Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR – İzmir
Büyükşehir Belediyesi’nin(İBB) Mart ayı olağan meclis toplantısının üçüncü
oturumu Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yokluğunda Başkanvekili Mustafa Özuslu idaresinde yapılan oturumun gündemi; Urla Belediyesi Başkanlığı’nın alınan ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nden oy çokluğu ile geçen Gülbahçe Mahallesi ve Karapınar mevkiinde yapılaşma kararı ve Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği ile imzalanması planlanan protokol yer aldı.
URLA’DA KISMİ
YAPILAŞMA PAFTASI ÖNERGESİNE OY ÇOKULUĞU
Urla Belediye Başkanlığı tarafından İBB’ye iletilen; Gülbahçe Mahallesi ve Karapınar mevkiine ait Kıyı Kanunu ve eki yönetmelik hükümleri doğrultusunda tespitleri kapsayan ve buna göre hazırlanan Meclis Kararı eki kısmi yapılaşma paftalarının; İmar ve Bayındırlık, Çevre ve Sağlık Komisyonlarınca uygun bulunan; “Gülbahçe Mahallesi ve Karapınar Mevkiinde Urla Belediye Meclisi’nin 06/12/2021 tarihli ve 499 sayılı Kararı ve eki onaylı kısmi yapılaşma paftası doğrultusunda; kısmi yapılaşmasını sağladığı anlaşılan alanları koruyacak şekilde sahil şeridinin yeniden düzenlenmesi ve plan bütünlüğü gözetilerek 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Revizyonunda mevcut konut alanı olarak belirlenerek işlenmesi önerisi meclis gündemine geldi. Önerge, Deniz ve Kıyı Alanları Komisyonunca ise oyçokluğu ile uygun bulunmadı.
AK Parti Grubu oturumda oy birliği ile komisyonlardan 'kabul' oylarını geri çektiklerini açıkladı.
BÜKÜLMEZ: BÖYLE BİR
TESPİTTE DOĞRU SONUCU ELDE ETMEK ÇOK MÜMKÜN DEĞİL
Deniz ve Kıyı Alanları Komisyonu Üyesi AK Partili Meclis Üyesi Barış Bükülmez, “Urla Belediyesi meclis kararı aldı. Kısmi yapılaşma ile ilgili paftaları gönderdi. Kısmi yapılaşma adalarını belirlerken Urla Belediyesi’nde Büyükşehir’in bürokratları ile Urla’nın bürokratları görüşülüyor. Tabi orada, 1/1000 ölçekli mevzi imar planları yok. Bazı alanlarda parselasyon planları var. İmar adası yok, kadastral adaları baz alabilirsiniz diyorlar. Kadastral adalar kıyıdan 200-300 metreye kadar içeri uzanıyor. Bunun üzerinden tespit yapılıyor. Böyle bir tespitte doğru sonucu elde etmek çok mümkün değil” şeklinde konuştu.
