ÖNCÜŞEHİR - Gaziemir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Uğur İnan Atmaca, Gaziemir Yeşil Mahallesi'ndeki ağaçlık bölgede yapılan inşaatta ağaç katliamı yaşandığını iddia etti. Atmaca yaptığı paylaşımda, “Sunduğum uydu fotoğraflarında dikkat edilmesi gereken en önemli detay, arsanın satın alındığı 2013 yılı ve sonrasında, özellikle 2015 yılında orman müdürlüğünden ilk alınan kesim izni sonrası belirgin bir şekilde ağaç kesiminin yapıldığıdır” ifadelerini kullandı.
Atmaca yaptığı paylaşımın sonunda ise Gaziemir Belediye başkanı Halil Arda’ya seslenerek, “Yapılan iş ruhsatlı olabilir, ama sonuçları kamuoyu vicdanını rahatsız etmiştir. Belediye başkanı konu ile ilgili üstüne düşenleri derhal yapmalıdır. Hafriyat için ceza kestim demek sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Eğer ceza kesmek sorunları çözüyorsa, kurşun fabrikası için 5 milyonun üzerinde ceza kesildi. Kendi boyunu aşan işlere kalkışıp duran adam olacağına, elindeki imkanlarla bu çevre katliamına dur desin” dedi.
Atmaca’nınn paylaşımı ise şu şekilde;
AĞAÇ VE DOĞA KATLİAMINDA SON DURUM: “BELEDİYE BAŞKANI HALA
DURUYOR”
Bölgenin MEVZİ İMAR PLANI yaklaşık 30 yıl önce yapılmıştır.
İmar planı onaylanırken bölgenin ağaç dokusu dikkate alınmış ve % 60 ‘ın
üzerinde zayiat ile kamu terkleri yapılmıştır. (ek-1)
O günkü koşullarda oldukça yüksek zayiatla yapılan mevzi
imar planına eklenen plan notunda TAKS (taban alanı katsayısı) yani binaların
toplam oturum alanı kadastral parsel üzerinden % 8 geçemez ibaresi
bulunmaktadır. (ek-2)
Bu oran 2074 ada 30 nolu imar parseline oranlandığında
karşımıza çıkan rakam % 17,8 dir. Yani blokların toplam oturma alanı 19.583 m2
x % 17,8 = 3.485 m2 yi geçemez. (ek-3)
Yapılaşma alanı kadastral alan üzerinden Y: 0,30 olarak
belirlenmiştir. Bu rakam 2074 ada 30 nolu imar parseline oranlandığı taktirde %
67,1 ‘ i geçemez. 19.583 m2 x % 67.1 = 13.140 m2 + balkonlar + merdiven +
asansör alanını geçemez. (tamamen toprağın altında kalan, yönetmelikte izin
verilen alanlar hariç) (ek-3)
Ayrıca Sivil havacılık Genel Müdürlüğü’nün “HAVAALANLARI
ÇEVRESİNDEKİ DOĞAL MANİALAR ÜZERİNDE YAPILAŞMA TALİMATI” nda belirtildiği
üzere; bina yükseklikleri baca anten dahil toplam 6,50 mt ve iki katı geçemez
denilmektedir. (ek-4)
2017 yılı PLANLI ALANLAR TİP İMAR YÖNETMELİĞİ’ nin 11.
Maddesinin (5) (6) (7) fıkraları uyarınca bina kot aldığı noktadan itibaren
subasman yüksekliği 3,50 metreyi aştığında kademe yapılarak tekrar 2 kat
görünümüne kavuşmalıdır. Yani kottan kat kazanmak mümkün değildir. (ek-5)
Yine aynı yönetmeliğin 15. 16. 17. Ve 18. Maddelerine göre
bahçe tesviyeleri yapılmalıdır. Şu anki mevcut durumda yapılan hafriyat ve
bahçe tesviyeleri yönetmelik hükümlerine aykırıdır. (ek-6)
Bütün bu veriler ışığında yapmış olduğumuz değerlendirmeler
neticesinde firma yetkilisinin yaptığı açıklamalar gerçeklerle örtüşmemektedir.
Şöyle ki;
• 2011 yılında tarafımdan mimari projesini yapılan arazi
üzerinde ne kadar ağaç varsa hepsi korunmuştur. Ağaç rölövesi sayısal
koordinata bağlanmıştır. (ek-7) İnşai faaliyetlere engel olması sebebiyle 19
adet zeytin ağacı alınan izin dahilinde parsel içinde farklı yerlere
taşınmıştır. Herhangi bir çam ağacı kesilmemiştir. (ek-8)
• Ayrıca inşaat firması ile herhangi bir ortaklık bağım
olmaması sebebiyle inşaat sürecinde herhangi bir ağaç kesimi yapılıp
yapılmadığını denetlemem mümkün değildir. Ancak kesilmiş olması durumunda
binaların yapı kullanma izin belgesi alması mümkün değildir.
