Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Sağlık-Sen İzmir 1 No’lu
Şube adına başkan yardımcısı Halil Yıldırım, toplu sözleşme sürecine dair
bilgiler verdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sağlık çalışanlarının
taleplerinin iletildiğini açıklayan Yıldırım, "Önümüzdeki pazartesi bu
tekliflerin kabul edilmesi için masadaki yerimizi alacağız. 1 milyonu sağlık ve
sosyal hizmet çalışanı olmak üzere 3 milyon kamu çalışanı ve 2 milyon kamu
emeklisinin gözü kulağı doğal olarak bu masada olacak. Şu da bir gerçek ki bedel
ödeyenlerin, can kurtarmak için can verenlerin, gecesini gündüzüne katanların,
yıllardan beri mali, özlük ve sosyal hakları noktasında hep görmezden gelinen
sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının gözü kulağı çok daha yüksek bir şekilde
bu masada olacak. Sağlık-Sen olarak onlardan almış olduğumuz güçle, yetkili
sendika olarak masadaki yerimizi alarak sorunların çözümü, haklı taleplerin
kabul görmesi için tüm gücümüzle mücadele edeceğiz" diye konuştu.
"Talep ve
beklentiler acilen karşılanmalı"
Sağlık sistemini ayakta tutan sağlık çalışanlarının
dayanacak gücü kalmadığını belirten Yıldırım, "Eskiler, 'dünün güneşi ile
bugünün çamaşırı kurutulmaz' der. Sağlık çalışanlarının yıllardır çözüm
bekleyen, pandemi süreciyle de adeta bellerini büken pek çok sorununu, bu
çerçevede değerlendirmek lazım. Açıkça söylemek gerekirse, pandemi sürecinde
herkesin bir defa daha farkına vardığı güçlü sağlık sistemini, çalışanlarının
kangren hale gelen sorunlarıyla yarınlara taşımak mümkün değildir. Şu gerçeği
başta siyasi irade olmak üzere herkesin kabul etmesi gerekir; kurumları,
sistemleri ayakta tutan ne modern binalardır ne de teknolojik donanımlardır.
Kurumlara, sistemlere vatandaşa hizmet noktasında can veren fedakar
çalışanlardır. O halde bu çalışanların sorunlarının tez elden çözülmesi
gerekir. Haklı talep ve beklentilerinin acilen karşılanması gerekir. Öbür türlü
fedakarlığın, adanmışlığın, kahramanlığın bir yere kadar olduğu
unutulmamalıdır" açıklamasında bulundu.
"Sağlık
çalışanlarının hakları teslim edilmelidir"
Yıldırım, "Sağlık çalışanları cephenin en önünde var
güçleriyle mücadele ettiler. Hemşiresinden doktoruna; 112 görevlisinden
teknikerine tüm sağlık çalışanları, üzerlerine düşeni hakkıyla yaptı, yapmaya
da devam ediyor. O halde vakit, son 2 yıldır hemen herkesin 'hakları ödenmez'
dediği sağlık çalışanlarına haklarını ödeme vakti. Artık sorunlarını kökten
çözme vakti. Toplu sözleşme masasını, çözümün parçasına dönüştürme vakti.
Sağlık çalışanlarının hakkını teslim etmek, mali-özlük ve sosyal haklarındaki
sorunları ortadan kaldırmak için daha fazla beklemeye de gerek yok. Salgın
tehlikesi ortadan kalkmış değil. Sağlık çalışanlarının yüklerini hafifletmek,
yüzlerini güldürmek kamu idaresinin sorumluluğundadır. Hep söylüyoruz; asıl
olan çalışanın, emek verenin, alın teri akıtanın yani sağlık çalışanının
memnuniyetidir. Gerisi sonuçtur. Çalışan memnunsa, huzur ve refah endişesi
taşımıyorsa, ücret adaletsizliği yaşamıyorsa, iş güvencesi tamsa, ağır iş yükü
altında ezilmiyorsa, aile bütünlüğü koruma altındaysa hem verilen hizmet çok
daha sağlıklı olur hem de hizmet alanlar yani hastalar memnun olur"
ifadelerini kullandı.
