TBMM’de bütçe görüşmeleri devam ederken Cumhuriyet Halk
Partisi (CHP) grubu adına konuşma yapan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko,
bütçeye ‘hayır’ diyeceklerini vurguladı. Elindeki dövizlerle konuşmasını
destekleyen CHP’li Beko, “1,1 trilyonluk devlet bütçesi saraya bağlandığından
dolayı, Cumhurbaşkanı da bütçeden 14 milyara yakın aslan payını aldığından dolayı
biz bu bütçeye kesinlikle ‘evet’ demeyeceğiz. Bu bütçede işsizler yok, bu
bütçede memurlar yok, köylüler yok, çiftçiler yok, emekliler yok, engelli
vatandaşlarımız bu bütçede yok, öğrenciler yok, dullar ve yetimler yok. Bu
bütçe halkın değil, sarayın bütçesi olduğu için bu bütçeye hayır diyoruz ve
kırmızı kart gösteriyoruz” diye konuştu.
Asgari ücret hesaplamalarının Uluslararası Çalışma
Örgütü’nün kriterlerine uymadığını belirten ve gerçek rakamların hesaplanmasını
isteyen Beko, “Asgari ücretle 10 milyona yakın kardeşimiz çalışıyor. 10 milyona
yakın işçi kardeşlerimizin ailelerini de katacak olursanız en az 50 milyona
yakın insan var. Bu aileler bizlerden insan olmaktan kaynaklanan temel
ihtiyaçlarını giderebilecek, hak ettikleri bir maaş bekliyorlar. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) der ki: "Asgari ücret tespit edildiğinde
en az 4 kişilik bir aileyi baz alın." Ama Türkiye'de Asgari Ücret Tespit
Komisyonu 1 işçiyi baz alarak hesap yapmaktadır. Hesabı böyle yaparsanız 10
milyona yakın asgari ücretliyi yoksulluğa atmış olursunuz. Bir de işçiye ayrı,
memura ayrı asgari ücret uygulamasına karşıyız. Memurlara 3.340 lira asgari
ücret veriyorsunuz. Yani ben "Memurlar çok asgari ücret alıyor"
demiyorum ama işçilere neden 2.020 lira veriyorsunuz? Burada tek asgari ücret
olması gerekir” açıklamalarını yaptı.
KARAR VERENLERİN VİCDANLI OLMALARINI BEKLİYORUM
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Kani Beko, TBMM’in
2020 yılı bütçe görüşmelerinde hükümeti ve Cumhurbaşkanlığı Sarayını ‘Asgari Ücret’
başlığı altında eleştirdi. Beko, işçilerin sağlık sorunlarından aldıkları ücrete
kadar eleştirilerini sıraladı.
Sarayın 1 dakikalık giderinin asgari ücretlinin 1 aylık maaşı olduğunu ifade eden CHP’li Beko, şunları dile getirdi: “Sarayın bir dakikalık gideri 2.020 TL ama 2.020 TL'yi alabilmek için asgari ücretli işçi kardeşlerimiz tam bir ay çalışmaktadır. Türkiye'de Cumhurbaşkanının maaşı asgari ücretli çalışan işçinin tam 30 katı. İzmir’de, İstanbul'da, Ankara'da yapmış olduğum kahve toplantılarında, asgari ücretli çalışan işçi arkadaşlarıma bir ay içinde nasıl geçineceklerini sordum. İşçilerin hazırlamış olduğu örnek tablo; aylık giderleri: Kira 1.250 TL, elektrik 125 TL, su 100 TL, doğal gaz 400 TL, ulaşım 200 TL, mutfak 750 TL, eğitim 400 TL, sağlık yok. Neden yok? Asgari ücretli çalışan arkadaşlarımızın hasta olma hakları da yok. Sosyal etkinlik yok, çay-kahve yok; toplamına baktığınızda 3.225 TL, asgari ücret 2.020 TL. Kasım 2019 açlık sınırı 2.102 TL, yoksulluk sınırı ise 6.849 TL olmuştur. Asgari ücret kararını verenlerin adil ve vicdanlı olmasını bekliyorum. Bununla birlikte, Hollanda'da asgari ücretle çalışan işçilerin oranı yüzde 3, İspanya'da yüzde 1, Belçika'da yüzde 0, Yunanistan'da yüzde 7.7, Fransa'da yüzde 8.4, Türkiye'de ise yüzde 43 yani ülkenin yarısı asgari ücretle çalışıyor ve maalesef açlık sınırı altında yaşıyor.”
GÖĞSÜNÜZDE VİCDAN YOK, AKP ROZETİ VAR!
İşçi cinayetlerin konusunda Türkiye’nin büyük bir utancın
içinde olduğunu hatırlatan Beko, “İstatistiklere baktığımızda işçi
cinayetlerinde hâlâ Avrupa'da 1'inciyiz, dünyada da 3'üncüyüz. AKP iktidara
geldiği günden bu yana 25 bine yakın işçi kardeşimiz öldü, 25 bine yakın ocak
maalesef söndü. Bir de meslek hastalıkları hastaneleri konusuna değinmek
istiyorum. 78 ilde meslek hastalıkları hastanesi yok. Her yıl 1 milyona yakın
meslek hastalığına yakalanan işçi meslek hastalıkları hastanelerine başvuruyor.
Dünya Sağlık Örgütünün raporlarına göre raporlarına göre her yıl 10 bine yakın
işçi kardeşimiz meslek hastalığına yakalandığından dolayı maalesef ölüyorlar.
Dışişleri Bakanı burada konuşma yaparken dikkatle dinledim. Dışişleri Bakanı bu
kürsüden Amerika'ya meydan okudu. Amerika'ya meydan okudunuz ama TELEKOM'u
Amerikan şirketlerine teslim ettiniz; İsrail'e meydan okudunuz, şeker
fabrikalarını, TEKEL fabrikalarını İsrail'e teslim ettiniz; İngiltere'ye meydan
okudunuz, Sümerbank fabrikalarını İngiliz sermayesine teslim ettiniz;
Yunanlılara buradan meydan okudunuz, SEKA fabrikasını ve limanların yüzde
85'ini Yunan sermayesine teslim ettiniz; İzmir'deki, Aliağa'daki o güzelim
PETKİM'i Azerbaycanlılara teslim ettiniz. Dünyada hiçbir ülkede yaşanmayan bir
ilki ülkemize yaşattınız; Tank Palet Silah Fabrikasını Katar'a sattınız,
ülkemizi perişan ettiniz. 8,5 milyon işsiz kardeşimiz burada sokaklarda
dolaşırken unutulmasın ki tüm bu fabrikaları satanların göğsünde vicdan yok,
AKP rozeti var” dedi.