Sağlık çalışanlarına zam yapılmamasına sendika ve sağlık
personellerinin tepkisi dinmek bilmiyor. 80 günden beri henüz olumlu bir adım
atılmadığını gerekçe göstererek sağlık çalışanları ile birlikte basın
açıklaması yapan Sağlık-Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Ekrem Özdemir, verilen
sözlerin tutulmasını istedi.
Özdemir yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “1 Aralık
2021 Çarşamba günü, gündeme bir haber düştü… Hükümet, hekimlere 2 bin 500 ile 5
bin TL aralığında zam verileceğini ve konuyla ilgili yasal düzenlemenin aynı
gün Meclise geleceğini açıkladı. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar
dikkate alındığında, Hükümetin zam haberinden herkesin memnuniyet duyması
gerekir değil mi? Ülkemizin ekonomik
olarak sıkıntı çektiği bu günlerde, hem pandemi nedeni ile ön saflarda yer
alıp, hem de yıllarca uygulanan sağlık alanındaki mali politikalardan dolayı
eriyen ücretlerimizle mücadele ettik. Hal bu ki sağlıkta dönüşümde ve pandemi
de adımızı tüm dünyaya duyuran biz sağlık çalışanları olarak hak ettiğimiz
ücret verilmemektedir. Doktorundan, hemşiresine tüm sağlık çalışanlarına ücret
artışı beklerken böyle bir ortamda herkese değil de hekimlere zam yapılacağı
açıklanmıştı. İlk tepkimiz; “hekimler
hak ediyor, elbette zam yapılacak! Peki ya geride kalan yüzbinlerce sağlık
çalışanı, onlara zam yok mu, onlar hak etmiyor mu” oldu. Ayrıntılı olarak yasa teklifini incelediğimizde,
zaten aile hekimleri, üniversite hastanesindeki öğretim görevlileri, araştırma
görevlileri, Aile ve sosyal politikalar bakanlığı ve adli tıp kurumunda çalışan
doktorlarımıza da zam düzenlemesinden muaf tutulmuştu. Bildiğiniz gibi sağlık çalışanları olarak 2
yıldır Covid mücadelesi verdik, hala devam ediyoruz. Koruyucu tulum kıyafetleri
içinde, yüzlerinde maskelerle, vücudunun her yerinden ter gelen, sağlık
çalışanları son 2 yıldır canla başla çalışırken halen mağdur edilmeye devam
etmektedir. Bizler Covid döneminde hemşiresinden doktoruna, hizmetlisinden
şoförüne, laborantından acil tıp teknisyenine kadar hep beraber topyekün bir
mücadele verdik. Bugüne kadar 550’den fazla sağlık çalışanı arkadaşımız şehit
düştü. Hayatını kaybeden şehitlerimiz doktordu, hemşireydi, ebeydi, şofördü,
paramedikti, tıbbi sekreterdi, memurdu.
Bu covid mücadelesinde şehit olanlar sadece bir meslek grubu olmadığına
göre, her meslek gruplarından şehitler verdiğimize göre, sağlık ekip içinde
çalışılıp hayat kurtardığına göre, sağlıkta çalışanları arasında ayrımcılık
kesinlikle kabul edilemezdi. Sağlık
çalışanları da bu düzenlemeden muaf tutulunca, Bu tepkiyi sadece bizler değil,
yüzbinlerce sağlık çalışanı gösterdi.”
“ALKIŞ, ALKIŞ DEDİNİZ HAKKIMIZI YEDİNİZ"
Sağlık çalışanlarını yetkili sendikası Sağlık Sen olarak
yapılan bu ayrıştırma karşısında iş bırakma kararı aldıklarını hatırlatan
Özdemir, “ İş bırakma kararının alınmasıyla birlikte, hükümet hekimlere
yapılacak olan zam düzenlemesini, tüm sağlık çalışanlarına zam yapılması adına
düzenlemeyi Meclis genel kurulundan, sağlık komisyonuna geri gönderdi. Tüm sağlık çalışanlarına zam yapılması
teklifi Sağlık komisyonunda 2 ayı geçmesine rağmen hala bekliyor. Bu arada, hekim arkadaşlarımızdan bizleri
yanlış anlayanlar oldu. Doktora
yapılacak zamlar sizin sayenizde iptal edildi diyenler oldu. Biz zam üzerinden ayrımcılık yapılmasına
karşıydık… Siyaset eliyle, kanun düzeyinde ayrımcılık yapılmasına karşıydık.
