ÖNCÜŞEHİR - İzmir
Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, “Öncüşehir TV’de
‘Öncü Siyaset’ programının konuğu oldu.
Öncüşehir Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mevlüt Dağdeviren’in sorularını yanıtlayan Yıldız, Dünya Bankası ile yaşanan süreci detaylarıyla anlattı.
“MESELENİN İZMİR OLAN
HİÇBİR YERDE SİYASET YAPMADIK”
30 Ekim 2021 yılında yaşanan İzmir depreminde acı bir tablonun yaşandığını ifade eden Yıldız, “Mecliste grubu bulunan tüm meclisimiz deprem ile ilgili konularda olabildiğince oy birliği ile kararlar aldık. Depremin siyaseti olmayacağı kanaatindeyiz ki bunu birçok görüşmelerimizde ve konuşmalarımızda da belirttik. Bu anlamda AK Parti’nin Cumhur İttifakı ile birlikte yürüttüğü muhalefette meselenin İzmir olan hiçbir yerde siyaset yapmadık. Birçok konuda da elimizden geldiğince Ankara olmak üzere destek vermeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“TESLİMLER ETAP ETAP
DEVAM EDİYOR”
Depremzedelerin ciddi bir mağduriyet yaşadığını ifade eden Yıldız, “Merkezi hükümetimiz bu anlamda bin 600 tane konutun inşasını bitirdi, teslimler etap etap devam ediyor. Cumhurbaşkanımızın katılımıyla da bir teslim yapmıştık. Bunların dışında orta ve ağır hasarlı binaların dönüşümünün desteklenmesi noktasında 3 bin 649 tane konutun da inşası, 8 etap halinde yaklaşık 2 milyar TL’lik bir yatırım var. İhaleleri yapıldı, çalışmaları devam ediyor. Hızlı bir şekilde binalar yükseliyor. Merkezi hükümet olarak yaklaşık 5 bin, 5 bin 500 civarı konut ürettik. Bunların bin 600’ü birinci deprem bölgesinde yıkılan binaların dönüşümüydü. Bunları gerçekleştirdik. Hızlı bir şekilde devam ediyor” dedi.
“VATANDAŞIN DÖNÜŞÜMÜ
DESTEKLENMESİ YÖNÜNDE KARARLAR ALDIK”
Dünya Bankası ile yaşanan süreci anlatan Yıldız, “Burada yaşanan sıkıntılar, problemler, aksaklıklar olabilir mi, olabilir. Ama önemli olan burada merkezi hükümet olarak hızlı bir şekilde yol alışımızdır. Bunun kapsamında Büyükşehir nezdinde K sınırları ve planlamalarla hak kayıplarını önlemeye yönelik; daha sonra da kayıplarıyla biraz daha vatandaşın dönüşümü desteklenmesi için emsal artışı ile ilgili kararlar aldık. Bütün bu kararlarda uyumlu bir süreç izlerken bir Dünya Bankası kredisi süreci yaşandı. Bu yaklaşık 22 Haziran tarihinde geldi. Sayın Kılıçdaroğlu’nun İzmir Depremzedeler Derneği ziyaretinde meydana geldi. O gün biz de tüm İzmir kamuoyu da bir deprem kredisinin varlığını ilk kez duyduk. Bunun Cumhurbaşkanımızın önünde onayda olduğu ve iki aydır da beklendiği söylendi. İfadeler bu şekilde kullanıldı. O günden sonrada biz bunun 330 milyon dolarlık bir kredi olduğunu öğrendik” şeklinde konuştu.
“SÜRECİN
OBJEKTİFLİĞİNİ ANLATAN BİR AÇIKLAMA GÖRMÜŞ OLDUK”
AK Parti İzmir İl Başkanlığında yaşanan görüşmeye de değinen Yıldız, “Bunu AK Parti olarak sorduk; sonra İl Başkanımıza gelen bir telefonla davet üzerine Büyükşehir Belediye Başkanını ziyaret ettik. Onay bekleniyor denince bekleyen nedir, nelere takılmıştır diye merak ettik. Bununla ilgili AK Parti olarak bir süreç başlattık. Büyükşehir Belediye Binasında başkanın makamında bunla ilgili bir görüşme gerçekleştirdik. Sonra bu toplantının akabininde bir toplantı da il başkanlığımızda yapıldı. İl başkanlığı çıkışında Sayın Tunç Soyer’in bir açıklaması oldu. Dedi ki, “Cumhurbaşkanlığında bekleyen bir kredi yok. Ever görüşmeler var ama biz bu sürecin takipçisi olup onay noktası düzeyine getirip AK Parti’nin desteğiyle de bunu onaylatacağız.” Sürecin objektifliğini anlatan bir açıklama görmüş olduk. Haziranda Sayın Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının tam tersinde bir açıklama gelmiş oldu” diye konuştu.
