ÖNCÜŞEHİR- Nokta Atışı programına bağlanan 27. Dönem İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray, CHP İzmir önceki dönem Milletvekili Atilla Serter’in İzmir’deki adaylarla ilgili açıklamalarına cevap verdi.
Yanlış anlaşılmaların düzeltilmesi adına söz aldığını belirten Çıray, ‘’Aytun Çıray, Ben bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek için söz aldım. Atilla Bey geçmişte birlikte siyaset yaptığımız hatta CHP’sinde dayanışma içinde olduğumuz bir arkadaşımızdır. Herhalde kendisi gelen bazı bilgiler eksik olmuş olmalı. Ben ailem siyasetçi olduğu için daima tabana yönelik siyaset yapmış bir siyasetçiyim. Nitekim 1995 yılında çok genç yaşta aday olduğum Doğru Yol Partisi’nde 3. Sırayı kazanmamış olmama rağmen 5. Sıraya indirilmiştim, dört milletvekili çıkarılmıştı. 1999 seçimlerinde Sayın Akşener’in Genel Başkan Yardımcısı olduğu Doğru Yol Partisi’nde yine ön seçime girdim ve orada da 1. olmama karşın listeye konmamıştım. Bütün bu yapılan haksızlıklara karşı kamuoyuna en ufak bir beyanda dahi bulunmadım. Teşkilat, ön seçim ve arka seçim işlerini çok iyi bilirim. Ancak İYİ Parti’de ön seçim yapılmadı. İYİ Parti’nin 2020 Kurultayı’nda büyük bir operasyon yapıldı. Her bu tür kurultayda liste çıkarmak, bir takım insanları desteklemek doğaldır. Ama ben siyasi hayatımda ilk defa 2020 İYİ Parti Kurultayı’nda ‘kimlere oy verilmeyecekler’ listesinin ortaya çıktığını gördüm. Ama o 2020 Kurultayı’nın partiye ne kadar zarar verdiğini özellikle Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalmasına neden olan süreçte yaşadık. Yani siyasette yaptıklarınız yanınıza kar kalmaz. Doğru yaparsanız doğru, yanlış yaparsanız yanlış önünüze çıkar’’ dedi.
ÇIRAY: İNSANLARI, SİYASETİ ÖNEMSEMEYEN PARTİLER TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE GİDERGeçmişteki partilerin insanları ve siyaseti önemsemediğini belirten Çıray, ‘’Ben o kurultaydan sonra Sayın Akşener’le görüşmedim, kendisi beni davet ettiler. O görüşmemizde beni başdanışman ilan edeceğini, tam yetkili olacağımı ve zaten 1999’dan borçlu olduğunu seçilme garantiminse kendisinde olduğunu ifade etti. Ben ne İYİ Parti’nin kuruluşuna giderken ne de diğer aşamalarda asla bir milletvekilliği pazarlığı yapmadım. Bunu çirkin, ahlaksızca ve şerefsizce bulurum. Kendi gücümle layıksam oralara gelirim. Eğer layık olmanıza rağmen sizi getirmiyorlarsa 1999’lu 2000’li yıllarda olduğu gibi insanları siyaseti önemseyen partiler tarihin çöplüğüne giderler. Yani tasfiye ettikleriniz kaybetmez, herkes kaybeder’’ diye konuştu.
