı. Git gide arttı. İşte o mağdurlardan bir tanesi. Eşi tarafından saldırıya uğrayan az daha hayatını kaybedecekken hayata tutunan o günden bugüne kadar mücadele eden ve ne mutlu bize ki bugün kendi adına açılan Kent Kitaplığının açılışına sağlığı da el verdiği için gelen Özge Polat kardeşimiz. Buraya geldi, bizimle birlikte bütün mağdur şiddet mağduru ve erkek şiddetine direnen kadınlar adına ve Türkiye Kadın Hareketi'ni temsilen onu yürekten alkışlıyoruz. Biz CHP olarak sevgili Özge Polat ile birlikte kurdeleyi keseceğiz ve kitaplığı birlikte keseceğiz. Ne güzel ki Özge Polat bugün aramızda ama diğer kadın mağdurlar yanımızda malesef ki değiller. İzmir’e CHP’nin ilk seçimlerde iktidar yapmak ve hızla İstanbul Sözleşmesine geri dönmek düşüyor. Kent lokantasının açılmasına ihtiyaç kentteki yoksulluk. Kent yoksulluğunun sorumlusu şüphesiz ki iktidar. Biz belediye başkanlarımızla kent yoksulluğa karşı büyük bir mücadele vermeye, sosyal belediyecilik uygulamalarını yayınlaştırmaya, yoksulları tespit etmeye, onların çocuklarına sahip çıkmaya, anne kartlarıyla annelerim sosyal ve iş hayatı içinde tutmaya, yoksul aileleri süt vermeyi, ayrıca protein desteği sağlamaya devam ediyoruz” dedi.
İTİRAZ ETTİLER, PARA YOK DEDİLER
Asgari ücret üzerinden de eleştirilerde bulunan Özel, “Tayyip Bey ise işi tarafını belirlemiş emeklilere, asgari ücret verelim dediğimde ‘Özgür Bey hesap kitap bilmiyor, para yok’ demişti. Asgari ücreti 30 bin lira verelim dediğimde veren kişi için çok demişti. Biz diyorduk ki 10 kişiye kadar olan işletmelerde devlet 6 bin lira güvenlik prim desteği olsun. Yani asgari ücret alan için 30 veren için 24 bin lira olsun. Buna karşı itiraz ettiler, para yok dediler. Kaynağı da gösterdik, ihtiyaç olan paranın 250 miyar lira olsun dedik. Tayyip Bey bu parayı bulamadığı için emekli asgari ücretli çiftçi bu halde. 2024 bütçesine Tayyip Bey bir kaleme 701 milyar lira koymuş. O da vazgeçilecek kurumlar vergisi karşılığı. Kimden vazgeçecek? Bunları büyük şirketler holdingler, 5’li çete veriyor… 40 haramiler veriyor. Bütün Türkiye’ye sesleniyorum; bu çok övündükleri tünelleri otobanları, şehir hastanelerini, kamu-özel iş birliği ile yaptılar. Buna bu yıl 220 milyar para koydular. Bunu yapanlar dünyanın parasını kazanıyorlar. Tünelden geçersen vatandaş, geçmezsen farkını devlet veriyor. Dünya para kazanıyorlar, o kadar paraya rağmen bunlar vergi vermiyorlar. Vatandaşımız bilsin ki Tayyip Bey 40 haramileri tutmuyor olsa çiftçiyi emekliyi tutuyor olsa o taraf bu tarafın bütün ihtiyaçlarına yetiyor. Ama Tayyip Beyin tarafı o taraf. Tayyip Bey o taraftaysa biz bu taraftayız. Herkesi cebinden para çalan bir iktidarla karşı karşıyayız” dedi.
