CHP’den
Torbalı belediye başkanı seçilen İsmail Uygur bir basın toplantısı düzenledi.
Kendisi hakkında dün, cumhurbaşkanına hakaret ve tehdit ile Şehit Astsubay Ömer
Halisdemir’in pankartının kaldırılmasıyla ilgili avukatı Hukukçu Murat Ergün
ile birlikte kameraların karşısına geçen deneyimli siyasetçi önemli ifadeler
kullandı. İlk olarak Avukat Murat Ergün, “31 Mart yerel seçimlerde Torbalı’da
İsmail Uygur birinci çıktı. Ancak bir takım nedenlerle mazbatasını alamadı
henüz de alabilmiş değil. 4 Nisan itibari ile kazanmış olduğu belediye başkanlığını
halk nezdinde de ortaya koymak için belediye binası önünde kısa bir açıklama
yaptı. Satır satı kelime kelim harf harfbir büyün olarak incelendiğinde içinde
tek bir hakaret olmayan tamamen siyasi eleştirileri maalesef başka boyutlara
çektiler.Özellikle toplumda bir infial yaratmak, tepki oluşturmak için sayın
başkanın, cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği, tehdit
ettiği gibi bir algı oluşturmaya çalışıldı. Sosyal medyada gördüğümüz üzerine
bir takım trol hesaplar bu algının üstüne atladı ve o haksız suçlamaları ve
yayınları pekiştirecek şekilde mesajlar paylaşmaya başladılar. Olay Torbalı
Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir şikayet şeklinde yansımış. Bu açıklamayı
yaptıktan sonra da başsavcılığına dilekçe verip, yargılamaya ve yargı makamlarına
yardım etmek istediğimizi, iftira atıldığını ama gerçekleri ortaya çıkarmaya
hazır olduğumuzu ve davet edildiğimiz anda başsavcılığa gelip ifade vermeye
hazır olduğumuzu dile getireceğiz” dedi.
ERGÜN:
SÜRECİ TAKİP EDECEĞİZ
Açıklamalarını
sürdüren Ergün, “Müvekkilimle ilgili suçlamaların merkezine sayın
cumhurbaşkanımızı koydular. Hakaret ve tehdit etmiş gibi gösteriyorlar.
Müvekkilim çok tecrübeli bir siyasetçi aynı zamanda yurtsever ve devlet
terbiyesine hakim bir kişidir. Hiçbir zaman hiçbir yerde ya da kamu önünde
devletin cumhurbaşkanına hakaret etmez, edilmesine de izin vermez. Biz de
cumhurbaşkanına bir hakareti şiddetle reddederiz. Öncelikle sayın
cumhurbaşkanımızın adının buralara taşınması farklı bir sebep taşımaktadır.
Ortada herhangi bir suç olduğunu düşünmüyoruz. Yargıtay kararları ortada.
Kullanılan sözcüklerin suç unsuru taşımadığı ortadadır. Hakaret eden değil
aksine hakarete uğrayan tarafız. Olayın medyaya yansıması ile sayısız hakaret
ve tehdit aldık. Bunu siyasetin önemli figürlerinden de duyduk. Eğer İsmail
beyin bir iradesi olursa bunlarla ilgili de suç duyurusunda bulunacağız. Biz
çok da bu meselenin ülkenin gerçek meselesini örtbas etmesinden memnun değiliz.
Çünkü karalama başka şeyleri örtmek için yapılır. Bundan sonra süreci başsavcılık
nezdinde takip etmeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
MAZBATA
KONUSUNA AÇIKLIK
Avukatından
sonra açıklamalarına ilk olarak mazbata konusuna açıklık getiren Ramazan İsmail
Uygur “AK Parti İzmir genelinde birçok ilçede geçersiz oyların sayılmasıyla
ilgili itiraz gerçekleştirdi. Tabi geçersiz oylar bizim sonuçlarımız için bir
şey ifade etmiyor. Hepsi AK Parti lehine sonuçlansa dahi bizim başkanlığımızla
ilgili sıkıntı bulunmuyor. İlçe Seçim
Kurulu Torbalı için bu itirazı reddetti. Bunun üzerine İl Seçim Kurulu’na
gitmişler. İl de ilçeye bekleme talimatı vermiş. Bizimle ilgili yapılan itiraz
netilenince mazbatamızı alacağız. Çarşamba günü İlçe Seçim Kurulu bizi arayıp
saat 16.00’da mazbatamızı alabileceklerimizi söyledi. O arada ilçe başkanımızla
konuyu paylaştık kendisi de partililerimize mesaj attı göreve başlayacağımızı
belirtip saat verdi. Ancak İl Seçim Kurulu’na yapılan itiraz nedeniyle
mazbatayı alamadık. Tabi millet de toplandı, insanlara önce haber verildiği
için belediyeye gitmek durumunda kaldık. Orada bir konuşma yaptık. Hiçbir
hakaret, iftira hele hele tehdit sözcüğü yoktur konuşmamızda. Sadece seçim
sürecinde bize ve bize gönül verenlere yapılan hakaretlere cevaben siyasi bir
konuşma yaptık.” dedi.
