Çiğdem CANPOLAT /
ÖNCÜŞEHİR – İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Ocak ayı Olağan meclis toplantısının
3’üncü birleşimi Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde, Ahmed Adnan
Saygun Sanat Merkezinde gerçekleşti.
Buca Belediyesi, K planları içerisinde yer alan orta ve ağır hasarlı yapılar ile 6306 Sayılı Kanun kapsamında riskli yapıların dönüşümü sağlamak amacıyla sınırlı bir emsal artışı önergesini gündeme almış, oy birliğiyle Büyükşehir Belediye Meclisi’ne gönderilmişti.
Büyükşehir Belediye Meclisinde bu karar CHP’nin ret, AK Parti’nin kabul oylarıyla; oy çokluğu ile reddedildi.
Öte yandan Karşıyaka’da İmbatlı mahallesindeki 303 ada, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 129, 130, 164 ve 165 parseller ile 304 ada, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138 ve 139 parsellerindeki bitişik nizam 5 kat yapılaşma koşullu konut alanı olarak belirlenen alanda, mevcut plandan gelen inşaat alanını koruyacak şekilde 12 kat olarak düzenlenmesine dair imar planı değişikliği önerisi gündeme geldi. Söz konusu plan değişikliğinde ayrılan park alanının kuzey yönünde bulunan bir kısmı 10 metrelik yaya yolu olarak belirlenecek.
AK Parti’nin ret oyu verdiği önerge, tartışmalara neden oldu.
ÖNAL: KAMUOYU
AÇISINDAN SAĞLIKSIZ BULUYORUM
İmar Komisyonu Başkanı İrfan Önal alınan karar hakkında, “Şu an biz Büyükşehir’de karar almadan kendi ilçelerinde almış oldukları kararları biz değerlendiriyoruz. Büyükşehir’den karar alamdan ilçede alınan kararı bu noktada Büyükşehir meclis üyeleri, Büyükşehir’e uyarak tekrar karar alabilirler. Burada bir beis yok. Biz İzmir’in 29 ilçesinde depremin etkilerini toparlayabilme ve inşaat maliyetlerini karşılamak için emsal artışına gittik. Bayraklı bu noktada ayrışıyor. Depremin acı etkisini yüzde 90’nın üzerinde taşıyor. Bütün can kaybımız orada. Hızlı bir uygulamaya geçeme noktasında Bayraklı’ya özel bir uygulamaya gidildi. Diğer yerlerle karşılaştırmak çözümsüzlüğe itiyor. Kentlerini yenilenmesi için revizyon planları ile yapıyoruz. Ancak bayraklıda b yapıldı diğer ilçelerde niye olmadı? Kent genlinde revizyon çalışmaları var. Gerekli yerlerde emsal fazlasıyla da verilebiliyor. Bunlar samimi ifadeler değil. Her mecliste gündeme getiriliyor. Bunun kamuoyu açısından sağlıksız buluyorum” ifadelerini kullandı.
ŞİMŞEK: RANTSA, TÜM
İZMİR FAYDALANSIN
MHP sıralarından söz alan Hakan Şimşek ise K sınırlarının da belirlenmesi konusunda kriterlerin değişmesi gerektiğini daha önce de dile getirdiklerini belirtirken, "Maalesef İBB meclisinde bazı konuları birden fazla konuşmadan sonuç elde edemeyeceğimizi görmüş oldum. İmar konusu da imar komisyonu başkanın dediği gibi değil, defalarca ayrıntıları ile konuşulup İzmirlilerin önüne sunulması gerektiğini düşünüyorum. Depremden sonra burada ben dedim ki K bölgelerini oluşturma adına bir paylaşım yapıldı her ilçe K bölgelerinin sınırı belirlensin dedi. Biz dedik ki böyle bir sınırlama belirlemeyin çünkü ülkemizdeki yapım standartlarını değişkenliği ile ilgili zaman zaman önümüze çıkan olumsuz yapılar var. 1999 öncesi belirli bir yönetmelik vardı, deprem sonrasında gece ile gündüz kadar değişen bir yönetmelik geldi. Burada kriterimiz 1999 öncesi yapılmış olması, yapı denetime tabi olmaması ve zemin etüdü yapılmamış olması şartlarını koyarsak bunlar emsal kaybına uğramasın ve kentsel dönüşümü cazip haline getirerek sağlam ve güvenli binalar olabilsin dedik. Sayın başkanımız İzmir'in yüzde 80'i bu tür yapılarla dolu böyle bir emsali veremeyiz dedi. Genele verdiğimiz emsal ile İzmirlilere rant sağlayacaksak 4,5 milyona sağlamış olacağız. Genel uygulayacağımız şey rantsa İzmir'in geneli bundan faydalansın" diye konuştu.
