Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR – Bornova ilçesi sınırları içerisinde yer alan Kazımdirik Mahallesi'ne yapılması planlanan akaryakıt istasyonuna bölge halkı itirazlarda bulunmuş, bu itirazlar mayıs ayında gerçekleşen İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinde tartışmalara neden olmuştu.
İmar ve Bayındırlık - Ulaşım Komisyonlarınca vatandaşların itirazları oybirliği ile uygun bulunmazken, Hukuk - Esnaf ve Meslek Odaları Komisyonlarınca oy çokluğu ile uygun bulunmadı. Çevre ve Sağlık Komisyonu ise; “Söz konusu yapılması planlanan akaryakıt istasyonunun yoğun yerleşim bölgesinde yer alması, orta ve uzun vadede bölgede trafikten kaynaklı oluşabilecek gaz emisyonlarının halk sağlığı açısından risk yaratabileceği” gerekçesiyle itirazların oybirliği ile uygun bulunduğuna karar vermişti. Meclis üyelerinin onayına sunulan ilgili gündem maddesi ise ilgili konu AK Parti ve MHP'li meclis üyeleri tarafından eleştirilmişti.
Konu ile ilgili açılan davalar devam ederken bugün akaryakıt istasyonu yapılması planlanan alanda bir basın açıklaması gerçekleştirildi.
Açılan davaya ilişkin yapılan basın açıklamasına TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Akdemir, İzmir Mimarlar Odası Başkanı İlker Kahraman, Oda Avukatı Olgun Soydan ile bölge halkı katılım gösterdi.
KAHRAMAN: ISRARLA BENZİNLİK YAPMA İSTEĞİ NEDİR?
Alınan kararın kamu yararı gözetmediğini ifade eden Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı İlker Kahraman, “Burada olma sebebimiz şu; bu alanda benzinliğin neden istendiğini anlamaya çalışmak ve buna tepki koymak. Bu alana ilişkin hem Mimarlar Odamızın hem de mahalle sakinlerinin devam eden davaları var. En önemli soru; buradaki kamu yararı nedir? Benzinlik yapılmasındaki kamu yararı nedir? Buna bir ihtiyaç olduğu söyleniyor ama çevrede bu kadar benzinlik varken buna ihtiyaç olmadığına kesin eminiz. Ayrıca sadece buranın yapılması için çevrede pek çok alan değişiyor. Etraftaki yollar kapanıyor, göbek ortadan kalkıyor. Bu değişikliğin sebebi sadece bu benzinliğin yapılması için. Kaldı ki benzinlik yapılmadan önceki planlarda var olan park alanı benzinlik için de küçültülmüş durumda bu da aslında sadece benzinlik amacıyla kamuya ait yerin 400 metrekare küçültülmesi de bir tepki konusu bizler için. İzmir’de buna benzer şeyler ne yazık ki oluyor. Bunun olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu tür kararlarda en öncelikli konunun kamu yararı olması gerektiğini tekrar vurguluyoruz. Dikkat edilmesi gereken nokta şu; etraftaki yapılaşmaya bakılınca konutların ve okulların yer aldığı görülüyor. Bunların olduğu alanda ısrarla benzinlik yapma isteği nedir? Bunun mutlaka durdurulması gerektiği gerekir. Davanın bilirkişi heyeti haftaya gelecek, bizimle paralel bir görüş sunacağına eminiz. Ama tepkimizi bir kez de basın açıklaması yoluyla dile getirmek istedik” diye konuştu.
