Çiğdem CANPOLAT /
ÖNCÜŞEHİR - İzmir Ticaret Odası’nda, Ege Turizm Merkezi – Çeşme Projesi
Bilgilendirme Toplantısı düzenlendi.
Düzenlenen toplantıya ev sahibi İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener’in yanı sıra; Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli ile Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran katılım gösterdi.
Toplantıda konuşan Bakan Ersoy, kent genelinde tartışmalara neden olan Çeşme Projesi hakkında son detayları paylaştı.
ERSOY: ÖN YARGI İLE
HEMEN BU PROJEYE HAYRI DEMEK YERİNE…
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy konuşmasına teşekkür ederek başladı. Ersoy, “Bu proje başlarken bakanlık olarak İzmir’e söz vermiştim; her adımda şeffaf olacağız diye. Gelinen süreci tüm kamuoyu ile bu projeyi paylaşacağız. Bugün de bu projeyi paylaşmak için buradayız. Planlama süreci devam ediyor. Görüşleri almaya devam ediyoruz. Biz size verdiğimiz sözü yerine getiriyoruz. Belli aşamalarda gelinen noktayı sizlerle paylaşıyoruz. Sizden gelen öneriler doğrultusunda planı şekillendirmeye devam ediyoruz. Ön yargı ile hemen bu projeye hayrı demek yerine, ‘nasıl yaparız’ diyen ve anlamaya çalışıp anladıktan sonra benimseyerek Bakanlıkla birlikte bu süreci yöneten; planlama ekibini İzmir Büyükşehir Belediyemiz, Çeşme Belediyemiz ve Bakanlığın mutabakatını alarak oluşturan raporlama sürecine İzmirli üniversiteleri ve enstitüleri dahil eden İZTO’ya teşekkür etmek istiyorum. Emeği geçen tüm kurum ve kuruluşları, kıymetli hocalarımızı takdir ediyorum. Sizler olmasaydınız proje bu aşamaya gelemezdi” ifadelerini kullandı.
KALKINDIRACAK BÜYÜK
BİR VİZYON PROJESİ OLACAK
Sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımıyla Çeşme Projesi’nin, Türk
turizminin geleceğine yön vereceğini vurgulayan Bakan Ersoy, “Bu, bölgenin
kültürüne ve tarihine sahip çıkılan, Çeşme'yi ve Ege’yi yerelden kalkındıracak
büyük bir vizyon projesi olacak. Farklı ölçek ve konseptte turizm tesislerinin,
butik otellerin, üniversitelerin, kültür sanat faaliyetleri için etkinlik
mekanlarının bulunduğu Çeşme Projesi’nin kalbinde Atatürk’ün 1937 yılında
tasarlamış olduğu İdeal Cumhuriyet Köyü yer alacak. Cumhuriyet Köyü ayrıca,
Anadolu topraklarının sahip olduğu hoşgörü anlayışıyla semavi dinleri
kucaklayan Dinler Bahçesi’ne de ev sahipliği yapacak. Bu bahçenin, Mevlana’nın
İslam felsefesini, Yunus’un yürekten gelen sözleriyle dünyaya anlatmasını
amaçlıyoruz. Bunların yanı sıra uluslararası turnuvaların ve fuarların
gerçekleştirileceği spor ve fuar alanları, gastronomi, sağlık, ekoloji gibi
farklı temalara odaklanan köyler ve Ege’ye has ürünlerin yetiştiği bahçeler de
olacak. Proje kapsamında 27,5 km'lik sahil şeridinin ve 4,3hektarlıkorman alanının
yanı sıra proje alanının yüzde 42’si de olduğu gibi doğal haliyle korunacak.
Çeşme Projesi kapsamında yapılacak bina ve yapıların oturduğu taban alanı, yani
projenin yapı ayak izi sadece yüzde 1,2 ile sınırlı kalacak” dedi.
15 ÜNİVERSİTEDEN 40
AKADEMİSYENİN KATKILARI ALINDI
Çeşme Projesi’nin sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımının
ortaya çıkması ve tüm planlama süreçlerine yansıması için Türkiye’nin en önemli
üniversitelerinden bilim insanları, botanik uzmanları, zoolog, ekolog,
jeologlar ile çalışıldı. Projenin hazırlık sürecinde 7 üniversitenin hazırladığı
raporlardan yararlanıldı ve 15 üniversiteden 40 akademisyenin katkıları alındı.
