ÖNCÜŞEHİR - İzmir
Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Dünyanın her yerinde bu böyle. İktidar
çok iyi iş yaptığını söyleyecek. Muhalefette yeterli görmeyecek. Bu siyasetin
doğasında var. İnsanlık bırakın iktidarı muhalefeti bir yana içinde bulunduğu
durumla yetinmediği için evrimi devam eden bir mahlukat. İçinde bunduğumuz
durumdan gayri memnun olduğumuz için daha iyisini nasıl yaparız diye kafa
yorduğumuz için sürekli evrimimiz devam ediyor. Daha iyi doğru bir yolculuk
içindeyiz. Dolayısıyla muhalefetteki arkadaşlarımın beğenmemesi eksik bulması da
çok normal. İktidardaki arkadaşlarım sahip çıkması da çok normal. Öncelikle bunun
çok doğal olduğunu kabul etmek lazım. Birbirimizden ilham alacağımız
öğreneceğimiz faslı başlıyor” dedi.
“GÖRDES BARAJINDAN
NEREDEYSE 3 YILDIR HİÇ SU ALMAMIŞIZ”
Gördes barajı meselesine değinen Soyer,” Ben kendim de
gördüm. Kuraklıkla alakası yok. İzmir’in barajların doluluk seviyesi önümde ortalama
40-45-50 civarında tüm barajlarımız dolu. Sadece Gördes de yüzde 1 küsurat. Neredeyse
bitmiş durumda. İmalat hatası var. Bunu yok saymayın. Tünellerinde de var hata.
Dibinde su tutmadığı 4 kere tadilata alındı. Ne yazık ki var böyle bir hata. Yok
demek hakikaten gözünü kapatmak demek. Bu doğru değil. Rakamlar çok net,
kendisi de söylüyor rakamlar. Yapıldığı günden bu yana 659 milyon metre küp
almayı beklerken, bu geçen süre içinde topa 190 milyon metreküp su alabilmişiz.
3 yıl boyunca hiç almamışız. Üstelik bunun faizini ödememek için aylarca
müzakere etti arkadaşlarımız. Faizini de aldılar. Biz DSİ ile beraber çalışmak
zorundayız. Bizim bürokratlarımız DSİ bürokratları ile ilişkisi gayet düzgün. İyi
anlaşıyorlar. Siyaseten de bizim bu iş birliğine destek olmamız lazım. Sadece CHP’nin
değil, AK Partisi’nin de aynı şekilde DSİ bürokratlarına bunu empoze etmesi,
telkinde bulunması lazım. Beraber çalışmak mecburiyetindeyiz” dedi.
“AKIL ALACAK BİR ŞEY
DEĞİL”
Körfezde dip temizliğinin Bakanlığın işi olduğunu söyleyen
Soyer, “Bakanlığın birimi var bununla ilgili. Bakanlığı deniz dip tarama başmühendisliği
var. En son 2018’de Mayısta bir dip taraması yapmışlar. O da bir topuk açmak
için yapılmış temizlikle ilgili bir çalışma değil. Bu körfez dip temizlik başmühendisliğinin
bizim körfezde yapacağımız çalışamaya destek vermesini AK Partili arkadaşlardan
rica ediyorum. Bunlar mutlaka iş birliği yapmalılar. Bakanlık bizim
bakanlığımız, bize dip temizlik için destek vermeleri lazım. Önce kirliliği
durdurmamız lazım. Sirkülasyon kanalını yapmayacağımız anlamına gelmiyor. Vizyonumuz
nedeniyle bunu böyle gördük. Öncelikle yağmur suyu pis su kanallarını
açtırıyoruz. Bu çok zor bir iş. Böyle sözcüklerle ifade etmek kolay geliyor ama
Buca’daki çalışmayı izledik. Akıl alacak bir şey değil. Bütün trafiği alt üst
ediyorsunuz, mevcut yolları kaldırıyorsunuz. Yıllardır var olan bir şeyi
bozuyor, yeni bir şey yapıyorsunuz. Kolay bir iş değil. Ama bizim de bu şehre
borcumuz. Körfezin başka türlü temizlenmeyeceğini bildiğimiz iin bunu yapmak
mecburiyetindeyiz” dedi.
