Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR – İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZSU Genel Müdürlüğü’nün Kasım ayı olağan meclis toplantısının ikinci oturumu gerçekleştirildi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanvekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleşen oturumda İZSU’nun 2023 yılı bütçesi belirlendi. Belirlenen 14 milyarlık bütçe AK Parti ve MHP’nin ret oylarına karşın, CHP ve İYİ Parti’nin kabul oylarıyla oy çokluğuyla kabul edildi.
AYDIN: ELEKTRİK MALİYETİNİN BÜTÇE ÜZERİNDEN ÖNEMİ BÜYÜK
Bütçe görüşmelerinde ilk olarak söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, “Her yıl İZSU ile ilgili meseleyi konuşurken benzer şeyleri konuşmaya doğrudan konuyu girip sorunlu alanlarını konuşuyoruz. Su ve kanalizasyonun konuşmak bu şehrin sorunlarını konuşmak, tartışıp çözüme kavuşturmak bu sorumluluğumuz. Ben bugün ki konuşmamada birazcık yapısal sorunlarımız ile ilgili bir bakış açısın ortaya koymaya çalışacağız. Elbette ki bu bakış açısının yönetim anlayışı var, kurumsal kapasite ile ilgili sorunlar var. İzmirli insanların yapması gereken değerlendirmeler var. Su maliyeti atık su meselesini ve İzmir körfezinin son durumunu bütçesi üzerinden ele alacağım. İZSU’nun bütçesi 14 milyar lira. Yaklaşık 8 milyarlık kısmı kentsel yatırım faaliyetleri mal ve hizmetleri. Yüzde 24’lük kısmı elektrik ve akaryakıt giderleri, yüzde 19 ise personel giderleri en büyük harcama giderlerinden biri elektrik kalemi. Elektriğe yüzde 425 zam geldi. Bütçemizin 3,3 milyarlık kısmı elektrik zammı kısmı. Geçen yıl bugün motorin 8,79 lirayken bugün 25 lira. Yüzde 184 artış var. Elektrik maliyetinin bütçe üzerinden önemi büyük. Buna rağmen yatarım kalemlerinde önemli bir azalma yapmadan artışlarla karşı karşıyayız. 2006 yılında 11 ilçe ile sınırlıydı İZSU’nun görev alan. 2016 yılında yasa çıktı, İzBB’nin sınırları genişledi ve 9 ilçe daha İZSU’nun görev sahasının içine girdi. En son ise İZSU’nun alan daha da genişledi ve tüm ilçeler görev sahsına girdi. 6060 kilometrelik alan İZSU’nun görev alanına dahil oldu ve bu yerlere 4 milyar civarında yatırım yaptı. Bu sadece İzBB ve İZSU değil, değişen tüm belediyelerini karşı karşıya olduğu bir sorun. Çünkü bir anda büyükşehir belediyeleri büyüdü. Bazı siyasi tutumlar ile” dedi.
“BUNUN ADI PARTİZANLIKTIR”
İller Bankası ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bütçe dağılımını inceleyen Aydın, “İller Bankası bütün belediyelere nasıl dağıtmış ona baktım. 2021 yılından bütün belediyeler 1156 proje sunmuş iller Bankasına ve kredi ile desteklenmesi istemiş. 1156 projeye destek kararı vermiş. Yüzde 94,2’si Cumhur İttifakı belediyesi. Geri kalan kısım CHP’li belediyeler. Türkiye nüfusunun yüzde 52’sini yönetiyoruz. 2021 yılında hepimize ait olan İller Bankası, 191 belediye projesine yüzde 100 hibe desteği vermiş. Bunların yüzde 1’i CHP’li belediyeler. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2019 yılında 293, İller Bankası 256 proje talebimizi reddetmiş. Yine bakanlık son 3 yılda belediyelere bazı araç yardımları yapmış. Son 3 yılda araç yardımlarının yüzde 97’sini Cumhur İttifakı belediyelerine yapmış. Bakanlık 432 milyon lira nakdi yardım yapmış, tamamını Cumhur İttifakı belediyelerine yapmış. Bunun adı partizanlıktır. Biz büyükşehir belediyelerinin yetki alanını genişleteceksiniz ortaya çıkan boşluğu hepimizin bütçesiyle finanse edeceksiniz. CHP’li belediyeleri topal ördek yakabilmek için bu tavrı göstereceksiniz. Bunun adı partizanlıktır” dedi.
“İZMİR HALKI BARAJDAN ALABİLSEYDİ SUYU 3 AY BEDAVA KULLANABİLİRDİ”
İzmir’de suyun maliyetinin neden daha yüksek olduğunu anlatan Aydın, “Suyu kullanıyoruz. Suyun maliyeti nedir? Bu maliyeti etkileyen faktörler nedir diye baktım. İzmir’in suyunun yüzde 55’i yeraltı sularından temin ediyor. İstanbul barajlarının yüzde 99’unu barajlardan karşılıyor. Ankara yüzde 98’ini barajlardan temin ediyor. Biz merdiven çıkıyoruz, yeraltı suyundan suyu çıkarıyoruz. Kuyudan çıkan enerji maliyeti barajdan alınan sudan daha maliyetli. Sonra suyu arıtma tesisine getiriyoruz. Depolara taşıyıp evlere taşıyoruz. Buna merdiven çıkmak diyoruz. Biz merdiven çıktığımız için Ankara, İstanbul gibi barajdan almadığımız için ödediğimiz enerji maliyeti 1,3 milyar lira. Bu İzmir halkının 3 aylık su faturası demektir. İzmir halkı barajdan alabilseydi suyu 3 ay bedava kullanabilirdi. Elektriğe yüzde 400 zam yaptıkları yetmeyip bize 3 ay ilave maliyet çıkrana bir siyasi anlayış le karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.