• Burada belediye ve müteahhit firma kamuoyu hassasiyetini
dikkate alıp gerekli tedbirleri almak yerine, benim sadece mimari projesini
yaptığım alanı eksik ve hatalı beyanlarla savunma aracı olarak sunması, burada
yapılan yanlış uygulamaları perdelemeye yetmeyecektir.
• Müteahhit firma yetkilisi, yapılaşma emsal oranlarının
1,50 olduğunu söyleyerek gerçek dışı beyanda bulunmuştur.
• Kottan kat kazanıldığı ifadesi hem belediye hem de
müteahhit firma yetkilileri tarafından dile getirilerek kamuoyu yanıltılmaya
çalışılmıştır.
• Mevzi imar plan notlarında yer alan “ Mevcut ağaç
rölövesine uyulacaktır “ hükmü uygulanmamıştır. Orman müdürlüğü hangi saikle ağaç
kesimine izin verirse versin, belediyenin plan notunu uygulama sorumluluğu
ortadan kalkmaz. (ek-2)
• Benim mimari projesini yaptığım parselde hakkımız olan
toplam inşaat alanının yaklaşık % 50 si ağaç rölövesine uyma zorunluluğu ve 2
kat sınırlaması sebebiyle kullanılamamıştır.
• 2074 parselde toplam hakkını kullanmak adına kestiği
ağaçların yerine apartman blokları koymuş, ve kademe yapmadan tüm inşaat
hakkını kullanmıştır. Bu sistemle her şey yasal gibi görünse de kamu vicdanı
yara almıştır.
• Aynı parsele başka bir müşterim talip olduğunda kendisine
2075 ada 1 parseldeki oranla yaklaşık 20 – 25 villa yapabileceğimizi ifade
etmiştim. Müşterimin ısrarına rağmen böyle yoğunluklu bir projenin doğru
olmadığını ifade ederek projeden geri çekildim.
• Firma yetkilileri 20 dönüme 11 adet bina yapacaklarını
söylüyorlar ama kaç bin m2 oturum alanı olacağını söylemiyorlar. Toplam 199
konut bu alanda zorlama ile konumlandırılmıştır.
• Bugün yapılan yoğun yapılaşmanın çevreye vereceği zararı
göz ardı edenler, beni hedef göstererek kamufle olmaya çalışmaktadır. Mevcut
kadastral yol kullanılarak 199 adet dairenin getireceği 400 araç trafiğinin
yükü ve eksoz gazlarının ve konutlara hizmet vermek için gelecek araçların
bölgenin ağaç dokusuna ve çevreye vereceği zarar ayrıca değerlendirilmelidir.
• Sunduğum uydu fotoğraflarında dikkat edilmesi gereken en
önemli detay, arsanın satın alındığı 2013 yılı ve sonrasında, özellikle 2015
yılında orman müdürlüğünden ilk alınan kesim izni sonrası belirgin bir şekilde
ağaç kesiminin yapıldığıdır.
• Hafriyat işi bizi bağlamaz demek doğru bir yaklaşım
değildir. Hafriyat işini vereceğiniz firmalardan aldığınız teklifte kamyonların
gideceği mesafe ve İBB döküm alanına verilecek ücret belirleyici etkendir. Eğer
ucuz fiyata verirseniz bu hafriyatın İBB döküm alanına gitmeyeceği aşikardır.
Mimari projesini yaptığım parsel gerekli hafriyat iznini alarak nizami taşıma
yapmıştır. (ek-9)
• Belediye ise hafriyat konusunda zaten bizim radarımızda
bulunuyor. 228 ada 1 parsel ve 366 ada 53 parsel üzerine dökülen hafriyatları
daha önce verdiğimiz yazılı soru önergelerinde dile getirmiştik. Şimdi ise 241
ada 1 parsel ile 242 ada 1 parselde binlerce kamyon hafriyat dökülmüş, doğa
katledilmiştir.
• Belediye derhal imar kanununun 32 ve 42 maddeleri uyarınca
işlem tesis etmeli, bölgenin doğal karakteri korunacak alan olması sebebiyle
derhal o hafriyatları kaldırıp bu alanları eski haline getirmelidir. Aksi
durumda gerekli hukuki süreci başlatacağız. Hafriyat işinde kimin ihmali varsa
o hafriyatların altında ezilecektir.
Özetle yapılan iş ruhsatlı olabilir, ama sonuçları kamuoyu vicdanını rahatsız etmiştir. Belediye başkanı konu ile ilgili üstüne düşenleri derhal yapmalıdır. Hafriyat için ceza kestim demek sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Eğer ceza kesmek sorunları çözüyorsa, kurşun fabrikası için 5 milyonun üzerinde ceza kesildi. Kendi boyunu aşan işlere kalkışıp duran adam olacağına, elindeki imkanlarla bu çevre katliamına dur desin.