Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında
gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında kesin ihraç
istemiyle disipline gönderilen AK Parti İzmir 24. Dönem Milletvekili ve İl eski
Başkanı Aydın Şengül açıklama yaptı. Şengül, ihracına gerekçe gösterilen ses
kaydı ve içerikleriyle ilgili de, “Şahsıma ait olduğu iddia edilen sözler,
tamamen hayal ürünü olup Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı bu yakışıksız sözleri
sarf etmem kesinlikle söz konusu değildir” dedi.
Şengül tarafından
yapılan açıklama ise şöyle:
"Değerli kamuoyuna,
Mensubu olmaktan daima gurur duyduğum, kuruluşundan itibaren
her kademesinde görev aldığım partimden ihraç edildiğim ve sonuna kadar bağlı
olduğum Sayın Cumhurbaşkanımıza, kesinlikle şahsıma ait olmayan ithamlarda
bulunduğuma ilişkin basında yer alan iddialar üzerine, açıklama yapma
zorunluluğu doğmuştur.
Öncelikle herkes bilmelidir ki, partimden tarafıma ulaşan
hiçbir resmi bildiri bulunmamaktadır. Şahsıma ait olduğu iddia edilen sözler,
tamamen hayal ürünü olup Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı bu yakışıksız sözleri
sarf etmem kesinlikle söz konusu değildir. Benim, Sayın Cumhurbaşkanımıza
bağlılığımı kimse sorgulayamaz. Ben, partimin kuruluşundan bu yana, bir saniye
bile şüphe etmeden Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında durdum. Ömrüm yettiği sürece
de Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında yer almaya devam edeceğim. Bugüne kadar
asılsız ses kayıtları üreterek, kumpaslar kurarak, kimlerin hangi
operasyonların içinde olduğunu, partim ve Türk halkı çok iyi bilmektedir. 17-25
Aralık kumpasının yaşandığı dönemde de, hayali ses kayıtlarını kimlerin
hazırladığı ve bunlardan kimlerin menfaat sağlama peşine düştüğü de açıkça
ortadadır. Şahsımın, AK Parti’ye ve Sayın Cumhurbaşkanımıza bağlılığı, asla
sarsılmayacak ve sorgulanamayacak gönül bağlılığıdır.
Tarafıma iletilmese de, eğer partim beni ihraç etmeyi uygun
gördüyse, bu partimin takdiridir. Ben, bugüne kadar AK Partili olduğum gibi,
bundan sonra da son nefesime kadar AK Partili olmaya devam edeceğim. Şahsıma yönelik bu kumpasın hangi amaçla,
kimler tarafından tezgahlandığı, partim tarafından ortaya çıkarılacaktır. Kutlu
davamıza, partimize zarar veren bu kişiler tespit edildiğinde, AK Parti’miz
kangren haline gelmiş yaradan da kurtulmuş olacaktır. Şahsımın buna vesile
olması, en büyük dileğimdir. Aktif siyaseti bırakmış bir parti üyesi olarak,
hala benim üzerimden partimin yıpratılmaya çalışılması ve bunun kongre sürecine
denk getirilmesi, oldukça manidardır. Bir kez daha belirtmek isterim ki,
şahsıma ait olduğu iddia edilen ses kaydı ve basında yer alan içerikler,
kesinlikle tarafıma ait değildir. Benim, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve partime
olan sevgimi, sadakatimi ve bağlılığımı, omuz omuza vererek partim ve ülkem
için birlikte yürüdüğüm yol arkadaşlarım çok iyi bilir.
Kamuoyuna saygılarımla..."