Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR – İzmir’de 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan deprem sonrası Bayraklı’da çöken binaların yanı sıra birçok yapı ağır-orta-az olmak üzere çeşitli düzeylerde hasar aldı. Evleri yıkılan vatandaşlar için Şehir Hastanesi’nin üst tarafı rezerv alan ilan edilmiş ve burada TOKİ eliyle depremzedeler için konut yapılmaya başlanmıştı.
Hem rezerv alandaki arazilerin hem de depremzedeler için yapılan konutların amacı dışında kullanıldığına dair başlayan tartışmaya Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal da dahil oldu. Daha önce İzmir Büyükşehir Meclisi’nde “Orada TOKİ konutlar yapıyor. Ancak TOKİ arsa satıyor. Benzinlik diye arsa satıyor” ifadelerini kullanarak tartışmayı başlatan Başkan Sandal, bugün düzenlediği basın toplantısında çarpıcı iddialar gündeme getirdi.“SİZİN YAPTIKLARINIZI YAPMADIK”Başkan Sandal, “Rezerv alanlarında TOKİ alan satıyor dedik, önce Ak Partili bütün arkadaşlarımız buna el birliğiyle hayır dediler. Biz ilgili evraklarını gösterdik satışın gerçekleştiğiyle ilgili. Kime satılıyor? Tandık bildik birine satılıyor. Kısa süre önce kurulan bir şirket. 18 milyondan 43 milyona çıkmış bedelle satılıyor. 2 bin metrekarelik bir alan 6-7 daire parası demek. Hepimiz Bayraklı’da yaşıyoruz. Bayraklı’daki rayiç bedellerinin farkındayız. Bize de yazı gönderdiler… Burada rezerv alanındaki arkadaşlara sesleniyorum, adınız gibi emin olun. İş ve işlemleriniz nasıl sizinki mevzuata uygunsa, Bayraklı Belediyesi’de de bu işlerin hepsini mevzua uygun yapılacaktır. Öyle yağma yok. O alanda depremzedelere ait. Bayraklı’ya yapılan toplam yatırım 35 milyon lira. Şu anda alanda 2 satış daha var. Toplamı 205 milyon lira. Deprem sonrası bize gelen yatırım 35 milyon lira olurken; alandaki satış 205 milyon lira… Sonrada bu arkadaşlar diyorlar ki siz ne yaptınız? Sizin yaptıklarınızı yapmadık. Depremzedenin derdini, ihtiyacını çözmekle ilgili sizin depremzedeye baktığınız gibi biz depremzedeye bakmadık. Derdi neyse gücümüz dahilinde elimizden geleni yaptık” dedi.“DEPREMZEDELERİN YANINDAN ASLA AYRILMADIK”Deprem sonrası yapılanları özetleyen Başkan Sandal, “İzBB ile beraber 900 personelimizle profesyonel kurtarma ekipleri gelmeden 100’ün üzerinde yurttaşımızı enkazdan aldık. İlk geceden itibaren temel ihtiyaç duyulan çadırlarımızı bölgelerin tamamına kurduk. Pandemi şartlarında bütün ihtiyaçlarını karşıladık. Bu süre zarfında hiç depremzede yurttaşlarımızdan ‘ihtiyaçlarım karşılanmıyor’ diye bir söz duydunuz mu? Türkiye’de ilk defa 1,5 ayda Bayraklı’da çadır sürecini sonlandırdık. Önce İzBB kampanyası vardı; yaklaşık 5 bine yakın yurttaşlarımız bu yerlerde kaldılar; Bir Kira Bir Yuva projesiyle. Uzundere’deki konutlar depremzedelere verildi. Hilton Oteli verildi. Bayraklı’daki iş dünyasındaki arkadaşlarıma teşekkür ederim. 400’e yakın konutu depremzedelerin hizmetine sundular. Ondan sonraki süreçte de asla yanlarından ayrılmadık” diye konuştu.“DİLİNİN AYARINI KAYBEDENLER…”Merkezi idare hakkında ‘ikircikli’ ifadesini kullanan Sandal, “Yıkılanların enkazlarını kaldırdık. İzBB zaman kaybetmeden jeolojik etütleri başlattı. 1,5 yılda deprem bölgesindeki bütün jeolojik etütler tamamladı. Bütün binaların karneleri oluşturuldu. Bu süre zarfında imar yönetmeliğindeki değişikliklerden kaynaklı vatandaşların hak kaybını K Sınırları plan notuyla İZBB ile çözdük. Bu plan notları gerek Bayraklı Belediyesi gerek İzBB’de siyasi grupların tamamının oy birliği ile geçmiştir. Yetmedi, inşaat maliyetlerindeki artışa karşı depremzedelere yardımcı olmak için K sınırları içerisinde yüzde 20 imar artışını meclislerimizden geçirdik. Bayraklı’da oy birliği, İzBB Meclisinde oy çokluğu ile kabul edildi. Bununla