Didar DEMİRCİ - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Deniz
Yücel, İzmir’de önemli kuruluşlarla bir araya geldi. İlk ziyareti İzmir Ticaret
Odası Başkanı Mahmut Özgener’e yapan Yücel, daha sonrasında İzmir Barosu
Başkanı Özkan Yücel’i ziyaret etti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun
Ankara'nın Çubuklu ilçesindeki şehit cenazesinde uğradığı linç girişiminin tüm
detaylarını anlatan kitabı kentteki sivil toplum kuruluşları ile de
paylaşacağını söyleyen CHP İl Başkanı Deniz Yücel'in ilk durağı İZTO oldu.
CHP İl Başkanı Yücel
bu ziyaretin ardından 'Çubuklu Linç Girişimi Raporu' kitabını götürerek İzmir
Barosu'nu da ziyaret etti. Ziyaret sırasında Yücel kitabı, İzmir Barosu Başkanı
Avukat Özkan Yücel’e takdim etti ve Baro Başkanı Yücel kitabı mutlaka
inceleyeceğini söyledi.
Baro'daki buluşmada iki başkandan önemli mesajlar geldi.
İZMİR BAROSUNUN
DURUŞU BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
Ziyarette konuşan CHP İl Başkanı Yücel, “Aslında bu ziyareti
daha önce yapmak istiyorduk ama bugüne nasip oldu. Adli yıl açılışında İzmir
Barosu’nun tavrını ve duruşunu, bağımsız yargıyı savunmayı temsil eden, İzmir
Barosu’nun tutumunu çok değerli ve önemli buluyoruz. Bu konuda İzmir Barosu
olarak, kaçak sarayda yapılan adli yıl açılışına çok net bir tavır göstererek
diğer barolara da örnek olup, öncülük ettiniz. Avukatlar ve yargı görevi
yapanlar kimsenin karşısında ceket iliklememeli. Bundan dolayı İzmir Barosu’na
teşekkür ediyoruz. Büyükşehir Belediyesiyle ortaklaşa çalışmalarınız, İzmir’in
insan haklarının başkenti olması ve insan hakları üzerinden çeşitli kitlelere
ulaşılması, hem İzmir’de yaşayanlar, hem kentin hakkın ve hukukunu savunma
yönünde başlattığınız çalışmalar çok değerli. İzmir Barosu’nun İstanbul
seçiminde başlatmış olduğu demokrasi nöbetleri de çok kıymetli ve önemliydi.
Sonucunda Ekrem İmamoğlu yaklaşık bir milyona yakın bir farkla tekrar seçildi”
ifadelerini kullandı.
HÜKÜMETE ‘HUKUKSUZLUK’
ELEŞTİRİSİ
İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel ise, “Kitabı mutlaka
inceleyeceğiz. İzmir’i insan haklarının başkenti yapmak gibi bir hedefimiz var,
bunun için yola çıktık. İzmir Büyükşehir Belediyesi, STK ve derneklerle bir
çaba içindeyiz. Türkiye’nin her yerine ulaşmaya çalışıyoruz. Hukuk dediğimiz
şey hakikati arar. Tahir başkan katledildi ancak hala faili bulunmadı. Faili
meçhullerin ve organize bir şekilde gerçekleşen saldırıların faillerinin
bulunması aslında çok kolay ancak iktidar bulunmaması çabası içinde! İzmir
Barosu’nun yaptıkları bundan sonra ki süreçte yapacaklarımızın göstergesidir”
dedi.
FEYZİOĞLU’NA ‘ÇİZGİSİ
YOK’ ÇIKIŞI
Ziyarette basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan İzmir
Barosu Başkanı Özkan Yücel, ‘Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’na
son zamanlarda hükümete yakın davrandığı yönünde eleştiriler geldi. Sayın
Feyzioğlu’nun son dönemdeki çizgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?’ sorusuna şu
yanıtı verdi:
“Çizgi bulabilmek
için bir çizgi olması gerek, ortada bir çizgi yok. Oradan oraya savrulma
halinde giden bir durum söz konusu. Bana göre bir çizgi yok. İzmir Barosu’nun
sesini kaybetme durumu bugün Barolar Birliği’nde yaşanıyor. Barolar Birliği’nin Türkiye’de son dönemde
yaşanan olaylara ilgili ne söylediğini siz bana söyleyin ben de size ne
olduğunu söyleyeyim. Yargı reformu
taslağında avukatları ilgilendiren iki şey var; birisi yeşil pasaport. Bir
yandan meslektaşlarımızın çay içmeye parası yok diyeceksiniz sonra da yurt
dışına gitmesi için yeşil pasaport meselesinin peşine takılacaksınız. İkinci
mesele de sınav ama avukatlık sınavı değil bütün hukuku ilgilendiren alanlarla
ilgili bir sınav. 70 alınması gereken bir sınav. Bunun da gerçekçi olduğunu
inanmıyorum. Bu kadar çok üniversite varken,
şu an 130 bin avukat var, önümüzdeki süreçte 85 bin avukat mezun olacak.
Sınavla bunun ne kadarını eleyebilirsiniz. Sınavda sınav diyorlar yapsınlar
bakalım görelim sorun çözülecek mi?”
“HUKUK SİYASETİ
YAPIYORUZ”
‘Siyasete girmeyi hiç düşünüyor musunuz?’ sorusuna yanıt veren Baro Başkanı, “Düşünmüyorum, biz de sürpriz olmaz, ne yapacaksak açık açık söyleriz. Bir siyasi partiden Milletvekili adayı olmak, belediye başkanı adayı olmak değil. Ancak biz siyaset yapıyoruz, hukuk siyaseti yapıyoruz. Hukuk üzerinden siyaset üretiyoruz. Yargı bağımsızlığını için söz söylemeyeceksem ne zaman söyleyeceğim, bir işkence dosyası, cinsel istismar vakasında ben söz söylemeyeceksem kim söyleyecek. Bizim yönetim kurulumuz seçilmeden önce de onlarca hak ihlali gerçekleşti ancak İzmir Barosu bunlar hakkında bir şey söyleyemedi. Eskiden tüm Türkiye’nin gözünü çevirdiği İzmir Barosu bu konuda ne söylüyor denirdi, böyle bir tarihten geldiği için sorumluluk hissediyoruz. Bugüne kadar gelen tepkilerden anlıyoruz ki doğru yoldayız. Ancak bu da bizi şımartmıyor. En doğruyu yapmak için çaba harcıyoruz” dedi.