İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CNN Türk televizyonunda canlı yayınlanan Tarafsız Bölge programında gazeteci Ahmet Hakan’ın sorularını yanıtladı. 1 Ekim’de yaptığı basın toplantısıyla 2019 yerel seçimlerinde aday olmayacağını açıklayan Başkan Kocaoğlu, bu kararının gerekçelerini bir kez daha anlattı. Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, bir soru üzerine CHP dışında bir oluşumda yer almayacağını belirterek, “Ben siyaseti bırakıyorum. Partimi bırakmıyorum. Ben CHP’liyim. Başka hiçbir oluşumun içinde olmam” dedi. Talep etmesi halinde CHP’nin kendisini yüzde 99.99 olasılıkla yeniden aday göstereceği düşüncesinde olduğunu belirten Başkan Kocaoğlu, “Ben 15 yıllık görevimi bir arkadaşa devretmeyi daha doğru bulduğum için aday olmadım. S iyasetin emekliliği yok. Ama profesyonel bir hedefim de yok. Partime bu seçimde de sonraki seçimde de elimden geldiğince destek olmaya çalışacağım” diye konuştu.
10 sene yeter demiştim…
2014 seçimlerinden
önce aldığı bir kararı hayata geçirdiğini ifade eden Başkan Aziz Kocaoğlu,
“Belediye başkanlığı için 10 senenin yeterli olduğuna inanıyordum. O dönem
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin adayı Sayın Binali Yıldırım olmuştu. Güçlü bir ismin
karşısına çıktım” dedi. AKP’nin yine güçlü bir ismi aday göstermesi durumunda
düşüncesinin değişip değişmeyeceği sorulan Başkan Kocaoğlu, “Şu anda siyasette
AKP içinde bir numaralı isim Sayın Cumhurbaşkanı, 2 numara da Binali Yıldırım.
Meclis başkanıyla yarıştım” diye konuştu.
Genel başkan olmak gibi bir düşüncesi olmadığını dile getiren Başkan Aziz Kocaoğlu, “Ben zaten siyasetçi değilim. Ben iş adamıyım. Siyasetle yolumuz kesişti. 2001’de siyasete girdik. 18 sene sonra da noktayı koymaya çalışıyoruz” dedi.
Kimseyle aramda
problem yok
İzmir Büyükşehir
Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP Genel Merkezi ile arasında bir sorun
bulunmadığını da belirterek şunları kaydetti:
“Kimseyle aramda problem yok. Genel Başkan’ın kararımı açıkladıktan sonra beni aramasına, benim de Sayın Genel Başkanı aramama gerek yok. 2014 seçimlerinden sonra da her konuşmamızda kendisine aday olmayacağımı söyledim. Siyasette benim ilk öğrendiğim şey şu; bildiğin soruyu sormayacaksın. Genel Başkan benim aday olmayacağımı biliyor. Kaç senedir söylüyorum. Aday olmayacağımı bilen Genel Başkan’a, aday olmayacağımı açıklamaya ne gerek var?”
Ne İnceci, ne
Kılıçdaroğlucuyum
Parti içi rekabette
taraf olmadığını belirterek, “Ne İnceci, ne Kılıçdaroğlucu’yum” diyen Başkan
Kocaoğlu “Hiçbir zaman adamcı olmadım. Takım tutar gibi, adamcı siyaset
yapmadım. Benim ekibim de yok. Doğru yapıyorsam gelin beni destekleyin. Siz
doğru yapıyorsanız ben sizi destekleyeyim. Ben hata yapıyorsam siz ortak
olmayın, siz hata yapıyorsanız ben ortak olmayayım. Değişimden kastım, Genel
Başkan önderliğinde partide köklü bir değişim yapılmasıydı. Bunun adaylığımla
hiçbir ilgisi yok. 2014 seçimlerinden 6 ay önce almış olduğum bir karardı” diye
konuştu.
Umut olmalıyız
CHP’de yapılması
gereken köklü değişime ilişkin görüşlerini de açıklayan Başkan Kocaoğlu,
partinin halka umut olacak politikalar geliştirmesini beklediklerini ifade
etti. Cumhuriyet Halk Partisi'nin Türkiye’yi nasıl yöneteceğini, ana
problemlerin neler olduğunu, bunların nasıl tedavi edilip, ülkenin refaha
çıkacağını bir yol haritası ile belirlemesi gerektiğine dikkat çeken Başkan
Kocaoğlu, şunları kaydetti:
"Ekonomide, terörde, dış politikada ne yapmak lazım? CHP’nin bunları temellendiremediğini söylüyorum. 2007’den beri eski genel başkanımız Deniz Baykal’a da, Kemal Kılıçdaroğlu’na da defalarca anlattım. Bu partinin politika üreteceği bir mutfağı yok. Aynı şeyleri söyleyerek, aynı şeyleri yaparak farklı bir sonuç beklemek bana göre doğru değil. Ülkeyi yönetecek partinin, kenti yönetecek belediye başkanının, şirketi yönetecek CEO’nun her hareketi ve her söylemi ile tutarlı bir projeden bahsetmesi lazım. Makro bir problemi konuşurken mikrodaki yansımalarını da halka anlatabilmelisiniz. Mikroyu konuşurken de makroya getirip bağlamanız lazım. Ben 15 senedir belediye başkanlığı yapıyorum. Aklın ve bilimin rehberliğinde hareket ediyorum. Yarımada, Bakırçay ve Küçük Mende res stratejik kalkınma planlarını akademisyen ve uzmanlarla birlikte hazırladık. ‘Siz ne istiyorsunuz, ne yapılırsa sizin ekmeğiniz büyür’ dedik.”
