Dağ, partisinin İzmir İl Başkanlığında yaptığı basın
toplantısında, CHP'nin İzmir'deki belediye meclis adaylarına ilişkin
açıklamalarda bulundu.
31 Mart yerel seçimlere İzmir'de AK Parti ve MHP'nin
oluşturduğu Cumhur İttifakı ile gireceklerini anımsatan Dağ, karşılarında ise
CHP, İYİ Parti ve HDP'yi içinde barındıran Millet İttifakı'nın bulunduğunu
anlattı.
Dağ, Millet İttifakı'nın en edilgen üyesinin Meral Akşener
olduğunu savunarak "Kararlar Kemal Kılıçdaroğlu ile Kandil arasında
alınmıştır. Meral Hanım, Tunç Soyer isminden rahatsız olmuş ancak Türkiye
genelinde yapmış olduğu ittifak zarar görmesin diye sessiz kalmayı tercih
etmiştir. CHP, HDP ile olan ittifakı kamuoyunun gözü önünde şeffaf bir şekilde
yapmayı tercih etmemiş ve ittifakı gizli bir şekilde yürütmüştür. Kemal
Kılıçdaroğlu kafasını kuma gömmüş deve kuşu misali bu ittifakı kimsenin
görmediğini düşünmektedir ancak her şey gün gibi ortadadır." dedi.
İzmir'de CHP listelerinde PKK ve diğer terör örgütleriyle
bağlantılı çok sayıda meclis üyesi adayın olduğuna yönelik duyumlar almaları
üzerine araştırma yaptıklarını ifade eden Dağ, şunları söyledi:
"İzmir'de CHP'nin belediye meclis üyesi listelerinde PKK ve diğer terör örgütleri ile geçmişte bağlantısı olan kişiler olduğunu gördük. Bu kişiler arasında dağ kadrosunda bulunmuş, terör örgütü eylemlerine katılmış, örgüt propagandası yapmaktan ceza almış, örgüte mali destekte bulunmuş, gençlik yapılanmalarının içinde yer almış ve aile fertlerinden bazıları terörle ilişkili suçlardan ceza almış birçok kişi bulunmaktadır. Ayrıca bu listede HDP'de ilçe eş başkanlığı yapmış kişiler de bulunmaktadır. Toplam 14 ilçeden 27 kişi. Listedeki 19 kişi direkt olarak PKK ve diğer terör örgütleriyle geçmişte ilişkisi bulunmuş kişilerdir. Geri kalanların ise birinci dereceden yakınları terör örgütleriyle bağlantıları bulunmaktadır. Sizlerle paylaştığım listede bahsi geçen şahıslar CHP'nin belediye meclis üyesi listelerinden aday olmuşlardır. Bu denli suç ile özdeşleşmiş ve terör örgütleriyle organik bağı bulunan kimselerin CHP listelerinden aday gösterilmesi, CHP'ye oy veren vatandaşlarımızı da muhakkak rahatsız edecektir."
"Terör örgütlerinin arka bahçesi olmayacağının
garantisini kim verebilir"
Hamza Dağ, "Kurtuluşun ve bağımsızlığın sembolü olan İzmir'de, seçmene terörle iltisaklı kişilerin dayatılması CHP yöneticilerince nasıl açıklanacaktır?" sorusunu yönelterek, "Bu listelerdeki meclis üyeleriyle yönetilen belediyelerin, terör örgütlerinin arka bahçesi olmayacağının garantisini kim verebilir? AK Parti ve MHP olarak bir ittifak ortaya koyduk. Bu ittifakı yaparken de şeffaflıktan uzak, milletimizin kafasında soru işaretleri oluşturabilecek hiçbir iş yapmadık. Bizim Belediye Başkan adaylarımızın, belediye meclis üyelerimizin mensubiyetleri bellidir. 31 Mart öncesindeki resim ne ise 31 Mart sonrasında da bu resim olacaktır."
Dağ, İzmir'i canı gönülden seven vatanperverlerin bu
saygısızca "Ceketimizi assak İzmir bize oy verir." algısını yerle bir
edeceğini söyledi.
CHP'nin adaylarının bir araştırmaya tabi tutulmadığı gibi
isimlerin bir yerlerden verildiğini savunan Dağ, CHP'de bugüne kadar görülmemiş
bir durumun oluştuğunu ifade etti.
Dağ, listelere yasal olarak bir engel olmayabileceğini
belirterek "Ama etik olarak, siyaseten oturduğunuz yer itibariyle bir
sıkıntı var. Siyaseten CHP'nin oturduğu yeri biz biliyoruz. Ama bugünden
itibaren CHP'ye sosyal demokrat bir parti mi diyeceğiz, Atatürk'ün partisi mi
diyeceğiz, altı okun partisi mi diyeceğiz yoksa listelerinde PKK'lıları
barındıran, onları aday yapan bir parti mi diyeceğiz, asıl sorgulanması gereken
nokta bu." dedi.
İlçe ilçe listeler üzerinde tespitler yaptıkları bilgisini
veren Dağ, gerekli görmeleri halinde bu isimleri de kamuoyuyla
paylaşabileceklerini söyledi.
Dağ, tehlikeli bir oyunun söz konusu olduğunun altını
çizerek şöyle devam etti:
"İzmir'de HDP'ye oy veren seçmenin yüzde 98'i bu
ülkenin bölünmesini istemez, yüzde 98'i hendeklere de karşıdır. Ama listelerde
yüzde 2'lik kesim var, onun için sadece terör örgütünde aktif olarak
bulunmuşları buraya aldık. Ben seçimden sonra bu kadrolaşmanın ciddi boyutlarda
olabilme ihtimalinin, kazanamayacaklar da kazanırlarsa diye söyleyelim böyle
bir ihtimalin söz konusu olduğu, bu kişilerin belediye başkan yardımcısı
olması, belediyelerde bulunması ciddi anlamda bir sıkıntıyı doğurabilir."
Gazetecilerin Selçuk Belediye Başkan Adayı Osman Başterzi'ye
yapılan silahlı saldırıyı sorması üzerine Dağ, yaşanan olaydan dolayı üzüntü
duyduğunu ve konunun siyasi bir olay olmadığını kaydetti.
Dağ, seçimlere çok az bir zamanın kaldığını hatırlatarak, teşkilat üyelerini provokasyonlara karşı sürekli uyardıklarını vurguladı.