AŞIK: İZMİR AFET
BÖLGESİ İLAN EDİLSİN
CHP’li Meclis Nilüfer Bakoğlu Aşık ise “K sınırları başladığından beridir konuşuyoruz. Bin defa söyledik. Ama anlatamadığımı düşünüyorum. K sınırları ve k sınırların notlarının ne demek olduğunu bilmek gerekiyor. K sınırları Daha önceki yönetmelikle elde ettikleri haklarını kaybeden parsellerin; daha önceki haklarını biz verdik. Yani şu anlaşılmasın; k sınırları ile deprem sonrasındaki verilen hakların alakası yok. Ben bunu anlatamadım ya da söyleyemedim. Bilemiyorum artık. Bu daha sonra bu konu sürekli olarak geldi ve deprem konusuyla bu konu elma ile armudun karıştırılacağı gibi karıştırılmaya başlandı. İlçelerden gelen tüm kararlar, Büyükşehir Belediyesi’nin almış olduğu yüze 20 artışından, çatı kararından almış olduğu karardan önceki kararlar. İBB bir karar verdi ve tüm ilçelerinde; herkesi eşit mesafede çevre şehircilik bakanlığının belirlemiş olduğu orta ve hasarlı binaların tamamına yüzde 20 bir inşaat hakkı verdi. Aslında biz inşat hakkın karşıyız ama depremden sonra, deprem sonrası yaşadıklarımızdan sonra İBB, bu soruna bir çözüme bulabilmek amaçlı insanların mağduriyetini kaldırabilmek için böyle bir not aldı. Biz bekliyoruz, İzmirlilerin tamamı bekliyor. Lütfen devlette bu taşın altına elini soksun. İzmir’i afet bölgesi ilan etsin. Krediler konusunda yardım etsinler. Bunları yapman polemik yapılması; özellikle imar üzerinden yapılması çok ama çok yanlış buluyorum” dedi.
“ALANI BİLMEDEN YORUM
YAPMAK İMAR KONULARINDA DOĞRU DEĞİL”
Karşıyaka’daki imar planı değişikliğine dair önerge hakkında konuşan Aşık,”Buradaki bütün arkadaşlarımın konuşacağı çok şey olabilir ama alanı bilmeden bölgedeki ihtiyaçları bilmeden konuşmak olmuyor. Bu alan Medical Park dediğimiz Karşıyaka’nın olduğu bir bölge. Burada yapılaşmalar bitti. Bu yapılaşmaların yanında bulunana alan burası. Burada gözüktüğü gibi hiçbir inşaat artışı olmayan ve maksimin 12 kat diye gelen; yani mevcut inşaat hakkını 9 katta kurtarıyorsa, katta kurtarıyorsa 6 katta. Maksimin 12 kat gelen bir plan tadilatı üzerinden bu tür bir polemik yapılmasını anlamış değilim. Hiçbir şekilde inşaat hakkı yok. Bu plan tadilatıyla yollarda bir düzeltme, yeşil alanda bir artma olduğu gibi bu bölgede revizyon yapılacak durumda yok. Çünkü her tarafı yapılaşmış. Biz özellikle bu adanın da yapılaşabilmesi için belediye olarak bu plan tadilatını hazırladık. Herhangi sıkıntı olsaydı imzalamazlardı. Ben şunu karşıyım; koşulları ve alanı bilmeden yorum yapmanın imar konularında doğru olduğunu düşünmüyorum” diye konuştu.