ilgili de çok şey söylendi. Bu işi plan notu ile yaptınız plan revizyonu ile yapmadınız diye. Bu plan notu mahkemeye gider gibi mazeretler sundular. Plan revizyonu yapabilmek için önce bölgenin jeolojik etütlerinin bitmesi lazım. Bu da uzun bir süreç olacağı için ve depremzedenin bu süreye dayanma gücü olmadığı için plan notuyla yaptık. Bu söylediklerim, soran arkadaşlara cevabım olsun. Bunca emeğe bir şey yapmadınız demek sadece o kentin belediye başkanına değil, belediyede çalışan arkadaşlarımıza, Bayraklı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bürokratlarımıza, Bayraklılı depremzedelere bir hakarettir. Dilinin ayarını kaybedenler birazcık dillerine sahip olmalıdırlar. Birileri de bu meseleyi bizim devletle kavga ettiğimiz anlamda işlere giriyorlar. Yok kardeşim böyle bir şey. Biz devletle merkezi hükümet arasında ayrım yapacak zekaya sahibiz. Vatandaşın da bu dengede hassas olmalarını defalarca vurgulamış biri olarak söylüyorum. Devlet bizim, devlet hepimizin. İçişleri de, Milli Savuma da, Maliye de, Hazine Bakanlığı da bizim. Devlet başka bir şey siz başka bir şeysiniz. Benim eleştirdiğim kısım merkezi idarenin ikircilikli yapısıdır. İzmirliye, Bayraklılı depremzedelere reva görülenin diğer uygulamalardan farklı olduğudur” dedi.“BİZ İNANDIĞIMIZ YOLDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ”Daha önce çeşitli illerde yaşanan afetler sonrası yapılan yardımlar ile Bayraklı'ya yapılan yardımları karşılaştıran Sandal, "Türkiye'nin birçok yerinde bir çok afet yaşadık. Devletimizin bu tür afetlerde vatandaşların yanında yer alması ve sorunları çözmesi bizim de temel isteğimizdir. Biz afet bölgelerine yapılan yardımların yerinde olduğunu söylüyoruz. Ancak sadece diyoruz ki Bayraklı'yı niye unuttunuz! Bizim can kaybımız 117. Elazığ'da can kaybı 41. Onlar da bizim yurttaşımız. Yıkılan bina sayılarımız aynı. Bizde binaların rota ve az hasarlı olması ile ilgili yoğun bir çaba vardı. Bizim de uyarımız oldu ancak bizi dinlemeyen vatandaşlarımız da oldu. Elazığ'da bunun tam tersi oldu. Az ve orta hasarlıları ağır hasarlıya çevirmek için yoğun bir çalışma oldu. Aradaki fark ne? Binaların hasar durumundan söz etmek politik bir yaklaşımdır. Ağır hasarlıyı üstlenirim, orta ve az hasarlıyı sana havale ederim demektir. Bunu için defalarca bu işten vazgeçin dedik. Önemli olan binanın riskli olup olmaması, vatandaşın ilçelerde oturup oturmayacağıdır. Bizim son depremde az hasarlı binalar yıkılmadı mı? Bir lobi daha oluşturmuşlar bizi topa tutanlar. Orta hasarlı binaların güçlendirilmesi ile ilgili. Bazı şeyler mevzuata uygun olup akla ve vicdana uygun olmaz ya. Bu mesele de bunlardan bir tanesi. 7,5-10 metresi farklı jeolojik dönemlerde denizin gel giti ile oluşmuş, sıvılaşma oranı bu kadar yüksek bir zeminde 30 yıl önce yapılan binalarda yapılacak güçlendirmelerin ne anlama geldiğini ben bilmiyorum. Maliyeti ise yeni bir binanın maliyeti kadar. Bu nedenle biz yıkın yapın diyoruz. Hangi kanalı, gazeteyi ikna ederseniz edin, biz inandığımız yoldan vazgeçmeyeceğiz. Birileri 3-5 kuruş kazanacak diye biz buradaki mağduriyete evet demeyiz. Bakanlık ödenekleri... Bayraklı Belediyesi için 2 milyon TL, Elazığ için 142 milyon TL. İller Bankası hibe Bayraklı Belediyesi 1 milyon TL, Elazığ'a verilen 10 milyon TL. Bakanlık ödenekleri Bayraklı'ya sıfır, Elazığ'a 45 milyon TL. Bize toplamda gelen para 30-35 milyon TL, Elazığ'a giden 560 milyon TL. Nerede adalet? Hani yaratılanı seviyordunuz, yaratandan ötürü? Hani kul hakkı yemek haramdı? Bu konular aslında depremzede vatandaşlarımızın takip etmesi gereken konular. Bizde öngörülen konut sayısı 8 bin 300. Şu an 3 bini duruyor inşaat halinde. Elazığ'da yapılan 23 bin konut. Üstüne bir 8 bin daha yapılacak. Hem vallahi hem billahi Elazığ’a 10 bin hata 50 bin tane daha yap. Bizim derdimiz burası ile" dedi.