Elazığ merkezli meydana gelen depremde hayatını kaybeden
vatandaşlara Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar dileyerek konuşan Ak
Parti İzmir İl eski Başkanı Aydın Şengül, Yerel Seçimlerden bugüne kadar gelen
süreci değerlendirdi. Şengül, “Bir kırgınlığım yok. Kırgınlığım olsa söylerim
zaten. Asla kırgınlığım ve küskünlüğüm yok. Zaten en son il başkanlığı ile
ilgili benim öyle bir talebim, çalışmam da olmadı. Öyle takdir ettiler, bizi
çağırdılar, görev verdiler. Ben zaten seçimden sonra istifa etmesem bu kongrede
artık bırakmayı düşünüyordum. Bütün yakın arkadaşlarımla konuştum, bu kongreye
kadar getirip bu kongrede genç bir arkadaşa teslim edecektik. Biraz daha erken ayrıldık. Bu bir bayrak
yarışı, birileri alır koşar siz yorulursunuz yorulunca bayrağı birine teslim
edersiniz onlar koşmaya başlar. Şimdi onlar koşsun” dedi.
ŞENGÜL, YEREL SEÇİM SÜRECİNİ DEĞERLENDİRDİ
Yerel seçimlerin, aday belirleme sürecinin ve İzmir teşkilat
yapısının doğru bir şekilde anlaşılması gerektiğinin altını çizen Aydın Şengül,
şu açıklamaları yaptı:
“Bizim teşkilatın öyle bir yapısı var ki, kimi koyarsan koy
önce bir ilk başta ufak tefek söylenir ama sonra herkes sahiplenir, kısa sürede
kızgınlığı geçer ve çalışır gider. Şimdi buradan gidip, şu çalıştı, şu
çalışmadı, şunu yaptı hala bunların konuşuluyor olması hala günah keçisi
aranması hoş değil doğru da değil gecesini gündüzüne katan, kıymetli teşkilat
mensubu kardeşlerimize yapılmış bir haksızlıktır. Türkiye geneline bakılsın,
Türkiye genelinde daha önce oy oranımız neydi, ne oldu? İzmir’de neydi, ne
oldu? Bir karşılaştırsınlar yani. Başarı-başarısızlık oradan gelsin. Yani sen
gidip burada kaybedilen seçimi sen her şeyi dört dörtlük yapmışsın da sadece İl
başkanı, il yönetimi üzerinden değerlendirir ve Türkiye tablosuna bakmazsan bu
doğru olmaz, o zaman o ildeki geçmiş seçimlerle kıyaslayacaksın rakamlar sana
mutlak doğruyu söyleyecektir.
Siyasi tespitler, sığ tartışmalar ve iftiralarla yapılamaz. Belediye başkanlığı kazanmak ya da kaybetmek sadece teşkilatla değerlendirilecek bir durum da değildir. Burada aday çok önemlidir, konjonktür çok önemlidir, partinin o andaki ildeki pozisyonu çok önemlidir. Yani bütün bu bileşenler göz önüne alınarak ancak doğru bir değerlendirme yapılabilir. Konuşan insanlar önce ellerini vicdanlarına koyarak araştırmalılar. AK Parti kurulduğundan bugüne kadar, en fazla başarıyı en yüksek oyu en son bu yerel seçimde almıştır. Burada mevcut iktidarda uzun yıllardır CHP’li bir belediye yönetimi var. Uzun yıllar kentin sorunlarını çözmemiş, dağ gibi büyümeye başlamış ve ciddi bir tepki var. Bizim kendi tabanımız, iyi bir organizasyon, iyi bir motivasyon ile insan üstü bir gayret göstermişlerdir. AK Parti teşkilatları çalışmadı demek gecesini gündüzüne katmış bu kıymetli topluluğa atılmış bir iftiradır ve ben buna müsaade etmem.”
