Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Berrin Eylen
Özyurt, sınav kaygısıyla baş etmenin öğrenilebilir bir beceri olduğunu
belirterek, öğrenciler ve ailelerine önerilerde bulundu.
Bu dönemde, sınava girecek öğrencilerin hem sınav hem de
Covid-19 salgını nedeniyle daha fazla stres ve kaygı taşıdığını belirten Yaşar
Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğretim
Üyesi Berrin Eylen Özyurt, birçok öğrencinin, okullar kapalı olduğundan aylarca
evde çalışmak durumunda kaldığını hatırlattı. Dr. Berrin Eylen Özyurt, sınav
öncesinde ve sırasında yaşanan kaygının, belli bir düzeye kadar normal hatta
motive edici olarak kabul edilebileceğini ifade ederek, “Bu durumun başarıyı
artırıcı bir etkisi de vardır. Odaklanmayı ve çabayı artıracağından, başarıyı
da artırır. Bu nedenle öğrencilerin tamamen kaygısız olmasını beklemek mümkün
değildir. Ancak kaygı yoğun olarak yaşandığında odaklanmayı ve başarıyı düşüren
bir etki oluşturur. Özellikle olağanüstü koşullarda yaşadığımız şu günlerde
öğrencilerimizin yaşadığı kaygı, çok daha yüksek olabilir ve artık sınav
performansını düşürecek hale gelebilir. Yüksek kaygı düzeyi hafızayı
etkileyebileceği gibi öğrencilerin bilseler bile cevapları unutmasına da sebep
olabilir. Bazı öğrenciler sınav stresini iyi idare edebilmekte, ancak bazıları
sınav stresinden etkilenerek mutsuz bir duygu durum, uykuya dalmakta güçlük ve
iştahsızlık gösterebilir hatta bazıları da aşırı önlemler alarak kendilerini ve
çevrelerindeki kişileri sıkıntıya sokacak durumlar oluşturabilirler” diyerek
uyarılarda bulundu.
Sınav öncesinde neler yapmalı?
Sınav öncesi günlerde olumlu etki oluşturacak şeyleri de
anlatan Dr. Özyurt, “Düzenli uyumak, düzenli olarak yemek yemek ve bol bol su
içmek, sadece yürümek bile olsa sık sık egzersiz yapmak, gün ışığında vakit
geçirmek, kendine uygun bir rahatlama tekniği öğrenmek ve uygulamak,
dinlenirken sadece dinlenmek ve başka bir şeyle ilgilenmemek, salgın nedeniyle
genellikle ekranda olabilse de yine de arkadaş ve sevdikleriyle bağlantı kurmak
yani sosyalleşmek gibi önlemler işe yarayacaktır” dedi.
Sınav günü yapılması gerekenleri de hatırlatan Dr. Berrin
Eylen Özyurt, “Sınav günü hazır olmak için güne iyi bir kahvaltı ile başlamak
ve sınav salonuna gitmek için kendine bol zaman vermek, talimatları ve soruları
okumak için zaman ayırmak önemli etkenler. Bu zaman yeterince ayrıldığında
öğrenci kendisinden ne beklendiğini tam olarak anlayacaktır. İhtiyaç duyduğunda
sınav görevlilerinden yardım istemek, her soru için ne kadar zamana ihtiyaç
olacağını planlamak, bir soruya takıldığında paniğe kapılmadan diğer sorulara
devam etmek ve sınav sonunda yapılamayan sorulara geri dönmek için kendine
yeterince zaman bırakmak da pozitif etki oluşturan önemli etkenler olacaktır”
diye konuştu.
"Sağlığınız için önerilere kulak verin"
Önemli bir sınav öncesinde ya da sağlığı tehdit eden bir
durumda, kaygı duymanın duruma uygun bir tepki olduğunu belirten Dr. Berrin
Eylen Özyurt, şöyle konuştu: “Kaygı ile baş etmede en önemli araç, bilgidir.
Eğer durum hakkında yeterli bilgiye sahip olur ve gerekli tedbirleri alırsak
hem durumu hem de kaygıyı kontrol etmek mümkün olur. Yetkili kaynaklardan
verilen Covid-19 ile ilgili bilgiler bu virüsten nasıl korunulacağı konusunda
bize yeterli donanımı kazandırıyor. Bu bilgiler, kaygıyı kontrol etmek
açısından da önemli. Sınava hazırlanırken kendi sağlığına odaklanmak ve korumak
her zaman önemlidir, ancak içinde bulunduğumuz koşullarda özellikle önem taşır.
Sınav gününde de Sağlık Bakanlığının ve sağlık personelinin önerdiği gibi maske
takmaya, mesafe kuralına uymaya, el temizliğine özen göstermeye, tuvalete gitme
ihtiyacı doğarsa öncesinde ve sonrasında elleri iyice yıkamaya ve kapıları açıp
kapatırken kağıt havlu vb. kullanmaya, sınav sırasında ise yüzüne veya boynuna
dokunmaktan kaçınmaya dikkat etmek gerekir. Ayrıca, insanlarla ve sınava giren
diğer öğrencilerle nasıl etkileşimde bulunulacağıyla ilgili sağduyulu kararlar
vermek önemli."
"Gevşeme ve nefes egzersizleri yapabilirsiniz"
Kaygıyı azaltmanın bir başka önemli yolunun da gevşeme ve
nefes egzersizleri yapmak olduğunu hatırlatan Özyurt, “Kaygı, kasların
kasılmasına ve sık, yüzeysel nefes alınmasına neden olan bir duygu durumdur.
Kasların gevşetilmesi ve diyaframdan nefes almanın öğrenilmesi ile kaygıyı
azaltmak mümkün olmaktadır. Yoga, meditasyon ve farkındalık içeren diğer
tekniklerden bir tanesini öğrenmek ve kaygının arttığı durumlarda uygulamak
oldukça işe yaramaktadır. Kaygıyı kontrol etmek; düşünceleri organize etmede,
dikkati toplamada yardımcı olur, olumsuz düşünmeyi ve paniğe kapılmayı
engeller, kontrol duygusu başarmaya yardım eder, gerçek performansın
sergilenmesinde önemli rol oynar” diye konuştu.