TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanı Mustafa Şentop'un
başkanlığında toplandı. TBMM Başkanı Mustafa Şentop, 27. Dönem Üçüncü Yasama
Yılı'nın açılışı dolayısıyla sunuş konuşması yaptı.
Konuşmasına Şentop, yeni yasama yılında, Meclis tarafından
alınacak kararların, çıkartılacak kanunların ve gösterilecek gayretin başta
Meclis olmak üzere, millet ve devlet için hayırlar getirmesini temenni ederek
başladı.
Şentop, bugün çatısı altında toplanmaktan müftehir oldukları
TBMM'nin, 100 yıl önce istila ve ilhak tehdidi karşısında istiklal iradesinin
mücessem hali olarak ortaya çıkan Milli Mücadelenin karargahı olduğunu ve
zaferden sonra kurulan yeni devletin kurucu temellerini inşa ederek, hayati
tarihi bir görev üstlendiğini anımsattı.
Bu nedenle bulundukları çatı altında gerçekleşen her oturum,
her yasama faaliyetinin, Milli Mücadele ruhunda manasını bulan istiklal
iradelerinin bir faslını teşkil ettiğine dikkati çeken Şentop, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Açılışını yaptığımız bu yasama yılını diğerlerinden
farklı kılan çok ayrıcalıklı bir husus da var. Zira bu yasama yılı içerisinde,
23 Nisan 2020’de, TBMM'nin kuruluşunun 100. yıl dönümünü kutlayacağız. Bu
yüzden, milletimizin istiklal uğruna gösterdiği azim ve kararlılığın 100. yıl
dönümünü memleketin dört bir yanında olduğu gibi bu çatı altında idrak
edenlerin ayrıca bahtlı olduklarını düşünüyorum.
Elbette böylesi anlamlı bir yıl dönümünde bu çatı altında
olmanın ayrı bir manası var. Bu durum bazı sorumlulukları da hepimize
yüklemektedir. Her ne kadar kimi zaman sert ve bazen de haksız eleştirilere
maruz kalsalar da milletvekillerimiz, yoğun bir tempoyla ve zor şartlar altında
çalışmaktadır. Bu çalışma temposunun daha da artacağına; daha uyumlu ve
gayretli bir yasama yılı geçireceğimize, oturumların ve siyasetin 100. yılın
manasına uygun olarak daha da verimli seyredeceğine kanaatim tamdır."
"KISIR
ÇEKİŞMELERDEN UZAK DURMAK"
TBMM Başkanı Şentop, tarihin yeniden şekillendiği,
coğrafyaların derin yarılmalar ve altüst oluşlar yaşadığı bir zaman diliminde
olduklarına işaret etti. Şentop, bu yeni durumun, birçok riskler ve tehditler
içerse de millet ve istiklali uğruna çetin mücadeleler verdikleri vatanları
için bir hamle çağının müjdecisi olduğuna yürekten inandığını söyledi.
Bu hamleyi gerçekleştirmek için her zamankinden daha çok
çalışmaya, takatlerini tüketen kısır çekişmelerden uzak durmaya ve birliklerine
kasteden çatışmalara son vermeye mecbur olduklarını vurgulayan Şentop, bu
mecburiyetin ifasına en çok hizmet edilecek yerin de TBMM olduğunu dile
getirdi.
Şentop, bugün milletin gözünün burada olduğunu ifade ederek,
"Ülkemizin çözüm bekleyen sorunlarının ele alınması, milletimizin
geleceğini doğrudan ilgilendiren adımların atılması ve yeni hükümet sistemine
tam olarak intibakın gerçekleştirilmesi sorumluluğu bu Meclistedir. Bu Meclis,
şanlı ve ibretlerle dolu mazisiyle olduğu kadar, geleceği inşa edecek güçlü
iradenin sahibi olması bakımından da tarihi bir öneme sahiptir. Bu önemin her
bir milletvekili arkadaşım tarafından hakkıyla kavrandığına inanıyorum."
diye konuştu.
"ÖRNEK
ÜLKE"
Türkiye'nin, sadece çalışkan ve asil milleti, istisnai
konumu ve parlak tarihi sebebiyle değil, aynı zamanda köklü demokrasisinden
dolayı da örnek bir ülke olduğuna dikkati çeken Şentop, 170 yılı aşkın seçim,
142 yıllık parlamento tarihi ve 73 yıllık çok partili siyasi hayatı, Türkiye’yi
farklı ve öncü kıldığının altını çizdi.
Şentop, bu yüzden demokrasinin değerini ve anlamını daha iyi
kavramak, demokrasinin kendilerine kattıklarını hakkıyla değerlendirmek zorunda
olduklarını vurgulayarak, "Fakat demokrasimizin değeri ve anlamı üzerinde
dururken, demokrasi dışı arayışları, özellikle şiddeti siyasi bir yöntem sayan
ve bu yolla şiddeti meşrulaştırmaya yönelen çarpık anlayışın içerdiği tehlikeye
işaret etmeyi de elzem görüyorum. Gerekçesi, yöntemi ve şekli ne olursa olsun
şiddet, demokrasimizin ve siyaset kurumunun en yıkıcı düşmanıdır. İçinde şiddetin
yaygınlaştırılmasına ve onaylanmasına dair niyet taşıyan her söylem, Türkiye’ye
suikasttır ve ortadan kaldırılmayı hak etmektedir. Sırtını şiddete dayayan,
varlığını çatışmaya borçlu olan her yapı, milletimizin iradesi karşısında er
veya geç, ama mutlaka mağlup olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
"BUGÜN DÜNYANIN
EN GÜR VE HAKLI SESİ OLARAK..."
