Geliri, Derin
Yoksulluk Ağı ve KAHEV’e (Kadın Hekimler Eğitime Destek Vakfı) aktarılacak olan
sergiye psikiyatri uzmanı Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver de eserleriyle
destek veriyor. Ünsalver eserleriyle pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının
yaşadığı tükenmişliğe dikkat çekiyor.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi’nden
Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, Kadıköy Caferağa’da
faaliyet gösteren Giz’li Atölye’nin 14 Mart-31 Mayıs 2021 tarihleri arasında
gerçekleştireceği “Temas Sergi” başlıklı çevrimiçi sergi projesine eserleriyle
destek veriyor.
Dayanışmanın iyileştirici gücüne vurgu yaparak
katılımcıların işlerini bağışlaması ve
işlerin yine bağış karşılığında satışa sunulması şeklinde gerçekleşecek
sergiden elde edilecek gelir, Derin Yoksulluk Ağı ve KAHEV’e (Kadın Hekimler
Eğitime Destek Vakfı) aktarılacak.
Sağlık çalışanlarının
yaşadığı zorluklara dikkat çekilmek isteniyor
Giz`li Atölye Kolektifi’nin ilk etapta kendi üretimleriyle
başlattığı ve koordinasyonunu üstlendiği serginin çıkış noktasını, toplum sağlığı için büyük risk altında hizmet
eden sağlıkçıların bu süreç dahilinde yaşadığı zorluklar, kayıplar ve
tükenmişlik hissine karşı verdikleri mücadele oluşturuyor. Karantina,
yalnızlık, tecrit, el, dokunmak, görünürlük, emek, temas, temassızlık ve dayanışma
kavramları altında buluşan projeye davet ve/veya açık çağrı yoluyla dahil
olacak olan katılımcıların işleri, projeye özel olarak düzenlenen
https://temassergi.com web sitesinden,
14 Mart Tıp Bayramı itibariyle görülebilecek.
Sağlıkçıların tükenmişliğini
anlatmak istedi
Sergiye eserleriyle katılan Yrd. Doç. Dr. Barış Önen
Ünsalver, pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının yaşadığı tükenmişliğe dikkat
çekmek istediğini belirterek şunları söyledi:
“Genel olarak ben
sağlıkçıların tükenmişliğini nasıl gördüğümü porselen çamuru ile ifade ettim.
Porselen pişmeden önce yumuşak, kuruduğunda kırılgan ama kolay yapışan ve
fırına girip piştiğinde ise 1250 derece gibi çok yüksek ısıya dayanan bir
malzeme. Tıpkı sağlıkçılar gibi. Bana ilk ilham veren Covid nöbetinden çıkan
bir sağlıkçının eldivenini çıkardığında buruş buruş ellerinin fotoğrafıydı. Ben
bu eli yaptım ilk. Sonra birbirlerinin üstüne yığılmış ve adeta nöbet çıkışı
kirliye atılan formalar gibi birbirinin üstüne yığılmış kağıt gibi sağlıkçılar
yaptım. Maskeler ve siperliklerin yüzde yaptığı yaraları olan masklar yaptım.
Tüm bunlar hep tükenmişliklerin görülmesi ve hatırlanması içindi. Ancak
sağlıkçıların ellerinin herşeye rağmen şifa vermeye açık olduğunu hatırlatmak
için bir çok beyaz porselen minik el yaptım. Bunlar ayrıca bizim de hem
sağlıkçılara hem de tüm topluma uzatmak istediğimiz ellerimiz. Yani
dayanışmanın elleri.”