“İZSU ELEKTRİĞİNİ SANAYİ FATURASIYLA ÖDÜYOR”
İZSU’nun bir kamu kuruluşu olmasına rağmen elektrik ödemesini sanayi faturasıyla yaptıklarına sitem eden Aydın, “İZSU maliyetleri düşürmek için ne yapıyor? Elektriğe yüzde 400 zam gelince yenilebilir enerji santralleri üzerinden enerjisini üretme derdinde. İZSU bir kamu kuruluşu, resmi tesis. İZSU ürettiği suyu kamu kurumlarına satarken resmi tesis tarifesi üzerinden satış yapıyor. Resmi tesisler kademesiz olarak metreküpü 27 liradan, konutlar ise 41 liradan alıyor. Ama biz elektrik alırken kamu kurumundan çıkıp sanayii oluyoruz. Biz sanayi elektriği alıyoruz. İZSU elektriğini sanayi faturasıyla ödüyor. Bütün bunlara rağmen oturup yenilebilir enerji bakımından ne yapabiliriz diye uğraşıyoruz. İZSU güneş enerji panellerini çatılara koyuyor. Neden çatılara tırmanıyoruz? Çünkü ruhsatlandırma ve satın alma yapabilmek için alanın tahsis edilmesi gerekiyor. Bize yer tahsis etmedikleri için çatılara kuruyoruz. Biz istiyoruz ama “hayır, siz topal ördeksiniz” deniyor” şeklinde konuştu.
“EĞER BEYEFENDİLER YAPMAYI SÖYLEDİĞİ BARAJLARI YAPSAYDI…”
DSİ’nin görev tanımı ortada. Büyükşehirlere su temini yapma görevi var. Barajları inşa etme sorumluluğu da DSİ’de. Gördes Barajı'na girmeyeceğim bile. Bizim Gördes, Değirmendere, Çamlı ve Bostanlı barajlarımız yok. Bundan dolayı suyumuzun yüzde 55’ini ilave para ile yer altından çıkarıyoruz. En pahalı suyu satan şehirlerinden biriyiz diyorlar ya… Doğru. Eğer beyefendiler yapmayı söylediği barajları yapsaydı bugün en pahalı sulardan birini tüketmeyecektik. Metropolde ilk başlangıçta olan bölgede abone başına 7 metreküp su kullanıyordu İzmir halkı. Sıkışık bir alanda bu 7 metreküp suyu dağıtmak için oluşturulan ağ çok sayıda aboneye hizmet edebiliyor. Son genişlemeyi yaptıktan sonra karşımıza kırsal alanlar çıktı. Kırsalda sular ne için kullanılıyor? Tarım, hayvancılık ve içme suyu. DSİ’nin görevi sulama suyunu temin etmesi. Ediyor mu? Hayır! Karaburç Köyü 854 abone var 2 bin 520 nüfusu var. Burada aylık su tüketimi 41 metreküp. Elbette yeki alanlarımıza en iyi hizmeti götüreceğiz ancak biz görev ve sorumluluklarımız dışındaki işleri de yapmak zorunda kaldığımız ve bununla ilgili gerekli desteği almadığımı için bu maliyetler ile karşı karşıyayız. Kaçak kuyulardan insanlar yer altı sularını ciddi bir seviyede tüketiyor
“SORUNLARI ÇÖZMEKTE HANGİ SİYASİ PARTİYE MENSUP OLURSA OLALIM BOYNUMUZUN BORCU”
2022 yılında Körfez’de 247 bin 500 metreküp tarama yapıldığını ifade eden Aydın, “Körfezin kirliliğini hep birlikte önlemek zorundayız. 2019 yılında bu yana 568 milyon lira yatırım yapıldı. 2023’de 1 milyar 253 bin liraya çıkarıyoruz. 2022 yılında 247 bin 500 metreküp tarama yaptı. İzBB bu konuda yağmur sularının ayrıştırmasına önem veriyor. Yağmur sularının atık su tesislerine gitmesi kapasiteyi zorluyor. Bunu yaptığımızda arıtmada daha yüksek kapasiteye ulaşacağız… Olabildiğince İzmir’in su ile ilgili sorunların yapışla, idari, yasal ve siyasi durumunu gözler önüne sermeye çalıştım. Bu şehir hepimizin şehridir. Her yurttaş en kaliteli ve en iyi hizmeti alma hakkına sahiptir. Teyit etme görevi bizde ve siyasi iktidardadır. Buraya yapacağınız her hizmet İzmir halkına yapılacak hizmettir. Bu sorunları çözmekte hangi siyasi partiye mensup olursa olalım boynumuzun borcudur” ifadelerini kullandı.
YILDIZ: BİZ BAHANELER ÜZERİNDEN DEĞİL HİZMETLER ÜZERİNDEN SİYASET ÜRETTİK
Aydın’dan sonra söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, “İZSU bizim için sabah güne başladığımızdan akşam yattığımız ana kadar temas ettiğimiz bir kuruluş. İZSU bizim için körfez, çevre, alt yapı, arıtma, derelerin bakımı, taşkın ve yağmurla mücadele, 4. faz ve Çiğli Arıtma demek. Biz isterdik ki değerli İZSU’nun 14 milyar bütçesiyle ve 3 yılda İzmir’in kronik sorunlarını nasıl çözdüklerini, nereden alıp nereye getirdiklerini anlatmasını beklerdim. Bizim İZSU’yu yönetmediğinizi, İzBB’yi yönetmediğinizi ortaya faaliyetler koyamadığınızı gördük. Faaliyet üretememenin ve bahaneler arkasına sığındığını gördük. Biz körfez kokuyor dedik, dediniz ki kokuyor. Sonra Soyer, “Koku var maalesef elimde sihirli değnek yok ki çözelim” dedi. Arıtma tesisi çalışmıyor, dediniz yok dediniz. Şimdi çamur kurutma tesisiniz çalışmıyor körfez temizleme tesisiniz çalışmıyor dedik yok dediniz sonra kabul ettiniz. Bugün de İZSU’yu yönetemediğinizi kabule ettiniz. Biz iktidarımız boyunca bahaneler üreterek siyaset yapmadık. Biz iktidara geldiğimiz günden itibaren bahaneler üzerinden değil hizmetler üzerinden siyaset ürettik” diye konuştu.
