İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZSU Genel Müdürlüğü, yıl içindeki 3. olağanüstü genel kurulunu yaptı. İZSU'nun ihtiyaç duyduğu 450 milyon liralık ek bütçe için toplanan genel kuruldan bir de doğal su kaynağı tahsisi gerçekleşti. İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZSU yetkisindeki Menderes Şaşal Kaynak Suyu ve Şişeleme Tesisi 25 yıllığına işletilmek üzere yine İzmir Büyükşehir iştiraklerinden olan İzdoğa'ya verildi.
İZSU’ya 450 milyonluk ek bütçe verilmesi oy birliği ile kabul edilirken, Şaşal Kaynak Suyu tesisinin İzdoğa'ya tahsisi büyük tartışmalara neden oldu. HIZAL, GRAND PLAZA'YI ÖNERDİ
Bu tahsise ilişkin söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “İBB’yi yöneten siyasi aklın bir kafa karışıklığı içinde olduğuna inanıyorum. Belediyeler ve kurumlar her şeyden önce yasa ve yönetmeliklerle yönetilir. Ama bazen yasa ve yönetmeliklerin arkasından dolanılarak yasal olmayan durumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Esasında bu protokole 2 yönüyle itirazımız var. Protokolün maddelerinden biri devir yasağı koymakla birlikte devir yasağını gizli bir şekilde delen bir madde koymuş. Yüzde 49 oranın aşmayacak şekilde ortak alabilme hakkı tanımış. İzmir Büyükşehir Belediyesi bir tesisini İzdoğa'ya tesisi edecek. İzdoğa bu tesisin yüzde 49’unu bizim ve Sayıştay’ın denetleyemeyeceği 3. bir şirkete onu ortak alarak devredecek. Bunu temelinde başka bir problem var. Büyükşehir Belediyesini yöneten siyasi aklın aklı karışık. Belediye şirket ve iştiraklerin bir kuruluş amacı vardır. İzdoğa körfezin kirliliğin önüne geçmek amacıyla kurulan bir şirket. Geldiğimiz noktada İzdoğa, kuruluş amacının çok farklı noktalarına geldi. Bugün bakıyoruz ki İzdoğa Büyükşehi için kıymetli olan tesisler devredilecek. Bugün bu tesislerin İzdoğa'ya verilmesini şaşkınlıkla izliyoruz. İzdoğa şirketinin yönetim kurlu başkanı Sayın Başkan’ın fantastik fikirli arkadaşlarından biri olan Güven Eken. Şirketin kuruluş amacı körfez kirliliğinin önüne geçmek. Büyükşehir Başkanı Sayın Soyer, tamamen bilimsek gerçekler dışında körfezin kendi kendini temizleyeceğini iddia ederek 3 yıl süre istedi. Arkadaki akıl, Güven Eken. 3 yıl geçti. Peki Sayın Soyer, körfezde yüzebiliyor mu? Tabii ki hayır. Bir 3 yıldır bu kentte koku problemi var dedik. Siz yok dediniz. Önce inkar ettiniz şimdi koku problemi var diyorsunuz. İnkar etmenizin sebebi de yine Güven Eker’di. Sayın Soyer şimdi ‘İzmir’deki koku sorununu 2 yıl içinde ortadan kaldıracağız’ diyor. Şu an gülünç duruma düşüyorsunuz. Elinizde Grant Plaza var. Bu tesisleri alarak bir yere getirmiş. Ama siz Grant Plaza’yı elinizin tersiyle itip İzdoğa'ya getiriyorsunuz. İzdoğa alacak bu suyu üretecek. Bu size inandırıcı geliyor mu? O zaman bundan sonra madem böyle bir karmaşa var asfaltlama işini de İZBETON’dan alın Grant Plaza’ya verin. İzdoğa'nın bir başvurusu olduğunu söylediler bu tesis için. İzdoğa kendi kafasına göre iş yapmıştır diye düşünmüyorum. Arkasında bir siyasi irade vardır. O siyasi irade de Sayın Soyer’dir. Şu anda Büyükşehir'in tüm şirketlerinde yönetim kurulu üyelikleri ve genel müdürleri liyakatten uzak kişilerdir. Her yıl bütçe artırılarak bu şirketlerin zararları kapatılıyor. Sadece İzdoğa'nın başındaki insan istiyor diye suyu üreten tesisi Grant Plaza’dan alıp bu işle ilgili hiçbir tecrübesi olmayan İzdoğa'ya veriyorsunuz. Bu sadece ortaklık konusundaki maddenin değişikliğiyle olacak iş değil. Bir ara verelim ve tesisin devrini İzdoğa'ya değil Grant Plaza’ya verelim. O zaman oybirliği yapacağız” önerisinde bulundu. Ancak Hızal'ın bu önerisi kabul görmedi.