Proje çalışmalarına altlık teşkil etmek üzere, yapılması planlanan tesislerin
İzmir-Çeşme Otoyolu (O-32) ve İzmir-Çeşme Devlet Yolu (D300) üzerindeki olası
etkilerinin değerlendirilmesi konusunda detaylı bilimsel ve teknik görüşleri
içeren 3 ayrı ulaşım etüt raporu; Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), İzmir
Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) ve Mersin Üniversitesi (MEÜ) Şehir ve Bölge
Planlama ile İnşaat Mühendisliği Bölümleri tarafından oluşturuldu. Proje, dünya
çapında tecrübe ve prestij sahibi danışmanlık firmaları, kamu kurum ve
kuruluşları, ülke ve bölge STK’larının yanı sıra bölgede yaşayan yerel halkın
da görüşleri alınarak hazırlandı. Projenin tasarımında; 12 ulaşım uzmanı, 18
şehir plancısı, 5 kentsel tasarımcı, 3 coğrafi bilgi sistemi uzmanı, 8
sürdürebilirlik uzmanı, 30 mimar ve 9 peyzaj mimarı görev aldı.
PROJE, ÇEŞME’NİN
MARKALAŞMASINA KATKI SUNACAK
Çeşme Projesi’nin bir yerel kalkınma ve yaşamdaşlık projesi
olduğuna dikkat çeken Bakan Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Çeşme, İzmir ve
Ege Bölgesi'nin, tüm paydaşlarıyla birlikte sürdürülebilir anlamda kalkınması
adına tasarladığımız bu proje; tema odaklı köyleriyle, üniversiteleriyle, spor
tesisleriyle, kültür ve sanat etkinliklerine ev sahipliği yapacak alanlarıyla,
Çeşme’nin markalaşmasına katkı sunacak. Bütün bunlar hayata geçirilirken,
bölgenin mevcut dokusu ve biyoçeşitliliği korunacak. Hatta daha da önemlisi,
yıllar içinde kaybedilmiş ürün deseninin yeniden canlandırılması sağlanacak.
Bunun için projenin tasarım aşamasında, uzmanlar denetiminde son teknoloji
ürünü multispektral kameralar ve fotokapanlar ile aralarında endemik türlerin
de bulunduğu bitki örtüsünü ve bölgenin yaban hayatını tüm zenginliğiyle inceledik.
Var olan çeşitliliği korumak ve geliştirmek amacıyla kapsamlı akademik
çalışmaları başlattık. Projenin öncelikli ve vazgeçilmez şartı olarak
belirlenen biyoçeşitlilik kontrolünün denetiminin sağlanması için bir ‘Yaşam
Laboratuvarı’ kuracağız ve bu yapı içerisinde gönüllü yeşil yakalılar görev
alacak.”
BU NİHAİ PLAN
DEĞİLDİR
Bu nihai plan değildir. Planın üzerinde her türlü değişiklikler yapılmaya devam ediliyor. Biz Çevre Bakanlığımız ile iletişim halindeyiz. Uyarıları üzerine gerekli değişikliler yapıyoruz. Kapasite 55 bin yatağı haline geldi. Çok büyük bir bölümü yüzde 80’i turizm konaklama alanı, yüzde 20’si ise turizm konut alanı olarak düşünülüyor. Bizim turizm dağılımımıza baktığınızda turist sayısının ve gelirinin yüzde 40 Marmara, yüzde 40 Akdeniz yüzde 10'u Ege Bölgesine geliyordu. Ege'nin potansiyeli çok olmasına rağmen turizm potansiyeli çok doğru yapılmamasından dolayı yüzde 10'alrda kalmış. Ancak büyük bir potansiyeli var. Bizim hedefimiz bu oranı yüzde 20'ye çıkarmak.
HEDEFLERDEN BİRİ
SEZONU 12 AYA YAYMAK
Bunu kullanabilirsek Ege’nin turizm payını yüzde 32’ye çıkarmak istiyoruz. İzmir’in Çeşme bölgesinin kronik sorununa bakınca sezonun çok kısa olduğunu görüyoruz. 3 ay gibi kısa sezonu var. Hedeflerden biri sezonu 12 aya yaymak. Sürdürülebilir turizm açısında çok önemli. Nitelikli personel açısında da önemli. İzmir’e çok farklı bir katkısı daha olacak. Dünyanın İstanbul üzerinden hava trafiğine bağlanıyor olması İzmir’in bir sorunuydu. Hava trafiğini de 12 aya çıkarılmış olunacak. Bu projenin hayata geçmesiyle İzmir tüm dünyaya direk uçuşlarla bağlanacak.