“KAYIP KAÇAK ORANINDA 1 MİLYAR KAYBINIZ VAR”
“Kronikleşen sorunları ve beceriksizliklerinizi anlatalım” diyen Yıldız, “Suya erişim. Mesela kayıp kaçak oranında 1 milyar kaybınız var. 4 yılda bundan başarı elde edemedik. Kayıp kaçağınızı önlersiniz. Yıllık 1milyar tasarruf edersiniz. Bütçeye bakıyorum 2023’de 250 milyon dolar bir bütçe. 3 milyar lira elektrik faturaları öngörülüyor. Bütçe komisyonundan doğru bir eleştiri vardı. 14 milyarlık bütçeyi öngörüyoruz ama bun görüşmek için daha dün toplandık. Dün sorduğumuz sorulara bile cevap alamadığımız bir bütçe görüşmesi yaptık. Sorduk, yenilebilir enerji de ne yaptınız dedik? Geçen sene de 31 megavat yapıyoruz dediler. Onda da 15 megavatımız geliyor dediler. Çin’den mi, uzaydan mı geliyor. Yenilebilir enerji çalışmaları inanılmaz bir şekilde Türkiye’de bu yatırımlar devam ediyor. Büyüyen Türkiye’yi görmüyorsunuz ama biraz çevrenize bakarsanız görürsünüz. İZSU’nun bir megavatı yok. Hala planlıyorlar. Destek isterseniz destek veririz. İZSU’nun bu bütçesi var. Bunda sınıfta kaldınız. Arıtma tesisimiz 65 tane var. Çevre ve Şehircilik bakanlığımızın teşvikler var. Kaç tanesinden teşvik alıyorsunuz acaba? 65 tane arıtma tesisinin 44 tanesi kaçak. Çevre izin belgeleri yok. Bina yapmışsınız oturma izni yok. Biz tesis yapmışız, çevre izin belgesi almamışız. Denetim olmuş, başvurular yamaya çalışıyorsunuz. Çevre izin belgesi olmadığınız için teşvikte verilmiyor. Siz daha arıtmaların izninin alamamış teşvikinden faydalanamamışsınız kalkmış teşvik alamadık deyip elektrik faturalarını anlatıyorsunuz” dedi.
“KÖRFEZ KİRLİLİĞİNİN SEBEBİ İHALESİNİ BİR TÜRÜ BELİRLEYEMEDİĞİNİZ 4. FAZDIR”
Körfezin kokma sebebinin ihalesi yapılamayan 4. Faz olduğunu söyleyen Yıldız, “İzmir’i İzmir yapan en önemli şey körfez. “Körfez cansız, hareketsiz, hatta ölü.” Bunu İzBB başkanı Tunç Soyer söylüyor. Ne zaman dedi Deniz Ticaret Odası adayken yaptığı konuşmada söylüyor. Seçiliyor başkan. Çözüm basit, yanlış yerde aramamak lazım. Eğer biz körfezi temiz tutmayı başarırsak temizlemek için çaba sarf etmeye gereken yok. Biz basıl temiz tutacağız diye çalışmaya başlamışız. İzmir yüzülebilir hale gelecek demiş. Biz umutla bekledik, “yüzemezsiniz” dedik. Biz beklerken başkanı Gediz’de bulduk. Sayın başkan, “Ben taşın altına elimizi sokmaya karar verdik. Ne yapılması gerektiğinin tespitlerini yaptık. Yeni sayfa yapacağız ve kirlenmeye önleyeceğiz” dedi. Değerli basın mensupları gitti, şaşalı tören yapıldı. Bunları seviyor başkan. Para harcamaktan kaçınmıyor. Ne oldu, suçu Gediz’e attık. Sadece setrettik bir şey yapmadık. Algı üretmeye devam ettik. 1 milyon çektik, DSİ’nin temizlemesi gereken yerleri temizliyoruz demekten, algı yaratmaktan çekinmedik. Daha bugün 3 yılda körfezin kirliliğinin arttığı açıklandı. Körfezin kirliği 30 yıldır ortada. Siz iç körfeze sirkülasyon kanalı yapmazsınız deniz su akıntısını sağlamazsınız ekolojik dengeyi bozarsanız kirlettiğiniz dereleri zamanında temizlemezseniz İzmir körfezi marul sarmış vaziyette durur. Körfez kirlidir. Sebebi de ihalesini bir türü belirleyemediğiniz 4. fazdır” dedi.
“İZMİR’DE YAŞADIĞIMIZ SORUNLAR KADER DEĞİL BECERİKSİZLİĞİNİZDİR”
İzmir’de yaşanılan sorunların kader değil beceriksizlik olduğunu öne süren Yıldız, “İzmir’in Coğrafya kaderdir. İzmir’de yaşadığımız sorunlar kader değil beceriksizliğinizdir. Her yağmur yağdığında yeni bir sosyal medya görüntülüyle karşılaşıyoruz. Yeni bir sorunla karşılaşıyoruz. Hangi alt yapıyı yaptık ya da yaptık da yanlış mı yaptık? Dikili’de alt yapı sorunu çözüldü dendi. Su kesintisi manzaralarını seyrettik. Dikili’deki vatandaşlar yazın ortasında susuz kaldılar” ifadelerini kullandı.
“YAZIN KOKAN KIŞIN TAŞAN BİR İL HALİNE GELDİK”
Yıldız bahane siyasetini bırakmalarını ifade ederek, “Çiğlideki arıtma tesisindeki çamur çürütme ünitesi çalışıyor mu çalışmıyor mu? Buna cevap verin! 50 milyon maliyetle Manisa’ya yolluyor muyuz, yollamıyor muyuz? Şimdi çevreci miyiz, değil miyiz? İzmir’in körfezi problemli, kanalizasyon yağmur suyu ayrıştırması problemli, arıtmalarımız kaçak ruhsatsız. Anlattıklarımızda bir yanılma hata varsa çıkar özür dileriz. Ama bunların sorulara cevap verin. Siz 4 yılda bir megavat santral neden kuramadınız? Bahaneler üretmeyi neden bırakmıyorsunuz.? Yazın kokan kışın taşan bir il haline geldik. Bu bir gerçek ve biz bu gerçekliği yaşıyoruz. Bütçe bir belediye başkanın faaliyetlerini gösteren rapordur. 4 yıl sonra biz burada neler yaptığınızı dinlemek isterken, eksik bilgilerle donattığınız bir konuşma oldu. Bizim söylediklerimiz bir tane eksik art niyetli ifade varda çıkın söyleyin, yok arkadaşlar yok. Dağ gibi büyüyen sorunlarına bahane siyaseti üretmenin sonu geldi. İzmir’de her yağan yağmurda nereden ne görüntü gelecek diye bekler hale geldik. Taşkınla tanışmayan bir sokağımız kalmadı. 3 tane sayılan barajı yapmayacaksanız söyleyin biz yapalım. İzmir’in büyüyen sorunlarını çözmekten uzak, problemleri ıskalayan ve görmeyen, kendini Seferihisar’dan İzmir’e giderken bu ülkeyi yönetmeyi hayal eden bir belediye başkanımız var” diye konuştu.
