Gaziemir Belediyesinin Sevgi Yolu’nda düzenlediği Uğur Mumcu
Anma Etkinliği, Mumcu’nun öldürüldüğü saat olan 12.00’de, Uğurlar Olsun
şarkısının çalınmasıyla başladı. Koronavirüs salgını nedeniyle katılımın
sınırlı tutulduğu, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, belediye başkan
yardımcıları, belediye meclis üyeleri ve muhtarların katıldığı etkinlik, canlı
heykel gösterisi ve fotoğraf sergisiyle devam etti.
C-4 tipi plastik bombanın patlaması sonucu enkaza dönüşen
Mumcu’nun 06 YR 245 plakalı aracının temsili ve Karşıyaka Soğuk Heykel Atölyesi
oyuncularının canlandırdığı Uğur Mumcu, Gaziemirlilere duygulu anlar yaşattı.
Uğur Mumcu’nun fotoğraflarının yer aldığı fotoğraf sergisi ise ziyaretçilerini
Mumcu’nun anılarında yolculuğa çıkardı. 22 Ocak Cuma günü saat 16.00’ya kadar
Sevgi Yolu’nda açık kalacak sergi, 25-29 Ocak tarihlerinde Gaziemir Belediye
Hizmet Binası zemin katında, mesai saatlerinde ziyarete açık olacak.
Mumcu’nun ölüm
haberiyle yıkıldım
Anma etkinliğinde konuşan Gaziemir Belediye Başkanı Halil
Arda, Mumcu’nun ölüm haberini aldığında adeta yıkıldığını söyledi. Başkan Arda,
“Bundan 28 yıl önce, tam bu saatlerde Türk basınının en büyük kalemlerinden,
aydınlarından biri olan Uğur Mumcu’yu maalesef arabasına konan bombanın
patlaması sonucu kaybettik. O gün bu saatlerde acı haberi, önceki dönem
Belediye Başkanımız Halil İbrahim Şenol ve rahmetli arkadaşımız Hasan Toyun’la
birlikte Gaziemirspor’un maçını izlerken aldık. Haberi aldığımızda üzüldük,
yıkıldık. 27 Ocak 1993 günü Gaziemir’den bir otobüs dolusu arkadaşımızla Uğur
Mumcu’nun cenazesine katıldık. Yüz binlerin katıldığı cenaze töreni boyunca
yağmur altında yürüdük. Sırılsıklam ıslandık. Ama bir kişi dahi o alanı terk
etmedi ve Uğur Mumcu’yu son yolculuğuna hep birlikte uğurladık. Hep birlikte
ağladık, gökler ağladı” dedi.
Uğur Mumcu
pusulamızdı
Uğur Mumcu ile lise yıllarında tanıştığını söyleyen Başkan
Arda; onun sorgulatan, düşündüren makalelerinin fikir dünyasına yön verdiğini
söyledi. Mumcu’nun, egemen güçlerin Türkiye’yi götürmek istedikleri o karanlık
yolu okuyucularına gösterdiğini vurgulayan Arda sözlerini şöyle sürdürdü:
“Onun sorgulatan, düşündüren makaleleri bizlerin fikir
dünyası için adeta bir pusula görevi görüyordu. Katledildiği güne kadar
mesleğini onuruyla yaptı. O kalemini hiçbir zaman eğip bükmedi. Tüm
çarpıklıkları büyük bir açıklıkla, cesaretle gözler önüne serdi. Katiller ve
azmettirenler halen daha bulunamadı ya da bulunmadı! Ülkemizde çağdaşlık ve
demokrasinin sağlanması için yıllarca uğraş veren Uğur Mumcu da Bahriye Üçok,
Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Ahmet Taner Kışlalı ve Kemal Türkler gibi
değerlerimiz, gibi faili meçhul bir cinayete kurban gitti. Türk basınının en
büyük kalemlerinden ve aydınlarından biri olan Uğur Mumcu, somut belgelere
dayalı çalışmaları ve yayımladığı eserleriyle örnek ve önder bir gazeteci oldu.
Çalışmaları ve araştırmaları halen geçerliliğini koruyor. O gün onu öldürerek
susturmaya çalışanlar, yazdıkları gerçekleri karartamadılar. Uğur Mumcu’nun
katilleri bulunmasa da yazılarındaki satır araları iyi incelendiğinde
katillerin kimler olduğu gün gibi ortadadır. Laik, demokratik Türkiye
mücadelesi verirken arabasına konulan bomba ile susturulmak istenen Uğur Mumcu’yu
ölümünün 28. yılında buradan tekrar saygıyla anıyorum.”