“Önceliğimiz doğayla uyumlu yaşamı inşa etmek”Doğayla uyumlu yaşamı inşa etmeyi hedeflediklerini belirten Soyer, “Son iki yılda İzmir’de yaşadığımız tüm doğal afetler ve küresel salgın, İzmir’i dirençli bir şehir yapmak konusunda çok daha kararlı adımlar atmamızı zorunlu kılıyor. Bunun için vazgeçilmez önceliğimiz, İzmir’de doğayla uyumlu bir yaşamı inşa etmek. Bunun için geçen Cuma günü İzmir’in doğayla uyumlu yaşam stratejisini kamuoyuna açıkladık. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bir yandan İzmir’in doğal ekosistemlerini ve biyolojik çeşitliliğini korumak, öte yandan İzmir ekonomisini büyütmek ve dirençli bir kent olmak için kapsamlı stratejiler yürütüyoruz. Strajemizin en temel başlıklarından biri, döngüsel ekonomiyle ilgili çalışmalarımız. Bu doğrultuda; ekoloji ve ekonomi arasındaki karşıtlığı ortadan kaldırıp her ikisinin müşterek gelişiminin ve uyumunun, şehrin dirençliliğinin anahtarı olacağını düşünüyoruz. Son yıllarda iklim krizinin olumsuz etkileri, yaşamın her anında hissedilir hale geldi ve ciddi bir kuraklık tehlikesi yarattı. Öte yandan yoksulluk, pandemi ile birlikte daha da derinleşen bir hal aldı. İzmir Tarımı ile attığımız adımlar, kuraklık ve yoksullukla aynı anda mücadele ederek somut çözümler sunuyor ve Türkiye’de ilk kez döngüsel bir tarım ekonomisi inşa ediliyor. Döngüsel ekonominin bir diğer ayağında, Harmandalı gibi katı atıklardan elektrik üreten çalışmalarımızı il genelinde yaygınlaştırmak yer alıyor. Çöpü sadece bir atık değil, ekonomik bir kaynak olarak değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.
Ortak akıl vurgusuOrtak akılla yönetime vurgu yapan Başkan Soyer, “Biliyoruz ki bu çalışmalarımızı ve hedeflerimizi tek başımıza gerçekleştirmemiz; hem mümkün değil, hem de doğru değil. Çünkü tekliğe karşı çok sesliliği, ayrımcılığa karşı bir aradalığı sağlamak; İzmir için tahayyül ettiklerimizi gerçekleştirme potansiyelinin anahtarı. Tam da bu nedenle şehrimizin geleceği için yaptığımız veya yapmayı planladığımız her şeyi; İzmir’deki ESİAD gibi iş insanları derneklerimiz, ticaret odamız, sanayi odamız ve diğer ilgili tüm paydaşlarımızla beraber ortak akıl çerçevesinde gerçekleştirmeyi esas alıyoruz. Geçtiğimiz dönem Fadıl Sivri ile çok uyumlu bir çalışma içinde yürüttük. Gayretlerimizi hayallerimizi ortaklaştırmaya çalıştık. Birbirimizden ilham alıp, güç vermeye çalıştık. Yenilenecek yönetimi ile ESİAD'ın ortak hedeflerimize her zamanki gibi önemli katkılar sunacağına inanıyorum. Zor dönemlerden geçiyoruz, bu dönemleri atlatmanın tek yolu dayanışma içinde olmayı sürdürmekte. Diliyorum ki; İzmir kalesini korumaya, savunmaya devam edeceksiniz” dedi.