ŞAHİN: MAZERET ÜRETME SENFONİSİ BUDUR
Aydın’ın ifadelerine göndermede bulunan MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin, “Sayın Murat Aydın Büyükşehir yasası ile alanın genişlediğini ve İZSU’nun fazladan yük altına girdiğini söyledi. Fakat 1 lira yatırım yapmadan genişleme sahasından elde ettiği gelirlerden hiç bahsetmedi. Sayın Murat Aydın’a sormak istiyorum. İller bankası ve çevre şehircilik bakanlığı desteklerine atıfta bulunarak bazı veriler paylaştı. Peki CHP’li belediyelerin borçlanma limitleri ne durumda? Ayrıca CHP’li belediyeler kaç tane proje ile müracaat etmiş? Bu verileri de paylaşmasını rica ediyorum. Böyle hamasi laflar doğru değil. Kuyulardan su çekmek için enerji maliyetinden bahsediyor, peki İzmir gibi bir kentte bu güne kadar neden güneş enerjisi ve rüzgar enerjisinden faydalanılmadığının da cevabını vermelidir. Üstelik performans programında bu konuda hedefler var. İşte mazeret üretme senfonisi budur” ifadelerini kullandı.
“YAZIN KOKAN, KIŞIN TAŞAN, BİR KENT OLMASININ SORUMLUSU İZSU’DUR”
“2023 İZSU performans programıyla ilgili pozitif şeyler söylemeyi çok arzu ederdim” diyen Şahin, “Ama maalesef 2022 ve 2023 performans programı kitapçıklarını incelediğimizde nerdeyse birebir aynı olduğunu gördük. İzmir’in yazın kokan, kışın taşan, bir kent olmasının yegane sorumlusu İZSU’dur. Bu sorunları çözmekle mükellef olan kurumun performans programı olarak önümüze koyduğu sürdürülebilir çözüm önerileri yoktur. Yapılanlar yapılacak olanların göstergesidir. 2023 İZSU performans programıyla ilgili pozitif şeyler söylemeyi çok arzu ederdim. Ama maalesef 2022 ve 2023 performans programı kitapçıklarını incelediğimizde nerdeyse birebir aynı olduğunu gördük. İzmir’in yazın kokan, kışın taşan, bir kent olmasının yegane sorumlusu İZSU’dur. Bu sorunları çözmekle mükellef olan kurumun performans programı olarak önümüze koyduğu sürdürülebilir çözüm önerileri yoktur. Yapılanlar yapılacak olanların göstergesidir. Hizmet alımı yoluyla istihdam edilen 491 personelin yüzde 12’si kadın, kimse çıkıp da İZSU’nun çalışma sahaları kadınlara uygun değildir gibi boş sözler etmesin. Asil Türk kadını, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurtuluş savaşında olduğu gibi hayatın her alanında Türk erkeğinin yanında her işi yapma kudretine sahiptir. Bir dahaki seneye kadar yapılacak personel alımları varsa bu konunun hassasiyetle ele alınmasını temenni ediyorum” şeklinde konuştu.
“AYLIK ÜFE ARTIŞLARINA ENDEKSLENEN FİYATLAMAYLA GÖZ ARDI EDİLMEKTE”
İZSU’nun performans programı ve bütçesini eleştiren Şahin, “Temel politikalar ve öncelikler başlığı altında yayınlanan metinler birebir aynıdır. Türkiye Cumhuriyeti iklim değişikliği eylem planı (2011-2023) başlığı altında, “Yerleşmelerde kanalizasyon ve yağmur suyu toplama sistemlerinin ayrılması çalışmaları sürdürülmelidir.” Maddesi maalesef yıllardır sonuçlandırılamamıştır. Yine aynı başlık altında, “Ücretlendirmenin sosyo ekonomik koşullar dikkate alınarak düzenlenmesi sağlanmalıdır.” maddesinde maalesef aylık ÜFE artışlarına endekslenen fiyatlamayla göz ardı edilmektedir. Türkiye iklim değişikliği stratejisi (2010-2023) başlığı altında “Yağmur suyu depolama alanlarının yapılması ve uygun yer seçimi sağlanmalıdır.” maddesi genel kurul başlangıcında verdiğimiz önergede belirtilen yağmur suyu hasadı daire başkanlığının kurulmasının önemini ortaya koymaktadır. İzmir Manisa planlama bölgesi 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı başlığı altında, “Havzadan havzaya bölgeden bölgeye sınır aşan yüzeysel suların korunarak kirletilmeden kullanılması sağlanmalı ve kirliliği önleyici tedbirler alınmalıdır.” maddesi dere ıslahları ve dere yataklarında konumlanmış pis su kanallarının ivedilikle deplase edilmesinin önemini vurguluyor. Kentsel bütünleşik kentsel gelişme stratejisi ve eylen planı başlığı altında, eylem 6.2.3 maddesinde, “Yağmur suyu depolama tesisleri kurulması ve kullanım amacına göre bu suların arıtılmasına yönelik uygulamalar yaygınlaştırılmalıdır” denilmektedir. Gaziemir fuar alanı açık otopark alanı bu işe oldukça uygundur” diye konuştu.