ÖNAL: EN SON
YAPILAŞMASI 1989 YILINDA YAPILMIŞ YERLERDEN BAHSEDİYORUZ
İmar ve Bayındırlık Komisyonu Başkanı CHP’li Meclis Üyesi İrfan Önal ise, “Konu zaten bir mağduriyetin üzerine uzunca tartışılmış. Geçen senede bize geldiğinde bahsedilen görüşler olmadığından iade etmişiz. Bunla ilgili 1992 yılında önce yapılaşmış parselasyon veya mevzi imar… Yani resmi bir şekilde inşaat yapılmış yerlerle ilgili bizler kıyı kenar kanunun dışında alıyoruz. Bununla ilgili daha önce bu dosya geldiğinde bununla ilgili bir meclis kararı alınmadığından… Onlarla ilgili ruhsat eki gönderilemediğinden konuyu reddetmişti. Bu yapılaşma kararı alındığında biz bunu kabul edebiliriz demiştik. Benzer dönemde Seferihisar’dan gelen dosyaları kabul etmiştik. Yasa koyucuklar ilçe belediyesini sorumlu tutmuş. İlçe belediye gidip yerinde tespiti yaparak kısmi yapılaşma kararı alıyorsa; bizde bu noktada kendi bürokrasimizle beraber bu incelemeleri yaptıktan sonra ona uygun olarak karar alıyoruz. Daha önce ret etmek gerekçemiz buydu. Seferihisar’ı kabul etmiştik çünkü kendi bu önergeleri almış ve meclis kararları vardı. Urla Belediyesi’nin aldığı bir karar yoktur. Bugün buradaki mağduriyetle ilgili 3 siteyi ilgilendiren oralarda da 1972’li yıllarda itibaren yapılaşmış. En son yapılaşması 1989 yılında yapılmış yerlerden bahsediyoruz. Malikleri kısmi yapılaşma kararı alırken bize bir kere daha başvurdular. Bu kararı aldıkları için biz de buna uygun karar aldık. Konu bundan ibaret. Mağduriyetlerin yanında girmemiş ya da dışında kalmış… Bununla ilgili Urla Belediyesi bir karar daha alır, yine gönderiri incelenir. Eğer dedikleri gibiyse o uygulama 1992 yılından öncesine dayanırsa onu da dahil eder plana işleriz” dedi.
YILDIZ: YEREL MECLİS
ÜYELERİNİN GÖRÜŞLERİ ÇOK DAHA ÖNEMLİ
AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, sorunların çözülmesi konusunda tavır sergilediklerini söyleyerek, "Buradaki hem CHP'li komisyon üyelerinin kaygıları aslında çözüm koyması konusunda bir tavır gösteriyor. Bu tür konularda her ne kadar imar komisyonunda oy birliği olsa da biz sorunun yerlerdeki meclis üyelerin çözüm önerilerinin görüşlerinin daha dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz. Biz bu sorunun tek bir vatandaşın bile mağdur olmaması için tüm arkadaşlarımızın iyi niyetle yaklaştığını düşüyoruz ancak yerel meclis üyelerinin görüşleri çok daha önemli olduğunu düşünüyoruz. Bizim önerimiz idaresi ve sonra kapsamlı değerlendirilmelidir" ifadelerini kullandı.
KÖKKILINÇ: BEYANLAR
VAR İSE İTİRAZ YOLU AÇIK
CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ise CHP Grubunun konuyu derinlemesine incelediklerini ifade ederek, “Biz de bu konuyu grubumuzda enine boyuna inceledik, değerlendirdik. Geçmiş dönem imar komisyon başkanlarımızın da görüşlerini de aldık. Mevcut imar komisyon başkanımızın görüşünü aldık. Sonuçta burada bir plan düzenlemesi söz konusu. 2012 senesinde köylerdeki yapıların da ruhsat almış kabul edileceği noktasında bir takım düzenlemeler var. Eğer bu şekilde beyanlar var ise itiraz yolu açık. İtiraz yoluyla İBB’nin gündemine yeninde gelebilir. O zamanda bu konu değerlendirilir” ifadelerini kullandı.