"Bugün sadece aziz milletimizin değil, dünyanın birçok
coğrafyasında yaşayan ve gönülleri Türkiye ile çarpan kardeşlerimizin de gözü
buradadır." diyen Şentop, nasıl ki bundan 948 yıl önce İslam dünyasının
camilerinde Sultan Alparslan için dualar edildiyse, nasıl ki bundan 100 yıl
önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde başlayan Milli Mücadelenin
başarısı için birçok memleketten bu kutlu kıyama destek verildiyse, bugün de
Türkiye ve haklı mücadelesinin çok geniş bir destek gördüğünü belirtti.
Şentop, çeşitli vesilelerle ve birçok defa, doğudan batıya,
kuzeyden güneye farklı ülkelerin en üst düzey yöneticilerinden
"Türkiye’nin her başarısından iftihar ediyoruz. Çünkü Türkiye güçlü olduğu
sürece biz de güçlüyüz." tespitine muhatap olduklarını anlattı. Bu tespit
ve başarı temennilerinin boşuna olmadığını dile getiren Şentop, Türkiye, millet
ve devletiyle, bugün dünyanın en gür ve haklı sesi olarak yeryüzündeki
adaletsizlikleri teşhir ettiğini ve daha yaşanabilir bir dünya kurmanın
lüzumuna işaret ettiğini söyledi.
"VECİZ VE TARİHİ
KONUŞMA İÇİN ŞÜKRANLARIMI SUNARIM"
TBMM Başkanı Şentop, geçen hafta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’ın, etkili ve haklı bir biçimde ifade ettiği, insanlığın büyük bir
kesiminde "İyi ki Türkiye var" dedirten Birleşmiş Milletler
konuşmasının, Türkiye’nin dünya siyaset sahnesinde nerede durduğunu açık bir
biçimde ortaya koyduğunu vurguladı.
Meclis Başkanı olmanın ötesinde, bu ülkenin bir ferdi
olarak, bu veciz ve tarihi konuşma için Erdoğan'a şükranlarını sunan Şentop,
"Millet olarak adaletten yana sergilediği tavrın, iftiharla ve daima
arkasında durduğumuzu ifade ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşması,
esasen, milletimizin duygularına ve duruşuna tercüman olmuştur. Zira
milletimiz, bundan 100 yıl önce istiklali için ayağa kalktığında kendisini
yalnız bırakmayan Hint Müslümanlarının dostluğunu unutmamıştır ve Keşmir
meselesinde Pakistan’ın yanında yer almayı vazife addetmektedir. Yine
milletimiz, Filistin’de İsrail’in sergilediği devlet terörünü bütün kalbiyle
telin etmekte ve Filistinli kardeşlerinin yanında durmaktadır." diye
konuştu.
"TÜRKİYE, SADECE
VATANIMIZ DEĞİL, AYNI ZAMANDA VAZİFEMİZDİR"
Dünyanın büyük dönüşümlere gebe olduğu tarihin önemli bir
kavşak noktasında olduklarına dikkati çeken Şentop, bu şartlar altında
Türkiye'nin, değişmiş, gerçekliğini kaybetmiş, artık varolmayan bir dünyanın
yapay dengelerine değil, yeni şartların icabına ve sadece milli çıkarlarına uygun
hareket etmek kararında olduğunu bildirdi.
TBMM Başkanı Şentop, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu yüzden, Doğu Akdeniz’de, Ortadoğu’da ve bütün
coğrafyalarda yegane ölçümüz, milletimizin şerefini ve menfaatlerini, dünya
barışını ve bütün insanlık için adaletin gerçekleşmesini esas alarak hareket
etmektir. Yüce Meclisimizin kuruluşunun 100. yıl dönümünde milletimizin bizden
beklentisi de fikir ve telakki farklılıklarımıza rağmen bu yolda mutabakatla
hareket etmemiz, milli çıkarlarımızın tahakkuku için elbirliği yapmamızdır.
100. yılını idrak eden bu yüce ve gazi Meclisin her bir mensubunun bu beklentiye
uygun davranacağına inanıyorum.
Coğrafyaları şekillendiren, tarihe düzen veren milletimizin
dünyaya ve insanlığa söyleyeceği söz bitmemiştir. Bilakis milletimiz,
kargaşayla malul yeni dünyada sözünün tesiri gittikçe artan ve daha da artacak
bir konumdadır. Milletimize ve Türkiye’ye bu gerekçeyle düşmanlığa yeltenenler,
kisveleri, gayeleri ve dayanakları ne olursa olsun kaybetmeye mahkumdurlar. Bu
hususta milletimizin cesaretine ve kararlılığına en büyük delil de yüzyıl önce
19 Mayıs 1919’da Samsun’dan doğup vatanı saran mücadele ve direniş
kararlılığıdır.
Birçok vesilelerle ifade ettiğimiz gibi, Türkiye, bugün
artık sadece bir ülkenin ve bir coğrafyanın adı değildir. Türkiye bugün, kendi
sınırlarını aşan bir umudun, bir hamlenin ve insanlık davasının adıdır. Ve
Türkiye bugün, sadece vatanımız değil, aynı zamanda vazifemizdir.
Yeni yasama yılının milletimiz, ülkemiz ve bütün insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, başta Cumhuriyetimizin banisi ve Milli Mücadelenin önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşları olmak üzere bu millet için emek vermiş, bu yüce çatı altında hizmet etmiş bütün vatan evlatlarını ve aziz şehitlerimizi rahmetle, minnetle ve şükranla anıyorum."