“NE KAA EKMEK O KAA KÖFTE”
İşlerin savsaklandığını öne süren Şahin, “Kent merkezinde içme suyu hedefi 2021’de yüzde 50 iken gerçekleşen yüzde 20’dir. Performans hedefi 1.4.4 içme suyu arıtma tesislerini işletmek için ayrılan kaynak 86 milyon 153 bin TL iken 2023 bütçesinde 1 milyar 165 milyon 440 bin TL’dir. Bu artışı olumlu karşılamakla beraber önceki dönemde savsaklandığının açık bir delilidir. Performans hedefi 1.5.1 içme suyu iletim hatlarının tamamlanması maddesinde Ödemiş 2.etap, Kınık Kiraz ilçelerinin de özellikle hedeflerin çok çok altında gerçekleştiği görülmüştür. Performans hedefi 2.2.1 kanalizasyon hizmetleri bakım ve onarım 2022’de 364 milyon 700 bin TL ayrılmışken bu yıl 1 milyar 330 milyon 194 bin 500 TL ayrılması önemli olmakla beraber önceki yıllarda bu işinde savsaklandığını görüyoruz. Yine performans hedefi 2.3.2 depreme karşı dayanıklı yeni atık su arıtma tesislerinin yapılması hedefleri ve ayrılan kaynaklar yeterli düzeyde değildir. Performans hedefi yağmur suyu şebeke ve toplayıcı hatlar bakımı için önceki yıl ayrılan kaynak 42 milyon 447 bin iken 2003’te 250 milyon 190 bin TL kaynak ayrılması olumlu olmakla beraber geçtiğimiz dönemde bu işlerin neden yapılamadığını açık bir göstergesidir. Göçmen vatandaşlarımızın dediği gibi ne kaa ekmek o kaa köfte. Bu bütçede öngörülen yaklaşık 4 kat artış umut verici olsa da performans hedeflerindeki öngörülerin İzmir’in kronikleşmiş altyapı ve koku problemini çözeceğine inanmıyoruz” dedi.
“BUNDAN HİÇBİRİMİZİN ŞÜPHESİ OLMASIN”
İZSU’nun bazı projelerinden söz eden İYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç, “Yönetim dile getirilen konularda gereken önlemleri alacaktır, bundan hiçbirimizin şüphesi olmasın. Gece gündüz demeden 24 saat kentin kanal alt yapısını ayakta tutan kurumun bir takım proje büyüklükleri hakkında bilgi vermek istiyorum. Suyun üretiminin yüzde 25’i baraj, yüzde 75’i yer altı sularından kaynaklanmaktadır. Yağmur suyu hatlarımız şebeke 552 kollektör 179 toplam 73 kilometredir. 2019 yılından bugüne kadar 220 kilometre hattına 2023 yılında 270 kilometre hattın yapımı planlanmıştır. Su kaçak oranımız 2022 yılında yüzde 27 seviyelerine getirilmiş durumda. 2023 hedefi yüzde 25’e düşürmek. Hedefimiz yüzde 20 seviyelerine getirmek. Atık su arıtma tesisi konusunda tesis sayısı ve arıttığı su ile Türkiye’nin en ileri ili konumuna gelmektedir. 53 adet paket arıtma tesisinin de hizmete açılması hedeflenmiştir. 30 ilçemizde yan kollarıyla beraber 379 adet deremiz bulunmakta. Sürekli olarak temizlik ve bakımı yapılmaktadır. Çamur stok sahalarına gerek iyileştirme çalışmalar devam etmekte. Arıtma tesisinden çıkan çamurların lisanslı bertaraf tesislerine nakledildiğini görülmüştür” açıklamalarında bulundu.
SÖZÜPEK: NE KADAR ŞEFFAF OLDUĞUMUZU GÖSTERİR
Grup Başkanvekillerinin konuşmasının ardından söz alan Plan Bütçe Komisyonu Başkanı CHP’li Meclis Üyesi Bülent Sözüpek, eleştirilere yanıt verirken, Biz komisyonda sorulan sorulara açık ve net bir şekilde cevabını verdik. Hakan Bey’in gösterdiği bir belge vardı. 2017 yılındaki yazışmayı o kurumdan alıp burada gösterebiliyorsa İZSU’nun ne kadar şeffaf olduğunu göstermektedir. Bu kürsüye çıkıp sürekli kendi iktidarına güzelleme yapan AK Parti Grup Sözcüsü her defasında yerli ve milliyim diyor ancak İZSU bütçesini dolar üzerinde bahsediyor. Bütçelerde rakamlar önemli ancak burada bir konuşması çıkıp Homeros’tan bahsedip 2023 bütçesinden bahsetmiyorsa bende bunu söylemek zorundayım” ifadelerini kullandı.
“YENİLENEBİLİR ENERJİYE CİDDİ YATIRIM YAPAN BİR BÜTÇEYLE YOLA ÇIKACAĞIZ”
Bütçedeki rakamlardan da bahseden Sözüpek, “İZSU Genel Müdürlüğü 2023 yılına 14 Milyar TL büyüklüğünde bütçesi ve performans programı ile giriyor. Özellikle son 2 yıldır yaşanan öngörülemez maliyet artışlarına rağmen hem işletme faaliyetlerine devam etti hem de İzmir için hayati önem taşıyan yatırımlarını sürdürmeyi başardı. Önümüzdeki yıl da koku sorunu, içmesuyu-kanal-yağmur suyu hattı yapımları ve yenilenebilir enerji konularında ciddi yatırımlara yer verilen bir bütçe ile yola çıkacağız. 14 milyar liralık bütçenin yaklaşık 4,5 Milyar TL’si doğrudan yatırımlara, 3,5 Milyar TL’si ise işletme faaliyetlerini sürdürme amaçlı mal alımlarına ayrılmış durumda. Yani bütçenin yüzde 57’si kentsel yatırım faaliyetleri için seferber edilmiş. Yaklaşık 3,4 Milyar TL’ye ulaşan elektrik ve akaryakıt giderleri ise maalesef İZSU’nun taşımak zorunda olduğu ve en büyük gider kalemi haline gelmiş bir yükü olarak karşımıza çıkıyor. 2021 yılında toplam 338 Milyon TL olan elektrik harcaması daha bu yıl 1,5 Milyar TL’yi aşmış durumda. Personel giderleri ise bütçenin yüzde 19’u gibi gayet makul bir seviyede” ifadelerini kullandı.
