Kıyı Ege Belediyeler Birliği, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı tarafından 01.03.2022 tarih 31765 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe giren “Maden Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair
Yönetmelik”in öncelikle yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle dava
açtı. Kıyı Ege Belediyeler Birliği Başkanı Abdül Batur, Anayasa’ya göre çevreyi
geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemenin devletin
ve vatandaşların ödevi olduğu vurgulayarak, “Kıyı Ege Belediyeler Birliği
olarak, zeytinlik alanlarda maden arama faaliyetlerinin önünü açan Maden
Yönetmeliği değişikliğinin iptaline yönelik davamızı açtık. İklim değişikliği, kuraklık, gıda krizi
dünyada en önemli konu başlıklarını oluştururken, doğal olarak zeytin
ağaçlarının yetiştiği bereketli arazilere sahip ülkemizde, zeytinlik alanların
yok olmasına zemin hazırlanması, katledilmesi kabul edilemez. Yeraltı
zenginliklerinden çok yer üstündeki temiz, sürdürülebilir zenginliklerimiz
bizim geleceğimizdir. Zeytin ağaçları, bu zenginliklerin en kadim
olanlarındandır. Biz Kıyı Ege Belediyeler Birliği olarak bu kıyıma izin
vermeyeceğiz” diye konuştu.
Batur: Zeytin
alanları korumasız bırakılmıştır
Zeytin alanlarında madencilik faaliyetinin yapılmasının
önünün açılması halinde bu alanlarda zeytincilik faaliyetlerinin korumadan
çıkarılarak, sanayi faaliyetlerinde kullanılacağını ifade eden Başkan Batur,
açıklamasında şu sözlere yer verdi:
“Kıyı Ege Belediyeler Birliği Aydın’dan Ayvalık’a kadar çok
büyük bir alanda zeytincilik sahaları olan ve uluslararası sözleşmelerin de
konuları itibari ile muhatabı ve uygulayıcısı olmak zorunda olan bir yerel
yönetimdir. 3573 sayılı yasada zeytincilik sahaları daraltılamaz, denmekte ama
yapılan değişiklikle normlar hiyerarşisine ve hukuka aykırı olarak hükme aykırı
düzenleme yapılması istenmektedir. Değişiklik yapılan yönetmeliğin
uygulanmasıyla hem yasaya karşı gelinmiş hem de zeytin alanları korumasız bırakılmıştır.
Oysa devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek
amacıyla gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.”
Yanlıştan dönülmeli
Dünyada iklim değişikliğinin en önemli konuların başını
çektiğini, ekolojik dengenin ve mevcut bitki örtüsü ile doğal kaynakların
korunmasının daha da önemli bir hale geldiğini hatırlatan Başkan Batur’un
açıklaması şöyle devam etti:
“Bir yandan iklim değişikliği, erozyon, yanlış kullanım gibi
çevresel olumsuzluklar, bir yandan da değişen dünya düzeninde tarım alanlarının
talan edilecek düzeyde yok edilmesi nedeniyle tarım toprakları her zamankinden
daha fazla korunmaya muhtaçtır. Tarımsal üretimin geleceği, sürdürülebilirliği
hem ekolojik olarak hem de sosyo-ekonomik olarak tehdit altındadır. Toplumun
sağlıklı ve dengeli beslenmesi ülke sanayinin hammadde tedariki bakımından
önemli bir güvence olan tarımsal üretim sözü edilen bu tehditlere açık,
korumadan yoksun bırakılması, bir eksiklikten öte geriye dönülmesi mümkün
olamayan bir yanlışlık olacaktır. Biz Kıyı Ege Belediyeler Birliği olarak,
yapılan bu yanlıştan bir an evvel dönülmesi gerekliliğini tüm üye
belediyelerimizle birlikte açık yüreklilikle ve samimiyetle söylüyoruz. Bu
yanlıştan en kısa zamanda, tek bir zeytin tanesi bile zarar görmeden dönülmelidir.”
Uluslararası
sözleşmelere de aykırı
Başkan Batur, yönetmelik değişikliğinin hem Türkiye
Cumhuriyeti’nin kanunlarına hem de uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu
vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:
“Bakanlar Kurulunca 2010 yılında imzalanan Uluslararası Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Anlaşması’nda zeytin ağacının, çok yıllı doğası sayesinde toprakların sürekli bakımı ve muhafaza edilmesi için vazgeçilmez olduğu belirtiliyor. Ülkemizin imzası olan bu sözleşmede çevrenin korunması ve muhafaza edilmesi maksadıyla zeytincilik ve çevre arasındaki etkileşimi iyileştirmek için gösterilen çabalar ve atılan adımları ilerletmek ve zeytin ağaçlarının genetik kaynaklarının muhafaza edilmesi için faaliyetler yürütmek maddeleri yer alıyor. Bugün yapılmak istenen bu maddelere tamamen aykırıdır. Aynı zamanda, zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesisin yapılamayacağı ve işletilemeyeceği ifadelerinin yer aldığı 3573 sayılı Kanun'un 20. Maddesine de aykırıdır.”