AKDEMİR: İMZA ATAN BÜTÜN YÖNETİCİLER DAVALARIN SONUCUNDA SUÇLU DURUMA DÜŞECEK
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Akdemir ise, karar vericilerin suç işlediğini öne sürerek, “Yörenin sakilerine destek vermek için, bir kamu yararı ya da zararı arasındaki farkı ifade etmek için bugün buradayız. Geçmiş yıllardaki mevcut planlarda buradaki alanların planlara dahil olması için terk edilen alanlar, kamu yararı üzerinden halkın kullanımına açık yeşil alan ya da sağlık alanları için ayrılmış yerlerdir. Buradaki plan değişikliği ile kamu yararına ayrılmış olan alanların ve konut için ayrılmış alanların ticari faaliyete dönüştürülmesi üzerinden kamuya ait olan alanların hepsi tekrar ticari faaliyete konu edilmektedir. Burada kamu yararı değil kamu zararı gerçekleşmektedir. Kamuya ait olan alanların bir ticari faaliyet için oraya terk edilmesi bir kamu zararıdır. Sevgili mahalle sakinlerinin nezaketine saygıyla yaklaşıyorum. Tepkilerini oldukça naif bir dille iletmişler. TMMOB diliyle şunu net bir şekilde ifade edeyim; burada bir kamu yararı yoktur, bir kamu zararı gerçekleştirilmektedir. Kamu zararına dair her türlü kararı alan kurumlara söylediğimiz gibi; ister bunu merkezi yönetime ait olan bir kurum alsın, isterse yerel yönetimin oluşturduğu meclisler alsın, bu kararlarda bile isteye kamu zararının altına imza atan bütün yöneticiler bu davaların sonucunda suçlu duruma düşeceklerdir. Her suçta olduğu gibi onların da tekrar yargılanmasına ihtiyaç olacaktır. Meclisteki komisyonun kamu yararı adı altında kamu zararı oluşturan kararların dava konusu olduğunu buradan hatırlatmak istiyoruz; hem Büyükşehir meclisine hem de Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer’e. Bu tip kararları alırlarken hukuken, teknik anlamda ve siyaseten doğru kararların alınması için tekrar tekrar irdelenmesine ihtiyaç vardır. Komisyondan geçerken ki açıklamalar, açıklanamayan bir kamu yararı kavramının bu şekilde sonuçlandırılması suçtur. Adli süreçlerimiz de devam edecektir. Bunların devamı niteliğinde de bu kararları alan tüm teknik personel veya siyasi karar vericiler zan altında kalacaklardır. Buranın bu şekliyle kalması için mücadeleye tümüyle destek vereceğimizi beyan ederiz” dedi.
SOYDAN: BURADAKİ İŞLEM PLAN YAPIM AMACINA AYKIRI
Dava süreci ile ilgili bilgi veren Oda Avukatı Olgun Soydan, “5 binlik nazım imar plan değişikliği, askıdan indikten sonra biz mimarlar odası olarak 60 gün içinde yürütmeyi durdurma istemli dava açtık. Bu davayı açtıktan sonra yöre insanı da değişik davalar açmışlar. O davaların hepsi bizim açtığımız 5 idare mahkemesindeki dava dosyasında bağlantı sebebiyle birleşti. 18 Ekim tarihinde burada keşif yapılacak. Keşife mahalle sakinleri olarak katılmanız önemli. Çünkü bilirkişi heyeti hem bu çevreyi hem de buradaki düzenlemenin çevreyle, planın diğer bölümleriyle uyumlu olup olmadığına bakacak ve buna göre rapor oluşturacaklar. Yürütmeyi durdurup durdurmama kararı büyük oranda bu rapor çerçevesinde gerçekleşecek. Burası yoğun konut yerleşimi olan bir yer. Burada plan gerekliliği bakımından önemli kuşkular doğuran bir gelişme bu. Yani 5 binlik plan revizyonu sadece bir parsel için yapılıyor. Kamuya ayrılan park alanı büyük oranda azaltılarak bu yapılıyor. Tunç Soyer Buca Cezaevi yerine yeşil alan yapılmasın gerekli olduğunu ‘Buca’nın yeşil alana ihtiyacı var. Yapılaşmaya ihtiyacı yok’ diye savunurken; burada Büyükşehir tasarrufunda olan bir işlemle yeşil alan ve park alanının azaltılması, mahalle arasına bir benzinlik sokulması bu açıklamayla bir çelişki yaratıyor. ‘Burada bir benzinliğe mi ihtiyaç var?’ sorusunu sormamıza neden oluyor. Plan gerekliliğinde is şöyle; mekânsal planlar yapım yönetmeliği var. Bu yönetmelik yaşam kalitesini artırmak, sürdürülebilir bir hayat tesis etmek, koruma ve kullanma gözetmek suretiyle yapılması gerektiğini söylüyor. Buradaki işlem plan yapım amacına aykırı. Buradaki sosyal hayata doğrudan bir müdahale, yaşayışı tehdit eden bir müdahale gibi görünüyor. O yüzden 18 Ekim’de yapılacak olan bilirkişi keşfinde de burada olmak, yerel halk için davaya sahip çıkmak adına büyük bir önem arz ediyor" şeklinde konuştu.