“BÜTÜN BU SÜREÇ ŞAHSIMA MAL EDİLİYOR”
31 Mart Yerel Seçimleri süresinde meclis üyelerinin
belirlenmesiyle ilgili nelere dikkat ettiklerine ve sürecin nasıl işlediğine değinen
Aydın Şengül, birçok meclis üyesini de tanımadığını dile getirerek şu şekilde
konuştu:
“Meclis üyelerini
belirleme süreci belli kurallar çerçevesinde ilerler. İlçede ilçe başkanı, ilçe
teşkilatı ve belediye başkan adayıyla beraber adaylar belirlenir. Ana
belirleyici unsur onlardır. Onlar çalışır belirler gelir ve İl Başkanlığı arada
hakem olur. Belki çok ufak tefek müdahaleler olur. Geçen süreç içerisinde de
böyle olmuştur. Ha bütün bu süreç şahsıma mal ediliyor ama süreci bilmeden
konuşuyorlar. Vatandaş il yönetiminde görev almış, teşkilatta görev almış,
belli bir geçmişi olan, demografik yapıda temsil durumu var, bilgi birikimi var
yani mecliste seni temsiliyet yetkisi birçok kriterlere bakılarak ortak akılla
belirlendi. Birisi çıksın desin ki benim meclis üyelerimin hepsi İl’de yazıldı,
yok böyle bir şey. Bu süreçte meclis üyeleri yazılırken hepi topu 3-5 tane
meclis üyesine belirttiğim kriterler gözetilerek müdahale edilmiştir. Yoksa ne
bunu tek başına Aydın Şengül yazdı ne ilçe başkanı ne de belediye başkanı yazdı.
Ortak mutabakatla yazıldı ve ben orda hakem oldum. Meclis üyelerini Aydın
Şengül olarak ben yazmadım. Bu meclis üyeleri yazılırken elbette ilçelerde ciddi
baskı var İlçe teşkilatlarına, belediye
başkan adaylarına, onlarda kendi üzerlerindeki baskıyı atmak için topu bize
atıyor. İl başkanı, il yazdı diyorlar, bu sefer tüm ilçelerde günah keçisi biz
oluyoruz.
Ben şu anda ilçelerdeki birçok meclis üyesini tanımam, bilmem.
Yani bilmek zorunda da değilim. Orada belediye başkanı, ilçe başkanı tanır
bilir.”
“GRUP KARARLARINA UYMAYAN MECLİS ÜYELERİNİ BENİMLE
İLİŞKİLENDİRİYORLAR”
Aliağa ve Buca ilçesindeki Ak Partili Meclis Üyeleri hakkında
çıkan grup kararına uymadılar şeklindeki haberlere ayrıca değinen Aydın Şengül,
konuya ilişkin meclis üyelerinin kendisiyle ilişkilendirilmeye çalışıldığını ve
bu konudan çok rahatsız olduğunun altını çizdi. Şengül, şer ortakları bu süreci
de bize mal etti diyerek, şunları dile getirdi:
“Aliağa’da bazı meclis üyeleri grup kararına uymuyorlar ve şer odakları bu süreci de bize mal ettiler. Aliağa’da yaşanan süreçte olay bittikten sonra benim haberim oluyor. Ve hatta o meclis üyelerinin yaptıklarından son derece rahatsız oldum. Ve o süreci de iyi yönetemediler. Sonra ben bu arkadaşlarla görüştüm, kendilerini ikaz ettim’ Bir an önce hatanızdan dönün ve partiye dönün’ diye. Hatta daha önce il yönetiminde beraber çalıştığımız bir arkadaş dönmeye hazır olduğunu söyledi bana. Aynı şekilde Buca’da