HIZAL: İNATLAŞMANIN,
ART NİYET ARAMANIN, FARKLI NOKTAYA ÇEKMENİN ANLAMI YOK
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ise, “Aslında işin hem teknik kısmının hem de yerel hassasiyet noktasında bütün husus urla meclisi Barış Bey tane tane anlattı. Burada gerçekten meseleyi politize etmeksizin sorunun bütüncül anlamda çözüm adına verilmiş bir teklifti... O bölgede barı beyle birlikte oradaki bürokratlarla görüşenler aynı zamanda CHP’li meclis üyesi arkadaşlarımız. Ben CHP meclis üyesi arkadaşlarım kalkıp bu konuda görüşenli bildirmelerini isterdim. Bazıları belki meclise dahi gelemdi. Şimdi Büyükşehir’de var. Şimdi burada bu melese üzerinden meseleyi inatlaşarak politize ederek, siyasi bir zemine çekmen anlamı yok. Burada bir sorun var. Sorun şu anki meclis kararıyla kısmen çözülecek. Bunda da hem fikiriz. Biz de öner koyduk; sorunu çözeceksek bütüncül çözelim. Bunun içi bir ay, iki ay, üç ay kaybederiz. Bunun bir önemi yok. İnsanlar zaten orada otuyor. Binalar var, mevcut. Evsiz yurtsuz değiller. Ama biz bugün alacağımız kararlar dönüşü olmayan başka mağduriyetler sebebiyet vereceğiz. İnatlaşmanın, art niyet aramanın, farklı noktaya çekmenin anlamı yok. Siyaseti yaparız. Urla meclisin neden toplanmadığın tane tane anlatırım. O zamanı geldiğinde anlatırım ben. Ama burada İBB Meclisi olarak hiç bir parti ayrımı yapmaksızın bütün parti grupları olarak biz vatandaşın dahi mağdur olmamız adına biz AK Parti grubu verilen kararda imar komisyonunda ki bende üyesiyim. Bizde değerlendirdik. Bu haliyle doğru olmadığını kısmen yanlış olduğunu gördük ve size tüm iyi niyetimizle öneri sunduk” dedi.
Özuslu
Bizim meclisimizin esas itibarıyla varlığı, sebebi olmasının var vatadaşın izmri halkını derterşne merjem olmak. Onların mesleelrini çzömek. Problemlere siayset kurum olarak bizlerin parti gözetmeksiiznçözüm getirmektir. Bunun için burada.z problen var ve yenş bir pronlem değil.. 196’lı yıllarda beridir gelen problem. Görebildiğim kadarula her parti burada bu sorunun çzöülmesi için irade ortaya koymuş. Urla’daki heetten gelen ve urla beledieysinde gelen önerge doğrultusunda oradaki vatandaşalrımızın sorunlarına çözğme içi irade kotmular. Asli sorunlusu olarak ana komsiyon, oy birliği sağlanmış. Görüş değiştirebilirsiniz tabi. İrade o sorunun çzöülmesi yönünde benim duyduğum, burada bir mesele olarak gündeme gele şey. Bu kararı burada alırsak bazı insanların hak kaybına uğrayacakalrı yönğnde. Ama yine anladığım kadarıyla itirz yolu denilen bir yol var. İtirazlar da buraya geliyor. Biz bu itirazları değelrndiridiğimzide hak kaybını önleyevcek güce sahşbiz. Oybirliğini devam ettirelim” şeklinde konuştu.
KÖKKILINÇ: KONU
TAMAMEN HUKUK VE TEKNİKTİR
Eleştirilere cevap veren CHP Grup Sözcüsü Kökkılınç, “Urla Belediye Meclisinde İBB’sine bir karar gelmiş. Öncesinde biz eğer siyasete yaklaşıyor olsaydık Urla Belediyesi’nden gelmiş olan meclis kararı CHP olarak ihtisas komisyonlarında kabul ediyoruz, mecliste de irademizi kabul olarak veriyoruz. Siyaseten yaklaşıyorsak daha farklı olurdu. Meclis kararında bir istisnai hükümde getirilmiş. Belediye meclisin toplanma imkanı yasal olarak mümkün. Urla Belediye meclis üyesi arkadaşlarımızın arzusu da bu yetkinin doğrultusunda. Yasa buna imkan veriyor. Bu Faslıda bu şekilde kayıtlara geçirmekte fayda var. Bir hukukçu olarak Urla Belediyesi’nden 6 Aralıkta iki sayılı meclis kararı gelmiş. Bu meclis kararında kısmi yapılaşma paftasının kabul edilmiş. Bu paftayı Urla Belediyesi yapmış. Biz İBB olarak pafta yapamayacağımıza göre bu yetki Urla Belediyesi’ne ait. Urla Belediyesi bu kararı alır iken Urla Belediye Meclis üyesi Barış Bey’in düşüncesini dikkate alsa paftaya öyle işleseydi. Öyle bize gelseydi. Ben İBB olarak; burada Urla Belediyesi’nin görev ve yetkisinde olan pafta çalışmasını biz burada onaylıyoruz. İtirazlar yoluyla gelebilir. Biz geri dönebilir. Pafta çalışmasını Urla Belediyesi yeniden yapabilir. Bunlarında konut alanına eklenmesi noktasında yeni çalışmayla İBB’ye gelebilir. Konu tamamen hukuk ve tekniktir. Bizde bütün vatandaşların memnuniyetini isteriz. Yapılabilecek bundan ibarettir” şeklinde konuştu.