HEKİMOĞLU: İBB ÇEVRE VE SAĞLIK KOMİSYONU 8’DE 8 RED OYU VERMİŞTİR
372. sokak bölge halkı adına basın açıklamasını okuyan Avukat Bülent Hekimoğlu, “İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi, yürürlükteki yönetmeliğini uygulamayarak, usul ve hukuka aykırı bir şekilde Bornova Kazımdirik Mahallesi 372 sokak 2 ada 20 parselde 21 sene önceye ait bir plan üzerinden, bölgedeki yoğun gelişimi (eğitim kurumları, konutlar, 1500 kişilik kültür merkezi, kazıları devam eden Yassı Tepe Höyüğü vb) yok sayarak, kişi lehine, kamu zararı yaratarak, imar değişikliği yaparak LPG Akaryakıt istasyonu açılmasına onay vermiştir. Bu projeye, İBB’nin kendi bünyesindeki İBB Çevre ve Sağlık Komisyonu 8’de 8 red oyu vermiştir. Meclis görüşmelerinde pek çok meclis üyesi konunun hukuka ve yönetmeliğe aykırılığını açık bir şekilde ifade etmiştir. Bornova Belediyesi projenin gerçekleşmesi halinde yapılmakta olan 1500 kişilik kültür merkezine giden yolların kapanacak olmasına ve uygunsuzluklara itiraz etmiştir. Mimarlar Odası ve bölge halkı yapılan usulsüz ve hukuka aykırı yürütmeye dava açmıştır. Davalar devam etmektedir” diyerek itiraz ve dayanakları sıraladı;
“1.Söz konusu alan mevcut imar planında konut ve park alanı olarak görülmektedir. İmar değişikliği ile Lpg akaryakıt istasyonuna dönüştürülebilmesi için İBB İmar planlarında Uyulacak ilke ve Esasların 13.maddesine göre önce yol, kaldırım ve yeşil alan terklerini yapması gerekmektedir. Yapılması halinde ise bu alan 1668 m2 ye düşerek LPG yakıt istasyonu için gereken 2500 m2 yi karşılamamaktadır. İBB Meclisi bu mecburi değişikliği yapmaksızın projeyi kabul etmiştir. 400m2 bir alanı kamuyu zarara uğratıp şahıs lehine aktararak 2000m2 olarak gösterip onaylamıştır.
“BÜYÜK KAMU YARARI YARATACAK ZORUNLULUK OLMADIKÇA…”
2.İBB, Danıştay 6. Dairesi 19.10.1999,1998/ 4628K.1999/4900 'İmar planlarının Belediyelerce çok büyük kamu yararı yaratacak zorunluluk olmadıkça değiştirilmemesi gerekmektedir kararına da karşı bir uygulama gerçekleştirmiştir. Çünkü bölgede 1 km içinde 3, 10 km içinde 58 adet akaryakıt istasyonu vardır. İmar plan değişikliği için gerekli zorunluluk. Araçlar benzin ikaz ışığı yandıktan sonra 40 km gidebilmektedirler.
