Dünyada yeni uygulanmaya başlayan teknik sayesinde
hastalarda kesi izi ve ağrı oluşmadığını belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum
Uzmanı Op. Dr. Gayem Çelik, “Hatta bir hasta, ameliyat sonrası karın üzerinde
iz olmadığı ve ağrı hissetmediği için ameliyat olduğuna inanmayıp doktorunu
dava etti. Daha sonra içerisinden çıkan organların fotoğrafları ile bunu
kanıtladılar. Bu kadar ağrısız ve izsiz bir cerrahinin insanları şaşırtması söz
konusu olabiliyor” dedi.
İzmir’de yaşayan iki çocuk annesi 48 yaşındaki Ebru
Sayeroğlu, 8 yıl önce rahminin içinde oluşan miyom nedeniyle operasyon geçirdi;
ancak 2 yıl sonra miyomu tekrarladı. Rahim içindeki 5 santimlik miyom oluşumu
sebebiyle adet dönemlerinde aşırı ağrı ve yoğun kanama geçiren Sayeroğlu, bu
yüzden demir eksikliği anemisi şikayeti de yaşıyordu. Sayeroğlu, hem miyomundan
kurtulmak hem de bir daha aynı sorunun tekrarlanmaması için rahim ve yumurtalık
alma işlemi için Medicana International İzmir Hastanesine başvurdu.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gayem Çelik,
gerekli tetkikleri yaparak Sayeroğlu için V-notes tekniğini uygun gördü.
Operasyonda, doğal açıklıktan girilerek hastanın rahmi ve yumurtalıkları
alındı. İki çocuk annesi kadın, operasyonun ardından hiç ağrı yaşamadığını ve
kesi izi ile karşılaşmadığını belirterek şaşırdığını söyledi. Op. Dr. Gayem
Çelik ise V-notes tekniği ile ameliyat olanların operasyon sonrası gündelik
hayatına birkaç saat içerisinde devam edebildiğini ifade ederek, “Daha önce bir
hastamızı ameliyattan 2-3 saat sonra gördüğümde valizini taşıyordu ve kendisini
tanıyamamıştım. ‘Bu benim, 2-3 saat önce ameliyat ettiğim hasta mı?’ diye
tereddütte kalmıştım. Ebru Hanım da ameliyat olduktan sonra ev taşırken
ameliyatlı olduğunu unuttuğunu söylüyor. İstanbul’da da belli başlı merkezlerde
bu teknik uygulanmakta. Hatta orada da ilginç bir vaka olmuş. Hasta, ameliyat
sonrası karın üzerinde izin olmadığı ve ağrı hissetmediği için ameliyat
olduğuna inanmamış ve doktorunu dava etmiş. Daha sonra içerisinden çıkan
organların fotoğrafları ile bunu kanıtlamışlar. Bu kadar ağrısız ve izsiz bir
cerrahinin insanları şaşırtması söz konusu olabiliyor” diye konuştu.
“Kocaman bir alanı
kaplayan 4-5 santimlik bir miyomu mevcuttu”
Ebru Sayeroğlu’nun tedavi süreci hakkında bilgi veren Op.
Dr. Gayem Çelik, şunları söyledi: “Ebru Hanım, uzun süredir devam eden yoğun
kanamalar şikayetiyle hastanemize başvurdu. Bu nedenle süreli demir takviyesi
alıyordu ama şikayetleri gerilemiyordu. Her adet döneminde uzun süren ve çok
yoğun kanamaları vardı ve buna bağlı demir eksikliği anemisi gelişmişti.
Yaptığımız genel jinekolojik muayenede, hastanın rahim içerisine doğmuş olan
yaklaşık 4-5 santimlik miyomunun olduğunu gördük. Normalde miyomlar rahim
duvarının içerisinde yerleşir ya da rahimden dışarıya doğru büyür. Bazen de
rahim içerisine rahim içerisine doğru büyüyebiliyor. Bizim hastamızda da bu
şekildeydi. ‘Rahmin iç duvarı’ dediğimiz kanayan alanda kocaman bir alanı
kaplayan 4-5 santimlik bir miyomu mevcuttu. Bunun alınma yöntemleri farklı
farklıdır. Hastamız da yaklaşık 8 yıl önce aynı şikayetlerle bir hastaneye
başvurduğunda yine rahim içerisinde miyom saptanmış. Başka bir merkezde, rahim
içerisine kamerayla girilip miyomun oradan çıkarılması sağlanmış. Fakat miyom
tekrarlamış. Ebru Hanım, doğurganlık dönemini bitirdiği ve menopoz dönemine
yakın olduğu ve bu şikayetlerinden tamamen kurtulmak istediği için hastada
rahim alma operasyonunu planladık.”