“GÖKDELENLER BÖLGESİ AYRIŞTIRMA PROJESİ YAPILACAK”
Yağmursuyu ayrıştırma hattı ile ilgili de bilgi veren Sözüpek, “Yatırımları uzun uzun saymaya gerek yok ancak belli başlı konularda neler yapılacağına şöyle özetleyebiliriz… Şu ana kadar toplam 220 kilometre yağmursuyu kanalı inşa eden İZSU bu faaliyetine, 2023 yılında 66 km daha ekleyecek. İller Bankası’nın Dünya Bankası aracılığı ile kullandıracağı kredi görüşmeleri sonuçlandığında ise kentin iki ana merkezi olan Konak-Karabağlar ve Gökdelenler bölgesine yönelik olarak iki büyük ayrıştırma projesi daha başlayacak. Aynı zamanda hava tahmin raporları doğrultusunda hazırda bekleyen acil durum ekipleri ile yoğun yağmur sonrası ortaya çıkan sorunlara kısa sürede müdahale ediliyor ve gelen tüm çağrılara cevap veriliyor. 2023 yılında 4 ana pompa istasyonu, Emiralem Stok sahası, Foça Gerenköy, İZSU depoları, Kemalpaşa Ulucak Atıksu Arıtma Tesisi başta olmak üzere toplam 16 Mgw GES Enerji Santralinin ve Karabağlar yerleşkesinde 1 adet HES projesinin yapım çalışması tamamlanacak. Ayrıca verimi düşen pompa istasyonlarında yapılacak yenilemeler ile enerji verimliliği konusunda çalışmalar yürütecek. Tüm bu çalışmalar için bütçede 250 Milyon TL ödenek ayrıldı” dedi.
“İZSU ÖZKAYNAKLARI İLE YAPMAYA HAZIR”
Çiğli Arıtma Tesisi ile ilgili de Büyükşehir’in kendi öz kaynakları ile yapmaya hazır olduğunu dile getiren Sözüpek, “İZSU çok boyutlu bir problem olan bu sorunu çözmek için birçok alanda faaliyet ve proje yürütüyor. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin revizyon projesi son hız devam ediyor. Daha önce aşırı maliyet artışları nedeniyle ihalesi iptal edilen Çiğli AAT 4. Faz İnşaatının ise yakın zamanda ihalesine çıkılacak. Bu yıl dış finansman kullanımı için İZSU’ya yetki verdiğimiz bu iki proje maalesef hala Hazine Bakanlığı onayı bekliyor. Eğer bu onay gelirse en azından 4. Faz inşaatının daha hızlı ilerlemesi mümkün olacaktır. Ancak yine de İZSU bu projeyi öz kaynaklarıyla da yapmaya hazır. Ayrıca yatırım programına alınan Körfez Tarama, Çamur Stok Sahalarının Rehabilitasyonu ve Çiğli Çamur Çürütme Ve Kurutma Tesisinin Revizyonu projeleri ile birlikte koku sorununu ortadan kaldıracak hamleleri bir bir hayata geçecek” ifadelerini kullandı.
ÇALIŞKAN: 3 SENEDİR SORUYORUM BU KÜRSÜDEN AMA CEVAP ALAMIYORUM
Vizyon ve yönetim anlayışı üzerinden konuşmasına başlayan AK Partili Meclis Üyesi Erhan Çalışkan, “Türkiye’de belediyelerin işlerini yapma esasları yasalarla düzenlenmiştir. Yapılan yasal düzenlemeler uygulamalarda asgari müşterekleri belirlemiştir. Belirlenen bu asgari müşterekleri sağlayacak şekilde etkinliği ve verimliliği temel alan uygulamaların yapılması şarttır. Belediyede kurumların kendi faaliyet konuları ile ilgili ilk yapılması gereken ilk şey master plandır. Daha sonra 5 yıllık stratejik plan hazırlanır. Daha sonrada bir yılı detaylı 3 yıllık bütçeler hazırlanır. İZSU için hazırlanacak master planda neler olması gerektiğini bir konuyu örnek olarak anlatmak istiyorum: İzmir’de olması gereken kanalizasyon sisteminin uzunluğu, mevcut kanalizasyon sisteminin uzunluğu ve durumu, kanalizasyon bulunmayan yerlerdeki mevcut durum; 82 bin fosseptik olması gibi. Yenileme ya da eksik kanalizasyonun hangi öncelikle yenileneceğini ortaya koyan yol haritasını kapsaması gerekir. Böyle bir master planın içerdiği bilgileri 3 senedir soruyorum bu kürsüden ama cevap alamıyorum. Lütfen varsa bize bu planı verin. Tabi ki İZSU’da bu veriler değişik adlarla mevcut. Kurum içerisinde belli planlamalar yapılıyor ve yapılan planlamayı kamu yatırımları bilgi sistemine giriyorsunuz. 2012-2025 yılı arasında yapacağınız alt yapı projelerini sisteme girmişsiniz. Ne kadarını yaptınız ne kadarını yapmadınız bilmiyoruz” dedi.
“MECLİS ÜYELERİNİ BU BİLGİLERİ ALMAYA LAYIK MI GÖRMÜYORSUNUZ?”
5 yıllık stratejik planı üzerinden konuşmasına devam eden Çalışkan, “Bu 5 yıllık süreç içerinde yapacağımız kanalizasyon sisteminin kaç km olacağının yer alması gerekir. Bakın stratejik plana var mı? Tabi ki yok. Elimizde yıllık bütçelerde ise o yıl yapacağınız kanalizasyon bütçesinin kaç km olacağını planlamanız gerekir. Performans kriterlerinde yazıyor mu bu yıl kaç kilometre kanalizasyon sistemi yapılacağı. Tabi ki yazmıyor. İZSU burada anlattığım her şeyi hazırlayıp bize verecek kapasitede sadece belediye başkanının irade göstermesi gerekiyor. Sayın Başkana soruyorum? Biz meclis üyelerini bu bilgileri almaya layık mı görmüyorsunuz? Değer verdiğinizi söylediğiniz sürekli protokol imzaladığınız örneğin mimar ve mühendisler odasının, üniversitelerin ya da oy aldığınız İzmirlinin bilmeye hakkı yok mu?” ifadelerini kullandı.
