İEÜ Mühendislik Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Görkem
Üçtuğ ve Çevre Mühendisi Tayyar Can Ünver, dijital para birimlerinden
Bitcoin’in karbon ayak izini altın ile kıyasladı. Dünyada ilk kez yapılan
çalışma kapsamında Bitcoin ve altının üretim süreçleri, bir ürünün hammadde
tedarikinden son kullanımına kadar olan tüm aşamalarını göz önüne alan
"yaşam döngüsü değerlendirmesi" yönetimiyle irdelendi. İlginç
sonuçların elde edildiği araştırmada, Bitcoin'in karbon ayak izi altına oranla
ortalama 25 kat fazla çıktı. Türkiye'de yapılan çalışma, Uluslararası Enerji
Ekonomisi Birliği'nin 2021 yılı dünya konferansında da sunuldu.
Yaptıkları çalışma hakkında bilgi veren Doç. Dr. Görkem
Üçtuğ, “Bu analiz sonunda Bitcoin’in karbon ayak izi cinsinden çevresel
etkisinin altına göre ortalama 25 kat daha fazla olduğunu bulduk. Bu da hem
finans hem de çevre dünyasındaki endişelerin oldukça haklı olduğunu gösteren
bir bulgu. Bitcoin’in bütün çevresel etkisi, sadece üretim aşamasında
gerçekleşiyor. Altın söz konusu olduğunda içinde madencilik, nakliye, depolama
var. Biz bu çalışmamızda bütün bu aşamaları göz önüne aldık. Buna rağmen
Bitcoin’in çevresel etkisi çok yüksek çıktı" dedi.
“Çok fazla elektriğin
tüketilmesi gerekiyor”
Karbon ayak izinin küresel ısınmayı ölçen bir parametre
olduğunu hatırlatan Üçtuğ, son yıllarda dünyada ciddi bir iklim değişikliği
krizi yaşandığını, Türkiye’de de iklim problemlerinin baş gösterdiğini söyledi.
Üçtuğ, “Küresel ısınma, başta fosil yakıt olmak üzere çeşitli endüstriyel
faaliyetler sonucu atmosfere salınan karbondioksit ve diğer gazlar sonucu
gerçekleşen bir olgu. Karbondioksit, bu gazlar arasında en yaygını olduğu için
de bu salımlara genel olarak ‘karbon ayak izi’ adını veriyoruz. Bitcoin,
üretimi esnasında çok yoğun elektrik tüketimini gerektiriyor. Dolayısıyla bunu
yapabilmek için çok donanımlı bilgisayarların uzun süre çalıştırılması lazım.
Bu kadar fazla elektrik tüketimi, eğer o elektrik özellikle fosil yakıtlar
kullanılarak elde edilmişse ciddi bir karbon ayak izine yol açıyor” bilgisini
verdi.
Karbon ayak izi 50
kat fazla olan ülkeler var
Dijital para birimlerinin nerede üretildiğinin çevresel
etkileri bakımından çok büyük önem arz ettiğini dile getiren Üçtuğ, elektriğin
büyük kısmının fosil yakıtlardan üretildiği Polonya gibi bir ülkede Bitcoin
üretildiği zaman çevresel etkisinin çok yüksek olacağını söyledi. Yenilenebilir
kaynakların daha yoğun olduğu Danimarka gibi ya da nükleer enerjinin daha
ağırlıklı kullanıldığı Fransa gibi ülkelere bakıldığında altın ve Bitcoin
arasındaki çevresel etki farkının azaldığını belirten Üçtuğ, “Ancak yine de
ulaştığımız en düşük değer, 1’e 5. Yani elektrik en çevreci yollarla üretilen
ülkelerde bile Bitcoin’in karbon ayak izi altının 5 katı. Bu, Polonya gibi
ülkelerde 1’e 50’yi bulabiliyor” diye konuştu.
Çalışma referans
olacak
Yapılan çalışmanın Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliğinin 2021 yılı dünya konferansında sunulduğunu anlatan Üçtuğ, “Bugüne dek Bitcoin’in çevresel etkisi ile ilgili yapılmış çalışma sayısı çok fazla fakat bizim yaklaşımımızla yapılan çalışma dünyada bir ilk. Çok detaylı bir literatür taraması yaptığımızda Bitcoin ve altının yaşam döngüsü değerlendirmesi yöntemiyle gerçekleştirilmiş bir çevresel etki kıyaslamasının hiçbir ülkede yapılmadığını gördük. Bu yüzden bu çalışma dünyada ilk olma özelliğine sahip. Bu alanda daha sonra yapılacak her türlü çalışma için de çok kıymetli bir referans da teşkil edecektir” dedi.