HER OTEL İÇİN AYRI
BİR İHALE YAPILACAK
200’den fazla otel var. Tek bir yatırımcıya ihale söz konusu değil. Her otel için ayrı bir ihale yapılacak. Sadece Türkiye değil dünya üzerinden de ihaleye katılmak isteyen katılacak. Parsel parsel açık ihale ile yapılacak. 2 ay içinde her şey tamamlanırsa proje plan aşamasına gelir. Planın son hali veririz. Askı aşamasına geçeriz diye düşünüyoruz. 2025’te projenin işletmelerini açılacağı yönünde. Türkiye açısından bakıldığında Kültür ve Turizm Bakanlığı en ince ayrıntılarıyla en yoğun şekilde korunarak sağlandığı en koruyucu en doğa dostu projelerinden biri. Sadece Bakanlıktan değil uluslar arası kuruluşlardan alınmayı şart koşuyoruz. Bence Türkiye’nin bugüne kadar ki en iyi hazırlanmış projelerinden biri. Yüzde 37,6’lık alanda koruma statüsü yoktu. Biz alanı projelendirip korunması gereken alanlara koruma statüsü verildi.
TÜRKİYE İÇİN DEĞİL
DÜNYA İÇİN ÖRNEK BİR PROJE
Bir tane turizm merkezi gösterin. Bu kadar üzerinden çalışılmış, bu kadar uzun süreli çalışma turizm planı yok. Biz planlama süreci devam ediyor diyoruz. 4 mevsim planlanıyor. Her aşamada Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve üniversitelerden kısıtlamaya ile detaylar geliyor. Biz de bunu planlara yansıtıyoruz. İlk verdiğimiz plan ile şu an ki plan arasında çok fark var. Diyoruz ki 100 yataktan 55 yatağa indirdik. Hala değişmeye devam ediyoruz. Bu dünyada en iyi düşünülmüş kendini ispatlamış ilk proje olacak. Türkiye için değil dünya için örnek bir proje.
YEREL DEĞERLERİ
KORUYORUZ
Eski Çeşme’ye dokunmuyoruz, hiçbir yük de getirmiyoruz. Yerel sürdürebilirlik belgesi almanın da bir koşulu var. Esnaf ve Sanatkarlık Odasını da projenin bir kısmına dahil olacak. Bir mahalle bakkalı veya kasap kira artışları ile baş edemezler. Bu tarz yerel koruma alanlarını Agro turizm merkezi ilan ettik. Halkı turizme kazandırmak istiyoruz. Turizmden elde edebilecek potansiyeli kazanmalarını istiyoruz. Yerel değerleri koruyoruz. Küçük balıkçılarla ilgili bir proje üzerinde de çalışıyoruz. Onu da sizinle paylaşacağız.
İzmir’in Kanal İstanbul’u sahte bir isimle dolaştırılmış bir algı operasyonu. Bu sahte şeyler itibar etmeyin.
ÖZGENER: BUGÜN İZMİR TARİHİNDE ÖNEMLİ BİR GÜNE İŞARET EDİYOR
“Bugün İzmir tarihinde önemli bir güne işaret ediyor” diyen İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, “Bu çapta büyük proje için gelinen nokta çok değerli. Sayın bakanımız Mehmet Nuri Ersoy, o zamandan bugüne kadar şeffaf bir yönetim anlayışı ile soru ve çözüm önerileriyle bu proje ile ilgili taslağı paylaştı. Sayısız kez çeşmeye geldi. Mimari ekiplerle çalıştı. Her bir adımdan İzmir için daha uygun olması yönünde hareket etti. İzmir’e verdiği önem, Bakanlığımızın süreci açık ve şeffaf yürütmesinden dolayı Sayın Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’a teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde konuştu.
SOYER: BÖLGEDE DE
İDDİALI PROJELERİNDEN BİRİ
Şeffaf ve son derece özel sürdürülen süreç deneyimledik. Biz başından beri projeye olumlu yaklaştık. Bu kapsamda bu geniş alan ile ilgili bu kadar detaylı bir proje yapılmadı. Muhtemelen bölgede de iddialı projelerinden biri. Nitelikli koruma alanları sürdürülebilir doğal alanlara dönüştürülmesi ile ilgili çekincelerimiz var. Bakanlığımız tarafından izahatı verildi. 364 gün alanın taranması ile ilgili süreç devam ediyor. Biz doğa koruma alanlarını sürdürülebilir koruma alanlarına dönüştürülmesi için ÇED sürecinin devam ettiğini belirtti. Bazen soru ve itirazlarımız oluyor ama Sayın Bakan ve ekibi her sorumuza cevap veriyor. Süreci izlemeye devam ediyoruz” dedi.