KUMRU HESABI YAPTI
Özel son olarak ise, “Bana dediler 3 gündür İzmir’desin. Her gittiğin yerde konuşmana yerelden bir şeyler ekliyorsun. Öğrenci arkadaşımıza sordum, kumru hesabı yap genel başkanım dedi. Kumru geçen yıl 30 liraydı. Şimdi 60 lira. Hesap ettim... En düşük emekli maaşıyla 333 kumru alınıyordu, şimdi 241 tane alınıyor. 92 tanesin emekli değil Tayyip Bey yemiş. Geçen sene 2 bin lira öğrenciye kredi veriyordu. 30 liralık kumrudan 66 tane alınıyordu. Bugün arttırdı diye krediyi, 3 bin lira yaptı. Kumru 60 lira oldu. Hesabı basit yaptığınızda bugün ise 50 tane alınabiliyor. 16 kumruyu öğrenci yerine Tayyip Bey yedi. Emekliyi, öğrenciyi, asgariyi ücretliyi yoksullaştıran insanların sorunlarına bakmadan o ihtiyaç duyulan parayı holdinglere veren Tayyip Bey’e kırmızı kart… Bu hafta kararı alalım. Bu Mart'ta seçimi yapalım. Emekliyi de kurtaralım. Emekçiyi de kurtaralım” ifadelerini kullandı.

TUGAY: EKONOMİK KRİZ ORTAMINDA İZMİRLİLERİN YANINDA OLACAĞIZ
Ekonomik kriz ortamında İzmirlilerin yanında olacaklarını ifade eden Başkan Cemil Tugay, “Çiğli Belediye’mizin iki tane güzel tesisinin açılışı için bir aradayız. Burada bir tane biz kent lokantası açmıştık, onur başkanım da iki açılış ile birlikte Çiğlililer uygun fiyatlı gıdaya erişim için bir hizmet daha sağlayacak. Sevgili Özge’nin talilsizce uğradığı kötü olaydan sonra belki bir miktar acısını da hafifletecek. Biliyorsunuz bu tür hizmetler özellikle kent lokantası, halk ekmek gibi yardımların tamamı iktidarın halkımız arasında yarattığı derin yoksulluk yüzünden ihtiyaç haline geldi. Sıkıntılı olan hemşerilerime yardımcı olmaya çalışıyoruz. Halkımız en derin ekonomik kriz ve yoksulluğu yaşıyor. Genç yaştaki işsizlikte ürkütücü boyutta. Asgari ücreti belirlediler, TÜİK’in kendisinin hesaplarına göre yoksulluk 70 bin liranın altında kalınca yoksulluk oluyor. Asgari ücretli birisi yoksul dahi olamıyor, aç oluyor. Kiralara, marketlerdeki temel gıdalara, barınmaya, her türlü masrafa yetişemiyorlar. Bu nedenle bugün açılışını yapacağımız tesisler büyük önem taşıyor. İlçe belediye başkanları ile seçim döneminde İzmir’e sözler verdik. Bunları bir bir hayata geçiriyoruz. Hızlı eylem planı çerçevesinden hareket ettik. 2025 yılında yatırımlar için önemli bir yıl olarak belirledik. Bunları yaparken bir taraftan dayanışma ve anne kartlarımızla, sağlık destek hizmetlerimizle, çocuklara yönelik açtığımız ve açmaya devam edeceğimiz kreşlerimizle, meslek edindirme çalışmışlarımızla hizmetlerimize devam edeceğiz. Ekonomik kriz ortamında İzmirlilerin yanında olacağız” dedi.
