Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR – AK Parti İzmir 1. Bölge 3. Sıra milletvekili adayı Şebnem Bursalı, basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Bursalı'nın ‘Basın Buluşması’ programına AK Parti İzmir Milletvekili Adayı Ömür Şanlı, AK Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı Dilaver Kişili, AK Parti İzmir İl Yönetim Kurulu Üyesi Ünal Soytekin, Kader Ertemiz ve İl Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Neşe Çakmak da katıldı.
Toplantıya kendini tanıtarak başlayan Bursalı, daha sonra ise basın mensuplarının sorularını cevapladı.
“SİYASETTE BEN BİR ŞEY YAPMAK İSTİYORUM”
Siyasette bir şeyler yapmak istediğini belirten Bursalı, “Bugün sahaya ineli ve seçim çalışmalarına başlayalı tam 2 hafta oldu. Kişisel hiç bir kırgınlığım ve öfkem olmaz. Bir işi yapıyorsanız ben üzüm yemenin peşindeyim, bağcıyı dövmekle işim yok. Bütün birikimimi bir şey ortaya koymak için harcarım. Siyasette ben bir şey yapmak istiyorum. Bana güvenilmiş böyle bir fırsat verilmiş. Benim bu güveni boşa çıkarmamam lazım. Kimse kimsenin kaşına gözüne değil, inandığı için görev verir. Bu yolda ben hem de elimde İzmir’de siyasete başlamış olduğumdan dolayı kendimi şanslı ve mutlu istiyorum. Bugün ailemle buluşmuş gibi hissediyorum. Ak Parti İzmir teşkilatından benim yol arkadaşlarımla birlikteyiz. Sahadayız. İşin siyaset kısmı 30 yıldır siyasetçi takip etmiş yorumlamış yazmış konuşmuş bir gazeteci olarak hala o kadar yeni bir sürü şey öğreniyorum ki. Masanın bu tarafı farklı ama keyifli. Siyaset izleme tecrübesi vana çok faydalı oldu ama bir sürü şey öğreniyorum. Onlar dinlemek konuşmak sana güvenmelerini ve senin isteklerini çözüm noktasına ileteceğine dair güvenlerini duymak çok y güzel bir şey. İnşallah bunu en iyi şekilde de yaparım” dedi.
“GAZETECİLİKTEKİ ÇİZGİM NEYSE SİYASETTEKİ ÇİZGİMDE AYNI”
Gazetecilikte olduğu gibi siyasette de belirli çizgisi olduğunu söyleyen Bursalı, “30 yılın tecrübesini burada değerlendirmek ve en doğru yerden başlayarak bu yolculuğa devam edeceğiz. İzmir hem yaşadığım hem de İzmir’i yaşadım ben. Burada gazetecilikte yaptığım için sorunları dile getirdiğim görevim de oldu. Bu sorunların çözümünde nasıl katkım olabilir diye yolculuğa çıkıyorum. Ben o bu şu siyaseti yapmayacağım. Gazetecilikteki çizgim neyse siyasetteki çizgimde aynı. Devlet, millet, bayrak, Atatürk gibi kırmız çizgilerimizde belli ama daha çok kadınlarla ilgili gençlerle ilgili projelerde olmak istiyorum. Bugün bir Şebnem Bursalı varsa mesleğim itibariyle sizlerle berber basın ve medya alanında sorunların çözüm noktasından güzel şeyleri birlikte yapmak istiyorum. Telefonum herkese açık, yıllardır değiştirmedim, değiştirmeyeceğim de. Burada hep bir kardeşiniz, kızınız var. Ben hep buradayım” diye konuştu.
ŞANLI: İNŞALLAH ŞEHRİMİZDE O HİKAYEYİ YAZACAĞIZ
Kısa bir konuşma yapan Ömür Şanlı ise, “Benim üzerimizde de çok emeğiniz var. Kordon esnafı rızkını kazanıyorsa sizin sayenizde. Tente konusunda da devamlı esnafımızın yanında oldunuz. İşlerini büyütmelerine yardımcı oldunuz. Allah hepinizden razı olsun. Şebnem Hanım sizden biri, inşallah bu dönemde sahip çıkacaksınız. Esnafımız bana ‘İzmir’de bir hikaye yazacağız. “8. sırada da olsa seni Ankara’ya yollayacağız’ dediler. İnşallah şehrimizde o hikayeyi yazacağız” ifadelerini kullandı.
İnandığım davaya inandığım bir sürece girdim.