ORAN: ŞEFFAF BİR MASA
VAR
Başkan Ekrem Oran ise, “Biz Çeşme Belediyesi olarak Çeşme’nin doğasını ve değerlerini koruyarak Çeşme’nin sezonunu 3-4 aydan 12 aya yayacak ve Çeşme turizme katkı bulanacak her projenin arkasında bulunacak. Bazı çekincelerimiz vardı. Bir tanesi beton yoğunlaşması, ikincisi de bizim vatandaşlarımızın malları üzerinde acele kamulaştırma kararıydı. Kamulaştırmalar kaldırıldı, beton yoğunlaşması da 1,2 olarak açıklandı. Şeffaf bir masa var. Sorunlarımızı ve çekincelerimizi açık bir şekilde iletiyor, cevaplarımızı alıyoruz” ifadelerini kullandı.
ÜZERİNDE KAYGI
TAŞIDIĞIMIZ ULAŞIM, NİTELİKLİ KORUMA ALANLARI VE SU MESELESİ VAR
Son olarak söz alan Başkan Soyer, “Burada11 turizm merkezi var. 3’ü planlanmış durumda planlanan turizm alaları da yüzde 7’nin altında. Bu planların alanlarda yüzde 20'lik doluluk oranında. Planlanan alan kadar alan turizm merkezi olarak tanımlanmış durumda. Bunlardan sadece 3’ü planlanmış durumda. Sayın bakanın dediği gibi bunun bütüncül bir bakış açısıyla planlanması ve bir üst planlaması yapılmamış olan 8 turizm merkezinin bu konsepte nasıl uyum içerisinde planlanacağı çalışılmak gerekiyor. Cevabını tam almadığımız ve üzerinde kaygı taşıdığımız ulaşım, nitelikli koruma alanlar ve su meselesi var. Son derece titiz çalışılmış çözümler var ama hala tam olarak kaygıları ortadan kaldırılmış değil. Bu şeffaf süreci devam ettirdiği için teşekkür ediyorum. Bu süreç böyle devam etsin. Kaygı ve endişelerimizi söylemeye devam edelim. Masa da sürdürdükçe hukukta kaybedilecek zamanların önüne geçilmiş olarak görüyorum" dedi.
TEMA ODAKLI KÖYLER
ÇEŞME PROJESİ’NİN FARKLI RENKLERİNİ OLUŞTURACAK
Toplantıda, Çeşme Projesi’nde yer alan tema odaklı köyler
hakkında da bilgi verildi. Paylaşılan bilgilere göre; bu köylerden biri olan
Gastronomi Köyü’nün merkezinde bir gastronomi üniversitesi bulunacak. Bu
üniversitede, akademisyenlerin yanı sıra işletmeler ve alaylı aşçılar, bölgenin
mutfak kültürü üzerine araştırmalar yapabilecek ve eğitimlere katılabilecek.Bu
üniversite, Ege mutfak kültürünü dünya gastronomisinin gündemine taşıyacak.
Sağlıklı ve İyi Yaşam Köyü, büyük şehir yaşamından uzaklaşıp ruhunu
dinlendirmek isteyenleri Ege’ye özgü şifa ve sağlık ritüelleri ile
ağırlayacak.Rüzgâr Köyü de el değmemiş doğasını ve alanın kimliğini oluşturan
sörf kültürünü yerinde koruyarak dünya sörfçülerinin vazgeçilmez destinasyonu
olacak. Köyün de içinde bulunduğu Batı sahil şeridi boyunca hiçbir yapılaşma
olmayacak. Böylece kıyının doğal peyzajı ve silueti korunacak.
HER ALANDA HİZMET
EDECEK
Sanat Köyü, bugüne kadar Türkiye sınırları içinde hayata
geçirilen en kapsamlı, sosyal ve üretken sanat yerleşkelerinden biri olacak.