3. 3194 sayılı İmar Kanunu Ek madde 8 de: "Plan değişiklikleri tekliflerinde ihtiyaç analizini içeren sosyal ve teknik altyapı etki değerlendirme raporu hazırlanarak planı onaylayacak idareye sunulur" der. Bu proje için İBB, bölgenin Ege Üniversitesi Eğitim Alanı, 28 adet eğitim kurumu, ulaşım trafik yoğunluğu, bölgede inşaatı devam eden Bornova belediyesine ait 1500 kişilik kültür merkezi ve kazıları devam eden Yassı Tepe Höyüğü gibi akaryakıt projeleri için çok önemli ulaşımı ve yaşamı etkileyen gerçekleri kapsayan bir rapor olmaksızın başvuruyu kabul etmiştir.
“28 ADET ANAOKULU VE EĞİTİM KURUMU BULUNMAKTA”
4. İBB Akaryakıt/LPG/Servis İstasyonlarının Yer Seçimi ve İmar Planlarında Belirlemesine ilişkin Uyulacak ilke ve Esasların 10.maddesinde belirtildiği üzere "tesisin talep edilen parselin can güvenliği, trafik akışı, şehir estetiği açısından sakıncalı yerler ile toplu insan sirkülasyonunun yoğun olduğu sağlık, eğitim, dini tesis kullanış kararları bulunan alanlara en az 50 metre mesafe olmalıdır." der. Söz konusu arsanın 19 metre kuzeyi Ege Üniversitesi Eğitim alanı, ve yurtlarıdır. 10 m Çaprazından itibaren etkileşim alanında 28 adet anaokulu ve eğitim kurumu bulunmaktadır.”
“MAHKEMEDEN GEREKLİ KARARIN ÇIKACAĞINI DÜŞÜNÜYOR VE UMUYORUZ”
Sözlerini tamamlayan Hekimoğlu ise şu ifadeleri kullandı; Okuduğum metinin dışında dava dilekçesinde çok daha detaylı ve teferruatlı itiraz notları belirtilmiştir. Zannediyorum, bilirkişilerde bu itirazları içeren dilekçeyi ve gerekçeleri mahkemeyle birlikte yapılacak keşif sırasında zeminde gördükleri bu alana uyduğunu, itirazlarımızın doğruluğunu dikkate alıp bir rapor tanzim edeceklerdir. Bu rapor sonrasında da mahkemeden gerekli kararın çıkacağını düşünüyor ve umuyoruz.”
ŞENOL: BU GİRİŞİMDE BULUNANLARIN BİRAZ EMPATİ KURMALARINI İSTİYORUZ
Yapılması planlanan akaryakıt istasyonunun yakınında yer alan Beyin Fırtınası Anaokulu’nun Sahibi Hakan Şenol ise, “Buraya yapılması planlanmakta olan benzin istasyonu; bizlerin ve çocukların sağlıkları açısından, herhangi bir tehlike oluşabilecek büyük felaketler adına çok tehlikeli olduğunu düşünüyoruz. Böyle bir olaya son derece karşıyız. Sadece anaokulu olarak düşünmeyin, bu çevrede birçok yaşam alanı ve hane bulunmakta. Onlar için de çok büyük tehlike arz etmekte. Biraz önceki konuşmalarda, yakında çevrede çok fazla benzin istasyonu olduğu söylendi. Bu sebeple bu benzinliğin hiçbir şekilde aciliyetinin olmadığını düşünüyorum. Her şeyden önemlisi yakınımızda çok sayıda sağlık kuruluşu ve büyük üniversiteler bulunmakta. Buradaki trafiği aksatacak ambulans ve itfaiyelerin geçişlerini aksatacak bir trafik yoğunluğu oluşturacağını da düşünüyoruz. O yüzden akaryakıt istasyonu yapımına tamamen karşı çıkmaktayız. Olmaması için de için de elimizden gelen her şeyi yapmayı düşünüyoruz. Bu girişimde bulunanların da biraz empati kurmalarını istiyoruz” ifadelerini kullandı.