MURAT AYDIN: SAYIŞTAY'DAN KAÇIRDIĞIMIZ YOK!CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, Hızal'ın eleştirilerine karşılık söz alarak, bu tahsisten sonra da Şaşal Su'nu denetlenebileceğini belirterek, “Büyükşehir Belediye Başkanının da yönetimin de bürokratların da kafası karışık değil. Bütün yaptığımız çalışmalar önceden yaptığımız 5 yılık stratejik faaliyetler üzerinden yürüyor. Kira sözleşmesiyle İzdoğa'ya kiralanıyor ve yüzde 49’u devredilebilir ve denetlenemez, diyorsunuz. Ancak bir anonim şirketin bazı faaliyetlerinde başka şirketle ortaklık yapması o şirketi denetleme dışına çıkarmaz. Denetlenen o anonim şirkettir. Yani Sayıştay denetleyebilir. Eleştirilebilir ama ortaklıkla denetim dışına çıkarıyorsunuz demek doğru bir yaklaşım olmaz. Ayrıca Sayın Hızal şirketler kuruluş amacından saptı dedi. Bütün şirketler zaman içerisinde değişim gösterirler ama hedeflerini kaybetmezler. Ticaret siciline kayıtlı her şirket faaliyetlerini şirket ana sözleşmesindeki hükümlere göre yönetir. Bunun dışına çıkarlarsa denetim, eleştiri ve engellemeyle muhatap olurlar. Yani şirketin kuruluş amacından çıkması mümkün değil. Sayın Hızal sürekli aynı şeyi söylüyorlar. Sayın Eken dahil olmak üzere Büyükşehir Belediyesinin hiçbir çalışanı ya da bürokratı Hızal’ın iddia ettiği gibi fantastik fikirli değildir. Ayrıca fantastik fikirli olmak kötü değildir. Sizin söylediğiniz çizgide, dar anlayışınızla ve kalıplara sıkışmış anlayışınızla hareket etmeyenlere fantastik fikirli diyebilirsiniz. Ama o sizin eksikliğinizdir” diye konuştu.MHP'Lİ ŞAHİN: TERETTÜTLERİMİZ VARMHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin de işletmenin devrine itiraz eden isimlerden oldu. İzdoğa'ya yapılacak işletme devrine ilişkin teredütleri bulunduğunu ifade eden Şahin, "Bu konuda nenden açık ihale yapmadınız? Özel sektörden çok daha iyi tekliflerin verilebileceğini düşünüyorum. Bununla ilgili olarak önceki Sayıştay raporlarına batığımızda, gelir getirecek tesislerin ihale değil de protokolle kiralanmasının sakıncalı olduğu ifade edilmişti. Bu konuda hukuki gerekçelerin de bertilerek bir açıklama yapılmasını talep ediyorum. Israrla üzerinde durulması gereken bir konu İZSU’nun amacına uygun yönetilmemesidir. Türkiye’nin en pahalı suyunu satıyorsunuz. Ayrıca İZSU’nun su fiyatları enflasyona endeksli. Bunun karşılığında halka, yazın kokan kışın taşan bir şehir veriyorsunuz. Tesisin devrine gelince de İzdoğa’ya değil Grant Plaza’ya verilmesi yerinde olacaktır. Halk dilince 'ekmeği ekmekçiye' ver. Siz İzdoğa'nın ana sözleşmesini değiştirerek onu bu konuda yetkin hale getiremezsiniz. Biz dar çerçeveden bakmıyoruz. Size doğru yolu tarif ediyoruz" diye konuştu.