HIZAL: POLİTİZE
ETTİĞİNİZ İÇİN URLA’DAKİ VATANDAŞLAR MAĞDUR OLUYOR
Hızal, Urla Belediyesi’nin aldığı kararı yanlış olduğunu ifade ederek, “Urla Belediyesi’nin almış olduğu kararın yanlışlığından bahsediyorum. Bunu bütün samimiyetimizle söylüyoruz. Urla Belediyesi’nin aldığı karar yanlış. Biz bu kararı savunmuyoruz ki. İyi niyetle bahsettiğiniz çözüm önerisi kulağı öyle değil böyle tutmak. Çok daha basittir. Teknik olarak bu kararı ikinci defa alınmadığını öğrendik. Şimdi itirazdan bahsediyorsunuz. Bir kişinin itirazı atladığını düşünün. Kanun bilmemek mazeret değildir diyeceksiniz ama diyelim ki atladı. Mağduriyet yine doğacak. Dolayısıyla biz burada gerçekten meseleyi hiçbir şekilde tartışma yapmaksızın politize etmeksizin oradaki tüm sorunu tüm vatandaşların sorununu çözecek adına bir öner ortaya koyduk. Bu önerimizin Urla meclisinin toplanmasına nasıl geliyor anlamış değilim. Kimsenin elini tutmuşluğumuz da yok. Kayyum orada, gidersinizi görüşürsünüz. Kapısı açık size. Oturup toplantı yapıyorsunuz, karalar alıyorsunuz. Kimseyi kandırmayın. Ama işinize geldiği gibi hareket ediyorsunuz. Burada sırf politize ettiğiniz için Urla’daki vatandaşlar mağdur oluyor” açıklamalarında bulundu.
ÖNAL: 2,5 YILLIK
SORUNU ÇÖZME NOKTASINDA POLİTİZE ETMİYORUZ
İrfan Önal ise planlara askıdayken itiraz edilebileceğini ifade ederek, “2,5 yıllık bir sorun. Geldiğimizden günden beridir gidip geliyor. Bahsedilen şeyler değiştirilemeyecek kutsal bir şey değil. Binlik plan değişikliği yapıyoruz, belediye itirazda bulunabilir. Askıdayken itirazlar düzeltilebilir, değiştirilebilir. 2,5 yıllık sorunu çözme noktasında politize etmiyoruz” dedi.
PROTOKOL TARTIŞMA
YARATTI
Cinsel Şiddetle Mücadele Derneğinin, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, dilde ve toplumsal bellekte tek tipleşmiş cinsel şiddet algısına karşı durma, ayrımcılık, akran zorbalığı, sanal şiddet, güvenli ilişkiler vb. konuları içeren "Yaygınlaştırma Programı" kapsamında yer alan eğitimlerin düzenlenebilmesi amacıyla; İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği arasında imzalanmak üzere hazırlanan ve önerge ekinde yer alan protokolün kabulü ile söz konusu protokolün imzalanması konusu Meclis gündemine geldi.
