ÖNCÜŞEHİR - Türkiye
Belediyeler Birliği (TBB) tarafından ulusal kalkınmada yerel yönetimlerin yeri
ve önemini vurgulamak amacıyla 11 farklı ilde düzenlenen “Pandemi Sonrası
Bölgesel Kalkınma Toplantıları”nın beşincisi bugün İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin
ev sahipliğinde yapıldı. Toplantı Kaya İzmir Thermal & Convention’da saat 10.00’da
başladı.
Toplantının açılış konuşmacıları; TBB ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Hasan Suver, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Sanayi ve Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer oldu.
Toplantıya İzmir, Manisa, Muğla ve Aydın’daki 81 belediyeden
başkan ve yöneticileri, akademisyenler, kalkınma ajanslarından temsilciler ve
bürokratların yanı sıra Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Çiğli Belediye
Başkanı Utku Gümrükçü, Bayındır Belediye Başkanı Uğur Demirezen, Gaziemir
Belediye Başkanı Halil Arda, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, Menderes
Belediye Başkanı Mustafa Kayalar, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, Seferihisar
Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, Kınık Belediye Başkanı Sadık Doğruer ve Bergama
Belediye Başkanı Hakan Koştu katıldı.
ŞAHİN: TUNÇ BAŞKAN
ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR YAPTI
TBB ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, İzmir bizim için çok kıymetli. Su medeniyettir. Bunu Roma, Bizans, Osmanlı döneminde de görüyorsunuz. Ülkemizin 3. Büyük ilinde bir aradayız. Kürersel sorun ile karşı karşıya. Bu sorunu çözmek için yerel çok mühim. Ortak soruna ortak çözüm üretmememiz lazım. TBB olarak Cumhuriyet tarihinin en özel kuruluşlardan bir tanesidir. Yaptığımız çalışmalara baktığımız zaman belediyecili sisteminde fikir projelerimiz var. Dünya nereye gidiyor, biz nasıl pozisyon almalıyız? Bu tematik çalışmada gelin birlikte çalışalım diyoruz. Birçok başlıkla fikir projeleri açıyoruz. En önemli başlığımız Akıllı Şehirler projesiydi. Şehir nasıl akıllı olur? Bir sorunu çözerken aklınıza yüksek teknoloji geliyorsa siz akıllı şehirsinizdir. İleri teknoloji pandemi ile hayatımızda daha önemli hale geldi. Akıllı tarım, akıllı gıda bizim açımızdan çok mühim. Tunç Başkan bu konuda önemli çalışmalar yaptı. Biz 3 günlü yerli bir yazılımı HES kodu ile birleştirdik. Sen bu otobüse veya tramvaya binemiyor. Çok basit gibi görünün ama insanı koruyan çalışmaların önemli olduğunu gördük” dedi.
“YERELE ÇOK BÜYÜK
SORUMLULUK DÜŞÜYOR”
“Kendimizi kodlamamız lazım” diye Şahin şöyle devam etti:
“Sorunları kümeleştirip çözüme götüremezsek sadece dilek ve temenni olur. Koordinasyon çok önemli hale geldi. Bölgesel çalışıyoruz. Birçok ilçeye gittik. He bölgenin kendi bölgesel kalkınma planlaması var. başka tarafa verdiğiniz çözüm bu tarafta işe yaramıyor. Bu bakış açısıyla baktığımızda çok işimiz olduğunu görüyoruz. Ekonomik kalkınmayı kişi başına milli gelir olarak gördük. Ekonomiyi toparlayıp yolumuza devam etmemiz lazım. Yerele çok büyük sorumluluk düşüyor. Kaynaşarak dayanışarak büyük millet olmanın sorumluluğunu en az zararlar şehrimizi çıkarmak zorundayız. Tarım da hakikate hem tarih coğrafya var. Güneşin getirdiği kapsayıcı güç var. o zaman yenilebilir enerji diyeceğiz. Biz çocuklarımıza daha güzel bir dünya bırakmamız için bunlara dikkat etmemiz gerekiyor. Dünya yeşil ekonomiye ve bilgi ekonomiye gidiyor. Beşeri sermayede kendi insanımız buna hazır değilse proje üretme kapasitesi yoksa bunu başaramayız. Yaptığım ilk iş tarım ve daire başkanlığı kurmaktı. Tunç başkanın yaptıkları bizleri için çok önemliydi. Güzel örnekleri çoğaltmamız lazım. Birbirimize aktarmamız gereken tecrübeler var. Çiftçileri aradığımızda şaşırdılar. Başkan seçimden dolayı mı böyle yapılıyor dendi ama gördüler ki gerçekten iyi çalışmalar var.”