UYGUR:
CUMHURBAŞKANIYLA NE İLGİSİ VAR?
Kendileri
hakkında terörist denildiğini hatırlatan Uygur,“Bunlar kapı kapı gezip bizi
terörist olmak, Kandil’in temsilcisi olmakla suçlayıp hakaretlerde bulundu. Biz
bunlara cevap vererek ‘Millete hakaret etmeyin, herkes haddini bilsin’ dedik.
Bir milletvekilimiz var ilçemizde. Daha önce de bu vekil başkan adayı olmuştu
ve kiki kez bize yenilmişti. Oradan gelme bir kuyruk acısıyla kapı kapı gezip
bizlere hakaret ettiler. Demedik laf bırakmadılar. Onlar söyleyince çok güzel;
biz cevap verince mi cumhurbaşkanına hakaret. Ne alakası var? Cumhurbaşkanıyla
ne ilgisi var? Biz sadece buradaki muhataplarımıza söyledik. Herkes de buna
şahit. Bu milletin yüzde 53’lük salt çoğunluğunun desteğini alan bir insan
bunlara cevap vermeyecek mi? Afişlerimizi yırttılar, araçlarımıza saldırdılar,
arkadaşlarımızı dövmeye kalkıştılar sesimizi çıkarmadık ama yeter. Seçim bitti.
8 bin oy fark var. İzin verin de ‘Bizi tehdit etmeyin’ diyebilelim” ifadelerini
kullandı.
UYGUR:
HAKARET VE TEHDİTLERİ DE SAVCILIĞA TAŞIYACAĞIZ
Konuşmasında
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kastetmediğini ifade eden Uygur, “Özetle
konunun cumhurbaşkanıyla bir ilgisi yok. Sayın cumhurbaşkanının adını bile
anmadık. Bizim siyasi muhatabımız
Torbalı’dan vekil seçilen Atilla Kaya ve partisinin başkan adayıdır. Ne
söylediğimizi biliyoruz. Ağzımızdan çıkanı kulağımızın duyduğu yaştayız. ;Ancak
onlar hala bize saldırma telaşında işte ‘Adam ol kıvırma’ diyor vekil. Hani
‘Adam ol’ demek hakaretti. Biz söyleyince mi suç? İşte Kandil’in türküsünü
okuyoruuşum. Ya ne alakası var. Bunlara biri dur demeyecek mi? Bunlara bir
cevap verilmeyecek mi? Savcılığımıza ayrıca sadece bize yapılan suç duyurusu
için yapmayacağız. Bize karşı yapılan saldırılar da var. Hakaret ve tehditleri
de savcılığa taşıyacağız.” İfadelerini kullandı.
PANKART
MESELESİ
Belediye
meydanındaki Şehit Astsubay Ömer Halisdemir’in afişinin indirilmesiyle ilgili
ise Uygur, “O durum tam bir komedi. Bu reklam panoları ve totemler seçim
süresince Seçim Kurulu’nun sorumluluğunda oluyor. Kurul eşit olarak dağıtıyor.
Şehit Ömer Halisdemir’in bulunduğu totem de AK Parti’ye verildi. Burada Binali
Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da resimleri bulunuyordu. Bunların üzerine
Nihat Zeybekçi ve Adnan Yaşar Görmez afişleri ile kapattılar. Seçimden bir ay
önce asıldı. Bize de düşen bilboardlara da biz kendi afişlerimizi astık ama
altında bir şey yoktu. Bunu bir suçlama anlamında demiyorum ama o resimleri
onlar kapattı. Bunu bile bile çıkıp sosyal medyada sanki dün ben indirtmişim
gibi abuk subuk hakaretler, ayıptır. Şunu belirtelim indiren biz değiliz, öyle
bir yetkimiz de yok. Mazbatamızı aldıktan sonra şehidimizin Torbalı’da nerede
afiş indirildiyse kampanya süresince yenisini asacağız. Bunu bile bile bize
yüklemek hangi vicdana sığar. İnsaf ya. Hakikaten siyasi nezaket ve terbiye sınırlarını aşan
bir tavır. Bu yaptıkları vicdana sığmaz. Yeter artık ya. Bunların son
bulacağına inanıyorum. Hukuki anlamda hesaplaşacağız. Ortalık boş değil artık”
ifadelerine yer verdi.