Son zamanlarda dünyanın çeşitli noktalarında özellikle de
Afrika kıtasında yayılım gösteren maymun çiçeği virüsü (Monkeypox) insanları
endişeye sürükledi. Tarihte ilk olarak 1958'de bir maymunda tespit edilen bu
virüs, insanlarda ise ilk defa 1970'te Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde
kayıtlara geçti.
Dolayısıyla yeni olmayan ve tıp dünyası tarafından da
bilinen bir virüs. Maymun çiçeği virüsü hakkındaki detayları İhlas Haber Ajansı
(İHA) muhabirine anlatan Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, “Maymun çiçeği virüsü yeni ortaya çıkan bir virüs
değil. Çiçek virüsü ailesinin bir bireyi. Bu çiçek virüsü ailesinin üyeleri çok
daha farklı isimlerle de hastalık yapıyordu. 1979 yılında Dünya Sağlık
Örgütü'nün de açıklamasıyla, çiçek virüsü dünyada elemine edilmişti yani vaka
bildirilmemişti. Ama maymun çiçeği, bu virüs ailesinin farklı bir üyesi.
Dolayısıyla bu virüsün küçük çaplarda, Orta ve Batı Afrika'da hastalıklar
yaptığı biliniyordu. Bu süreç hem Asya hem Avrupa hem de Amerika kıtasındaki
bazı ülkelerde de vakaların bildirilmesiyle gündem oluşturdu. Tekrar söylemek
gerekirse yeni ortaya çıkan bir virüs değil. Tıp dünyası tarafından bilinen bir
virüs. Çiçek grubu ailesine dahil olan bir virüs” ifadelerini kullandı.
“Şu an panik yapmaya
gerek yok”
Maymun çiçeği virüsünün, çiçek virüsü ailesinin bir üyesi
olduğunu, ancak çiçek virüsü kadar ölümcül olmadığını, yayılım hızı ve bulaş
şekli itibariyle şu an için endişe edilecek bir durumun söz konusu olmadığını
vurgulayan Prof. Dr. Oğuztürk, “Şu an panik yapmaya gerek yok. Vaka sayıları
bir endemi ya da Covid-19'da olduğu gibi bir pandemi yapabilecek durumda değil.
Bulaş özellikleri Covid-19 kadar hızlı ve bulaştırıcılık insidansı çok yüksek
değil. Çiçek virüsüne göre de ölümcül olma oran daha düşük. Evet bu virüs
dünyanın bazı ülkelerinde hastalık oluşturuyor. Bu hastalık oluşmasında da
insandan insana, solunum yolu ifrazatları ya da ortak kullanılan malzemelere
uzun süreli temas yoluyla bir bulaş olabiliyor. Kan ve kan ürünleri ile bulaş
olabiliyor. Bu virüsün bulaş durumundan sonra yaklaşık 6 ile 8 gün arasında
değişen bir süreçte kuluçka süresi söz konusu. Daha sonra ise 2 ile 3 gün
içerisinde kendini sınırlayarak ortadan kalkan bir durum söz konusu. Eğer sizin
kronik bir hastalığınız yoksa genel itibariyle hafif seyreden bir virüs”
şeklinde konuştu.
“Vücutta ateş, sırt
ağrısı, eklem ağrıları ve baş ağrısı olabiliyor”
Maymun çiçeği virüsü bulaşan kişilerdeki belirtiler hakkında
da bilgiler veren Prof. Dr. Hakan Oğuztürk şunları kaydetti:
“Vücutta ateş, sırt ağrısı, eklem ağrıları ve baş ağrısı
olabiliyor. Buna ek olarak halsizlik ile beraber vücutta lenf bezleri dediğimiz
bezlerde şişkinlik oluyor. Daha sonraki süreçte ise başta yüzde daha sonrasında
da el içi avuç ayası, ayak tabanı gibi bölgelerde döküntüler dediğimiz cilt
değişiklikleri meydana geliyor. Döküntülerin içi sıvı dolu şekilleri de söz
konusu olabiliyor. Ama belli bir süre sonra bu döküntülerde de bir iyileşme söz
konusu oluyor. Bu anlamda şunu net olarak ifade etmek gerekiyor ki; tanısı net
yapılabilen, tedavi anlamında da sonuç itibariyle şikayetlerin azaltılmasına
yönelik bir tedavi sürecinin olduğu, kesinlikle Covid-19 gibi bir pandemi
ihtimalinin düşük olduğu söylenebilir. Ama ülkelerin bir miktar etkileneceği,
küçük vakalarla seyredecek bir süreç söz konusu.”
“Eğer bir şekilde bu
tür lezyonları olan kişiler olursa, acil servise giderek profesyonel destek alabilirler”
Şu an itibariyle insanları paniğe sürükleyecek bir durumun söz konusu olmadığını, eğer belirtileri olan kişiler olursa hastanelerin acil servislerine başvurarak profesyonel destek alabileceklerinin altını çizen Oğuztürk, “Benim şahsi kanaatim, Türkiye özeli için de konuşacak olursam; şu an itibariyle panik yapacak bir durum söz konusu değil. Eğer bir şekilde bu tür lezyonları olan kişiler olursa, acil servise gelip takip ve tedavi süreciyle ilgili profesyonel bir destek alabilirler. Tekrar söylemem gerekirse panik yapacak bir durum söz konusu değil” açıklamasında bulundu.