AK PARTİLİ ÇALIŞKAN: MECLİSİN İRADESİNİ 25 YIL YOK SAYIYORSUNUZPlan ve Bütçe Komisyonunun Ak Partili üyesi Erhan Çalışkan da işletme devrine sert muhalefet gösteren isimlerden biri oldu. Çalışkan, belediye başkanlarının tek adam yetkisine sahip olduğunu da vurgulayarak, "Belediye başkanı hem idarenin başıdır hem de meclisin başıdır. Hem kararları uygular hem de kararları alan meclisi yönetir. Bundan daha mutlak bir başkanlık sistemi var mı? Biz burada bazı kararları alırken meclis devre dışı kalmasın istiyoruz. Ticaret yasasına göre şirketler denetlenebilir deniyor. Sayıştay sadece mal alışını denetler. Başa bir şeye bakamaz. Etkinliğine ve verimliliğine bakamaz. Otoritesi ve etkileri son derece zayıf bir meçlisin, geniş yetkilerle donatılmış bir iradenin üzerindeki çok az yetkisini bu protokolle yine idareye teslim ediyorsunuz. Yani meclisin 25 yıllık iradesini yok sayıyorsunuz. Bu karar bir kez daha meclis gündemine gelmeyecek. Bu kararla istediği şirketi ortak alabilecek. Bu işi yapan bir Grant Plaza var. O yazılabilirdi ortak olarak. Ya da başak bir şirket yazılabilirdi. Ya da bir ortak alınacaksa o karar da meclise gelebilirdi. Bir belediye kaynağının işletmeye alınması ve değer yaratması esastır. Ama bu işi uzmanına verelim. 2017’den beri bu işi yapıyor Grant Plaza. Bu konuda tecrübesi var. Ama diğer tarafta da hiç tecrübesi olmayan bir şirket var. Bu zaman ve kaynak kaybıdır” diyerek itirazlarını gerekçelendirdi.İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in açılışını yaptığı İZSU Olağanüstü Genel Kurulunu verilen aranın ardından Meclis Başkanvekili Mustafa Özuslu yönetti. Yapılan oylamalarda ise İZSU'ya 450 milyon lira ek bütçe verilmesi oybirliği, Şaşal Su İşletmesinin devri ise oy çokluğu ile genel kuruldan geçti.
İZSU’ya 450 milyonluk ek bütçe verilmesi oy birliği ile kabul edilirken, Şaşal Kaynak Suyu tesisinin İzdoğa'ya tahsisi büyük tartışmalara neden oldu. HIZAL, GRAND PLAZA'YI ÖNERDİ
Bu tahsise ilişkin söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “İBB’yi yöneten siyasi aklın bir kafa karışıklığı içinde olduğuna inanıyorum. Belediyeler ve kurumlar her şeyden önce yasa ve yönetmeliklerle yönetilir. Ama bazen yasa ve yönetmeliklerin arkasından dolanılarak yasal olmayan durumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Esasında bu protokole 2 yönüyle itirazımız var. Protokolün maddelerinden biri devir yasağı koymakla birlikte devir yasağını gizli bir şekilde delen bir madde koymuş. Yüzde 49 oranın aşmayacak şekilde ortak alabilme hakkı tanımış. İzmir Büyükşehir Belediyesi bir tesisini İzdoğa'ya tesisi edecek. İzdoğa bu tesisin yüzde 49’unu bizim ve Sayıştay’ın denetleyemeyeceği 3. bir şirkete onu ortak alarak devredecek. Bunu temelinde başka bir problem var. Büyükşehir Belediyesini yöneten siyasi aklın aklı karışık. Belediye şirket ve iştiraklerin bir kuruluş amacı vardır. İzdoğa körfezin kirliliğin önüne geçmek amacıyla kurulan bir şirket. Geldiğimiz noktada İzdoğa, kuruluş amacının çok farklı noktalarına geldi. Bugün bakıyoruz ki İzdoğa Büyükşehi için kıymetli olan tesisler devredilecek. Bugün bu tesislerin İzdoğa'ya