Yerel seçimlerde son haftaya girerken, kimliği belirsiz ama
niyeti demokrasiyi hazmedemeyecek kadar basit olan insanlar ortaya çıkmaya
başladı.
Adayların bin bir güçlük içinde hazırladıkları, geceleri
destekçilerinin caddelere, sokaklara koyduğu e seçim bilboardları,
parçalanmaya, kesilmeye ve hatta kurşunlanmaya daha başlandı.
Bunun adı tek kelimeyle hazımsızlık.
Ama bu adayı hazımsızlık değil.
Bu partiye hazımsızlık değil.
Bu seçimin sonucunun hazımsızlığı hiç değil.
Bunun adı demokrasiyi hazımsızlık. Çoğulculuğu hazımsızlık.
Seçme ve seçilme hakkının kullanılmasını hazımsızlıktır.
Daha öncede gördük, duyduk, haber yaptık ama bu seferki,
artık bu satırları yazıp, insanların gözüne şu demokrasiyi sokmamızı
gerektirecek türden oldu.
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı ve aynı zamanda CHP’dan
önümüzdeki dönemde yeniden aynı başkanlığa aday gösterine Özlem Çerçioğlu’nun
seçim billboardlarına yapılan silahlı saldırı artık son nokta oldu benim için.
Seçilsin veya seçilemesin, hangi aday olursa olsun,
demokrasinin güzelliklerini yaşatmak isteyenlere karşı bu saldırının altında
yatan vahşi duygunun hiçbir sonucu olmayacağını herkes biliyor.
Ama o küçük beyinli, bunu yaparak seçim sonuçlarını
değiştireceğini, bunu yaparak adayı vazgeçtireceğini, bunu yaparak seçim çalışmalarının
yapılmayacağını sanacak kadar basit, ucuz ve beyinsiz.
İzmir’de de birçok aday aynı şekilde seçim afişlerinin
yırtılıp, kırılıp, atılmasından dolayı mağdur oldular.
Bunu yapanın tek hedefi vardır, kendi desteklediği varsa
adayın şansının yükselmesi, onun kazanması falan değil.
Bu küçük beyinli insanın tek amacı Türkiye’nin demokrasisini
sekteye uğratmak. Seçimleri korkulu bir ortam haline getirmek. İnsanların en
doğal hakkı olan seçme hakkının önüne geçmek.
Peki, bunu başarabilir mi?
Tabi ki hayır.
Başardığı tek şey var: Beyinsiz olduğunu ispatlamış oluyor.