ÖNCÜŞEHİR - İzmir
Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Karşıyaka Atakent Mahallesi’ndeki konutların
büyüme hakkı ile alakalı CHP ve AK Parti grupları arasında uzun tartışmalara
neden olmuş, alandaki binaların 0.40 imar büyüme hakkının kaldırılmasına
ilişkin önerge mecliste oy çokluğu ile kabul edilmişti.
Önergenin kabulü sonrası konu üzerine tartışmalar çoğalmış, Emlak Konutları Platformu’nun sözcülüğünü üstlenen Mehmet Nevzat Özkılıç, Emlak Bankası Konutları’nın imar büyüme hakkının korunması istediklerini söyleyerek, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın kendilerini rantçılıkla itham ettiklerini açıklamıştı.
Konuya ilişkin gazetemiz Öncüşehir’e konuşan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Atakent’te daire sahibi olan ve orada yaşayan hiç bir vatandaşımıza “Rantçı” şeklinde bir suçlamamız olmamıştır. Genel olarak rant anlayışı üzerinden kent planı yapılmasına karşı olduğumuz ifade edilmiştir” şeklinde konuştu.
Karşıyaka Emlak
Konutları Platformu’ndan tarafınıza suçlamalar yöneltildi. Platform, yasal
haklarının sizin tarafınızdan ellerinden alındığını iddia ediyor. Sizin onları
rantçılıkla itham ettiğinizi öne sürüyorlar.
Karşıyaka Atakent mahallesinde Emlak Bankası Konutları olarak bilinen bölgenin mevcut kayıtlarımıza göre 1984 yılında İzmir Belediyesi tarafınca yapılan Bostanlı planlarında planlama alanı dışında kaldığı, dolayısıyla plansız olduğu anlaşıldığı için planlama yapılma zorunluluğu doğdu. Bu konu Büyükşehir Belediyesinden de görüş alınarak teyit edildi. Burada geçerli bir plan olmadığı için, plansız alanlarda uygulanan imar kanunundan doğan bir hak iddiası olmakla birlikte, şehir merkezinde plansız bir alan olması yapılaşmada karmaşa ve belirsizlikler yaratacağı için kabul edilemezdi. Yeni planlamada mevcut inşaat haklarının korunması doğru bulundu. Mevcut inşaatlar %20-30 arası değişen TAKS oranlarında yapılaşmış durumda olduğu için bazı vatandaşlarımız hak kaybı iddiasında bulundular.
Atakent’te daire sahibi olan ve orada yaşayan hiç bir vatandaşımıza “Rantçı” şeklinde bir suçlamamız olmamıştır. Genel olarak rant anlayışı üzerinden kent planı yapılmasına karşı olduğumuz ifade edilmiştir.
Atakent konutları
hakkındaki alınan kararın amacı nedir?
İmar kayıtlarına göre halen plansız olan bu bölgede inşaat
izni istenmesi nedeniyle plan çalışması yapılmıştır. Belediye yapı yenilenmesi/
inşaat taleplerine verilecek cevaba esas olacak şekilde, kanunların verdiği
planlama yetkisini kullanmıştır.
İmar izni verildiği
takdirde bölgede ne gibi değişiklikler meydana gelecek?
Bölge 1970’li yıllarda yapılaşmış bir bölgedir. Hali hazırda mevcut binalardaki yapılaşma hakkı korunmuştur. Binaların konumu, parsellerin büyüklüğü, binaların tabana oturma yüzdesi bölge yapılaşırken Emlak Bankası tarafınca belirlenmiş ve bu ölçülerle satılmış ve satın alınmışlardır. Yeni imar planında mevcut inşaat haklarının korunması esas alınmıştır. Binaların yapılaşma hakları aynı şekilde korunduğu zaman mahalle nüfus yoğunluğu ve yeşil alanlar korunacaktır.
Platformun sizden
talebi nedir, neden uygun görmüyorsunuz?
Emlak Bankası konutlarında mülk sahibi olan bazı vatandaşlarımız yeni yapılan imar planında tabanda %40’a oturan yapılaşma hakkı talep etmektedirler. Bu şekilde yapılan bir planlama mahallenin nüfus yoğunluğunu artıracak, yeşil dokusunu bozacak, halkın alışık olduğu çevre özelliklerini olumsuz yönde değiştirecek ve evlerin değer kaybına yol açacaktır. Ayrıca yapılan görüşmelerde önemli sayıda mülk sahibinin o bölgede yapılaşma ve nüfus yoğunluk artışına karşı oldukları gözlenmiştir.
Platformun alınan
karardan dönülmesine dair bir istekleri de mevcut. Böyle bir şey mümkün
olabilir mi?
Karar askıya çıkarıldıktan sonra eğer itirazlar olursa,
Belediye Meclisimiz ve imar komisyonumuzca itirazlar incelenecektir. Haklı
görülen itiraz olduğu takdirde karar değiştirilebilir veya revize edilebilir. Bu
karar siyasi değil, idari ve teknik bir karardır. Belediye üzerinde siyasi
baskı oluşturarak kararın değiştirilmeye çalışılmasını yanlış bir yaklaşım
olarak değerlendiriyorum.
Sayın Başkanım, bizim sizden isteğimiz atla deve değil. Kendi gücümüzle çürük binalarının yenilememiz mümkün değil. Tanutlarımızın içindeyiz ! Herkes can korkusu yaşıyor. Yeşili düşünecek halde değiliz. Keşke ülkemizin her yerinde yeşillikler yağmalama saydı.. Biz elbette yeşil seven sakinleri. Ama malesef can söz konusu olunca.... Kimse yeşillik ön p***a alamaz Bölgemizin güvenli bir zeminde olmadığı aşikardır. Biz demagoji derdinde değiliz. Çözüm istiyoruz. İş işten gecerse, bunun vebalini kim taşıyacak....