verilmesini şaşkınlıkla izliyoruz. İzdoğa şirketinin yönetim kurlu başkanı Sayın Başkan’ın fantastik fikirli arkadaşlarından biri olan Güven Eken. Şirketin kuruluş amacı körfez kirliliğinin önüne geçmek. Büyükşehir Başkanı Sayın Soyer, tamamen bilimsek gerçekler dışında körfezin kendi kendini temizleyeceğini iddia ederek 3 yıl süre istedi. Arkadaki akıl, Güven Eken. 3 yıl geçti. Peki Sayın Soyer, körfezde yüzebiliyor mu? Tabii ki hayır. Bir 3 yıldır bu kentte koku problemi var dedik. Siz yok dediniz. Önce inkar ettiniz şimdi koku problemi var diyorsunuz. İnkar etmenizin sebebi de yine Güven Eker’di. Sayın Soyer şimdi ‘İzmir’deki koku sorununu 2 yıl içinde ortadan kaldıracağız’ diyor. Şu an gülünç duruma düşüyorsunuz. Elinizde Grant Plaza var. Bu tesisleri alarak bir yere getirmiş. Ama siz Grant Plaza’yı elinizin tersiyle itip İzdoğa'ya getiriyorsunuz. İzdoğa alacak bu suyu üretecek. Bu size inandırıcı geliyor mu? O zaman bundan sonra madem böyle bir karmaşa var asfaltlama işini de İZBETON’dan alın Grant Plaza’ya verin. İzdoğa'nın bir başvurusu olduğunu söylediler bu tesis için. İzdoğa kendi kafasına göre iş yapmıştır diye düşünmüyorum. Arkasında bir siyasi irade vardır. O siyasi irade de Sayın Soyer’dir. Şu anda Büyükşehir'in tüm şirketlerinde yönetim kurulu üyelikleri ve genel müdürleri liyakatten uzak kişilerdir. Her yıl bütçe artırılarak bu şirketlerin zararları kapatılıyor. Sadece İzdoğa'nın başındaki insan istiyor diye suyu üreten tesisi Grant Plaza’dan alıp bu işle ilgili hiçbir tecrübesi olmayan İzdoğa'ya veriyorsunuz. Bu sadece ortaklık konusundaki maddenin değişikliğiyle olacak iş değil. Bir ara verelim ve tesisin devrini İzdoğa'ya değil Grant Plaza’ya verelim. O zaman oybirliği yapacağız” önerisinde bulundu. Ancak Hızal'ın bu önerisi kabul görmedi.
MURAT AYDIN: SAYIŞTAY'DAN KAÇIRDIĞIMIZ YOK!CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, Hızal'ın eleştirilerine karşılık söz alarak, bu tahsisten sonra da Şaşal Su'nu denetlenebileceğini belirterek, “Büyükşehir Belediye Başkanının da yönetimin de bürokratların da kafası karışık değil. Bütün yaptığımız çalışmalar önceden yaptığımız 5 yılık stratejik faaliyetler üzerinden yürüyor. Kira sözleşmesiyle İzdoğa'ya kiralanıyor ve yüzde 49’u devredilebilir ve denetlenemez, diyorsunuz. Ancak bir anonim şirketin bazı faaliyetlerinde başka şirketle ortaklık yapması o şirketi denetleme dışına çıkarmaz. Denetlenen o anonim şirkettir. Yani Sayıştay denetleyebilir. Eleştirilebilir ama ortaklıkla denetim dışına çıkarıyorsunuz demek doğru bir yaklaşım olmaz. Ayrıca Sayın Hızal şirketler kuruluş amacından saptı dedi. Bütün şirketler zaman içerisinde değişim gösterirler ama hedeflerini kaybetmezler. Ticaret siciline kayıtlı her şirket faaliyetlerini şirket ana sözleşmesindeki hükümlere göre yönetir. Bunun dışına çıkarlarsa denetim, eleştiri ve engellemeyle muhatap olurlar. Yani şirketin kuruluş amacından çıkması mümkün değil. Sayın Hızal sürekli aynı şeyi söylüyorlar. Sayın Eken dahil olmak üzere Büyükşehir Belediyesinin hiçbir çalışanı ya da bürokratı Hızal’ın iddia ettiği gibi fantastik fikirli değildir. Ayrıca