“DOSYAYI BİZE
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NİN BÜROKRATLARI VERDİ”
Başkan Tunç Soyer’in Dünya Bankası ile ilgili yaptığı açıklamaları dile getiren Hakan Yıldız, “Hemen akabininde Sayın Tunç Soyer katıldığı bir televizyon programında yine haziranda yaptığı açıklamaya benzer bir şekilde, “Kredi hazır, onayda bekliyor” dedi. Bunun üzerine biz meclis grubu olarak yazılı bir önerge verdik. “Bize yaşadığını süreci ve görüşme takvimini ne aşamalı olduğunu hangi evrelerden geçtiğini tarafımıza bildirin” dedik. Konak meclisine sunduğum dosyada bunun cevabı mevcut. Konak meclisinde sunmamızın da bir nedeni var. Malumunuz Sayın Konak Belediye Başkanı Abdül Batur bir açıklama yaptı; “Dünya Bankası kredisi Cumhurbaşkanlığında onaylanmadı” dedi. Yine bir takım projelerden destek alamadığını söyledi. Konuşmasının içerisinde AK Parti meclis grubunun ilin ve ilçenin birçok projesine destek verdiğini, valiliğin destek verdiğini söylemiş olmasına rağmen devamında genel bir siyaset yapma ihtiyacı duyarak Tunç Soyer’in yapmış olduğunu bu açıklamaların arkasına takılan açıklamalar yapmak zorunda hissetti sanırım. Biz de bu dosyayı vererek, “Sayın Başkan, bu dosyayı bir inceleyin. Sayın Tunç Soyer’in açıklamalarının yanıltıcı, yönlendirici ve yanlış açıklamalarının Sayın Kılıçdaroğlu’na bile yanlış söylettirdiği açıklamalarının yanlışına sende düşme. Dosyayı okursan bu sürecin ne olduğunu, nerede olduğunu, böyle bir kredinin Cumhurbaşkanlığı önünde olmadığını, önünü arkasını öğrenirsiniz. Böylece kamuoyunda da yanlış bilgilendirme devam eden bir kronolojik sıralamanın tarafı olmazsınız” dedik. Bu dosyayı bize Büyükşehir Belediyesi’nin bürokratları verdi” dedi.
“BU BİR NİYET BEYANI
İLE BAŞLAMIŞ”
Konuşmasına devam Yıldız şu ifadeleri kullandı; “Bu dosyada başlangıçta bizim 2021 yılında verdiğimiz soru önergesi var. Kronolojik olarak nasıl bir süreç izlediklerini anlatan 3 sayfalık bir yazı var. Sonra raporlar var. 25 Şubat 2021 tarihinde Sayın Tunç Soyer’in Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ve aynı zamanda Hazine ve Maliye Bakanlığına yazdığı bir yazı var. Bu yazıda Sayın Başkan diyor ki; “henüz seviyede niyet ve iradesinin bulunduğu ifade edilmiştir. Bu anlamda kredi kullanabilinmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın süreçle ilgili iş ile ihtiyaç bulunmaktadır. Bilginize arz ederim” ifadeleri yer alıyor. Bu açıklamasından 4 ay sonra yazdığı yazı. Büyükşehir Belediyesi’nin bize verdiği bilgilendirmeler üzerinden konuşuyorum. 4 Aralık 2020 ile 29 Ocak 2021 tarihinde Dünya Bankası ile böyle bir kredi kullanabilir miyiz, olur mu diye bir görüşmeler başlamış. Bu görüşmeler yapıldığında da Sayın Başkan Tunç Soyer 18 Şubat 2021 tarihinde Dünya Bankası Türkiye Direktörü ile bu noktada bir görüşme yapıyor. Onlarda, “evet böyle bir kredi kullanılabilmesi için Maliye ve Hazine Bakanlığı, devletin kurumları olması gerekli. Mevzuatlarımız bunu gerektiriyor. Bunların içinde olduğu bir süreç işlenmesi gerekiyor.” Bu bir niyet beyanı ile başlamış. Ne yapmış Sayın Başkan? Yazdık, onay bekliyor alamadık dediği yeri 25 Şubat 2021 tarihinde Maliye ve Hazine Bakanlığına, ekinde de Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bir yazı yolluyor ve niyet beyanında bulunuyor. Sayın Başkanın imzasıyla yayınlanan yazıda bu var. Bakanlığımız ise 2 gün sonra cevaplayarak, “Bizim açımızdan finanse edilmesi uygun olacağı değerlendirilmektedir” denmiş. Görüşmeler yapılmasına destek verilmiş. Bununla ilgili Cumhurbaşkanlığı stratejik planlamalarını içinde olması gerekiyor deniyor ve süreçler başlıyor. Buraya kadar bir sorun yok. Bu dediğim il başkanlığımızın kapısında yaptığı açıklama ekstrede kalsaydı bunlar doğru bir eksende gidiyordu. 8 Martla 18 Mart arasında İller Bankası üst düzey bürokratlarını görevlendiriyor. Maliye ve Hazine Bakanlığımız dış krediler daire başkanlığı düzeyinde bu görüşmelere başkanlık ediyor. Merkezi hükümet desteklemiyor derseniz bu birimlerde bu görevlendirmeler sürer mi?” dedi.