SOYER:
VATANDAŞLARIMIZIN BELEDİYELERDEN ÇOK DAHA BÜYÜK BEKLENTİLERİ VAR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, son 2 yıl içinde İzmir’de önce yangın ardından pandemi, sonra deprem, sel, hortum tsunami ve pandeminin ikinci, üçüncü dalgasını yaşandığını vurgulayarak, “Yaşadığımız afetlerde ve pandemide çok iyi gördük ki belediyecilik yol, su, altyapı, park, bahçe gibi hizmetlerle sınırlı değil. Yönettiğimiz şehirlerdeki vatandaşlarımızın belediyelerden çok daha büyük beklentileri var. Halkımız yerel yönetimleri, en yakınındaki, en zor günündeki derdine derman bulması gereken birincil kamu kurumu olarak kabul ediyor. Salgın ve afetlere dirençli, bölgesel kalkınmasını zor koşullarda sürdürebilen bir kent olmanın anahtarlarından biri; birliktelik ve dayanışma. Hangi siyasi görüşten olursa olsun, kamunun neresinde yer alırsa alsın, halkımız şehrin tüm paydaşlarıyla uyum içinde çalışan karar vericiler görmek istiyor. Günümüzün yerel yönetimleri yasalardan aldığı yetki ve gücü, şehrin tüm paydaşları arasında bir vizyon ortaklığı tesis ederek ve o vizyona doğru ortak akıl ile yürüyerek pekiştirmek zorunda. Dünyanın daha da ağırlaşan koşullarında hayatta kalmak için tesis etmemiz gereken yol ve kader arkadaşlığı, toplum içindeki kesimlerin hepsinden daha büyük. Üstelik bu ortak payda, pandemi, iklim krizi, doğal afetler gibi koşullar karşısında hepimizi eşitleyerek her gün daha da büyüyor. Bölünerek kalabalıklaşan menfaat ortaklıkları yerine, birleşerek büyüyen bir vicdan hareketi başlatmak zorundayız. Kadın, erkek, çocuk, genç, yaşlı ayrımı yapmadan, hiçbir önyargının esiri olmadan hayatta kalmak için bunu başarmakla mükellefiz. Biz karar vericiler bu gerçeği ivedilikle idrak etmeliyiz” dedi.
“TÜM KAYNAKLARIMIZI
SORUNU ÇÖZMEYE ODAKLADIK”
Değişimleri 5 başlıkta özetlediklerini dile getiren Soyer, “Ben
pandeminin, yarattığı tüm olumsuzluklara rağmen ülkemiz ve şehrimizde önemli
değişimleri başlattığını düşünüyorum. Bölgesel kalkınmayı sürdürebilmek için bu
değişimleri İzmir’de nasıl okuduğumuzu 5 başlıkta özetlemek istiyorum. Birincisi;
yönettiğimiz şehirleri salgın ve afetlere karşı dirençli kılmak adına
geliştirdiğimiz kriz belediyeciliği. Tüm kaynaklarımızı sorunu çözmeye
odakladık ve çözüme giden yol haritasını, yani kaynakların nereye
kullanılacağını şehrimizin diğer tüm kurumlarıyla tasarladık. İkinci başlığımız
tarım. İzmir’de tarımı, kuraklık ve yoksullukla mücadelenin anahtarı ve
bölgesel kalkınmanın temel stratejilerinden biri olarak konumlandırdık. Tarımı,
sadece toprakta başlayıp biten bir zirai faaliyet olmaktan çıkaran, ‘Başka bir
tarım mümkün’ diye tanımladığımız İzmir Tarımı; çiftçinin üretimini
sürdürülebilir kılmayı ve kentin ucuz, sağlıklı, güvenilir gıdaya ulaşmasını
mümkün kılmayı sağlıyor. Ve nihai olarak da döngüsel bir tarım ekonomisi inşa
ediyor. Üçüncü başlık; girişimcilik
inovasyon ve yaratıcı endüstriler. Dördüncü başlığımız; şehrimizin doğayla
uyumunu arttırarak fiziksel ve ekonomik dirençliliğini sağlamak. Doğayla uyumlu
yaşam stratejimizin en temel başlıklardan biri döngüsel ekonomi ile ilgili
çalışmalarımız. Bu doğrultuda ekonomi ve ekoloji arasındaki karşıtlığı ortadan
kaldırıp her ikisinin müşterek gelişiminin şehrin dirençliliğinin anahtarı
olacağını düşünüyoruz. Beşinci başlığımız; İzmir’in dünyayla bağlarını
güçlendirmek için kurduğumuz kent vizyon ortaklığı ve turizm ve dış ticarete
yönelik çalışmalarımız. Bu kapsamda belediyemiz iştiraki İZFAŞ şehrin tüm
sektörleri ile çalışarak dış ticaret hacmimizi büyütüyor ve pandemi sonrası tüm
dünyada daha çeşitli, yavaş ve özgün deneyimlerin olduğu turizm anlayışını
benimsemeye başlıyor” diye konuştu.