“ELEKTRİK FATURALARINA BAHANE BULUYORSUNUZ”
Elektrik faturaları üzerinden bahaneler üretildiğini ifade eden Çalışkan, “Ölçemediğimiz şeyi de maalesef yönetemiyoruz. Öncelikleri de doğru belirleyemiyoruz. Sonra mecliste ne kadar iyi bütçe yaptığımızı, en çok su arıtan il olduğumuzu, arıtma suyumuzun ne kadar kaliteli olduğunu anlatıyorsunuz. Vizyonunuzdan bahsediyorsunuz. Elektrik faturalarına bahane buluyorsunuz. Vizyonun ne olduğunu size bir örnekle anlatayım. 2013 yılında elektrik üretimi lisans yönetmeliği yürürlüğe giriyor ve aynı yıl Muğla Belediyesinde ilk GES hizmete giriyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2017 yılında ilk GES santrallerini açtı. İstanbul 2023 yılına kadar ihtiyaç duyacağı enerjinin yüzde 55’ni üreteceğini o tarihte hedef koyuyor. Bırakalım başka şehirleri en yakınımıza bakalım; Karşıyaka Belediyesi 2014, Karabağlar Belediyesi ve Seferihisar Belediyesi ve de Bornova belediyesi 2015 yılında ilk GES’leri kuruyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ilk GES santrali ne zaman yapılmış; Ağustos 2021’de. Kim yapmış ESHOT. İZSU ne zaman planlamaya başlamış 2021 yılında. Vizyonun ne olduğu, kim de olduğu konusunda ki takdiri size bırakıyorum. Altyapı yatırımı uzun soluklu bir iştir. Uzun vadeli planlama, sıkı takip ve etkin uygulamalarla başarı getirir. 30 büyükşehir belediyesinin su ve kanalizasyon idarelerinin 2014 ile 2020 yılı arasındaki bütçelerinde yatırıma ayırdıkları payın kişi başına düşen miktarları incelendiğinde 1.sırada Denizli’yi Kişi başı 1332 TL 3.sırada İstanbul’u kişi başı 1129 TL, 13.sırada da İzmir’i kişi başı 767 TL olarak görüyoruz. Bunları bilmez isek başarı var mıdır yok mudur bilemeyiz” diye konuştu.
“YASAL ZORUNLULUKLAR OLMADIKÇA KÜLTÜRDE DEĞİŞME OLMAZ”
Kurumsal anlayış ve davranış üzerinden konuşan Çalışkan, “İzmir Büyükşehir Belediyesi 25 Kasım tarihinde 155. yaşını kutlayacak olan köklü bir kurumdur. Köklü kurumlarda oturmuş bir kurumsal kültür oluşur. Kurumsal kültürün yerleştiği kurumlarda bürokratlar değişse de yasal zorunluluklar olmadıkça kültürde değişme olmaz. Bütçe, belediye ve bağlı kuruluşları ile bunları yöneten siyasi ve idari kadronun en önemli işlerinden biridir. Ankara’da büyük millet meclisi bütçe komisyon toplantılarına her bakan kendi bakanlığının bütçe görüşmelerine mutlaka katılır. İzmir büyükşehir belediyesinin görev süremizde yapılan 3 yılın bütçe görüşmelerinin 2 tanesine giden Genel Sekreterimiz Buğra Gökçe katıldılar, Genel Sekreter Yardımcımız Barış Karcı ise tamamına katıldı. Kendilerine hem belediye meclisine gösterdikleri saygı hem de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kurumsal kültürüne yaptıkları katkıdan dolayı teşekkür ediyorum. İZSU bütçesinin görüşüldüğü plan bütçe komisyon toplantısında kurumsal kültürü yansıtan aynı davranışı da görmeyi beklerdik” diye konuştu.
“BU İLKE KARARINDAN VAZ MI GEÇTİNİZ?”
Katı atık bedellerine yapılan zamlar üzerinden sorular soran Çalışkan, “Sözlerimiz eylemlerimize yansıyor ise anlam eder. Eylemlere yansımayan sözler kurum idarecisine değil yönettiği kuruma olan saygı ve güveni de ortadan kaldırır. İZSU faturaları içerisinde ilçe belediyelerimizin adına katı atık toplama bedellerinin de tahsil edildiği hepimizin malumu. 2022 yılı için katı bedellerini İZSU toplamasının iptali gündeme gelmişti. Bu uygulamanın devamı konusunda ilçe belediye başkanlarımız başkan tunç beyi ikna etmişlerdi. Karşılığında da 2022 yılı içinde bu bedellerde artış yapılmayacağı beyan edilmişti. Ama yıl içinde görüyoruz ki ilçe belediyelerinin yaklaşık dörtte biri katı atık bedellerine zam yaptı. Bu ilke kararından vaz mı geçtiniz ya da arttıran belediyelerin özel bir durumumu var? Bu konu ile ilgili durum nedir açıklar mısınız?” dedi.
KÖKKILINÇ: ÇOK KISA SÜREDE ÇOK YOL ALMIŞ, HAKSIZLIK ETMEMEK LAZIM
Eleştirilere cevap veren CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, “Çiğli Artıma Tesisi sahası içerisinde 2020’den beri 2 bin dönüm alan içinde 10 megavat GES kullanım projesi için resmi kurum Çevre ve Şehircilikten hala görüş bekliyoruz. Arıtma tesisinin revizyon bağlama tarihinde 2022 martta Bakanlığa başvurulmuş. Çiğli Arıtma Tesisi Revizyondayken bakım ve onarımı Bakanlığın bilgisi dahilinde devam ediyor. Çiğli’de çamur çürütme ve kurutma tesisi revizyonu kapsamında yenileme yapılıyor. 2,5 milyon çamur, Bakanlığın izniyle geçişi sahalarda biriktirilmiş olup Yüksek Teknoloji Üniversitesi ile ortaklaşa yürütülen proje kapsamında 2023 yılından itibaren ekolojik restorasyon ve rehabilitasyonuna başlayacak. Görüldüğü gibi Bakanlıkla da olan projeler var. 70 adet arıtma tesisinden 24’ü biyolojik olup tamamının çevre izni var. Çiğli’nin izninin yenilenmesi için mayıs 2022’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığına başvurulmuş. Mayıs 2022’den beridir bekleniyor. İZSU’yu devrilen 37 adet biyolojik, 5 adet doğa arıtma, 3 adet paket arıtmanın izinleri yok. İZSU, 30 ilçe kapsamında 2012’de beridir yetkilendirilmiş. Esasında çok kısa sürede çok yol almış, haksızlık etmemek lazım. Devraldığı tesislerin ne çevre izinleri var ne de başkaca kayıtları yok” ifadelerini kullandı.
