İZENERJİ ve İZELMAN şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin personelin toplu iş sözleşmesinde tıkanma olduğu gerekçesi İzmirlilere yaşattıkları malumunuz...Günlerdir devam eden 'hak arayışı' adı altında kentliye özellikle ulaşım anlamında yaşatılan zulüm Türkiye'nin gündeminde ilk sırada durmaya devam ediyor...Bugüne kadar 'solcu' sendika olarak kendini adlandıran ve belediyelerde kadrolaşan, eş dost akrabalarını belediyeye sokan DİSK ne hikmetse 'hak' aramaya çıkmış...Hem de öyle bir çıkmış ki yol kesmeler, yoldan geçmek isteyen vatandaşların arabalarına vurmalar, eyleme katılımı zorunlu hale getirmek için imza toplamalar...Yani 'hak' arayan sendika örnek bir demokrasi örneği sergileyerek dünyanın en güzel illeri arasında yer alan İzmir'i tüm dünyaya rezil etmeyi başarıyor.Peki bu yaşananların nedeni ne? Gerçekten bahsedilen gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan işçiler açlık ve yoksulluk rakamlarında mı yaşıyor?Kimdi bu işçiler?Maaşın yatacağı gün İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde merkezi hükümetten kaynaklı yaşanan kesinti sonrası acil olarak eyleme çıkan kişiler değil miydi?İzmir'i önemsemeyen belki de bazıları İzmir'i işe girmeden önce hiç görmemiş kişiler midir?Peki bu çalışanlar ne kadar para alıyor?Sendikanın açıkladığı rakamlar gerçek mi?Gelin bir de rakamları birlikte inceleyelim;Güzide sendikamız DİSK mevcutta alınan en düşük maaşı 44 bin 455,19 TL, en yüksek maaşı ise 81 bin 287,33 TL olarak duyurdu...Sendikanın rakamlarına baktığımızda neredeyse asgari ücretin 2 katı olan en düşük ücret olduğunu, en düşük emekli maaşının da neredeyse 3 katı bir ücret olduğunu görüyoruz...Peki rakamlar gerçekten böyle mi?Sendika öyle bir 'hak' arıyor ki, sanırım eylemlerde kendisini destekleyen iktidar partisinden bazı şeylerde ders almayı ihmal etmiyor...Öyle ki en düşük maaşı 44 bin TL diye açıklayınca kenti biz hüzün kapladı...Herkes 'ya gerçekten düşük alıyorlarmış' diye düşündü... Ama taa ki gerçekler gün yüzüne çıkana kadar!Sayın sendika yol keser, işçiyi greve zorlar, greve çıkmak istemeyenleri 'sözleşmeden yararlanamazsınız' diye 'uyarır' ama rakamları açıklamaya gelince uyanık tüccar tabirindeki gibi rakamlarla oynar...Sendika en düşük rakamı 44 bin açıklarken alınan yan ödemelerin hiçbirini açıklamıyor...Öyle ki sanırım DİSK neredeyse 50 kalemi bulan yan ödemeleri sanırım belediyeye geri bağışlıyor olmalı ki maaşlarından saymıyor...İyi niyetli olalım diyerek 'unutmuş olabilirler' diye düşünürken 'Yan haklarımızı da 12 aya bölerek maaşa ekleyerek sayıyorlar' deme pişkinliğini gösteriyor...Peki Cemil Tugay rakamları ne açıklamıştı;"2019 yılı Mart ayında, İZENERJİ çalışanlarının ortalama maaşı 4.295 TL idi. Aynı tarihte dolar kuru 5,64 TL idi. Bu durumda ortalama maaş yaklaşık 761 dolar ediyordu. 2025 yılı Mayıs ayı itibarıyla, ortalama maaş 55.105 TL seviyesine ulaştı. Dolar kuru ise 39,20 TL civarında. Bu da güncel maaşın yaklaşık 1.406 dolar anlamına geldiğini gösteriyor.•Döviz cinsinden İZENERJİ maaşı 2019’da 761 dolarken, 2025’te 1.406 dolara çıktı.•Bu, dolar bazında %85 artış anlamına geliyor.•Yani çalışanlarımızın dövizle ölçülen alım gücü neredeyse iki katına yaklaştı.•Aynı dönemde asgari ücretin dolar karşılığı ise sadece %57 artabildi. (358 $ → 564 $)."El insaf...Biraz vicdan!Yaşadığınız kente biraz saygı...Emek mücadelesine sonsuz saygılı olmakla birlikte İzmirlileri enayi yerine koymaya çalışan DİSK kiminle birlikte yol yürümektedir merak ediyoruz?AK Parti ve MHP ağzı ile sokaklara çıkan, iplerini kimin tuttuğu belli olmayan DİSK'in amacı gerçekten üzüm yemek midir?Yoksa tek amacı bağcıyı dövmek midir?İzmir'i DİSK mi yönetiyor yoksa kentten her kesimden oy almış İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamı mı?50 yan hakkı madem saymıyorsunuz o zaman onları belediyeye geri bağışlayın.İzmirlinin sabrı artık tükenmiştir!İzmir'in sahibi DİSK değil İzmir halkıdır.İzmir halkı da oyları ile Sayın Cemil Tugay'ı görevlendirmiş ve DİSK'e rağmen görevini en iyi yapmaya çalışan bir kişi konumundadır.Sayın Cemil Tugay'ın duruşu ülkeye örnek olacak bir kamucu anlayıştır.Tek başına dik duruşu ile artık bu mücadele sadece Cemil Başkanın değil, İzmir'in özgürlük mücadelesidir.İzmir ya DİSK'e boyun eğecek yada artık özgür bir kent olmaya devam edecektir.Şunu net bir şekilde görüyoruz ki İzmir halkı tüm görüşlerden kişi ve kurumları ile birlikte İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın arkasındadır.Sayın Tugay'ın mücadelesi artık sadece bir TİS süreci değil, bir kentin özgürlük mücadelesidir!Ezcümle;Yazımızın son bölümü ise medyada "Grev bizim yasal ve anayasal hakkımızdır ve grev hakkımızı kullanmamızı sorgulamak hiç kimsenin haddine değildir" sözlerini kullandığı belirtilen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu'na...Sayın Çerkezoğlu bu kent kurtuluşun ve kuruluşun kentidir.Kimsenin haddine değildir bu kentte kentlilere parmak sallamak.Asgari ücret ve emekli maaşı açıklanırken kediye dönen siz ve sendikanız İzmir'e sahip olmaya kalkarsa en iyi cevabı bu halk verir.Unutmayın İzmir baş verir ama kimseye boyun eğmez!
Gündem
Yayınlanma: 31 Mayıs 2025 - 16:45
Sendikanın amacı üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek!
Mevlüt Kömür yazdı...
Gündem
31 Mayıs 2025 - 16:45