"81 maddelik
liste"
Bakanlığa 81 maddelik talep listesi verdiklerini ifade eden
Yıldırım, şöyle devam etti: "Tüm bu nedenlerle de pazartesi başlayacak
toplu sözleşme görüşmelerini bir fırsat olarak görüyoruz. Ülke olarak kritik
bir eşikten geçiyoruz. Bunu biz görüyoruz, hükümet de her fırsatta söylüyor. O
halde bu geçişi, sağ salim tamamlamak lazım. Bunun da yolu; sorunları hasır
altı etmemek, yarınlara bırakmamaktır. Böyle bir tavrın hiçbir kimseye faydası
olamayacağı gibi ülkemize ve milletimize de fayda getirmeyeceği açıktır.
Açıkçası, sağlık çalışanları artık takdire, teşekküre, alkışa doydu. İcraat
bekliyorlar, sorunlarına çözüm istiyorlar, haklı talep ve beklentilerinin
karşılanmasını istiyorlar. Peki hangi icraatlar bunlar, hangi sorunlar ve hangi
haklar? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sunmuş olduğumuz tekliflerimizde
bunları tek tek ortaya koyduk. Teklif paketimiz 81 maddeden oluşuyor."
Talepleri sıraladı
Sağlık-Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkan Yardımcısı Yıldırım
sözlerini şöyle sürdürdü: "2022 yılı için yüzde 21 zam, 2023 yılı için
yüzde 17 zam, 2022’de yüzde 3, 2023’te yüzde 3 refah payı, 600 TL seyyanen zam,
emeklilerde olduğu gibi bayram ikramiyesi, 3 ayda bir 134 TL olarak ödenen
toplu sözleşme ikramiyesinin 2022’de 450 TL, 2023’te 540 TL olarak ödenmesi
yapılmalı, 3600 ek gösterge vaadi bir an önce hayata geçirilmeli. Saymış
olduğum bu talepler elbette sağlık çalışanları için de geçerli. Sağlık ve
sosyal hizmet çalışanlarının ek ödemeleri en az yüzde 40 oranında artırılmalı
ya da özel hizmet tazminatları 40 puan artırılmalı. Nöbet ücretleri en az yüzde
50 oranında artırılmalı. 4/b süresiz sözleşmeli personeller ile vekil
ebe/hemşireler ve kamu görevlisi olmayan aile sağlığı çalışanları 3+1 statüsüne
geçirilmeli. 3 yılını dolduranlar kadroya alınmalı. Aile ve Sosyal Hizmetler
Bakanlığında çalışanların, sosyal hizmet tazminatının kapsamı genişletilerek
oranı 50 puana çıkarılmalı. Genel İdari ve Yardımcı Hizmetler sınıfı için döner
sermaye tavan oranları yüzde 20 artırılmalı. Sabit ek ödemeler gelir
vergisinden muaf tutulmalı. Gelir vergisi yüzde 15’i aşmamalı. Tüm sağlık
çalışanlarına 2022 yılı için 500 TL, 2023 yılı için 650 TL giyecek yardımı
verilmeli. Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavları düzenli olarak
yapılmalı. Yardımcı Hizmetler Sınıfı kaldırılmalı, mevcut personel genel idari
hizmetler sınıfına aktarılmalı. Sağlık çalışanları kamu sosyal tesislerinden ve
toplu ulaşımdan yüzde 50 indirimli yararlanmalı. İdari izin günlerindeki
çalışmaları karşılığında sağlık çalışanlarına nöbet ücreti verilmeli. İcap
nöbet ücretleri ödenmeli. Üniversite hastanesi çalışanlarına mazeret tayini (eş
durumu, sağlık can güvenliği) ve becayiş hakkı verilmeli. Geçici görev yolluk
ücretleri artırılmalı. Adli Tıp Kurumu çalışanları için adalet hizmetleri
tazminatı ödenmeli. Ebelere de hemşireler gibi aile danışmanı ve işyeri
hemşiresi olabilme hakkı verilmeli. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda yer alan
yardımcı sağlık hizmetleri kavramından 'yardımcı' ibaresi çıkartılmalı.
Sağlık-Sen olarak tüm bu maddelerin kabul görmesi için masada mücadelemize
devam edeceğiz."