Önerge, Plan ve Bütçe Komisyonunca oybirliği ile uygun bulundu, ancak Hukuk Komisyonunca “Sosyal Projeler Dairesi Başkanlığının 11/03/2022 tarihli ve E.660682 sayılı İptal Talebine ilişkin yazısına istinaden karar verilmesine gerek olmadığının” oybirliği ile uygun bulundu. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Göç ve Uyum Komisyonlarınca değişiklikle oybirliği ile kabul edilirken; Aile ve Çocuk Komisyonunca değişiklikle oyçokluğu ile söz konusu oldu.
İlgili gündem maddesi oturumda tartışmalara neden oldu.
KEVSER TOURCHİAN: BU
ÖNERGENİN RET EDİLMESİ YÖNÜNDE MUTABIK KALMIŞTIK
İlgili önerge hakkında konuşan AK Partili Meclis Üyesi Burçin Kevser Tourchian, “Bu önerge 5 komisyona gitmiş. 3 tanesinde farklı karar, ikisinden de aynı yönden karar çıkmış. Bu bizim gündem dışı konuşmalara döndü. Başında yapalım sonunda yapalım diye. Usul hataları ve eksiklerine mahal veriyoruz. Eksik olduğunu bildiğimiz şeyleri mağduriyet yarata yarata geçiyoruz. Komisyonlardan farklı karar çıkması usulen bazı şeylerin eksik olduğunu gösteriyor. Ocak ayında bir önerge geldi, şubatta bir karar vermemiz gerekiyordu. Burada bir protokol söz konusu. Yapılacak olan eğitimin cinsel şiddetle alakalıydı. Grup olarak üstünde durduğumuz bir konu ilgili derneğinin ve dernek başkanın ‘trans çocuklar vardır’ ve ayrımtasyonları nedeniyle bu önergeye ret vereceğimizi söyledik. Bir şekilde bu şubat meclisinde değil martta görüştük. Bu önergenin ret edilmesi yönünde mutabık kalmıştık. Benim görmek istediğim AK Parti’nin kararını yansıtan bir karar olmadı. Bu ilgili daire başkanlığının çekme kararını bilseydik biz oy çokluğu verirdik. Çekilecek değil reddedilecek bir karardı. Biz bu kararı doğru bulmuyoruz, usule de uygun değil. Komisyona meclis tarafından havale edildikten sonra belge ve evrak getirmesi olağan değil. Bunun mecliste reddedilip iade edilmesi gerekirdi. Bu yanlışı da doğru bulmuyoruz. Hassasiyete dikkat çeken Aile ve Çocuk Komisyonu oldu. Bu komisyon kendi alanı ile ilgili yaptığı çalışma neticesiyle bu önergenin kabul edilebilir olmadığını söyledi” dedi.
ÖZUSLU: NİYE GELMİŞ
OLDUĞUNU ANLAMIŞ DEĞİLİM
Mustafa Özuslu ise, “Niye gelmiş olduğunu anlamış değilim. Burada zaten niçin geri çekiyor bunu ilgili daire. Demek ki biz hata yaptık dediğimiz bir konu. Daire Başkanlığı geri çekmedi muhtemelen. Komisyonlar karar aldığı için yapamadı. Önergenin bütün konusunu biliyorum. Evet doğru bir önerge değil. Bu protokolde doğru değil, yapılmaması gerekir. Bu konuda ortaya konan bir teklif gelmiş, belediye bütçesinden gidecek bir kuruş dahi para yok. Bedava ile bu eğitim sürdürülecek. Her protokolün meclise gelmesini de gerektiren bir durum yok. İdari bazen kuruluşlarla ilgili protokoller mahal vermeden kabul etmeli. Bütçeyi ilgilendiren konularda evet burada olabilir ama burada öyle bir şey de yoktu. Dernek başkanın söylemlerinde bende bundan son derece rahatsız oldum. Trans çocuk var mıdır yok mudur konusu bizi de ilgilendirmiyor. Meclisi bu konuda meşgul etmemek lazım” diye konuştu.