İzmir’i kalkındırdık
İzmir’in CHP’nin
kalesi olduğu söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını ifade eden Büyükşehir
Belediye Başkanı, kentin demokrasi tarihi boyunca çok farklı siyasi
partilerin adaylarını göreve getirdiğini söyledi. Yerel seçimde adayın ön plana
çıktığını vurgulayan Başkan Kocaoğlu, “15 senelik İzmir belediyeciliği örnek
bir belediyeciliktir. Biz ‘İzmir’i nasıl kalkındırırız’ dedik ve kalkındırdık”
diye konuştu.
Siyasetin kişilere
bağımlı bir iş olmadığını dile getiren Başkan Aziz Kocaoğlu, “Ne
Kılıçdaroğlu’nu ne İnce’yi suçluyorum. Bu kadro hareketidir. Aklın ve bilimin
rehberliğinde proje yapılacak. Kadroların ülkenin sorunlarını dert edinmesi ve
bunlara sağlıklı ve tutarlı projeler üretmesi gerekiyor. CHP yüzde 25 oy alan
bir parti. Ben CHP’nin ülkeye umut olamadığını söylüyorum. Hak ettiği yere
taşınması gerekiyor. Ben partiliyim. Hiçbir yere de gitmem. O ayrı bir konu. 15
senedir çırpınıyorsunuz, üretmeye çalışıyorsunuz, örnek çalışmalar
yapıyorsunuz. Ama İzmir’de yaptığınız iş İzmir’de kalıyor. İktidar olmanız
lazım. Ayrı bir ekonomik model ortaya koyması lazım. Türkiye’de bugün ortaya
konan model ülkeyi hiçbir zaman krizden çıkaramaz. Daha fazla borç alınarak
devam eden bir düzen var. Ekonomik ve siyasi ödün vererek çıkmaza doğru gidiyoruz”
dedi.
Türkiye’nin diğer kentleri ne kadar inançlı ve Müslüman ise İzmir’in de öyle inançlı olduğunu dile getiren Büyükşehir Belediye Başkanı “Muhafazakar kesimden oy alınmaz diye bir şey yok. Herkesten oy alınır. Yeter ki sen ona göre politika üret, ona göre duruş sergile, elinden tut, kader birliği yap. CHP alerjisi var olduğu söylenen bir şeydir. CHP alerjisinin CHP’yi iktidara getirmeyecek boyutta olduğuna inanmıyorum. Değişebilir. Değişir” diye konuştu.
Bu iş adanmışlık
ister
İzmir Büyükşehir
Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir’de yapılan tüm işlerin ihtiyaçların
tespitine yönelik bir çalışma sürecinden sonra ortaya konduğunu belirterek, “Bu
iş dizini kırıp çalışma işi. 24 saat yaşama işi. Gece fırlayıp kalkma işi. Bu
ayrı bir gönül işi. Adanmışlık ister. Onunla yaşayacaksın. Kenti, ülkeyi 24
saat teneffüs edeceksin. Her derde çare bulacaksın” dedi.
Ahmet Hakan’ın kendisinden sonra hizmetlerin aksayacağı yönünde bir endişe taşıyıp taşımadığı sorusunu da yanıtlayan Başkan Kocaoğlu, “Önemli olan düzeni kurmaktı. Bundan sonra sağlıklı insanların elinde devam eder. Önemli olan buna inanan insanı bulup, getirip, oraya koymaktır. Kimse de vazgeçemez. Gelecek kişi bunu sürdürür. Sürdürmezse 5 sene sonra gider” şeklinde konuştu.
Borcu tasarrufla
ödüyorum
Programda
Türkiye'nin ekonomik politikalarına ve gündemdeki yerini koruyan McKinsey
tartışmalarına da değinen Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, ülkenin en
büyük sorununun ödeyebileceğinden çok borçlanması ve bu borçlanmanın üretimde
değil sabit giderlerde kullanılması olduğunu söyledi. İzmir'de uyguladıkları
borçlanma modelini de anlatan Başkan Kocaoğlu, "Ben sadece ve sadece raylı
sistem yatırımlarına borçlandım. Lastik tekerlekli ulaşımda her yolcunun
maliyeti 3,5 TL. Havuzdan biniş başına toplanan para ise 1.30 TL. Ben borcu
alıyorum, raylı sistem yapıyorum. Orada maliyetim yolcu başına 1 TL'nin
altında. Buradan yaptığım tasarrufla hem anaparamı hem faizini ö
;düyorum."