“BU ZORLU GÜNLERİ
ANCAK İŞ BİRLİĞİ VE ORTAK AKILLA BİRLİKTE AŞABİLİRİZ”
“Özetlediğim tüm bu çalışmalarla İzmir’in yerelden kalkınma mücadelesini büyütmek, refahı artırıp adil bölüşümünü sağlamak ve şehrimizi dünyada öne çıkaran kentlerden biri haline getirmenin çabası içindeyiz” diyen Soyer şöyle devam etti:
Koronavirüs pandemisi, kentlerin süreci doğru okumasını, değişimi ve fırsatları iyi analiz etmesini ve mevcut koşullara göre kendini güncellenmesini zorunlu kılıyor. Belki de dikkat etmemiz gereken önemli hususların başında yönettiğimiz şehirleri geliştirmenin yerel ve ülke ekonomisine katkı sağlamanın yolunun birbirimize güç katmaktan geçtiği. Pandemi ve yaşadığımız tüm krizler birlikte hareket ettiğimizde neleri başardığımızı, ayrıştığımızda ise ne çok şeyi kaybettiğimizi yeniden kavramımızı sağladı. Geçtiğimiz bu zorlu günleri ancak iş birliği ve ortak akılla birlikte aşabiliriz. Hükümetin yerel yönetimlere desteğini artırmasını, iş birliğini güçlendirmesini, belediyelerin yasal ve uygulamadaki ihtiyaçlarına dönük somut adımlar atması temennimizi de bu vesileyle ifade etmek istiyorum. Bu toplantıların da ortak akıl ve iş birliğine vesile olacağına inancım tamdır. Toplantının hepimize faydalar getirmesini diliyorum.”
KÖŞGER: BEŞERİ
SERMAYEMİZİ İNŞA ETMEMİZ GEREKİYOR
Ttoplantının İzmir’de yapılmasından dolayı memnunluğunu dile getiren İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, “Pandemi aslında bizi bir miktar umutsuzluğu ve mutsuzluğa, gelecek ile ilgili kaygılara sevk etti. Ancak bazı şeylerden hayırlar çıktığı gibi tüm dünyaya pandemi bazı şeyleri anlatmış oldu. Dünyayı vahşice sömüren kapitalizmin, dünyayı sömüren hızlı gelişmenin durup düşünmek ve geleceğe bakmak anlamında önem taşıdığını ve bu durumların tüm dünyayı etkilediğini hepimize göstermiş oldu. Pandemi, belki de bir durup düşünme fırsatı verdi. Bu geleceğe dair kaygılanmanın bizi yeniden formatlayacağını, insani bir çizgiye çekeceğini umut ediyorum. İlaha ki geçecek, geçmeyen bir şey yok ve yolumuza devam edeceğiz. Yerel kalkınmanın ne demek olduğunu bilen birisiyim. Yere3lde yapılan işlerin ne kadar önemli olduğunu bilen biriyim. Medeniyet şehirden başlar. Ne kadar medeni ne kadar kalkınmış ve vicdani ise o kadar kalkınmışsındır. Hepinizin yaptığı işler büyük önem arz ediyor. Sizin kuracağınız şehirlerden medeniyetimiz yükseltecek. Dünya aslında bizim kuracağımız medeniyeti bekliyor. O yüzden belediye başkanlarımızın yaptıkları işler önemli. Belediye Başkanları, kendi ruhların, vicdanlıklarını, merhametlerini ve köklerini katmalarını ve şehirlere ruh üflemelerini bekliyoruz. Vicdan ve merhametle kurulan şehirler medeniyeti oluşturacak. Atılan her adım kuracağı her tesis önem arz ediyor. Bizler için, insanımıza dokunmak ve insanımızı inşa etmek daha çok önem arz ediyor, beşeri sermayemizi inşa etmemiz gerekiyor. Geleceği beklentileri içinde tesis etmemiz önem arz ediyor. Sizlerden, bizim medeniyetimizin şehrini kurmanız bekleniyor” şeklinde konuştu.