Didar DEMİRCİ - Milletvekilli seçimlerinden bu yana
her zaman kadınların önünün açılmasını dile getirdiğini vurgulayan Milletvekili
Sertel, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal’ın Pınar Susmuş’u makamına
çağırıp ‘kadın bir ilçe başkanıyla yürümek istiyorum’ demesini takdirle
karşıladığını dile getirdi.
Ayrıca Milletvekili Sertel, kadına yönelik şiddetin her zaman karşısında olan bir partinin kadınların önünü açması gerektiğini, Cumhuriyet Halk Partisine yakışanın bu olduğunu dile getirdi.
SERTEL’DEN SAYGILI ÇIKIŞI
FETÖ üyesi olmak suçlaması ile tutuklanan Urla Belediye Başkanı Burak Oğuz’u da cezaevinde ziyaret ettiğini dile getiren Sertel, “Bilal Saygılı ve Eflatun Saygılı, hakkında soruşturma var. 30 milyon lira para harcadılar ve o camiyi yaptılar. Caminin açılışını Cumhurbaşkanı açtı ancak o kişiler hakkında FETÖ suçlaması var. O da yetmedi İzmir’e 250 polisle geldi. Bizim İzmir’de polis mi yok? Bu polise hakarettir. Ben soru önergesi ile Cumhurbaşkanını kaç polis koruyor diye sordum, aldığım cevap ‘yeteri kadar’ FETÖ’nün altını kazı AK Parti, AK Parti’nim altını kazı FETÖ çıkar. Türkiye’de hakkın, hukukun, adaletin tek temsilcisi Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Yaşasın kadınlarımız, Yaşasın Gençlerimiz Yaşasın CHP” şeklinde konuştu.
‘PINAR HANIMLA TABİ Kİ KONUŞTUK’
Atile Sertel’e yanıt veren Başkan Serdar Sandal sert bir
konuşma yaptı. Sandal şunları söyledi:
“Biz demokrasi mücadelesi veriyoruz. Biz duyulmak
istenenleri söyleyen siyasete siyaset demiyoruz. Siz ilçenizde ilçe başkanın
seçerken dengelere dikkat etmezseniz. Geçmişteki gibi büyükşehir ve il
başkanızla kavga ederseniz. Egonuzu yerine getirir ilçe başkanınızı seçtirir
gidersiniz. Şimdi, Pınar Hanımla tabi ki konuştuk. Genel değerler itibariyle
uygun olmadığını iletmiş durumdayız. Serdar Sandal olarak söylüyorum kırmızı
çizgilerim var. Parti içinde kendini düşünenler için kırmızı çizgim var. Havuz
medyasına satanlar için kırmızı çizgilerim var. Geldik bizim için hakaretler
var. Bizim bir araya gelmemiz için uğraşanlar için kırmızı çizgimiz vra. Bizi
havuz medyasına Kemal Kılıçdaroğlu’nun akrabası diye söyleyenler için kırmızı
çizgim. Kemal Kılıçdaroğlu’nun akrabası olmak benim için onur duyulacak bir
şeydir. Ama ne eşiyle ne de kendisiyle akrabalık ilişkim yok. AK Parti’ye
çalışan arkadaşlarımız var, DSP’ye çalışan var. MHP’den bize oy verenlere bu
adam marksist leninist oy vermeyin. Bu adam alevi oy vermeyin diyenleri herkes
biliyor. Kimse bize bu ülkeyi daha çok seviyorum demesin. Bir ilçe kongresi
geçiriyoruz. İlgili arkadaşlarımızın seçime karışması ne kadar yanlışsa,
milletvekillerinin de karışması o kadar yanlıştır. Bütün boyutlarıyla
sıkıştırılan sorunları bu kadar birikmiş bir kentte bizim partimizin tamamını
kucaklayacak yöneticilere ihtiyacımız var. Ben belediye başkanıyım ben gece
gündüz çalışacağım, örgütte gidip anlatacak. Ben isterim ki faaliyetlerimi ilçe
örgütümle beraber yapayım. Örgütümle kol kola gireyim. Hiç bir arkadaşıma
falancayı yaz falancayı çiz demedim. Çünkü önümüzde genel sezim var. Partinin
sahaya inmesi lazım. 20 tane siz yazın, 20 tane biz yazalım, 20 tane de ortak
arkadaş yazalım bitsin. Önlenemez bir hırsla ilçe başkanlığını istemek nedir
yani. Büyükşehir olmadan çalışamayız. Tabiki ilçe başkanımızı belirlerken,
Büyükşehir’le de konuşuru Genel Merkez’le de konuşuruz. Bütün partilileri
kucaklayacak bir anlayışla yeni bir yapıyı oluşturmamız lazım. Bazı arkadaşlar
çalışmaları eleştiriyorlar. Eleştiri yapanların hiçbirini görmedim ben. Ama
fedakar kadınlarımız, gençlerimiz bu partinin esas sahipleri. Ben bu kent için
huzur içinde çalışmak istiyorum. Kafasında başka hesaplar olmayan, hedefi
iktidar olan ekipler kurmalıyız. Ben söyledim CHP rozetimi çıkartmayacağım.
Alana gerçekten ineceğim. Kongre delegasyonun vicdanına emanettir. Algıya gerek
yok. Talimat almaya da gerek yok.”