en son yaşanan olayla ilgili bittikten sonra benim haberim oluyor. Olay kamuoyuna yansıyor ve bende bu şekilde duyuyorum olayı. Buca’daki meclis üyelerini benim yazdığımı söylüyorlar. Asla doğru değil bu, bize yapılan en büyük haksızlık budur. O Buca meclis üyelerinin çoğunluğu o zamanki ilçe belediye başkan adayı yazmıştır. Bugün o karşı çıktıkları disipline verilen meclis üyelerinden sadece bir arkadaş bizim tasarrufumuzda. O da geçmişten beri partiye hizmeti, emeği olan, kurucu olan bir arkadaşımızda benim inisiyatifim oldu. Diğerlerinin hepsi belediye başkan adayı ve ilçe yönetimi ortaklaşa kendileri belirlediler. Biz de sadece tasdik ettik. Yapılan harekete ben şahsım olarak, partinin aldığı, grubun aldığı karara kim karşı çıkarsa çıksın karşısındayım. Bir defa bizim parti disiplinimiz gereği parti grubunun aldığı karara uymalıdır üyeler, uymayan zaten bu partinin bir parçası olamaz. Onu da özellikle bize mal etmeleri, arkasında farklı noktalara çekmeleri söylemelerini de anlayabilmiş değilim. Ben bunu şuna yoruyorum. Burada ileriye dönük bir hesap bir kurgu var. Neden özellikle böyle bir kampanya başlatıldı, arka planda neler var? Bunu anlamak gerekir. O kurguyu yapanlar ve hesabın kurulmasında bizi tehdit olarak görenler; şimdiden bu tür ayak oyunlarıyla, olmamış şeyleri olmuş gibi mal ederek bizi devre dışı bırakmaya çalışıyorlar. Döner dolaşır yine onların yüzünde patlar. Biz bu partiye zarar verecek hiçbir şeyin içerisinde bulunmayız. Zarar verecek olanların da net bir şekilde karşısında dururuz. Yani bununla ilgili de bizim birilerinden talimat almamıza gerek yok. Bu bizim doğal görevimiz. Zaman her şeyin ilacı. Zamanla her şey net bir şekilde ortaya çıkar”
İLİN MEVCUT YÖNETİMİYLE BİR SORUNUM YOK
Kendisiyle ilgili konuşulan bir diğer dedikodunun da Ak
Partili il mevcut yönetimi ile sorun yaşadığı hakkında olduğunu belirten Aydın
Şengül, konuşmalarını şu şekilde tamamladı:
“Özellikle son dönemlerde bizlerle ilgili çıkan bu
dedikodular topyekün bir hareket gibi, arkasını iyi araştırmak lazım. Bu
insanlar Aydın Şengül’ün başka siyasi partilerle görüşmeleri oldu gibi bir
dedikodu da yayıyorlar. Çok açık ve net bir ifade ile söylüyorum; beni başka
siyasi partiye genel başkanı yapsalar, bakan yapsalar bir tek görüşme dahi
yapmam. İddialı bir laf söylüyorum; ben AK Parti’yle gözümü açtım siyasete, AK
Parti’yle benim siyasetim biter. Benim
siyasi hesabım da yok, beklentim de yok. Kimseyle ilgili en ufak ne bir ima ne
bir görüşme ne böyle bir tasarrufum var ne de olacak. Ben hala bu ülkenin AK
Parti’ye ihtiyacı olduğuna ve AK Parti’nin hala iktidarda olması gerektiğine
yürekten inanan birisiyim.