Hekimlere ve zam konusunda unutulan hekimlerimize ve yüzbinlerce sağlık
çalışanının üvey evlat görülmesine, yok sayılmasına, emeklerinin hor
görülmesine karşıydık. Can kurtarmak
için can vermekten çekinmeyen sağlık çalışanlarının fedakârlıklarının,
mücadelelerinin, gayretlerinin görmezden gelinmesine karşı çıktık. Bunun için hekim arkadaşlarımızın da bizi
anlamasını bekliyoruz. Yoksa bizler hekimlerimize zam yapılmasına asla karşı
değiliz bunun altının çizilmesinde fayda görüyorum .Buradan Hükümete ve Sağlık
Bakanlığına sesleniyorum, TBMM Sağlık Komisyonunda düzenleme 80 gündür neden
bekliyor. Pandemi döneminde alkışladığınız hekim ve sağlık çalışanları bu zammı
hak etmiyor mu? Sağlıkta dönüşümü gerçekleştiren sağlık çalışanları bu zammı
hak etmiyor mu? Eksik personelle
çalıştırdığınız nöbet paralarını kestiğiniz sağlık çalışanları bu zammı hak
etmiyor mu? Pandemi de 550’den fazla şehidi veren sağlık çalışanları bu zammı
hak etmiyor mu? Dövülen, tartaklanan ama hala sağlıkta şiddete caydırıcı
cezaları veremediğiniz sağlık çalışanları bu zammı hak etmiyor mu? Pandemide
yalnız bıraktığınız, ailelerimizden sevdiklerimizden günlerce ayrı kalarak
Covid’li hastalara bakan sağlık personelleri bu zammı hak etmiyor mu? Pandemi
döneminde en fazla çalışan sağlık personelleri bu zammı hak etmiyor mu? Elbette
sonuna kadar hak ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“İŞ YÜKÜMÜZ ARTIYOR, ÜCRETİMİZ ERİYOR”
İş yükünün arttığını ancak aldıkları ücretin günden güne
erdiğini belirten Başkan Özdemir, “Biz istiyoruz ki sağlık çalışanlarının
sorunları yerine fedakârlıklarını konuşalım, alın terleriyle hayata tutunan
hastalarının yaşama sevincine ortak olalım. Ancak bu çok da mümkün olmuyor. Ve
bu sorunlar, bir türlü çözüme kavuşturulmuyor, haklı beklentiler karşılanmıyor.
Sadece zamana bırakılıyor. Zamana
bırakılması, zamanın geçmesi sağlık çalışanlarının sorununu çözmediği gibi
belini büküyor, sorunları kangrene dönüştürüyor, ümitsizliğe sevk ediyor. O nedenle, Sağlık-Sen olarak buradan bir defa
daha çağrıda bulunuyoruz; değerli yetkililer, sağlık emekçilerinin sorunlarını
görmezden gelmeyin, ötelemeyin, yok saymayın. Çözün!!!” şeklinde konuştu.
“İŞİMİZE AŞIĞIZ, AYRIMCILIĞA KARŞIYIZ”
Sağlık konusunun çok önemli olduğunu belirten Özdemir açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Doktorundan, hemşiresinden, ATT’sin den, memurundan, personelinden, bilgi işlem görevlisinden, sivil toplum kuruluşlarından topyekün ekip ruhunu ve iş barışını sağlamak toplum sağlığı açısından önemlidir. İş barışı ve ekip ruhunu bozan her türlü eylem faaliyetlerden uzak durup, gerekli iyileştirmelerin altına imza atılmalıdır. Bu konu ile ilgili Sivil toplum kuruluşu il temsilcisi olarak birleştirici, iyileştirici her türlü göreve hazır olduğumu bildirir, ayrıştırıcı, uzaklaştırıcı tüm faaliyetlerin karşısında olduğumu tüm kamuoyuna duyuruyorum. Bu vesile ile son yaşanan sorunlarla ilgili Hekimsen Sendikası Genel Başkan yardımcısının ayrıştırıcı, ekip ruhu ve iş barışını bozacak olan talihsiz açıklamasını esefle kınıyor, kendilerini sağlık camiasından özür dilemeye davet ediyorum. Sivil toplum kuruluşları olarak hep birlikte mücadele edip birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmeliyiz. Sağlık çalışanlarının ağır sorumluklarının yanında, yükleri de her geçen gün artmaktadır. Buna rağmen kartopu gibi, her geçen gün büyüyen haklı talepleri artık çığ oluşturmaktadır. 3600 ek gösterge düzenlemesi istisnasız teknisyeninden, hemşiresine memurundan doktoruna kadar tüm sağlık çalışanlarını kapsamalı, Hekimlerimize 7200 ek göstergeye kadar kademeli bir düzenleme yapılmalıdır. Bakanlık sağlık çalışanlarına maskeyle bakıyor, sorunlarına mesafe uyguluyor, çözüm yerine ise suya sabuna dokunmayıp, sorunları halının altına itiyor maalesef. Her bir sağlık çalışanının yüzünün gülmesine, işine dört elle sarılmasına, iş barışının ve çalışma huzurunun sağlanmasına özellikle bu süreçte büyük ihtiyaç olduğunu hiç kimsenin unutmaması gerekir. Bunun içinde Meclis sağlık komisyonunda bekleyen hekim ve sağlık çalışanlarına zam düzenlemesi bir an önce hayata geçirilmeli, toplum nezdinde saygınlığını artıracak çalışmalar hayata geçirilmelidir. Yurt dışı ülkelerine ucuz iş gücü kazandırmayın. Bir insanın en önemli varlığı sağlığıdır ve bunun emanetçisi biz sağlık çalışanlarına verilen değer, topluma ve insan sağlığına verilen değerden geçer. Sağlık çalışanları layıkıyla yaptığı işlerinin sonucunda, hak ettiklerini almak ve daha fazla iş huzuru ve iç huzuru istiyorlar. Buda onların en doğal hakkıdır. Bu hakkın onlara çok görülmemesi gerekir. Sağlık sistemi bu ülkenin sigortası ise ki öyledir çalışanlar, emek verenler, ter akıtanlar, bu sigortanın yegâne güvencesidir. Hep tekrarladığımız gibi; Sağlık çalışanları gülerse Türkiye güler…”