Öncüşehir TV’de ‘Hatice Tatlı ile Tatlı Gündem’ programına konuk olan Bilim İnsanı Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı dünden bugüne tarım politikaları üzerine değerlendirmelerdi bulundu. Hatice Tatlı’nın sorularını yanıtlayan Kaymakçı:“Tarım bağlamında Cumhuriyet’in ilk kuruluş yıllarında Türkiye bir tarım toplumuydu. Mustafa Kemal aslında Şam’dan Diyarbakır’a kadar görev yaptığı her yerde köylüyü tanımıştı. Askerlerin çoğu kırsal kesimden geliyordu. Onlar ne istiyorlar? Kırsal kesimi nasıl dönüştürebiliriz, bunu kavramıştı. “Köylü efendimiz” derken boşuna söylemedi” dedi.Türkiye tarımının geleceği hakkındaki öngörüleri sorulan Kaymakçı, günümüz tarımı ile Mustafa Kemal Atatürk dönemi tarım politikalarını karşılaştırdı. Kaymakçı, “Türkiye’nin aydınlanma döneminde Mustafa Kemal çizgisi 2 nedenden dolayı çok önemli. Bir, emperyal ülkelere karşı bağımsızlık savaşı veren bir ülkenin lideri. O döneme kadar emperyalizme karşı tavır gösterecek herhangi bir ülke yoktu. Bunu dünya temelinde ilk defa gösteren Mustafa Kemal Atatürk’tü. O dönemden sonra dünyanın tüm ülkeleri onu örnek aldı ve harekete geçti. Dünya Mustafa Kemal’i önder aldı. İkincisi, bilim ve teknoloji… Mustafa Kemal ideolojisinin en önemli göstergesi nedir diye sorarsanız bilime ve teknolojiye önem vermesidir. Atatürk “Bilim ve teknoloji tek yol gösterici mürşittir” der bize. Bugün ki bazı sosyal yaklaşımlardan farklı olarak ön gören bir adamdır. Tarım bağlamında Cumhuriyet’in ilk kuruluş yıllarında Türkiye bir tarım toplumuydu. Mustafa Kemal aslında Şam’dan Diyarbakır’a kadar görev yaptığı her yerde köylüyü tanımıştı. Askerlerin çoğu kırsal kesimden geliyordu. Onlar ne istiyorlar? Kırsal kesimi nasıl dönüştürebiliriz, bunu kavramıştı. “Köylü efendimiz” derken boşuna söylemedi. Buna yönelik çalışmalar yaptı ve yasalar çıkardı. Tarımın mühendisi, veteriner ekibi yoktu, tarımı kuran yoktu. Yüksek ziraat endüstrisini açarak tarımın mühendislerini, teknik adamlarını yetiştirdi. Aynı zamanda yasalar çıkardı. Belli dönemlerde topraksız köylünün toprak sahibi olması konusunda girişimlerde bulundu. Yetmedi çünkü tarımın tohuma ihtiyacı vardı. Kuru tarım endüstrisini açtı. O Türkiye’deki tarım toplumunun nasıl dönüştürebileceğini kavramış bir insandı. Köylünün kalkınmasını, köylünün refah sahibi olması istiyordu. Örgütlenmeyle, toprak vererek, damızlık hayvanla, köylüyü çağdaş bir tarım toplumuna dönüştürecekti ve o bunu gerçekleştirdi” şeklinde konuştu.GÜNÜMÜZ ÇİFTÇİSİ NE DURUMDA?Türk çiftçilerinin günümüzdeki durumunu da anlatan Kaymakçı, “Şu anda kırmızı et ve süt fiyatları çok pahalı. Bırakın onları son günlerin en çok konuşulan konusu soğan. Üretici ve tüketici arasında uzun bir pazarlama kanalı var. Çiftçi bazında limon 2 lira, pazarda 12 lira. Arada önemli bir fark var. Bu fark pazarlama aracılığına gidiyor, aynı zamanda nakliyeye. Önce tüketici bağlamında bizim bu fiyatlara ulaşmamız lazım. Üreticinin maliyet fiyatlarını düşürmek lazım. Mazot, gübre, tohumluk, damızlık hayvan gibi... Süt ineklerinden elde ettiğimiz ürünlerin pahalı olmasının bir nedeni de ineğin ot yemesi lazım. Bu ot içinde yonca üretimi, yem bitkileri ve suya gereksinme var bunların hepsi para. Biz hayvanların ot ihtiyacını çok pahalıya elde ediyoruz. Ben orta halli bir insan olarak ete ve süte ulaşamıyorum” dedi.YABANCILARA TARIM ARAZİSİ SATIŞITürkiye’nin yabancılara tarım arazisi satmasına yönelik soruyu da cevaplayan Kaymakçı, “Bu çok yaman