Sanat Köyü, dünya çapında kültür sanat etkinliklerine ev sahipliği yapacak olan
bir sahne sanatları ve kongre merkezinin yanı sıra geleceğin sanatçılarını
yetiştirecek bir Mimarlık ve Güzel Sanatlar Üniversitesi'ne, içindeki dev
kütüphane ile birlikte Ege'nin en büyük müzesine de sahip olacak. Yerli ve
yabancı sanatçıların konaklayacağı, sanat galerilerinde bir araya geleceği
köyün üst yolunda bir de LAND ART Park ve film platosu yer alacak. 200 dönüm
üzerine kurulacak bu film platosuyla Çeşme, dünya ve Türkiye sinema sektörüne,
üretimden tanıtım ve dağıtıma kadar her alanda hizmet edecek. Sanat Köyü’nün
Mersin Limanı ile buluştuğu yamaç ise orijinallerinden ilham alınarak inşa
edilecek olan Ege ve Akdeniz’in simgesi bir amfi tiyatroya ev sahipliği
yapacak.
DÜNYADA BİR İLK:
HAYVAN KÖYÜ
Hayvan Köyü, dünyada bir ilk ve örnek olacak. Hayvan
sahipleri seyahat etmek istediklerinde can dostlarını güvenle bu köyde
bırakabilecek. Tüm evcil hayvanların özgürce yaşayabileceği bu köyde bir hayvan
hastanesi bulunacak. Bu hastane, veterinerleri ve ambulansıyla bölgedeki tüm
hayvanlara sağlık konusunda hizmet verecek.
Çeşme Projesi’nin öne çıkan diğer özellikleri ise şöyle
olacak; Çeşme Yarımadası’nın en değerli kaynaklarından biri olan suyu korumak
için projenin danışman firmaları arasında yer alan İspanya’nın Eptisa firması
ile bilimsel bir çalışma yürütüldü.
DSİ, İZSU ve ilgili üniversitelerin katılımı ile 15 Haziran
2020 tarihinde gerçekleştirilen Su Yönetimi Toplantısı’nda; Hidroteknoloji
konusunda uzman bir ekibe “Ters Ozmoz Yöntemiyle Deniz Suyundan İçme-Kullanma
Suyu Temini Fizibilite Raporu” hazırlattırıldı.
Deniz suyundan su elde edilmesi sonucunda ortaya çıkan konsantre
tuzlu suyun bertaraf edilmesinde derin deşarj yönteminin uygulanmasına karar
verildi.
Projenin tüm su ihtiyacı, ters ozmoz sistemleri kullanılarak
arıtılan deniz suyuyla karşılanacak.
Proje kapsamında kurulacak Tarım Kooperatifi ve Ege Otları
Tohum Bankası ile bu toprakların binlerce yıllık tarım kültürü ve Peyzaj
Bankası ile de endemik türlerin yarattığı eşsiz biyoçeşitlilik korunarak
geleceğe miras olarak bırakılacak.
Planlanan kompost alanı ile bir yandan projenin yaşam
sürecindeki karbon ayak izi düşürülürken diğer yandan bütün tarım alanlarının
verimliliği yükseltilecek.
Elektrikli araç kullanımı, akıllı ulaşım sistemleri ve su
kullanımının takibine ilişkin scada sistemlerinin hayata geçirilmesi için
Aselsan’ın uzmanlığı ile sürdürülebilir kent yaşamı için akıllı şehir altyapısı
kurgulandı. Bölge, tüm altyapısı bütüncül bir şekilde önceden hazırlanmış örnek
bir akıllı sistemle yönetilecek.
Proje kapsamında kurulacak üç üniversiteden biri, Z
jenerasyonunun yaşam öncelikleri arasında yer alan, günümüzün ve geleceğin en
önemli konularından biri olan sürdürülebilirliği odağına alacak.
Proje kapsamında kurulacak Green School ise orta öğrenim
seviyesindeki bölge çocuklarının, doğayı ve ekosistemi daha bilinçli bir
şekilde sahiplenmelerini, daha bilimsel ve sonuç odaklı aksiyon alabilmelerini
sağlayacak bir eğitim sunacak.
Çeşme Projesi kapsamında, Ege’nin ve Çeşme’nin en önemli
tarım ürünlerine sahip çıkılacak.Bölge tarımı için tasarlanmış özel alanlarda,
şevketibostan, Çeşme kekiği, Çeşme kavunu, anason gibi yarımadanın meşhur tarım
ürünleri yetiştirilecek.
Proje kapsamında oluşturulacak limon bahçeleri ve
kurulacaküretim tesisi ile Çeşme’nin efsanevi limonuna yeni bir gelecek
yazılacak. Rumlardan kalma antik üzüm bağları onarılacak.
İdeal Cumhuriyet Köyü etrafında sakız bahçeleri ve sakız işleme tesisi kurulacak.