KÖKKILINÇ: BİZ GEÇİT
VERMEDİK
Komisyonda görüşülen konuyu aktaran CHP’li Kökkılınç “Birden fazla komisyona gitti. Bir tanesinde bende birebir çalıştım. Derneği getirmiş olduğu protokolde bizde değişiklik yaptık. Biz protokol metninden çıkarmıştık. Aile ve çocuk komisyonu da bizimle aynı şekilde hareket etti. Daire başkanlığı ile görüştük biz bunu çeker meclise bırakmayız dediler. İptal konusu kaldığı için karar verilmesine yer olmadığına dair rapor düzenledi. Konusu kalmış karar verilmesi yer vermediği için karar vermiş oluyoruz. Bence amaç hasıl olmuş. Biz geçit vermedik” dedi.
HIZAL: BU KADAR
CİDDİYETSİZ PROTOKOLLER GELMEMELİ
AK Partili Hızal böyle protokollerin meclise gelmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Biz burada oyun oynamıyoruz. Meclis başkanvekili olarak siz bize grup başkanvekili diye boşuna demiyorsunuz. Ciddi bir iş yapıyoruz. Bir bürokratın aklına geliyor geri çekiyor. Yok böyle bir hakkı” ifadelerini kullandı.
Özuslu “Böyle bir hak var” dedikten sonra sözlerine devam eden Hızal, “Bürokrat gelir, fikrini verir. Anlatır, komisyona der ki; ben bunla ilgili kara veririm. Ya ret verirsiniz ya da kabul edersiniz. Ya oy çokluğuyla ya da y birliği ama çıkıp ben bundan vazgeçtim diyemeziniz. Biz buna itiraz ettik. Allah sizi affedecekte İzmirliler sizi affetmeyecek. Samimi olmak lazım. İzmir’de bir sorun var. Bu sorun net İBB önüne gelenle dernek ve vakıfla protokol yapıyor. Temel sorun bu. Mazeret belediyeciliği dedim ya yeni bir belediyecilik anlayışını ortaya koyuyorum. Protokol belediyecilik ve yanına da heykel belediyeciliği koyuyorum. Biz burada da dakikalarca usul konuşuyoruz. Usul hatası yapılıyor. Biz meclis olarak protokolün hukuka kanuna ya da başka bir gerekçeyle kabul görmediğini ret gerekçesiyle ret edip göndermek lazım. Bize bu kadar ciddiyetsiz protokoller gelmemeli. Bir daha bu meclis gündemini bu kadar ciddiyetsiz protokoller meşgul etmesin” dedi.
HIZAL’DAN ZAM
DEĞERLENDİRMESİ: HUKUKSUZ BİR KARAR ALINIYOR
Gündem dışı konuşmalarda İzmir’de ulaşıma yapılan fiyat artışını değerlendiren Hızal, “İzmir’de ulaşıma zam yapıldı. Dünya piyasalarındaki akaryakıt fiyatlarıyla ilgili sorun var. Eshot pandemide ve akaryakıt fiyatlarından en çok etkilenen kurum. 460 milyondu sanırım; onayı da bakanlıktan en kısa sürede gelecek Bir şeyi yaparken bu kurum, tarihi geçmişi 150 yıl olmuş kurumun ciddiyetle yapmasını istiyoruz. Kanunlara uygun yapmasını istiyoruz. Yarın sorun yaşanmasın. Bir karar alınıyor zam kararı. Toplamda yüzde 76 gelen zam ve bugüne kadar İzmir ulaşımında ilke defa uygulanacak bir yöntem yapılıyor; bundan sonra her ay zam yapılacak. Bunu İzmirliler duymamış olabilir ama duysunlar istiyorum. Hukuksuz bir karar alınıyor. Bununla aynı kararı geçen yıl; İzmir 6. idare mahkemesi iptal etmiş. Sizin bu aldığınız