YILDIZ YAŞANAN SÜRECİ
ANLATTI
Dünya Bankası ile yapılan görüşmelerin doğru aktarılmadığını ifade eden Yıldız, “Daha sonra İller Bankası heyetler arasında ön görüşmeler tamamlanıyor. Buraya kadar kredi rakamı, nerede kullanacağı gibi Dünya Bankası’nın soruları var. Bu sorular toparlanıyor, Maliye ve Hazine Bakanlığına gidiyor. Bakanlık Büyükşehir’e yolluyor. Toplantı notları geldi diyor. Taslak görüşmeler başlıyor. İkinci tur görüşmeler ise 7-8-9 Nisan 2021’de yapılıyor. Bu kredi nasıl sağlanabilir nasıl olabilir, ikinci ön misyon toplantıları yapılıyor. Bu toplantıda daha önce sorduğu sorular soruluyor. Bu toplantı sonrası Dünya Bankası bu raporu Hazine Bakanlığına yolluyor. Hazine Bakanlığı da 5 Mayıs’ta Büyükşehir Belediyesi’ne yazıp, “ikinci toplantının notları gelmiştir, buna ekte ilave yapacağınız hususlar var mıdır? Tarafımıza bildirin” diyor. Çünkü Dünya Bankası 17 Mayıs’ta bunu bana bildirin ve teslim edin diyor. Büyükşehir Belediyemiz de 17 Mayıs tarihinde düzeltmeleri yaptık, son şekli budur diye Maliye Bakanlığına yolluyor. Bakanlıkta 18 Mayıs’ta bir görüşme yaparak Haziran sonunda üçüncü toplantı yapılması kararı alıyor. Bu toplantı da da kredinin 100 milyon dolarını orta hasarlılarda kullanabilir miyiz diyorlar. 100 milyon dolarını belediye binası ve ESHOT binasının genel müdürlüğünde, kalan 100 dolarlık dilimini de yolun finansmanı için kullanmak istiyoruz diyorlar” açıklamalarında bulundu.
“BU BİR YALAN
BEYANDIR”
Soyer’in 5 ili kapsayan Dünya Bankası kredisi hakkında yaptığı söylemlere de cevap veren Hakan Yıldız, “Siz Dünya Bankası’ndan bir kredi alımı yapacaksanız bunu bir takvim içerisinde bir takım altı dayanaklarla ortaya koymanız lazım. Dünya Bankası bu paranın nereye kullanılacağını soruyor zaten. 18 Mayıs’ta bu rapor bizim için uygundur, 3. tur görüşmelere devam edelim derken birden öğrendik ki, cumhurbaşkanın önünde kredi var ve kredimiz onaylanmadı deniyor. Burada bu sonuç nasıl çıkar? Zaten bizim açıklamalarımız sonrası Sayın Tunç Soyer bir söylem değişikliğine gitti. dedi ki “bizim kredimiz verilmesi ama bizim çabalarımız ve gayretimiz sonucun da 5 ili kapsayan içine de İzmir katılan yeni bir paket veriliyor” dedi. Ama Çevre Şehircilik Bakanlığı depremden önce Dünya Bankası ile takriben 3 yıllık bir takvim dilimi içerisinde bir görüşme yürütüyormuş zaten. Bakanlığın bir girişim takvimi var. Çok önce başlamış bir çalışma yürüyor zaten. Şimdi ne oldu? İzmir depreminden sonra 3 ili kapsayan pakete 5 ili kattı. Tunç Soyer’in yaptığı bir paket değil bu, zaten olan bir şey. Dünya Bankası’nın Türkiye direktörü de İzmir ile ilgili yürütülen bir kredi yok diye de açıklama yaptı. Çünkü zaten böyle bir durum yok, onaya giden bir kredi de yok. Bu bir yalan beyandır” dedi.