YILDIZ: HEDEFİMİZ ÇOK NET VE BELLİ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yaptığı bir konuşmaya değinerek sözlerine başlayan Başkan Onur Emrah Yıldız, “Sayın Genel Başkanım muazzam bir sonuç aldığımız yerel seçimlerin ardından hiç unutamadığım, çok hoşumuza giden bir cümleniz olmuştu. ‘Bizler belediye başkanlarının anahtarının ceplerine birer anahtar koyduk. Bu anahtar belediyenin değil. Belediye kasasının değil. O şehrin altın anahtarı değildir, aksine CHP'nin ilk seçimdeki iktidarın anahtarıdır’ demiştiniz. Sayın Genel Başkanım gururla söylüyorum o anahtarlardan biri Çiğli'de. Bizdedir ve emin ellerdedir Size verilen görevin tarihi sorumluluğun farkındayız. İlçemizi masa başından yönetmiyor, siyaseti dört duvar arasında bir cam fanus içinde yapmıyoruz. Sokaklarda, evlerde, iş yerlerinde ve haklayız. Çiğli'de tek başına gezen bir belediye başkanı, halkın derdini dert edinmiş, adil ve üretken bir belediye var. Hedefimiz çok net ve belli. Tüm baskı ve engellemelere karşı Cumhuriyet Halk Partisi'nin siyasetini halkın iktidarıyla nefes alacak bir Türkiye için yerelden yerele uzanacak bu yolun taşlarını özenle döşemek. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisini cumhuriyetimizin ikinci yüzyılın ilk seçimde iktidara taşımaktır. Bugün bizleri bir araya getiren bu iç açının misyonu çok anlamlı ve büyük. Gayemiz toplumumuzda açılan bu iki derin yaraya merhem olabilmektedir” dedi.
TÜM ÇİĞLİ VE İZMİR ÖNÜNDE SÖZ VERİYORUM
Geçtiğimiz yıl ayrılmak istediği eşi tarafından saldırıya uğrayan Özge Polat’ın adının kütüphaneye verildiğini söyleyen Yıldız, “Bununla beraber bugün bu açılışta burada ismini verdiğimiz Özge Polat Birazdan kürsüye alacağız. Bu kent lokantasıyla ve kent kütüphanesiyle yoksulluğa mahkum edilen halkımıza destek olabilmek. Yıllardır bilimsel eğitimi baltalayan bu karanlık zihniyete karşın alternatif aydınlatma zeminleri hazırlıyoruz. Bu nedenle Kent Kitaplığımızın adını Önce sunucu hanımefendinin de söylediği üzere eski eşi tarafından kurşunlanarak ölümden dönen ilçemiz yaşayanı sevgili kardeşimiz Özge Polat'ın adını verdik. Adını verdik ki şiddetin ruhunu ancak adil bir düzenle bilimle, eğitimle, sevgiye ve barışa bırakabileceğimizi düşün Sayın Genel Başkanım 31 Mart yerel seçimlerinde önderliğinizde büyük bir zafer yaşadık. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız ve takım kaptanımız Sayın Cemil Tugay'ın önderliğinde 28 ilçe belediye başkanına büyük bir uyum ve denge içerisindeyiz. Bu iki tesisin açılmasında bize süratle yatdım eden, yol, asfalt, kaldırım düzenlemelerinde bizi bir dakika yalnız bırakmayan başta Cemil Tugay başkanımız olmak üzere tüm büyükşehir bürokrasileri ve emekçilerine şükranlarımı sunuyorum. Bir teşekkürü de burada bu ikinci kent lokantamız ve kütaphane Açılışında beni bir dakikaya yalnız bırakmayan, benimle beraber heyecanlanan, benimle beraber üzülen, mutlu olan Çiğli Belediyesi emekçi kardeşlerime her zaman yanımda daha durduğunuz gibi için hepinize teşekkür ediyorum. Sizinle gurur duyuyorum. Fazla söze adet yok, Sosyal Demokrat belediyecilik anlayışı ülkenin dört bir yanında İzmir'de ve Çiğli'de her geçen gün halkın güvenini ve desteğini alarak gün gün büyümektedir. Sayın Genel Başkanım, az önce sordunuz. Bu açılışları ne zaman yapacaksınız? Size tüm Çiğli ve İzmir önünde söz veriyorum. Bu açılışa emeğin kenti, Türkiye'nin bin bir renginin içinde buluştuğu ve barındığı bu Çiğli'de hiç kuşkunuz olmasın, hepsini sizinle birlikte açacağımıza tüm konukları önünde bir kere daha söz veriyorum” diye konuştu.