karar yanlış demiş. Bu şekilde bu kurumu toplayamazsınız demiş. İBB, bütün bu mahkeme kararlarını bir kenara iterek; yine hukuksuz, kanunlara aykırı bir karar aldı. Şu anda İBB almış olduğu kararla, Sayın başkanın imzalamış olduğu hukuksuz kararla biniş tarife ücretleri arttı. Sorumluluk sahibi olmayan bir siyasetçi olsak; ey İzmirliler bu kararlar hukuksuz. Biniş ücretlerini ödemeyin derim ama onu demiyorum. Ben, İBB çıksın bu hukuksuz, kanunsuz kararından vazgeçsin, kanuna uygun karar alsın diyorum. O da mahkemeden dönecek çünkü. Bu arada ne oluyor? Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı veriyor. Yürütmeyi durdurma süreci içerine vatandaştan para toplanıyor. Tarife biraz da aşağıya iniyor ama bu kurum vatandaşın parasını iade etmiyor. Geçmişte bu oldu. Burada bürokratlarla alakalı eleştiri yapmıyorum. Alınan siyasi kararları eleştiriyoruz. Bu bir siyasi karar. CHP Grup Sözcüsü, 17 madde içerisinde bir madde vardı ki; UKOME kararlarını alınmasını engellediğimiz iddia ediliyor. Hukuksuz karar almazsanız engellemeyiz. Ama hukuksuz kararı mahkemeler engeller” şeklinde konuştu.
SÖZÜPEK: İBB VATANDAŞLARA HİZMET ETMEYE DEVAM EDECEKTİR
CHP'li Meclis üyesi Bülent Sözüpek ise, "Arkadaşlarımızda İZBETON fobisi olduğunu düşünüyorum. Şirketlerimizin ve İZBETON'un başarısını görmezden geliyorlar. İZBETON 5 milyon ton asfalt atmıştır bu kent. Bu İBB'nin başarısıdır. Bize getirin sorunları çözelim dediler. Siz kimsiniz? İzmir'de yaşayan vatandaşlar Türkiye Cumhuriyeti'nin de vatandaşlarıdır. İBB başkanı AK Parti grubuna gelip dosya vermez. Bu kentte 5 milyon vatandaş vergi ödüyor. Bu ülke hukuk devleti. Biz İBB olarak vergi veren 5 milyon kişiye hizmet etmek zorundayız. Siz bağırsanız da engel olmaya çalışsanız da İBB vatandaşlara hizmet etmeye devam edecektir. "
ÖZUSLU: TÜRKİYE'DE
İLK DEFA MI EN DÜŞÜK TEKLİFİ VEREN FİRMA ALAMADI?
Son olarak söz alan Başkan Vekili Mustafa Özulsu, "Nisan ayı provasını bugün yapmaya çalıştık sanırım. Faaliyet raporları renkli bir şekilde geçecek bunu şimdiden görebiliyoruz. Dün sayın Murat Aydın'ın yaptığı konuşma teknik ve iyi çalışılmış bir konuşmaydı. İspat edemeyeceğimiz şeyleri meclis kürsüsünden söylediğimiz zaman… Sayın Boztepe'nin söylediği sözler ispata tabidir. Eğer böyle kayıtlar varsa elinizde o zaman da yapmak lazım. Hukuki şeyleri tartışıyoruz doğru ancak hukuku öğrenmeye çalışıyorum. O kadarları bende okudum. Kararda temyiz yolu açık dedi. Bitmemiş bir süreç üzerinden 2 gündür tartışıyoruz. Niye erken temel atma töreni yaptınız diyorsun. Bizde o zaman neden daha temyiz yolu açıkken bu kararın yanlış olduğunu söylediniz diyebilirim. İhale tekniği açısından Türkiye'de ilk defa mı en düşük teklifi veren firma alamadı? Bunlar olağan şeyler. İş yapacağız büyüyeceğiz. İş yaptıkça itirazlar olacak” dedi.