fantastik fikirli olmak kötü değildir. Sizin söylediğiniz çizgide, dar anlayışınızla ve kalıplara sıkışmış anlayışınızla hareket etmeyenlere fantastik fikirli diyebilirsiniz. Ama o sizin eksikliğinizdir” diye konuştu.MHP'Lİ ŞAHİN: TERETTÜTLERİMİZ VARMHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin de işletmenin devrine itiraz eden isimlerden oldu. İzdoğa'ya yapılacak işletme devrine ilişkin teredütleri bulunduğunu ifade eden Şahin, "Bu konuda nenden açık ihale yapmadınız? Özel sektörden çok daha iyi tekliflerin verilebileceğini düşünüyorum. Bununla ilgili olarak önceki Sayıştay raporlarına batığımızda, gelir getirecek tesislerin ihale değil de protokolle kiralanmasının sakıncalı olduğu ifade edilmişti. Bu konuda hukuki gerekçelerin de bertilerek bir açıklama yapılmasını talep ediyorum. Israrla üzerinde durulması gereken bir konu İZSU’nun amacına uygun yönetilmemesidir. Türkiye’nin en pahalı suyunu satıyorsunuz. Ayrıca İZSU’nun su fiyatları enflasyona endeksli. Bunun karşılığında halka, yazın kokan kışın taşan bir şehir veriyorsunuz. Tesisin devrine gelince de İzdoğa’ya değil Grant Plaza’ya verilmesi yerinde olacaktır. Halk dilince 'ekmeği ekmekçiye' ver. Siz İzdoğa'nın ana sözleşmesini değiştirerek onu bu konuda yetkin hale getiremezsiniz. Biz dar çerçeveden bakmıyoruz. Size doğru yolu tarif ediyoruz" diye konuştu.
AK PARTİLİ ÇALIŞKAN: MECLİSİN İRADESİNİ 25 YIL YOK SAYIYORSUNUZPlan ve Bütçe Komisyonunun Ak Partili üyesi Erhan Çalışkan da işletme devrine sert muhalefet gösteren isimlerden biri oldu. Çalışkan, belediye başkanlarının tek adam yetkisine sahip olduğunu da vurgulayarak, "Belediye başkanı hem idarenin başıdır hem de meclisin başıdır. Hem kararları uygular hem de kararları alan meclisi yönetir. Bundan daha mutlak bir başkanlık sistemi var mı? Biz burada bazı kararları alırken meclis devre dışı kalmasın istiyoruz. Ticaret yasasına göre şirketler denetlenebilir deniyor. Sayıştay sadece mal alışını denetler. Başa bir şeye bakamaz. Etkinliğine ve verimliliğine bakamaz. Otoritesi ve etkileri son derece zayıf bir meçlisin, geniş yetkilerle donatılmış bir iradenin üzerindeki çok az yetkisini bu protokolle yine idareye teslim ediyorsunuz. Yani meclisin 25 yıllık iradesini yok sayıyorsunuz. Bu karar bir kez daha meclis gündemine gelmeyecek. Bu kararla istediği şirketi ortak alabilecek. Bu işi yapan bir Grant Plaza var. O yazılabilirdi ortak olarak. Ya da başak bir şirket yazılabilirdi. Ya da bir ortak alınacaksa o karar da meclise gelebilirdi. Bir belediye kaynağının işletmeye alınması ve değer yaratması esastır. Ama bu işi uzmanına verelim. 2017’den beri bu işi yapıyor Grant Plaza. Bu konuda tecrübesi var. Ama diğer tarafta da hiç tecrübesi olmayan bir şirket var. Bu zaman ve kaynak kaybıdır” diyerek itirazlarını gerekçelendirdi.İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in açılışını yaptığı İZSU Olağanüstü Genel Kurulunu verilen aranın ardından Meclis Başkanvekili Mustafa Özuslu yönetti. Yapılan oylamalarda ise İZSU'ya 450 milyon lira ek bütçe verilmesi oybirliği, Şaşal Su İşletmesinin devri ise oy çokluğu ile genel kuruldan geçti.