TUNCAY ÖZKAN’A CEVAP
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’ın AK Parti’nin İzmir’de birinci ve ikinci bölgeden 3’er milletvekili dahi çıkaramayacağı iddiası hakkında konuşan Bursalı, “3’er değil biz 8’i zorluyoruz. Hiçbir sıkıntımız yok. Saha yüz yüze geldiğinizde farklı. Anketler tartışmalı, o anketi x kurum yaptırdı tartışmalı diyoruz. En iyi anket seçmenle yüz yüze olduğunda sana söylenendir. Neticede en çıplak haine karşısına çıkıyorsun. Ben ‘Şebnem, AK Parti adayıyım, ne diyorsun?’ diyorum. Diliyle söylemese gözüyle ne düşündüğünü hissettirir. İzmir en zor alanlardan biri. Algı yaratılıyor. En zor denilen alanda bile böyleysek rekor oy bekliyoruz. Türkiye’de de sorun olacağını düşünmüyoruz. Cumhurbaşkanımızın birinci turda seçileceğinden de tereddüdümüz var. Cumhur İttifakında mecliste nitelikli bir çoğunlukta yer alacağımızdan kuşkumuz yok. Ankara’dan geldiğimde acabalar vardı ama sahaya inince bunlar gitti” şeklinde konuştu.
“CUMHURBAŞKANINA CANLI YAYINDA SORU SORMAK İÇİN TERCİH EDİLME SEBEBİM…”
Bursalı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın canlı yayınlarına çıkması nedeniyle kendisi hakkında çıkan ‘yanlı’ eleştirilerine de cevap verdi. Bursalı, “Hepimiz gazeteciyiz. Sayın Cumhurbaşkanı bizim kanallarda yaptığı yayınlarda hep yer aldım. Ama şu kadarına şerefimle temin edeyim, bunu İletişim Başkanlığı veya Cumhurbaşkanlığı tarafı olmadı. Bunları belirleyen Turkuaz medya tarafı oldu. Tabi ki patronaj kimin soru soracağına karar eriyor. Sayın Cumhurbaşkanına canlı yayında soru sormak için tercih edilme sebebim İletişim Başkanlığı veya Cumhurbaşkanlığı olmadı. Hep Turkuaz medya yönetimi oldu. Karşı tarafın belirlediği gazeteci topluluğu olmadığını tüm samimiyetimle söylerim” ifadelerini kullandı.
“İŞ MAKYAJ DEĞİL Kİ!”
Sahaya indikten sonra kendisinin karşılaştığı ve vatandaşlardan dinlediği sorunları dile getiren Bursalı, “Sahada bugüne kadar karşılaştığım eleştiriler hem ilçe hem de büyükşehir olarak yerel yönetimlerle ilgile. Ben geçmişte de burada yaşadığım için bana sahada söylenen eleştirileri yaşamış biriyim. Ben buradan ayrılalı 6 yıl oldu. Ben 6 yıl sonra geldiğimde buranın bu sorunların çözülmesini daha da artığını gördüm. Ayrıca sahada bana yapılan eleştirilerin yüzde 99’u yerel yönetimlerle ilgili. Bunların en başında da ulaşım var. Alternatif yolların olmaması en büyük sorun. Ulaşım en büyük sorun. Körfez’in kokusu sorun. Be çocukken bu körfez kokuyordu. Rahmetli Priştina ile çözülmüştü, Sayın Kocaoğlu zamanında tekrar bugün hepimizin yaşadığı süreç dejavu gibi geriye döndü. Bisiklet, tramvay olayı makyaj güzel de. İş makyaj değil ki. Bu şehirde yaşarken asıl olan diğer hizmetlerle ilgili geri dönüş alabilmek. Kavga etmeye değil çözüm üretmeye geldik. Çeyrek asırdan beridir tercih CHP’li belediyeler. Yapılan hizmet siyaseti dışında, algı siyaseti var. Kendi yapamadıklarını algı oluşturarak algı üzerinden yaptıkları siyaseti lokal anlamda daha güçlü şekilde görüyoruz. Sahada bana iletilen şikayetler, tamamen yerel iktidarın yapmadıkları ve ya yapamadıklarına dair” dedi.
