AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli; CHP’nin deprem
konutlarına ilişkin açıklamalarına sert yanıt verdi. Başkan Sürekli; “CHP yine
beceremediği işlerin hesabını soruyor. Onlara göre; suç bastırmanın en kolay
yolu bu. Çeyrek asırdır elle tutulur bir dönüşüm yapamayan, mağdurlarını inim
inim inleten, deprem anıtı dikmekten öteye gidemeyenler, son olarak emsal
artışından kaçmak için odalarla danışıklı dövüş içinde olmanın vicdan hesabını
yapmak yerine, saldırıya geçmiş. Kendi binalarını dahi dönüştürmekten aciz
olanların halkı kandırması mümkün değil. İzmir halkı her şeyi görüyor. Son 10
yılda İzmir’in en büyük dönüşümlerini yaptık, deprem konutlarının ilk etabı da
teslim edilmeye başlandı. Üst perdeden ve gerçekle örtüşmeyen eleştirileri
bırakıp kendi sorumluluklarıyla yüzleşsinler.”
KURUSIKI
AÇIKLAMALARLA BİR YERE VARAMAZLAR
İzmir’in yerel idaresini elinde bulunduran CHP’nin; kurusıkı
açıklamalarla bir yere varamayacağını belirten AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem
Ali Sürekli; sözlerini şöyle sürdürdü, “İzmir’in deprem gerçeğini hepimiz
biliyoruz. İktidarımız süresince, çevre ve şehircilik alanında 23 Milyarlık
yatırım ve destek sağladığımızı, devam etmekte olan 5 Milyar TL’lik dönüşüm
inşaatının sürdüğünü onlar da biliyor. Depremin bir buçuk yılı dolmadan
mağdurlara yeni evlerinin anahtarlarını teknik kontrollerini de hızla
tamamlayarak teslim etmeye başladık. Vatandaşlarımızın istekleri doğrultusunda,
3. Proje alanındaki Rıza Bey Apartmanı proje revizyonu tamamlandı, buradaki
konut ve işyerleri de Nisan-Mayıs aylarında teslim edilecek. Rezerv alanda 1,5
Milyar TL yatırım bedeli olan 3 bin 649 konut ve 51 işyeri için de süreç hızla
ilerlemektedir. Konutlar orada, gidip baksınlar. Üstlerine düşeni yapmaktan
kaçmak için de çamur atmasınlar. Tümüyle kurusıkı olan bu açıklamalarla bir
yere varamazlar. Çünkü, pratikle örtüşmüyor. Attıkları taş, bir kuş dahi
ürkütmez. Depremzedelerimizin yaralarına ne kadar sürede ve ne kadar merhem
olduğumuzu herkes görüyor.”
EMSAL ARTIŞINI
ELLERİNE YÜZLERİNE BULAŞTIRDILAR
CHP’nin kentsel dönüşümü askıda bıraktığını, 6306 Sayılı
yasayı uygulamayıp, belediye yasasının 73. maddesinin arkasına saklandığını
söyleyen Başkan Sürekli, “Zaten bu kapsamda da sadece 930 daire yaptılar, onun
da bir bölümü önceki dönemden. En basitinden bundan 10 yıl önce Bakanlıkça
onaylanan 6 Milyon 500 Bin m2 alanı kapsayan dönüşüm projelerinden hiçbiri söz
etmiyor! Ama işlerine gelmediği her durumda ‘İzmir’i cezalandırıyorlar’ diye
yaygarayı basıyorlar. Kendileriyle iyi niyetli bir buluşma gerçekleştirdik.
Emsal artışlarının, bu plan değişikliklerinin yapılması gerektiğinde
mutabıktık. Ne oldu? TMOB’la yaptıkları gizli ittifakla dava konusu yapıp plan
değişikliğinden kaytardılar, süreci uzattılar. Bu mesele de ellerine yüzlerine
bulaşınca, oklarını yine merkezi idareye doğrulttular. İyi niyetli, sorumluluk
sahibi bir yerel idarenin yapacağı şey değil bu. İzmir’e yazık ediyorlar.”
3. BÜYÜK ŞEHİRDE
BELEDİYE DARMADAĞIN
Açıklamasında ayrıca, “Kendi binasını dönüştüremeyenden,
deprem dönüşümü için ne beklersiniz ki?” ifadelerini kullanan AK Parti İzmir İl
Başkanı Kerem Ali Sürekli, sözlerini şöyle sürdürdü; “Tüm kadrolarıyla, deprem
anından itibaren seferber olan, 1,5 yılda yeni konutları teslim etmeye başlayan
hükümeti eleştirmeleri olacak şey değil! Önce, kendilerine ‘Biz ne yaptık?’
sorusunu sormaları gerekirken, merkezi idare ile çözüm ortaklığı içinde bu
hayati meselenin üzerine gitmeleri gerekirken, yine en iyi bildikleri işe
soyunuyorlar, ‘Algı yönetmek.’ Düşünün ki; ülkenin 3. büyükşehriyiz,
belediyemiz darmadağın. Yönetim koltuğunda oturdukları belediye, darmadağın
hizmet veriyor. Yeni bina için küçücük somut bir adım atmadılar. Yer yok, tarih
yok, planlama yok; en kötüsü niyetleri yok! Kendi binasını dönüştüremeyen,
belediye çalışanını, halkı oradan oraya sürükleyen bir anlayıştan ne beklenir
ki!” diye konuştu.
Başkan Sürekli; açıklamasını şu ifadelerle sona erdirdi, “Nacizane tavsiyemiz; İzmir’in menfaatine olan işlerde siyasi polemik yaratarak günü kurtarmak yerine; taşın altına ellerini koymalarıdır. ‘İzmir’i cezalandırıyorlar, onay vermiyorlar.’ nakaratından vazgeçerek iyi ve güzel işlerin arkasında durup, üstlerine düşeni yapmalarıdır.”