Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Karşıyaka ziyareti
ve Karşıyaka Spor Kulübü (KSK) formasına Ay-Yıldız armağan edişinin 95. yıl
dönümünde yapılan söyleşiyi Karşıyakalılar coşkuyla karşıladı. Yoğun ilgiyle
takip edilen söyleşide; gençlerin sorunları, Türkiye’de sanatın durumu ve
dünden bugüne birçok konu konuşuldu. Söyleşi pandemi kuralları çerçevesinde
yoğun önlemler alınarak gerçekleşti.
“BU ÜLKENİN YETİŞTİRDİĞİ EN ÖNEMLİ KİŞİLERDEN BİRİSİ”
Söyleşinin açılış konuşmasını yapan Karşıyaka Belediye
Başkanı Dr. Cemil Tugay “Çok değerli hemşerilerim, konuklarımız, ilçe başkanım,
meclis üyelerim sizlere hoş geldiniz demek istiyorum. Sağ olsunlar Gülşah Hanım
ve Kent A.Ş.’deki arkadaşlarımızın organizasyonuyla her hafta aynı gün keyifli
söyleşiler gerçekleşmeye devam ediyor. Emre Yılmaz’ı partililerimizin hepsi
tanır. Gençlerimiz zannediyorum onu dinlemek için buradalar. Gerçekten CHP
gençlik siyasetine çok katkılar vermiş ve gelecekte de çok ümit beslediğimiz
bir siyasetçimiz. Bugün söyleşimize katılmasından büyük onur duyuyoruz.
Herkesin uzun yıllardır bir şekilde çalışmalarına şahitlik etmiş olduğu Sayın
Coşkun Aral, bugün varlığıyla buraya gelmesiyle bizi çok onurlandırdı. Coşkun
Aral her yerde olan bir insandı. Hayat hikayesine baktığınız zaman yıllarca çok
önemli olaylara; kameraman, haberci, program yapımcısı, muhabir, fotoğrafçı
olarak şahitlik edip hepimizin gazetelerine, ekranlarına, dergilerine en
gerçek, en yalın haliyle bu olayları yansıtmış bir insan. Bu ülkenin
yetiştirdiği en önemli kişilerden birisi. Onunla burada olmak gerçekten büyük
bir onur. Bugün 24 Haziran, Atatürk’ümüzün Karşıyaka’mızı ziyaret ettiği,
Karşıyaka Spor Kulübü’nün armasında Türk Bayrağı’nın yer almasını istediği gün.
Bu nedenle çok önem verdiğimiz bir gün. Hepimize bugünün kutlu olmasını
diliyorum. Katıldığınız için teşekkür ederiz.” dedi.
“HAYATI SORGULAMAK GEREKİYOR”
Gazeteci Coşkun Aral konuşmasında “Siirt’te Göbeklitepe’den
2 bin yıl daha eski olan objeler bulundu. Batman Müzesi’nde sergileniyor.
İnanılmaz objeler var. Bu topraklarda bizden önce bırakılan miras korkunç. Onu
okuyacak insan sayımız var, ama onlara imkan verilmiyor. Çok sayıda
arkeoloğumuz işsiz. Öncelikle sizin biraz meraklı olmanız lazım. Sorgulamak dediğimiz
şey o. Sorgulama dediğimizde bizde direkt polis sorgulaması akla geliyor.
Hayatı sorgulamak gerekiyor. Bizim gazetecilikte 5N1K derler. Bu bizim temel
öğretimimizin ilk maddesidir. Hayatı sorgulayarak başlar. Ama ne yazık ki
geleneksel aile yapısında bu yok. Çok sevdiğimiz çocuklarımız biraz meraklı
olduğunda onu bastırmanın yollarını ararız. Türkiye’de kadının üretime girmesi
çok gecikti. Cumhuriyet’in kuruluşunda Mustafa Kemal Atatürk’ün en önemli
girişimlerinden biridir kadına oy hakkı ve toplum içinde erkek ile aynı işleri
yapacak imkanlara sahip olması için gerekli eğitimlerin verilmesini sağlamak.
Ama ne kadar uygulanabildi bu tartışılır. Kadınımızın üretimdeki yeri arttıkça,
gerçek eğitim ve bilim ile aşır neşir oldukça yaşam kalitemiz artar.” diye
konuştu.
“SİYASET HAYATIMIZIN ODAĞINDA”
CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Emre Yılmaz konuşmasında
“Karşıyaka Belediyesi’ne bu tür etkinlikler yaptığı için teşekkür ediyorum.
İnsanların sıkıldığı bir süreçten geçiyoruz. Özellikle gençler bir buçuk, iki
yıldır evlerinde vakit geçiriyor. Bundan dolayı sosyal aktivitelerin daha
kuvvetli olması gerektiğini düşünüyorum. O sebeple Kent A.Ş. ailesine tekrardan
teşekkür ederiz. Şu anda öyle bir süreçten geçiliyor ki esasen tüm siyasi
partilerin genç seçmenlere birazcık müşteri gözüyle baktığı bir süreç. Bu
sebeple de gençlik araştırmalarının fazlaca yoğunlaştığı, gençlerin neden yurt
dışına gitmeyi istediklerini sorguladığı bir süreçten geçiyoruz. Ama bu
sorgulamaları anket firmalarına yaptırdıkları sürece bu sorgulamaların sonucunu
alamayacak bütün siyasi partiler. Esasen partilerin, sivil veya toplumsal
muhalefetin, iktidarın bu gençlerin ne düşündüğü ile alakalı eğer bir noktada
fikirlerini merak ediyorlarsa bence kendileriyle görüşmeleri gerekiyor. Bu firmalar
bu anketleri, kamuoyu araştırmalarını pandemi sürecinde telefon ile
yaptıklarını düşünüyorum ve birebir odak grup çalışmasıyla yapılmayan her işin
boşuna olduğunu düşünüyorum. 19 yıllık bir iktidar sürecinden geçiyoruz. Tabii
sanatın yanına siyaseti koymasak olmuyor. Türkiye’de uzun bir zamandır sanat
yapılamıyor. Son süreçte de gece on ikiden sonra müziklerin yasaklandığı bir
ülkeden geçmekteyiz. Siyaseti sanatın dışına itmek, bence haksızlık olur.
Siyaset hayatımızın odağında.” dedi.