HIZAL: NERESİNDEN TUTARSANIZ TUTUN İZSU’DA SORUN VAR
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Deveye sormuşlar boynun neden eğri diye, deve cevap vermiş nerem doğru diye. İZSU’yu kısaca tanımlarsanız neresi doğru? Neresinden tutarsanız tutun İZSU’da sorun var. Dikili ile alakalı cevabı gelmedi denilen yazının cevabı 5 gün sonra geldi. Temel sorun şu; hangi açıdan baktığınızla alakalı. Biz bir yazı gönderdik o yazının cevabı gelmedi ya da ne oldu? O yazının cevabı geliyor, ne yazdığını arkadaşlar da biliyor ama cevap saklanıyor. İZSU’da sorunlar var. Temel sorunları aslında özetleyen 2021 yılı Sayıştay denetim raporu. Tane tane yazıyor; bahsedilen birçok kurum var. Elektrik fiyatlarıyla ilgili teşvik hususu var. İZSU’ya diyor ki, “sen elektriği yüzde 50 indirimli alabilirsin. Haziran ayına kadar ilgili müdürlüğe başvurursan halledersin” diyor ama bu yapılmıyor. iZBB şirket kurdu ve Sayın Başkan “elektrik ücretlerini aşağıya çekeceğiz. Dışarıdan elektrik almayacağız” dedi. Buna pr ve algı derler. Şu an İZSU, İzBB’nin kurduğu şirketten elektrik alamıyor. Atıl duruma düştü o şirket. İZSU 25 yıldır bu şehri yöneten sizler, bu şehirde olumlu adım atma adına herhangi bir faaliyet içine girmediniz. Bir şirket kuruyorsunuz, şirket 6 ay sonra atıl duruma düşüyor. Bugüne kadar yaptığınız keleş projeleriniz İzmir’in İzBB’nin menfaati için. Bazen sertleşebiliyor tartışılabiliriz ama günün sonunda şu sonuca varıyoruz; biz bugüne kadar özellikle İZSU alakalı ne dediysek hepsi çıktı hepsi ortada. Sizler de bunu teyit ediyorsunuz” şeklinde konuştu.
“ÇAMURUN AYIBINI ÖRTMEK İÇİN YAPTINIZ”
Çiğli Arıtma tesisi için yapılamayan 4 faz ihalesi hakkında eleştirilerini dile getiren Hızal, “4. faz ihalesi için şu salonda hep birlikte ellerimizi kaldırdık ve belli bir bütçeyi onayladık. Başladı mı, başlamadı. İhalesi yapıldı mı, yapılmadı. Ne oldu Bakanlıktan izin mi çıkmadı? Kredi de onaylandı. Siz ne yaptınız biliyor musunuz? Siz bu kuruma dava açan bir şirketi o işi aldı diye cezalandırdınız. Şu anda sizin tramvay inşaatını yapan firma, Buca metrosunda 529 milyon ödeme yapmanızı engellemek için dava açan firmayı onu aldı diye cezalandırdınız. Aslında siz İzmirlileri cezalandırdınız. 2,5 milyon metreküp çamur var. Biz oraya basın açıklamasına gittiğimizde başka yerlerden getirdiğiniz güvenlik görevlisi arkadaşlarla bizi engellemeye çalıştınız. O çamurun ayıbını örtmek için yaptınız. Başkan “tesisimize girmeye çalışıyorlar” dedi. Asla tesise girme çabamız yoktu. Şimdi 2,5 milyon metreküp meselesinde de ne yazık ki bir şehrin belediye başkanı yanıltıldı. Gerçekleri kendisine söylemediler. Kendisi de buna çok müsaitti. Bir başkan arıtma tesisine bakmazsa görmezse, muhalefet meclis üyeleri elinde kavanozla su getirdiğinde nereden getiriyorsunuz diye dalga geçersiniz; İZSU’nun duruma bu olur. Bizi üzen de esasında bu. Bir sorun varsa gelin birlikte çözelim. Bizler bürokrat arkadaşlarla bir takım bürokratik problemleri aşmak için AK Parti meclis üyeleri olarak mücadele ettik. Keşke siyasi irade olarak gelip bizlerle iş birliğini önünü açsalardı” dedi.
ÖZUSLU: MUHALEFET ELEŞTİRECEKTİR
Son olarak konuşan Özuslu, “bugün başkamız burada olamadı. Kendisi Ankara’ydı. Ama cuma günü ya da Büyükşehir bütçemizin görüşüleceği oturumda kendisi olacaklar. Arkadaşlarımızın dile getirdiği eleştirilere ve talep ettikleri sorulara başkanımız kendisi etraflıca yanıt verecektir. İzmir önemli bir kent. Burada yapılan konuşmalarda görüyoruz ki İzsu İzmir için önemli kurum. İzmir’in en önemli yaşamsal kaynağı olan suyu üretiyor. Halkımızın içme suyuna kavuşması için faaliyet gösteren, suların arıtılması ve temizlenmesi sürecine destek veren günlük hayatımızın içinde olan bir kurum. Elbette ki bütçesi yapılırken ülkenin girdilerinden ve ekonomik durumundan bağımsız yapılamayacağını herkes bilir. Bir bütçe siyasi tercihtir. Kuşkusuz bu bütçeyi Sayın Hızal’ın yönetiminde olduğu belediye yapsaydı farklı yapacaktı ve biz de onu eleştirilecektik. Muhalefet eleştirecektir. Demokrasi muhalefetle vardır. Bugünde son derece İzmir’e yakışır bir şekilde geçti” ifadelerini kullandı.