“İTHAL DİYEBİLECEĞİMİZ BİR ADAYIMIZ YOK”
‘İthal aday’ ifadelerine yanıt veren Bursalı, “Eyüp İnan Kadir… Yıllardır partinin içerisinde çok kıymetli işleri oldu. Çok da başarılı. 30 yaşındaki gencin liste başından aday gösterilmesi çok kıymetli bir gösterge. Eyüp için fazla sorumluluk ama bu durum Sayın Cumhurbaşkanımızın gençlere ve gençliğe verdiği önemin göstergesi. Kendi listelerimizde yer alan 18 yaşındaki kız kardeşimiz Türkiye’nin en genç milletvekili adayı. İzmir’den gösterilmesinden gurur duyuyorum. Bizim listelerimiz İzmir’i tam kucaklayan ve İzmir’i anlatan daha İzmirli bir liste. İthal diyebileceğimiz bir vekil adayımız yok” diye konuştu.
“BİZ İDDİALARIMIZI SÖZDEN ÇOK…”
İzmir’de ki iddialarını dile getiren Bursalı, “Biz iddialarımızı sözden çok icraatla ortaya koyan bir partiyiz. Bugüne kadar hep böyle oldu. Cumhurbaşkanımız ne söylediyse belki daha da üzerine koyarak ilerleyen bir partiyiz. Biz 14 Mayıs sandıktan çıkan sonuçlarla konuşmayı tercih ediyoruz. İzmir'de yapılmışlar yapılacakların temini… Öyle 9’a 9, 10’a 10 gibi değil ama… 8’i garantiledik. 14 Mayıs akşamı İzmir’den çok güçlü bir mesaj vereceğiz. Rekor bir oy alacağız” ifadelerini kullandı.
“BU SEÇİM VARLIK YOKLUK SEÇİMİ”
14 Mayıs günü gerçekleşecek seçimi ‘varlık yokluk’ olarak tanımlayan Bursalı, “Her seçim kendi içinde öncekilerden farklı iklimde geçer. Bu seçimle ilgili bir önceki seçim beka seçimi denilirdi ama bu seçim varlık yokluk seçimi. Bir yanda Cumhur İttifakı bir yanda Millet İttifakı veya koalisyonu var. Söylemleri eylemleri ve birlikte omuz omuza durdukları yapılara ve verdikleri mesajlara ve onları destekleyenlere baktığınızda bundan sonraki yüzyılda Türkiye’nin nerede konumlandırılacağı ile ilgili karar verileceğini düşünüyorum. Her seçim önemli ama bu seçim varlık yokluk seçimi. Türkiye Yüzyılına yakışır bir sonuç olacağına inancım tam” şeklinde konuştu.
“HDP’NİN MASANIN KESİN ORTAĞI OLDUĞU RESMİLEŞTİ”
Sahada vatandaşların CHP’nin HDP ile yaptığı ortaklığın eleştirildiğini söyleyen Bursalı, Ben Ankara’da gazetecilik yaptığımda hep 6+1 olarak yazdım. HDP’yi masayı ortak şekilden masa ardından konuşularak, masanın ortağı olduğunu söylüyordun. Kemal Beyin adaylığı kesinleştikten sonra HDP’nin masanın kesin ortağı olduğu resmileşti. Cumhuriyeti kuran irade Büyük Önde Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu parti olan CHP’nin 40 bin şehidimizin terör örgütü PKK’ya ‘terör örgütü değildir’ diyen siyasi zihniyetle ortak olarak oturmasının gerçek CHP’lilerde yattığı rahatsızlığı sahada bize doğrudan ifade edilmesini defalarca duyduk” diye konuştu.
“NE TARTIŞMADAN NE POLEMİKTEN KAÇARIM”
Bursalı, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun 23 Nisan töreninde Bursalı, Şanlı ve Sait Başdaş'ın milletvekilleri için ayrılan bölümde oturmalarına tepki göstermesine de cevap verdi. Bursalı, “Ne tartışmadan ne polemikten kaçarım. Tecrübemde iyi. Geldiğim gün Yeni Asır’ı ziyarete gittiğimde ben kavga etmeye gelmedim dedim. Kavga etmek tarzım değil. Ben üzüm yemenin peşindeyim ama kırmızı çizgilere dokunulma söz konusu olduğunda efeleniriz. Bir tarafım efe, bir tarafım Arnavut. Hiç kavgadan korkmadım, korkmam. Gazetecilim boyunca kavgadan hiç kaçmadım ama kavgadan beslenen biri değil. CHP’nin il başkanına cevap vermememin sebebi kavgadan kaçmak değil, Ömür Vekilim cevap verdi. Beni arayanlara, ‘Ömür Başkanımın verdiği cevabının aynısı veriyorum’ dedim. Başka bir şey demeye de gerek yok” dedi.