ÇIRAY: HAKİM UZVUNDA ÖN SEÇİM OLMADIKÇA ASLA BEN BUNLARI CİDDİYE ALAMAM İYİ Parti’de temayül yoklamasına girmeme nedenini de açıklayan Çıray, ‘’Buraya da giderken bir temayül yoklaması olacağı söylendi. Ben bu tür işleri çok iyi bildiğim için İzmir’de İntegral diye bilinen bir araştırma şirketine araştırma yaptırdım. İYİ Parti’nin 24 bin kayıtlı üyesi vardı, ikinci bölgedeki 14 bin kayıtlı üyeyi anket yapması için o firmaya verdim. Yapılan ankette benim eğer adil bir ön seçim yapılması halinde yüzde 65’le kazanacağım ortaya çıktı. Benden sonra gelen adayın, bazı aday isimleri belirledik Sayın Kırkpınar’da ona dâhildi. Sanıyorum yüzde 15 civarında bir oy alacağı gözüküyordu. Bunları Sayın Akşener’e de söyleyerek ‘bu yapacağınız yoklama ön seçimde olmaz, temayülde olmaz bu doğru bir şey değil’ dedim. Çünkü koskoca İzmir’de 4 tane sandık konuldu. Bu 4 sandıkta da yaklaşık 24 bin kayıtlı üyeden 2 bin kişi oy kullandı. Adaylardan bir tanesi de zaten tek bir ilçeden aldığı oylarla birinci sıraya geldi. Bu uyduruk temayül yoklamasına da uyulmadı. Antalya’daki, Manisa’daki birçok yerde birinci sıralar değiştirildi. Dolayısıyla Sayın Atilla’da bilir ki ben telefonu asla bırakan biri olmadım. Öğrenciliğimden bu yana bırakın başka siyasi faaliyetleri mesleğim gereği binlerce hastanın derdine deva oldum. Keşke siyaset böyle objektif değerlerle yapılabilseydi. Ama ne yazık ki hakim uzvunda ön seçim olmadıkça asla ben bunları ciddiye alamam. Eğer ön seçim yapılacaksa, o partinin genel başkanı kendine güveniyorsa, şartlar müsaitse hâkim uzvunda bir ön seçim yapılır ve herkes boyunun ölçüsünü alır. Dolayısıyla benim o temayül yoklamasına girip girmememin nedeni kazanıp, kaybetme korkusundan değildir. Sadece ciddi olmadığı için ve yoklamalardan önce İYİ Parti’den aday olmama kararı vermiştim. Ben CHP’sinde milletvekilliği yaptım. Bundan her zaman şeref duyacağım, hayatımın şeref nişanesi olacak. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu gibi bir liderle çok iyi tanıdığım bürokraside bulunduğum bir dürüst insanla siyaset yaptığım için çok mutluyum. Bunu şerefini her zaman taşıyacağım. Orada FETÖ komisyon üyesiydim ben. Bu FETÖ komisyon üyesi olarak terör örgütün Türkiye’nin başına neler açacağını, kimlerin korunduğunu bilenlerden birisiyim. Ama siz onlarla bu dönemde iktidara gelmemiz halinde yargılamamız gereken isimlere dokunulmazlık verirseniz o halde benim o partide işim olmaz. O zaman dört dönem çok şükür Allah’a görevi yaptım. Bir dönem daha yapmak uğruna ilkelerimden ve inançlarımdan vazgeçseydim eğer o zaman ailemin yüzüne bakamazdım. Dolayısıyla hadisenin aslı budur’’ ifadelerini kullandı.
Yanlış anlaşılmaların düzeltilmesi adına söz aldığını belirten Çıray, ‘’Aytun Çıray, Ben bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek için söz aldım. Atilla Bey geçmişte birlikte siyaset yaptığımız hatta CHP’sinde dayanışma içinde olduğumuz bir arkadaşımızdır. Herhalde kendisi gelen bazı bilgiler eksik olmuş olmalı. Ben ailem siyasetçi olduğu için daima tabana yönelik siyaset yapmış bir siyasetçiyim. Nitekim 1995 yılında çok genç yaşta aday olduğum Doğru Yol Partisi’nde 3. Sırayı kazanmamış olmama rağmen 5. Sıraya indirilmiştim, dört milletvekili çıkarılmıştı. 1999 seçimlerinde Sayın Akşener’in Genel Başkan Yardımcısı olduğu Doğru Yol Partisi’nde yine ön seçime girdim ve orada da 1. olmama karşın listeye konmamıştım. Bütün bu yapılan haksızlıklara karşı kamuoyuna en ufak bir beyanda dahi bulunmadım. Teşkilat, ön seçim ve arka seçim işlerini çok iyi bilirim. Ancak İYİ Parti’de ön seçim yapılmadı. İYİ Parti’nin 2020 Kurultayı’nda büyük bir operasyon yapıldı. Her bu tür kurultayda liste çıkarmak, bir takım insanları desteklemek doğaldır. Ama ben siyasi hayatımda ilk defa 2020 İYİ Parti Kurultayı’nda ‘kimlere oy verilmeyecekler’ listesinin ortaya çıktığını gördüm. Ama o 2020 Kurultayı’nın partiye ne kadar zarar verdiğini özellikle Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalmasına neden olan süreçte yaşadık. Yani siyasette yaptıklarınız yanınıza kar kalmaz. Doğru yaparsanız doğru, yanlış yaparsanız yanlış önünüze çıkar’’ dedi.
