Ne yazık ki, kripto para dolandırıcılığı ve hırsızlığı ile ilgili haberler her geçen gün daha fazla karşımıza çıkıyor. Son zamanlarda en önemli değişim platformlarından biri önemli bir hırsızlığa maruz kaldı.
Şimdi, Ethereum ve Solana varlıklarını içeren bir kripto para birimi hırsızlığında yaklaşık 335 milyon dolar kaybedildiği haberini de okuyoruz. Ağustos 2021'de bir hacker tarafından Poly Network platformunda yapılan 600 milyon dolardan fazla miktardaki hırsızlığın çok gerisinde olmasına rağmen, bunu tarihteki en önemli ikinci hırsızlık olarak nitelendiriyor.
Bu sefer siber suçlular, kullanıcıların kripto para birimlerini bir platformdan diğerine taşımalarına izin veren sanal bir cihaz olarak adlandırılan bir köprüyü hackledi. Bu durumda Ethereum ve Solana arasındaki bir köprüden bahsediyoruz. Şimdi kripto piyasası düşüşte ve yatırım yapmak için harika bir zaman. Kripto para ticareti yapmak için yeterli tecrübeniz yoksa Bitcoin Smarter gibi özel tasarlanmış yazılımları kullanabilirsiniz.
Operatörler, çalınanlar için 10 milyon fidye teklif ettiler, ancak bunun dolar cinsinden mi yoksa kripto para birimi cinsinden mi yapılacağı konusunda net bir açıklama yapmadılar.
Kripto para borsaları tamamen güvenli mi?
Kripto para birimlerindeki mevcut patlama, operasyonlarının temel bir parçası olmadan anlaşılamaz: Özellikle kullanıcılar tarafından en iyi bilinen, Bitcoin ve Ethereum gibi dijital para birimlerini satabilecekleri veya satın alabilecekleri çevrimiçi siteler olan borsalardan bahsediyorum.
Bu kripto para borsaları aynı zamanda kullanıcıların bu paraları güvenle saklayabilecekleri bir yerdir. En azından bu siteler bu şekilde tanıtılıyor. Ancak borsalar tarafından sunulan güvenlik tartışılmaz mı? Tam olarak değil.
Kripto para birimi platformlarına yapılan saldırılar ve bunların milyonlarca kayıpla sonuçlanması ile ilgili sıkça karşılaştığımız haberler, bu kripto para platformlarının sözde gücünden ve kırılganlığından şüphe duymamıza neden oluyor.
Bazı tahminler, 2014'ten bu yana hackerlerin ve siber hırsızların kripto para birimi işiyle uğraşan platformlardan 2 milyar dolardan fazla değere sahip kripto varlıkları çaldığına işaret ediyor. Bu yalnızca bir rakam değil, hırsızlıkların korkutucu boyutları.
Bu olayın en kötü yanı ise, saldırıya uğrayan hemen hemen tüm platformlar tam olarak kontrol edilmediği ve düzenlenmediği için müşterilerin paralarını geri almalarının garantisi olmamasıdır. Kripto para birimlerini kullanmanın bariz avantajlarından biri olan ademi merkeziyetçilik ve kontrol eksikliği, hem bir sorun hem de bir güvenlik açığı haline geliyor.
Ortalama olarak, her iki ayda bir kripto para birimi platformlarında büyük bir hırsızlık meydana geliyor. Bazı finansal analistler, işletmeye adanmış bu sistemlerin ve platformların bu hırsızlıklardan ders almadığına inanıyor. Güvenlik açısından iyileştirilmesi gereken çok yer var ve bunların yatırımcı güveninin bozulmaması için hızlı bir şekilde yapılması gerekiyor.
Kötü şöhretlerine rağmen, geleneksel bankalar her gün siber saldırılara maruz kalıyor. Ancak, sürekli olarak güvenliğe yatırım yapıyorlar ve yapmaya devam ediyorlar. Aynı zamanda bir hırsızlık meydana gelirse müşterilerine para iade etme sorumluluğuna sahipler. Şimdilik kripto para birimi platformlarının bunu yapması gerekmiyor. Belki de zorunda kalsalardı, platformlarının güvenliğini artırmak için yatırım yapar ve daha fazla çaba harcarlardı.
İşin özü, bireysel kullanıcılar kripto varlık platformlarında değil, geleneksel bankacılıkta hack veya dolandırıcılıktan daha fazla korunuyorlar. Bu senaryo gelecekte değişebilecek mi? İnşallah diyelim.
Her zamanki kripto para birimi fiyat değişkenliği riskine ek olarak, aynı zamanda siber güvenlik riski de bulunuyor. Kripto para birimlerine akıllıca yatırım yapmanın önemli getiriler sağlayabileceği doğru olsa da, iddia ettikleri kadar güvenli olmayan platformlarda işlem yapmakla ilgili riskler göz ardı edilmemeli veya en aza indirilmemelidir.