“BUNU BENİM YÖNETİM
ANLAYIŞIM İLE NE ALAKASI OLABİLİR”
Çiğli’deki 4’üncü faz çalışmalarına da değinen Soyer, “Biz Çiğli’ye
ve Çiğli’deki arıtma tesisimize kapasitesinin üzerinde yük yüklüyoruz yağmur
suyunu oraya taşıyarak. 4. Faz neden yapılmadı? Bunun yönetim anlayışlıyla ne
alakası olabilir. 4. fazın yapılması gerektiği bir yönetim anlayışıdır, anlayışımızda
ortağız. Ama girmemiş ihaleye kimse. Girmeyince ne yapacaksınız? Bunu benim
yönetim anlayışım ile ne alakası olabilir. Tekrar da yapıyoruz. Yapacağız”
ifadelerini kullandı.
“5.9 OLSAYDI BUGÜN
BELKİ DE BU MECLİS YOKTU”
Gediz eleştirilerine cevap veren Soyer, “Yöntemler konusunda
ufak tefek farklılıklar olabilir ama Gediz meselesi ile ilgili… Ben yanlış
anlaşılma olduğu iin düzeltme ihtiyacı duyurum. Gediz’e İBB başkanı olarak
gitmedim ki. Ege Belediyeler Birliği olarak gitti. Ege Belediyeler Birliği
Başkanı olarak bu benim sorumluluğum. Niye şaşırdınız, bilmiyorum. Gediz zehir
akıtıyor. Bu körfeze şu kadar geliyor, gelmiyor ne fark eder? Bizim bütün
bereketli topraklarımız zehirleniyor. Tamam, teşekkür beklemiyorum ama
anlaşılmasını beklerim. Biz niye yaptık bunu? Kimse bu zehirle mücadele
ihtiyacı duymamış. Bu vatan hepimizin. Sabah 5.1 şiddetinde deprem yaşadık. 5.9
olsaydı bugün belki de bu meclis yoktu. Pamuk ipliğine bağlı. Hakikaten geçen
de söyledim bir orman yanarken bir grup ağacın kendisini kurtarması mümkün
değil. Bizim aklımızın başımıza toplayıp nasıl daha fazla el ele verebiliriz,
nasıl düzeltiriz üzerinde kafa yormamız lazım. İzsu hakikaten canla başla çalışıyor.
Burada bulunan bütün arkadaşlarımın ellerine emeklerine sağlık.
“İZMİR’İN MARMARA’DAN
FARKI İLERİ BİYOLOJİK ARITMA TESİSLERİNE SAHİP OLMASI”
Müsilajın İzmir’de olmamasının nedenlerini açıklayan Soyer, “Marmara’ya
arıttığı atık suyu akıtan 7 iş var. 7 ilin arıtma tesislerin in yüzde 51 doğa
ve biyolojik arıtma, yüzde 48’i ızgara ve kum arıtması. Sadece İzmir’de 68 arıtmanın
yüzde 97’si ileri biyolojik arıtma. Azot ve fosforu arıtıyor. Izgara ve kumla
arıtılan su, ne yazık ki azot ve fosforu arıtmıyor. Dolayısıyla İzmir’in
Marmara’dan farkı ileri biyolojik arıtma tesislerine sahip olmasıdır. Bununla da
hepimiz ayrı ayrı iftihar edebiliriz, kıymetli bir iş” diye konuştu.
“YILLIK ORTALAMA 26,85’E GELİYOR”
Son olarak zamlar konusunda açıklama yapan Soyer, “Zamlar…
Yıllık ortalama yüzde 26.85’e geliyor. Şunu değerlendirmek lazım. Meclis
başkanları arkadaşlarımızdan rica ettik. Belediyeler, katı atık bedellerini
zamlamıyorlar. Biz bir yandan yüzde 15 zam verirken bir yandan da bunu geri
çekiyoruz. Bu nedenle çok da büyük bir zam oranı olmuyor. Ödemiş ile özel bir
durum var onu biz çözüyoruz. Son olarak da İzmir’in musluklarından akan
değerleri İzmir İl Sağlık Müdürlüğü tespit ediyor. Bu tespitler sonucunda
İzmir2in 11 metropolünde yüzde 100, 19 ilçemizde de yüzde 95 içilebilir
seviyede. Bu nedenle KDV rahatlıkla yüzde 18’in altına indirilebilir” dedi.