ÇIRAY: İNSANLARI, SİYASETİ ÖNEMSEMEYEN PARTİLER TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE GİDERGeçmişteki partilerin insanları ve siyaseti önemsemediğini belirten Çıray, ‘’Ben o kurultaydan sonra Sayın Akşener’le görüşmedim, kendisi beni davet ettiler. O görüşmemizde beni başdanışman ilan edeceğini, tam yetkili olacağımı ve zaten 1999’dan borçlu olduğunu seçilme garantiminse kendisinde olduğunu ifade etti. Ben ne İYİ Parti’nin kuruluşuna giderken ne de diğer aşamalarda asla bir milletvekilliği pazarlığı yapmadım. Bunu çirkin, ahlaksızca ve şerefsizce bulurum. Kendi gücümle layıksam oralara gelirim. Eğer layık olmanıza rağmen sizi getirmiyorlarsa 1999’lu 2000’li yıllarda olduğu gibi insanları siyaseti önemseyen partiler tarihin çöplüğüne giderler. Yani tasfiye ettikleriniz kaybetmez, herkes kaybeder’’ diye konuştu.
ÇIRAY: HAKİM UZVUNDA ÖN SEÇİM OLMADIKÇA ASLA BEN BUNLARI CİDDİYE ALAMAM İYİ Parti’de temayül yoklamasına girmeme nedenini de açıklayan Çıray, ‘’Buraya da giderken bir temayül yoklaması olacağı söylendi. Ben bu tür işleri çok iyi bildiğim için İzmir’de İntegral diye bilinen bir araştırma şirketine araştırma yaptırdım. İYİ Parti’nin 24 bin kayıtlı üyesi vardı, ikinci bölgedeki 14 bin kayıtlı üyeyi anket yapması için o firmaya verdim. Yapılan ankette benim eğer adil bir ön seçim yapılması halinde yüzde 65’le kazanacağım ortaya çıktı. Benden sonra gelen adayın, bazı aday isimleri belirledik Sayın Kırkpınar’da ona dâhildi. Sanıyorum yüzde 15 civarında bir oy alacağı gözüküyordu. Bunları Sayın Akşener’e de söyleyerek ‘bu yapacağınız yoklama ön seçimde olmaz, temayülde olmaz bu doğru bir şey değil’ dedim. Çünkü koskoca İzmir’de 4 tane sandık konuldu. Bu 4 sandıkta da yaklaşık 24 bin kayıtlı üyeden 2 bin kişi oy kullandı. Adaylardan bir tanesi de zaten tek bir ilçeden aldığı oylarla birinci sıraya geldi. Bu uyduruk temayül yoklamasına da uyulmadı. Antalya’daki, Manisa’daki birçok yerde birinci sıralar değiştirildi. Dolayısıyla Sayın Atilla’da bilir ki ben telefonu asla bırakan biri olmadım. Öğrenciliğimden bu yana bırakın başka siyasi faaliyetleri mesleğim gereği binlerce hastanın derdine deva oldum. Keşke siyaset böyle objektif değerlerle yapılabilseydi. Ama ne yazık ki hakim uzvunda ön seçim olmadıkça asla ben bunları ciddiye alamam. Eğer ön seçim yapılacaksa, o partinin genel başkanı kendine güveniyorsa, şartlar müsaitse hâkim uzvunda bir ön seçim yapılır ve herkes boyunun ölçüsünü alır. Dolayısıyla benim o temayül yoklamasına girip girmememin nedeni kazanıp, kaybetme korkusundan değildir. Sadece ciddi olmadığı için ve yoklamalardan önce İYİ Parti’den aday olmama kararı vermiştim. Ben CHP’sinde milletvekilliği yaptım. Bundan her zaman şeref duyacağım, hayatımın şeref nişanesi olacak. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu gibi bir liderle çok iyi tanıdığım bürokraside bulunduğum bir dürüst insanla siyaset yaptığım için çok mutluyum. Bunu şerefini her zaman taşıyacağım. Orada FETÖ komisyon üyesiydim ben. Bu FETÖ komisyon üyesi olarak terör örgütün Türkiye’nin başına neler açacağını, kimlerin korunduğunu bilenlerden birisiyim. Ama siz onlarla bu dönemde iktidara gelmemiz halinde yargılamamız gereken isimlere dokunulmazlık verirseniz o halde benim o partide işim olmaz. O zaman dört dönem çok şükür Allah’a görevi yaptım. Bir dönem daha yapmak uğruna ilkelerimden ve inançlarımdan vazgeçseydim eğer o zaman ailemin yüzüne bakamazdım. Dolayısıyla hadisenin aslı budur’’ ifadelerini kullandı.