Hala hiç bilmediğim, tanımadığım kişileri bizle
özdeşleştiriyorlar. İlgim alakam olmayan birçok işlerle ilgili aslı astarı
olmayan birçok dedikoduları yayıyorlar. Bize yakın olan birçok arkadaşların
dolaylı olarak isimlerini kullanıyorlar. İl Başkanlığı görevim sonlandıktan
sonra, görünür olmamaya gayret ediyorum, işimle ve ailemle geçiriyorum bütün
zamanımı. Siyasetin içerisinde olmamaya azami özen gösteriyorum. Beni bu
işlerin içine çekmek isteyenler duysun ve bilsin istiyorum; bizim şu anda mevcut
bir il başkanımız var, İl yönetimimiz var ve çalışmaları devam ediyor. Bize
düşen onlara destek olmaktır. Biz de bizi aradıkları, sordukları zaman her
türlü bilgi birikimimizi katkımızı onlara veriyoruz. Kaldı ki yani bugünkü
görevde olan arkadaşlar da geçmişte beraber çalıştığımız yol arkadaşlığı
yaptığımız arkadaşlardır. Kerem Ali beyle biz parti kurulduğundan beri
beraberiz, yol arkadaşlığı yaptık. Defa etle biz makam görevlerde olduk, o
dışarıda kaldı. Biz dışarıda kaldık o makam görevlerde oldu, ama hep beraberdik
yani. Biz aralıksız parti kurulduğundan beri bu partiye hizmet ettik. Her
mevkisinde makamında bulunduk. Görev yaptığım süreler içerisinde veya görevde
değilken teşkilatlarımızdan, yol arkadaşlarımızdan gördüğümüz saygı, hürmet hiç
değişmedi”. Dedi
Yaklaşan kongrelerle ilgili de konuşan Şengül “Hala
ilçelerde, ilde, birçok yerde adımın kullanılması beni son derece rahatsız
ediyor. Ben adımın geçmesini istemiyorum. Hiçbir yapılanmanın içerisinde
değilim. Hiçbir çalışmanın içerisinde de değilim. Hiçbir müdahalenin, yön
vermenin, içerisinde de değilim. Kaldı ki ben bu parti kurulduğundan beri en
uzun süre, kesintisiz bu teşkilatlarda hizmet verenlerden birisiyim. Bütün
gelmişini geçmişini, sıkıntılarını, nerede ne var ne yok bilirim. Bu parti
bizim çocuğumuz gibi, yani gidip de biz bunu böyle beş para etmez insanlara da
teslim edilmesine de izin vermeyiz, yeri geldiğinde, biz de bilgi birikimimizi
tecrübemizi paylaşırız”. Dedi
Son olarak kendi menfaatlerini, memleketin menfaatlerinin
üstünde tutanlara bir tavsiyem olacaktır diyen Şengül “Herkes kendisine itaat
edecek insanlardan oluşan bir yapıyla, ufak düşünen kendi ekibini oluşturma
peşinde. Ben hiç böyle bir yapının içerisinde olmadım. Benim ekibim AK Parti.
Ak Parti’nin ekibi, AK Parti’nin vizyonu. Yani ben insanlara bana yakın-uzak
diye bakmam. Kim daha verimli, daha katkı sağlar ona bakarım. Bana yakın birçok
insanı yönetimlerimde uzak tuttum ve yakın olmayan çok yıldızımın barışmadığı
ama çok başarılı birçok insanı da yanıma aldım önemli görevler verdim. Dedikodu
üreterek siyaset yapmaya çalışanların o kadar ufak dünyaları var ki. O ufak
dünyalarında öyle ufak hesaplar yapıyorlar ki, bizim böyle ufak işlerle
uğraşacak ne vaktimiz var ne de gayretimiz var. Bizim bakış açımız çok daha
büyük ve global. Türkiye çok önemli bir süreçten geçiyor. Bize düşen, bu süreç içerisinde bir ve
beraber olup partimize sonuna kadar destek vermek. Kendi menfaatlerimizi
çıkarlarımızı bir kenara bırakmak gerekir diye düşünüyorum. Bakın görüyorsunuz,
devletimizin, milletimizin üstesinden gelmeye çalıştığı bir yığın problem var,
içerde ve dışarıda memleketin kuyusunu kazmaya çalışanlar var. Siyaset yapmak
isteyen bütün arkadaşlarım; dedikodu üreterek, suni gündemler peşinde
olacaklarına memleket için hayırlı neler yapabiliriz onu düşünsünler.”