bir çelişki. Dışarıdan tarım arazisi aldınız ama yüzde 25’e yakın köylü kente gelmiş. Peki kentte iş var mı? Dünyada yaklaşık 8 milyar insan yaşıyor, yüzde 50’si kırsal kesimde. Kırsal kesimin eritilmesiyle insanlar kente gelecek. Dünyada kalkınma hızı yüzde 7 bile olsa ki bu dünya genelinde gerçekleşemez o zaman kente geleceklere ne olacak? Kırsal kesimin eritilmesi bilerek yapılan bir şey. Kırı kırda tutmalıyız. Oradaki insanlara da aynı zamanda sosyal imkanlar sunmalıyız. Eğitim imkanından sosyal imkanlara kadar hepsini sağlamalıyız” dedi.“Tarım yasasının hızla değişmesi gerekiyor. Bir toprak analizi yapılarak burada ne ekilmeli? Üretim teşvik edilmesi gerekirken bunun aksi oluyor. Çiftçi ne ekeceğine kendisi karar veremiyor. Tütün fabrikalarımız yok oldu ve Amerikan tütününe olan bağımlılık arttı” yorumunda bulunan Tatlı’ya karşı, Kaymakçı böyle devam etti:YENİDEN MUSTAFA KEMAL VİZYONUNA İHTİYAÇ VAR“Bunun ilgili bir toplantıya katıldım. Tütünleri toplayan aracılar vardı. Bir tanesi ‘tütün üreticisi bizim nikahsız karılarımızdır’ dedi. Bu toplantıyı çok eleştirdim. Uluslararası ilişkileri göz önüne almazsanız Türkiye’de tarım politikalarını yönlendiremezsiniz. Dünyada büyük tütün üreticileri ve fabrikaları var. Türkiye’deki tarım fabrikalarını onlar kurdular. Bütün bunları bilmeksizin dış ilişkileri dikkate almasanız Türkiye tarımını bir düzeye çıkarmak mümkün değildir. Belki de bu isteklerimiz hoş bir seda olarak kalır. Kim iktidar olursa olsun düzlüğe çıkamayız umudumuz Mustafa Kemal’in uyguladığı tarım politikalarını daha görkemli hale getirmek” dedi.SİZ BAKAN OLSANIZ, NE YAPARDINIZ?Tatlı’nın ‘14 Mayıs’ta hükümet değişti ve siz tarım bakanısınız, ilk önce ne yapmak isterdiniz’ sorusuna ise Kaymakçı, “Kısa, orta ve uzun dönemde yapılacak işler var. Kısa dönemde; tarımsal girdileri, suyu ve elektriği sıfırlamak. Bu maliyetleri oldukça düşürür. Daha sonra desteklemelerin miktarını arttırmak. Türkiye tarımsal ekonomik çoğunluğu küçük ve orta ölçekli işletmeler oluşturuyor, dolayısıyla tarımsal desteklemeyi onlara yönlendirmek. Bu şekilde kırı kırda tutmak mümkün. Arada ki pazarlama kanalını daha aza düşürmek ve taşımacılıkta toplam enerji ihtiyacımız yüzde 17’si taşımacılığa ayrılıyor buna çözüm üretmek...Orta ve uzun dönemde yapılacak bazı işler ise büyük kentler etrafında tarım kuşakları oluşturmak lazım. Örneğin İzmir’de bulunan bir tarım fabrikası sütü nerden alıyor? Antalya’dan, Isparta’dan, Burdur’dan alıyor. Avrupa bunu değiştirdi. İhtiyaç karşılayacak şekilde fabrika oluşturdu. Bu tarım kuşağını çalıştırmak çok önemli. Hızla tarım topraklarının sanayiye açılmasını engellemek ve açılanları geri almak. Maliyetleri başka türlü düşüremezsin. Türkiye’de tarıma ait gübre fabrikaları vardı şuan yok. Neler yapılabilir? Bu söylediklerim hızla yapılabilir. Bu politikalar kamucu ve devletçiliği öne çıkaran politikalardır çünkü Mustafa Kemal böyle yaptı” diye konuştu.
ÖNCÜŞEHİR TV
13 Nisan 2023 - 11:28
Prof. Dr. Kaymakçı: Fiyatlar aracılar üzerinden katlanıyor
Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı tarım ürünlerinin çok yüksek fiyatlardan tüketici ile buluşmasını eleştirerek, “Üretici ve tüketici arasında uzun bir pazarlama kanalı var. Çiftçi bazında limon 2 lira, pazarda 12 lira. Arada önemli bir fark var. Bu fark pazarlama aracılığına ve nakliyeye gidiyor. Önce tüketici bağlamında bizim bu fiyatlara ulaşmamız lazım” dedi.
ÖNCÜŞEHİR TV
13 Nisan 2023 - 11:28
İlginizi Çekebilir