Ağrısız ve izsiz
Sayeroğlu için V-notes tekniğini uyguladıklarını kaydeden
Op. Dr. Çelik, “Kullandığımız teknik, V-notes tekniği oldu. Yani vajinal yoldan
doğal açıklık cerrahisi. Bu, çok sık kullanılan bir yöntem değil. Dünyada ve
Türkiye’de yeni yeni belli başlı merkezlerde yapılan bir yöntem. Bu cerrahinin
özelliği, ağrısız ve izsiz olması. Çünkü karın ön duvarında herhangi bir kesi,
iz olmuyor. Rahim alma yöntemlerinde en sık kullanılan yöntem, açık cerrahi
yöntemidir. Ayrıca kapalı yöntem ameliyatları da uygulanabiliyor. Kapalı yöntem
cerrahi konforlu bir tedavidir ancak V-notes tekniğini uyguladığımızda uygun
hastalar çok daha hızlı ayağa kalkıyor. Karınlarında hiçbir şekilde yara izi
olmuyor. Ağrısız bir cerrahi uygulamış oluyoruz. V-notes tekniği uyguladığımız
hastalarda, hasta çok hızlı bir şekilde ayağa kalkıyor. 6. saatinde hareket
ediyor. Açık ya da kapalı yöntem cerrahide karında ister istemez bir ağrı ve
hareket kısıtlaması olur. Ancak bu teknikte vajinal yoldan açtığımız küçük bir
kesiyle batın içerisine girip elimizin ulaşamadığı yerlere laparoskopik
aletlerle ulaşıp cerrahiyi gerçekleştiriyoruz. Hastanın da ağrısı minimum
oluyor. Hasta hatta, ağrı kesici istemiyor” ifadelerini kullandı.
Pek çok jinekolojik
sorunda kullanılıyor
Ebru Sayeroğlu’nda rahim alma ve yumurtalık alma işlemi
gerçekleştirdiklerini belirten Op. Dr. Çelik, “Bu şikayetlerin dışında da pek
çok jinekolojik sorun bu yöntemle çözülüyor. Dış gebelik, tüp alma-bağlama,
overkist, miyom çıkarma gibi operasyonları gibi rahmi koruyarak uygulanabilecek
durumlarda da V-notes tekniği uygulayabiliyoruz” sözlerine yer verdi.
“Yeniden doğmuş gibiyim”
Operasyon sonrası yeniden doğmuş gibi hissettiğini dile
getiren Sayeroğlu da şöyle konuştu:
“Benim aşırı derecede karın ağrım oluyordu. Adet dönemlerimde bir hafta 10 gün kadar süre sürekli yatıyordum. Aşırı kanamam vardı, bu yüzden de kansızdım ve kan ilacı kullanıyordum. Çocuklarım beni her adet dönemimde üzerimde pikeyle yatar vaziyette görüyordu. Bu durumun miyomdan kaynaklandığını biliyordum ama korkum nedeniyle operasyonu sürekli öteliyordum. Çünkü daha önce de miyom ameliyatı olmuştum ve miyomum tekrarlamıştı. Tavsiye üzerine hocamıza muayene oldum. Bana bu teknikten bahsetti. Ameliyattan sonra dikişlerim olmayacaktı, ağrı olmayacaktı. Ben hareketli bir insan olduğum için bu operasyon bana cazip geldi. Ameliyat olduktan 2 gün sonra hastaneden çıktığımda ameliyat olduğumun farkında değilmişim gibiydi. Dikişim yoktu, ağrım yoktu. 1,5 ay sonra ev taşırken bile ameliyat olduğumu unuttum. Çevrem ‘dikkat et, ağır kaldırma’ diye uyarıyordu. Onlar deyince ameliyat olduğumu hatırlıyordum. Gerçekten konforlu bir ameliyat oldu. 8 yıl önce ameliyat olduktan 2 yıl sonra miyom tekrarlamıştı ve sürekli ağrı çekiyordum. Kabus gibiydi. Şu an yeniden doğmuş gibiyim. Çocuklarım da artık rahatladığım için çok memnun. Bu operasyon sonrası kan değerlerim de normale döndü. Kimse bu operasyondan korkmasın. Ben boş yere ötelemişim.”