ÖZUSLU: SORUNU EMSAL
ARTIŞI İLE ÇÖZMEK MÜMKÜN DEĞİL
Eleştirilere cevap veren CHP Grup Başkan Vekili Mustafa Özuslu, “Daha öncesinde bu konular görüşüldü, görüşülmeye devam edilecek. İşin iki boyutu var. Teknik konular var. Sonuçta İBB meclisi burası ve siyasi münazaralar var. Tüm gruplarda oluyor. Olması da normal. Biz siyasi kişilikleriz. Elbette herkes İzmir’in bu riskini biliyor. Risk sadece İzmir değil ki, Türkiye’nin .Türkiye bir deprem ülkesi. Evet, itfaiye giremez ambulans giremez hepsi doğru. Çözülmesi gereken problemler. Geçmişten bugüne kadim problemler. Fakat sonuçta geliyorsunuz bu meclis tartışmalarda siyasi münazaralara giriyoruz. Halbuki bu konu bu memleketin önemli konusu. Her türlü siyasi münazaraların üstünde bir konu diye bakılabilir. Bunun konuşulacağı yerler, üniversiteler, odalar, bu konuda fikir yaratmış insanlar, dernekler, konseyler… Orada gerçekten bir siyasi münazaralar olmadan farklı ideolojik görüşlerden olarak o konular konuşulmalı. İzmir’in yapı stoğundan kimse memnun değil. Ben ne şehir plancısıyım, ne mühendisim. Depremle mücadele ve kentsel dönüşümün tek silahı emsal artışı değildir. Başka şeyler de olmalıdır. Bu sorunu emsal artışı ile çözmek mümkün değil. Büyükşehir meclisinde aynı şeyleri konuşarak yol almamız mümkün değil. İlçelerin geliyor, benzer sorunlar. Sonuçta İBB’nin ortaya koyduğu irade var. Bu siyasidir. Tavır alınıyor. Biz de kendi icraatımızı kendi bildiğimiz yönden yürüteceğiz” ifadelerini kullandı.
SENGEL: BELEDİYEMİZİN
ADININ KULLANILMASINA BİR BELEDİYE BAŞKANI OLARAK MÜSAADE EDEMEM
Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe’nn bir önceki meclis oturumunda yaptığı açıklamalara cevap verdi.
Sengel, “Yanlış anlaşılmasın. Edeceğim sözler ve sarf edeceğim şeyler İzmir kamuoyunu ve her şeyden önce İBB’nin gerçekleri söylemek ve aynı zamanda da yanıltıcı bilgilerden kurtarma adına olacaktır. Yoksa hiçbir cevap kastı taşımamaktadır. Ancak dün Sayın Hüsnü Boztepe kürsüde bir konuşma yapmış. Konuşmasında Selçuk Belediyesi girdiği ve yanıltıcı bilgilerden kurtarmak adına söz aldım. Şöyle ki İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ve meclisinin yönetim kaideler ve etik daireler içinde yapılabilecek olan siyasette öncelikle şu yapılır; evrak, kanıt ve esas varsa o sunulur ifade edilir ve onun üzerine konuşulur. Şayet yoksa ilgili belediyeye ilgilendiriyorsa etik kaide der ki; ilgili belediyenin başkanını arayıp sorabilirsin. Şayet gerçekleşmeyecekse İBB meclisinde CHP’li belediye meclis üyemiz Nur Caferoğlu plan bütçe komisyonundadır. Kendisine sorabilirdi. O da olmadıysa denetleme komisyonu üyelerimizden birisi İBB meclisinin üyelerinden olan Sayın Sema Yeşilçimen var. Hem kendi grubundadır, sorabilirdi. Bahsettiği ve mevzu bahis olan belediyemizin adının kullanılmasına bir belediye başkanı olarak müsaade edemem. Bir dezenfektan alımı, bir çocuk tiyatrosu gibi bir şey söz konusu değil. Kaldı ki, söz konusu olsa bile; eee… Selçuk Belediyesi, bütün bürokratlarıyla meclisiyle, idaresiyle ve belediye başkanıyla neyi, nasıl ne şartlarda ve hangi usullerle yapacağını iyi bilir. Buna da hiç kimse laf uzatmak istemediğimi başkanlık davanınız önünde izah etmek ve söylemek zorundayım. Bu güreşi bırakıp Pazar günü gelenekselleşmiş ve Türkiye’de 40. düzenlenecek olarak deve güreşleri şenliğimize davet ediyorum” dedi.