“KİME SATILDIYSA AÇIKLAYACAĞIZ”TOKİ’nin rezerv alanda yaptığı konutlardan depremzedelerin dışında satın alan kişileri açıklayacağını ifade eden Sandal, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bir yazı yazdık. 2020 yılında diyoruz ki; ‘Deprem bölgesi ve yukarıda rezerv alanı var. Bizim kentsel dönüşümü başlatmamız lazım. Bu haliyle iş çok zor. Emsalleri yüksek tutmamakla ilgili rezerv alanında bize yer verin’ diyoruz. Bir kamu kurumuna depremle ilgili kentsel dönüşümle ilgili yer talebi var. Yanıt yok. Peki, Bayraklı Belediyesi’ne yapıyoruz? Herhangi bir kamu kurumu olsun, Diyanet, Milli Eğitim Bakanlığı veya kolluk güçleri, kimden ne talep geliyorsa bu devletin vatandaşın işidir diyoruz ve üzerimize düşen sorumluluğu yerine getiriyoruz. Aradaki temel fark bu. Ben nasıl ki arazilerle ilgili satışlarla ilgili belge var deyip ispatlıyorsam depremzede yurttaşlarımız tapularını aldıktan sonra depremzedelerimiz dışında kime satıldığını çıkıp söyleyeceğiz. Depremzedenin evine göz koyanlar böyle bir işin için girmişlerse bugünden tezi yok geri dönsünler. O hakkı kimseye yedirmeyeceğiz” diye konuştu.“BAYRAKLI, TOKİ’NİN BİLANÇOSUNU DÜZELTEBİLECEĞİ BİR SAHA DEĞİLDİR”“Bayraklı, TOKİ’nin bilançosunu düzeltebileceği bir saha değildir” diyen Sandal, “İhale konusu var; 40 dönüm bir arazi var. Bu 40 dönüm Orman’dan TOKİ’ye geçiyor. TOKİ, Maliye’ye devrediyor. Maliye takasa gidiyor. Rezerv alanındaki 40 dönümlük yeri OYAK’a veriyor. Kimin malı nereye gidiyor? Açıklayın, hangi şartlarda, hangi mevzuata uygun olarak verdiniz? OYAK oradaki konutları vatandaşa mı yapacak, başka bir iş için mi kullanacak? Bayraklı, TOKİ’nin bilançosunu düzeltebileceği bir saha değildir. Bayraklı herkese ve her şeye rağmen İzmir’in kalbi olmaya devam edecek. Türkiye’nin incisi de çok yakında olacaktır. Ne tür engeller çıkarırsanız çıkarın bu kent kendi küllerinden doğmayı başarıyor” ifadelerini kullandı.“HER KATMA DEĞER DEPREMZEDEYE GERİ DÖNMEK ZORUNDADIR”Rezerv alanının depremzedenin malı olduğunu ifade eden Başkan Sandal, “Sizin mevzuatta yazmayabilir ama bizim mevzuatta böyle yazar. Her katma değer depremzedeye geri dönmek zorundadır. Bölgede yolun sağında solunda benzin istasyonu var. Bölgede kaç tane benzin istasyonu öngörülüyor; 2 tane. Bu mantıklı mı? Buradaki bütün yapılaşma bittiğinde toplam nüfusun 20 bin öngörüldüğü yere 4 tane benzin istasyonu öngörülüyor. Sizce ben bunun yanında mı karşısında mı olayım? 5-6 daire parasına satılmış araziye evet mi hayır mı diyeyim. Uzun polemiğe gerek yok, biz iş yapmaya karşı değiliz. Ama bunun vicdanları yaralamadan doğru ve ahlaklı bir şekilde bitmesinden yanayız. OYAK’la ilgili ne diyeceğiz şimdi? Nasıl verildiğini nasıl açıklayacağız? Çok şükür normal alanları Milli Emlak eliyle bir metrekare yer bırakmadılar. Bizim hassas olduğumuz nokta depremzedelerle ilgili. Hiçbir arkadaşımız buradan farklı bir polemiğe girmesin” şeklinde konuştu.“KİM ZARAR VERİRSE ONUN KARŞISINDA DURURUZ”Çüngüş Belediye Başkanının da rezerv alandan arazi satın alanlardan biri olduğunu ifade eden Sandal, “Firmanın ortaklarından biri AKP'li Çüngüş Belediye Başkanı... Bunlar vicdanlarınızda nasıl yankılanıyor? Bize de susun diyorlar. Sadece bildiklerimiz değil, sustuklarımız da bizim sorumluluğumuz. Bilip de susma şansımız yok. Bu ihaleyi de yakından takip edeceğiz. OYAK'ın da üstünde duracağız. Ancak biz hiçbir zaman kenti nezaketimizden ödün vermeden kimseyi rencide etmeden evrak üstünden konuşuyoruz. Biz burada birini veya herhangi bir kurumu hedef alarak değil depremzedenin derdi için konuşuyoruz. Buna kim zarar verirse onun karşısında dururuz” şeklinde konuştu.